GENEL - 20 Mayıs 2020 Çarşamba 16:48

Savunma Sanayi Başkanı Demir’den F-35 açıklaması

A
A
A
Savunma Sanayi Başkanı Demir’den F-35 açıklaması

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanı Prof.

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, "Bir kere de ipi kestim attım. Artık Türkiye’yi çıkarttım" demenin kolay olmadığını belirterek, "Üretimler devam ediyor, siparişler devam ediyor" dedi.


STM Think Tech sosyal medya hesabı üzerinden canlı yayınlanan ve gazeteci Hakan Çelik moderatörlüğündeki "Covid-19 Süreci ve Sonrasında Türkiye’de ve Dünyada Savunma Sanayii" konulu panele, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, Aselsan Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Haluk Görgün, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) Genel Müdürü Temel Kotil, STM Genel Müdürü Murat İkinci ile SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü ve ASBÜ Öğretim Üyesi Murat Yeşiltaş katıldı.


Burada bir konuşma yapan Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Türk savunma sanayiisinin Çin’e alternatif olma ihtimalinin sorulması üzerine değerlendirmelerde bulunarak "Savunma sanayii konusunda Çin’e alternatif olma konusu geniş bir konu, güç dengelerinin yeniden oluşması, geçiş ve fay kırılmaları sürecinde ABD’nin özellikle Çin’e alternatif arama politikalarında Türkiye sadece savunma sanayii değil, diğer bir dizi konuda alternatif üretici olmakla ilgili devreye girebilir. Bunun çeşitli sektörler bazında konuşmaları ve görüşmeleri yapıldı, yapılmaya da devam edilebilir. Bu süreçten sonra çok daha hızlı sürdürülebilir" ifadelerini kullandı.


Türkiye’nin Çin’in yerini doldurmaktan ziyade bir oyuncu olarak dünya piyasasında daha fazla görünmeye başladığını vurgulayan Demir, "Özellikle ürün performanslarıyla ilgili kendi kullanımımızda, hareket alanında gösterilen başarılar dünyada dikkat çekmeye başladı. Bu anlamda genelde ihracat piyasasında savunma sanayii konusunda, ’Türkiye nereden savunma sanayii ürünü satacak bir ülke oldu’ gibi şaşırtan bakışlardan artık kendini ispatlamış bir sektör olarak piyasada olacağız. Bu anlamda Çin’de dahil birçok geleneksel ve klasik ihracatçı ülkenin yerine geçmemiz gayet mümkün. Bu tek yönlü bir çalışma değil, teknolojik üstünlük, ürünlerinizin performansı, algı yönetimi, dış politika ilişkileriniz ki; bu süreçte oluşturulan algının olumluluğunun da katkıda bulunacağını düşünüyoruz. Genel olarak Cumhurbaşkanımızın sık sık yaptığı ziyaretler, ülkelerle kurduğu ilişkiler; bunların hepsi bu yönde olumlu adımlar olacak. Kısacası ihracat kaleminde şu andaki artış grafiğimizin çokta üzerinde bir eğri yakalayacağımızı umuyorum" dedi.


F-35 savaş uçağıyla alakalı son gelişmelerden bahseden Demir, "ABD tarafında tam ne olup ne bittiğiyle ilgili net bir veri yok elimizde, son gelişmeler, ilişkilerin sıcaklaşmasını gördük. Bu sürecin genelde üretim sektörüne verdiği hasar görüldü. F-35 sürecinde benim özellikle vurguladığım, biz bu süreçte bir ortağız ve ortaklıkla ilgili tek taraflı yapılan hareketlerin hiçbir yasal temeli yok ve mantıklıda değil. Bütün ortaklık yapısını, ortakları düşündüğünüzde atılan bu adımın S-400 ile ilişkilendirilmesi konusunda da bir temel yok" şeklinde konuştu.



"(F-35 savaş uçağı) Üretimler ve siparişler devam ediyor"


F-35 konusunda sıkıntıların muhataplara dillendirildiğini, dillendirilmesine rağmen mantıklı bir cevap alamadıklarını ancak sürecin devam ettirildiğini aktaran Demir, şunları aktardı:


