15 Temmuz darbe girişimi sırasında infaza götürülerek başından vurulan TEM Daire Başkanı Turgut Aslan, infaz emrini darbe sanığı eski Albay Erkan Öktem’in verdiğini söyledi. Aslan, "Makam aracımızın girişinden infaz edilmek üzere gözlerimiz ve ellerimiz bağlı infaza götürüldüğümüz ana kadar her şeyi hatırlıyorum" dedi.
FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında Jandarma Genel Komutanlığında yaşanan eylemlere ilişkin açılan davanın görülmesine devam edildi. Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Kampüsündeki duruşma salonunda görülen davaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, taraf avukatları ve müştekiler katıldı. Gelen evrakları okuyan mahkeme başkanı, darbeciler tarafından başından vurularak gazi olan TEM Daire Başkanı Aslan’ın mahkemeye gönderdiği yazılı beyan ile davaya katılma talebinde bulunduğunu belirtti.
"Konuşan olursa kafasına sıkın"
Mahkemeye gönderdiği yazılı beyanda yaşadıklarını da anlatan Aslan, 15 Temmuz gecesi bir askeri hareketlilik yaşandığı bilgisini aldığını söyledi. Detaylı bilgi almak amacıyla korumaları Hasan Gülhan ve Hüseyin Uğur İşçi ile Jandarma Genel Komutanlığına gittiğini anlatan Aslan, nizamiyede görevli askerlere TEM Daire Başkanı olduğunu söylemesine rağmen içeriye alınmadığını kaydetti. Aslan, nizamiyeden ayrılacakları sırada kendisi ve korumalarına darbecilerin silah çektiğini belirterek, "Dönemin Jandarma Genel Komutanlığı Harekat Başkanı Tümgeneral Arif Çetin ile görüşmek istediğimi söyledim. Darbecilerden biri ’TSK yönetime el koydu, burada onların sözü geçmez’ dedi. Bizi, ellerimiz kelepçeli kalabalık bir salonda beklettiler. Kelepçenin bileğimi sıktığını, gevşetmelerini söyledim. Bunun üzerine ikinci kelepçeyi taktılar. Üniformalı bir asker, ’Konuşan olursa kafasına sıkın’ talimatı verdi. Çok konuştuğum gerekçesiyle ağzımı bantladılar" diye konuştu.
"Her şeyi hatırlıyorum"
Sabah saatlerine kadar salonda rehin tutulduklarını anlatan Aslan, darbecilerden birinin kendilerini kastederek "Bunları alın" talimatını verdiğini söyledi. Gözleri bağlı ve elleri kelepçeli bir halde darbeci askerlerce götürüldüklerini kaydeden Aslan, "Bizi binadan açık alana çıkardılar. Sanık eski Albay Erkan Öktem, diğerlerine ’Kafanızı çevirin, bizi tanımasınlar’ diye emir verdi. Bizi götürdükleri yerde gözlerimi açtılar, kafamı eğdiler. O esnada gece boyunca eylemleri komuta eden üniformalı asker bize ’Oturun, kafanızı eğin’ dedi. Sonra kafama silah doğrulttuklarını hatırlıyorum. Beni hangisinin vurduğunu bilmiyorum. Bizi vuran şahıslar ikinci kattaki salona girdiğimizde emirler yağdıran sesin sahibi olan üniformalı asker ile yanındaki şahıslardır. Emirler veren ve bize ’Oturun’ diyen sesin sahibinin, gece boyunca darbe teşebbüsünde komutayı sağlayan, daha önce sıklıkla gittiğim Jandarma Genel Komutanlığının Özel Kalem Müdürlüğünde görevli Erkan Öktem olduğunu teyit ettim. Makam aracımızın girişinden infaz edilmek üzere gözlerimiz ve ellerimiz bağlı infaza götürüldüğümüz ana kadar her şeyi hatırlıyorum. Kamera kayıtlarına yansıyan görüntüleri birebir yaşadım" şeklinde konuştu.
"Demokrasi var mı?"
Aslan, başına isabet eden mermi nedeniyle 103 gün komada kaldığını, bu süreçte de çok sayıda ameliyat geçirdiğini anlattı. Uyandığı zaman ilk olarak "Demokrasi var mı?" diye sorduğunu ailesinden öğrendiğini ifade eden Aslan, "Ailem ilk sözlerimi o anda anlayamamış. Yaşadıkları üzüntüden dolayı söylediklerimi ertesi gün idrak edebilmişler. Darbe yapıldığını, rehin alındığımı ilk anlardan itibaren anlamıştım, başarılı olup olmadığını sormuşum. 13 ay boyunca hastanede yatarak tedavi gördüm. Ölümden döndüm, ailem maddi ve manevi kayıplar yaşadı" ifadelerini kullandı.
Davaya katılma talebi
Darbe girişiminden önce FETÖ’ye yönelik kapsamlı bir rapor hazırladığını anımsatan Aslan, bu nedenle örgütün kendisine kin beslediğini vurguladı. İnfazın darbenin akışı esnasında rastgele olmadığına dikkat çeken Aslan, infazın bir suikast niteliğinde olduğunu, Jandarma Okullar Komutanlığı ve Genelkurmay Başkanlığındaki aramalarda darbecilerce derdest edilecek listede kendisinin de isminin yer aldığını belirtti. Aslan, davaya katılma talebinin olduğunu ifade etti.
