GENEL - 06 Aralık 2018 Perşembe 17:32

Türk Tarih Kurumu’nda “Büyük Bozkır’ın Manevi Dirilişi” Konferansı

A
A
A
Türk Tarih Kurumu’nda “Büyük Bozkır’ın Manevi Dirilişi” Konferansı

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesindeki Türk Tarih Kurumu, “Nursultan Nazarbayev, Büyük Bozkır’ın Manevi Dirilişi” başlıklı konferansa ev sahipliği yaptı.

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesindeki Türk Tarih Kurumu, “Nursultan Nazarbayev, Büyük Bozkır’ın Manevi Dirilişi” başlıklı konferansa ev sahipliği yaptı.


Türk Tarih Kurumu ve Kazakistan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği iş birliğiyle 5 Aralık Çarşamba günü düzenlenen konferansa, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, TBMM eski Başkanı Cemil Çiçek, TBMM Türkiye-Kazakistan Dostluk Gurubu Başkanı ve Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Ali Cevheri, Kazakistan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekulı, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı TÜRKSOY Genel Sekreteri Düsen Kaseinov ile çok sayıda davetli katıldı.


Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu açış konuşmasında, Nazarbayev’in dünyadaki uluslararası sorunların arabulucusu olup sözüne güven duyulan ve saygı gösterilen bir lider olarak tanındığı için ‘Türk-İslam dünyasının Aksakalı’ unvanını aldığını hatırlatarak, onun dâhiyane siyaset ilminin ve vatan ve millet sevgisinin en büyük göstergesinin, Güney Kazakistan eyaletine tarihi adı olan ‘Türkistan’ adını vermesi olduğunu kaydetti.


TBMM Türkiye-Kazakistan Dostluk Gurubu Başkanı ve Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Ali Cevheri ise konuşmasında, geçtiğimiz yıllarda gerçekleştirdiği Astana ziyaretinde Kazakistan’ın yeniden inşa edilmiş olduğunu görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Farklı kültürleri içinde barındıran Kazakistan’ın köklerine dönüş çabasının başarıya ulaştığını kaydeden Cevheri, Ahmet Yesevi’nin yetiştiği Kazak topraklarının, onun öğretilerinin uygulanmasıyla çok daha büyük gelişmeler kaydedeceğine olan inancını ifade etti.


Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan Kazakistan’ın bağımsızlığına kavuştuğu 1991 yılından itibaren büyük bir yol kat ettiğini belirttiği konuşmasında, Nazarbayev’in kültür alanında yaptıklarını vurguladı. Nazarbayev yönetiminde Kazakistan’ın önemli bir ekonomik gelişme sağladığını söyleyen Turan, Nazarbayev’in en az bunun kadar önemli bir başarısının, ülkeyi gerçek kimliğiyle buluşturması olduğunu ifade etti. Göktürkle övünen, Büyük Bozkır’ın ne kadar önemli bir medeniyet olduğunu hatırlatan Nazarbayev’in halkını yüceltmek için çalışan bir lider olduğunu söyleyen Turan, onun yazdığı makalelerle ve kitaplarla da bu gerçeklere dikkat çektiğini dile getrdi.


Kazakistan Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekulı ise kurucu devlet başkanının kişiliği, liderliği, hayat felsefesi ve gelecek vizyonun, önderlik ettiği ulusun şekillenmesinde çok büyük rol oynadığını söyledi. Nursultan Nazarbayev’in bir devlet başkanı olarak en bariz özelliklerinden birinin stratejik vizyon ve planlamaya verdiği önem olduğunu belirten Saparbekulı, onun çeşitli strateji ve programlarla Kazakistan’ın ekonomik, siyasi, kültürel ve toplumsal gelişimine ivme kazandırdığını belirtti.


Açış konuşmalarının ardından Prof. Dr. Mehmet Seyfettin Erol, Prof. Dr. Hasan Ünal, Doç. Dr. Kürsad Zorlu tarafından Nazarbayev liderliğinde Kazakistan’ın kaydettiği gelişmelere dair değerlendirmeler yapıldı. Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in kaleme aldığı “Büyük Bozkır’ın Manevi Dirilişi” adlı kitabın tanıtıldığı etkinlik, 1 Aralık Kazakistan Cumhuriyeti Kurucu Cumhurbaşkanı Günü dolayısıyla düzenlenen resepsiyonla sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mardin Teknoloji çağında gün geçtikçe okuma oranı düşüyor Mardin’de öğrenciler, teknoloji çağında okuma oranının düştüğünü dile getirdiler. Mardin’de kütüphanelerde ders çalışan öğrenciler, okuma alışkanlıklarının her geçen gün düştüğünü söyledi. Okuma alışkanlığının ailede başlaması gerektiğine dikkat çeken Okan Hakan, "Kitap okumaya küçük yaşta başlanmalıdır. Ailenin vermesi gereken bir alışkanlık olması gerekiyor. Yaşa göre okunacak kitap değişir. Kitap okuma konuşma, diksiyon için çok yararlıdır. İlk başta aile, daha sonra okulda bununla ilgili bilgi verilmelidir. Teknolojiye göre kitap tercih edilmesi daha faydalı diye düşünüyorum" dedi. Okuma oranlarının düşmesini teknolojinin gelişmesine bağlayan Fahriye Kübra Teken ise, her türlü bilgiye internet yolu ile erişim sağladıklarını söyledi. Teken, "Her türlü bilgiye oradan ulaşmaya sahip olduk. İnsanlar teknolojiyi daha kolay bulduğu için oraya yöneliyor ama bence okumanın tadı daha farklı. Bu alışkanlığı pandemi döneminde edindim. O zamandan beri düzenli okumaya gayret ediyorum. Ayda üç kitap bitirmeye çalışıyorum. Okumadan önce olaylara daha düz bakıyordum. Kitap okuma alışkanlığı edindikten sonra insanlarla empati kurabildiğimi, hayata daha farklı baktığımı, duygusal ve manevi açıdan daha çok geliştiğimi fark ettim. Kitap okumak insanın bakış açısını genişletiyor. Kitap okumaya başlayan bir daha bırakamayacak. Çünkü kendi içinize çekiliyorsunuz ve bir nevi o karakterlerin hayatında yaşıyorsunuz. Sizin tanıdığınız insanlar gibi oluyorlar. Tanıştığınız her insan, giriştiğiniz her işte daha farklı bakmayı öğrendiğiniz için size bu tarz bir katkıda bulunuyor. Aynı zamanda Türkçemi geliştirmeme de katkısı oldu. Kitap okuyacak herkes bu şekilde faydalanabilir" diye konuştu.