YEREL HABERLER - 16 Ağustos 2016 Salı 12:43

TBD Başkanı İlker Tabak:

A
A
A
TBD Başkanı İlker Tabak:

Türkiye Bilişim Derneği (TBD) Başkanı İlker Tabak, 15 Temmuz’da TÜRKSAT ve televizyon kanallarının hedef alındığını hatırlatarak, “Bilişim ve iletişim merkezlerine yapılan saldırıların engellenmesi ve sosyal medya aracılığıyla yapılan çağrılar üzerine milletimizin meydanlara çıkarak demokrasiye ve devlete sahip çıkması sonunda hainlere büyük bir ders verildi ve darbe girişimi önlendi. O gece yaşananlar da gösterdi ki bilişim ve iletişimin doğru kullanılması demokrasinin teminatıdır” dedi.
TBD Başkanı Tabak, 15 Temmuz darbe kalkışmasında bilişim ve iletişimin halkın örgütlenmesi konusunda önemli bir rol oynadığını ifade etti. FETÖ/PDY terör örgütünün darbe girişimi sonrasında ortaya çıkan tabloyu bilişim sektörü açısından değerlendiren İlker Tabak, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bütün olumsuz koşullara rağmen, sosyal medya aracılığı ile görüntülü çağrı yaptığı unutulmamalıdır. Cumhurbaşkanımız, o gece haber kanallarındaki canlı yayınlara sosyal medya aracılığıyla bağlanarak sesini duyurdu ve milletimizi darbeye karşı mücadele etmesi için meydanlara çağırdı. Cumhurbaşkanımızın yaptığı bu çağrı, darbe girişiminin seyrini değiştirdi. 15 Temmuz gecesi devlet büyüklerimizin sosyal medya üzerinden çağrısı, medya aracılığıyla halka iletildi. Çok sesli basının, çok kanallı iletişim trafiğinin sağlanmasında halkın doğru bilgi almasını sağladı ve bilinçlenmesinde önemli katkı yaptı. Dolayısıyla bilişim ve iletişimin demokrasinin teminatı olduğu, demokratik rejimin korunmasında ne kadar kritik bir rol üstlendiği görüldü. Bu nedenle TBD olarak biz de ‘Bilişim ve iletişim demokrasinin teminatıdır.’ dedik ve Aralık ayında gerçekleştireceğimiz 33. Ulusal Bilişim Kurultayı’nın (Bilişim 2016) ana temasını ‘Bilişim ve Demokrasi’ olarak belirledik. Kurultayımızda, devletimizin üst düzey yetkilileri, siyasi parti temsilcileri, akademisyenler, kamu ve özel sektör karar vericileri ile medya temsilcilerinin de katkısı ile demokrasi, insan hakları, özgürlükler, milli birlik ve beraberlik kavramlarına vurgu yaparak ‘tam bağımsız, lider ve güçlü Türkiye’ için yapılması gerekenleri değerlendireceğiz” diye konuştu.
“Bilişim ve iletişim teknolojileri ayrı merkezlerde toplanmalı”
Bilişim alanında çoklu alt yapı yatırımlarının ve birden fazla iletişim ve bilişim kanalının bulunmasının önemine işaret eden Tabak, şunları kaydetti:
“Ülkemizde fiber alt yapı hizmetlerini ve uydu iletişimini farklı operatörler sağlıyor. Alt yapıların paylaştırılıyor olması, darbe gibi ulusal güvenliği tehdit eden sıkıntılı durumlar karşısında önem kazanıyor. Alt yapının farklı kaynaklardan sağlanması iletişimin sürdürülebilir olmasını mümkün kılıyor. Darbe girişimi sırasında bilişim ve iletişim merkezlerine yapılan saldırılar bilişim ve iletişim teknolojilerin tek merkezde toplanmaması ve yönetilmemesi gerektiğini kanıtladı. Birden fazla iletişim ve bilişim merkezinin olması, farklı kanalların bulunması, darbecileri, ‘nereyi, nasıl ele geçirecekleri’ konusunda böldü ve güçlerinin parçalanmasına neden oldu. Darbe gecesi saldırıya uğrayan ulusal iletişimin merkez dağıtım noktası olan TÜRKSAT çalışanlarının kahramanca mücadelesi sayesinde darbecilerin iletişim alt yapısını ele geçirme girişimi sonuçsuz kaldı. 3G, 4G, Fiber, Metro, ADSL gibi birçok internet bağlantı kanalının sağlıklı şekilde hizmet vermesi, iletişim araçlarının çevrimiçi kalması sağlıklı bir bilgi akışı sağladı. Yani bilişim ve iletişim teknolojileri de darbe girişiminin engellenmesinde başrolü oynadı. Bu yaşananlar bize bir kez daha bilişim ve iletişim kanallarının önemini ve doğru yönetilmesinin önemini ortaya çıkardı. TBD olarak bilişim teknolojilerinin gelişmesi için birçok çalışmaya öncülük etmekteyiz. Ayrıca gerekli teknik ve yasal düzenlemelerin yapılması konusunda da her türlü desteği dün olduğu gibi, bugün ve yarın da vermeye hazır olduğumuzu belirtmek isterim.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.