"Kendi ifadeleriyle projeye en az 500-600 milyon dolarlık ek maliyet geleceği dillendirildi. Bizim hesaplarımıza göre uçak başına en az 8 veya 10 milyon dolar civarında ilave maliyet geleceğini ön görüyoruz. Türkiye’ye çok net mesajlar verilmeye kalkıldı. Biz bu süreçte sürekli olarak sadık bir ortak tavrını gösterdik, imzamıza sadık kalacağımızı gösterdik. Net olarak Türkiye’deki program ortaklarının işlerinin durdurulacağı ve buna tarih verildiği belirtilen açıklamalar olduğu halde hiçbir karşı açıklama yapmadan süreç normal devam ediyormuşcasına, ’biz işimize bakarız, biz üzerimize düşen yükümlülükleri yerine getiririz’ tavrında olduk. Bunun bugün faydasını görüyoruz. Mart 2020 son tarihti geçen yılki açıklamalarda, bu tarih geldi geçti. Üretimler devam ediyor, siparişler devam ediyor. ’Bir kere de ipi kestim attım. Artık Türkiye’yi çıkarttım’ demek çok kolay değil. Hatta Türk sanayiinin bu ortaklığa katkısı konusunda ABD yetkililerinin de çok çeşitli ortamlarda, şirketlerimizin performansı ile ilgili üretim kaliteleri, maliyetleri ve teslim süreleriyle ilgili sitayişle bahsettikleri demeçleri olduğu halde bu kararı aldılar. Bugün görüyoruz ki; bu yetkin üretici şirketlerimizin yerine yeni üreticilerin bulunması o kadar da kolay bir süreç değilmiş. Bu pandemi süreci bunu daha da ileri boyuta taşıdı. Yine biz bulunduğumuz noktadayız. Üretim ortaklığımıza devam ederiz. ’Siz bizi çıkartmaya kalktınız, bize tavır aldınız. Madem öyle üretimi durduruyoruz’ gibi restleşmeye gitmedik, gitmeyeceğiz. Çünkü, bir ortaklık anlaşması varsa, bir yola çıkıldıysa bu yola çıkan ortakların sadakatle buna devam etmesi gerektiğine inanıyoruz."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Her gün bir iftara katılıyor Bartın Belediye Başkanı ve Cumhur İttifakı’nın Belediye Başkan Adayı Hüseyin Fahri Fırıncıoğlu, Ramazan ayına rağmen hız kesmeden seçim çalışmalarını sürdürürken her gün bir iftar davetine katılıyor. Başkan Fırıncıoğlu, iftar öncesi gerçekleştirdiği mahalle ziyaretlerine teravih sonrası da devam ediyor. 31 Mart yerel seçimlerine iki gün kala yoğun bir şekilde çalışmalarını sürdüren Başkan Fırıncıoğlu, Bartın Belediyesi Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü Personellerine, Bartın’da yaşayan Serdaroğlu ve Çevre Köyleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ne ve son olarak da öğrenci evine misafir oldu. Programlar sonrası açıklama yapan Başkan Fırıncıoğlu “Ramazan’ın rahmet ve bereketini hemşehrilerimizle birlikte paylaşıyoruz. Belediyemiz Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü Personelimize, Bartın’da yaşayan Serdaroğlu ve Çevre Köyleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ne, son olarak da öğrenci kardeşlerimize misafir olduk. Gönül sofralarında bizlere yer açan, birlik ve beraberliğin en güzel göstergesini sundukları için hemşehrilerimizle teşekkür ediyorum” dedi. ’’Var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz’’ İftar öncesinde seçim gezilerini sürdüren Bartın Belediye Başkanı Hüseyin Fahri Fırıncıoğlu, teravih namazı sonrasında ise Çaydüzü, Gecen ve Cumhuriyet Mahallelerinde vatandaşlarla bir araya geldi. yapılması planlanan vizyon projelerinden bahseden Başkan Fırıncıoğlu, talep ve önerileri dinledi. Değerli fikirleri için vatandaşlara teşekkür eden Başkan Fırıncıoğlu, “Teravih Namazı sonrası Çaydüzü, Gecen ve Cumhuriyet Mahallelerinde vatandaşlarımızla bir araya geldik. Yapılması planlan vizyon projelerimizden bahsettik. Vatandaşlarımızın görüş ve önerilerini dinledik. Bartın’ımız için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Gönüllerini bizlere açan, destek ve dualarıyla yanımızda olan tüm hemşehrilerime teşekkür ediyorum” diye konuştu.
İstanbul Martı TAG davası 19 Temmuz’a ertelendi Martı TAG ile İstanbul Taksiciler Esnaf Odası arasında görülen dava 19 Temmuz’a ertelendi. Duruşma sonrası Martı TAG Kurucusu Oğuz Alper Öktem, ‘‘Martı TAG uygulamamız aynen devam etmektedir, erişim engeli söz konusu değil. İstanbul’un en büyük ulaşım camiasıyız, davamızı kazanacağız’’ dedi. İstanbul Taksiciler Esnaf Odası ile Martı TAG arasında görülen davanın 5’inci duruşması bugün Çağlayan Adliyesi’nde gerçekleşti. İstanbul Taksiciler Esnaf Odası’nın, Martı TAG’a karşı açtığı haksız rekabet davası 19 Temmuz’a ertelendi. Duruşmada gizlilik kararı olduğu için basın mensupları alınmadı. Adliye önünde binlerce Martı TAG kullanıcısı destek için bir araya geldi. Duruşma sonrası Martı TAG kurucusu Oğuz Alper Öktem bekleyen kalabalık ile bir araya gelerek basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Oğuz Alper Öktem, ‘‘Uygulamalarımıza erişim engeli yok, İstanbul’un en büyük ulaşım camiasıyız davamızı kazanacağız’’ dedi. Martı TAG kurucusu Oğuz Alper Öktem, ‘‘Uygulamamız aynen devam etmektedir, karşı tarafın iddia ettiği gibi erişim engeli kararı yoktur. Davamızın 6’ıncı duruşması 19 Temmuz’a ertelendi. Temmuz ayında hakkımızı savunmak için yine burada olacağız. Biz bu yola çıktık bu yoldan dönmeyiz.130 bin TAG sürücüsü bu işten ekmek yiyor. Dünyanın 151 ülkesinde olan bu sistemin Türkiye’de olması gerekiyor’’ dedi. Oğuz Alper Öktem konuşmasını şu şekilde sürdürdü: ‘‘Dünyanın en güzel şehri İstanbul’u rezil eden taksiciler odasını yeneceğiz. 130 bin sürücümüz ve aileleriyle birlikte toplam 500 bin kişilik İstanbul’un en büyük ulaşım camiamızı herkes kabul etti. Bu mesele ticaretten paradan daha büyüktür. Biz burada bu şehrin insanları için savaşıyoruz, kazanacağız.’’