POLİTİKA - 16 Eylül 2019 Pazartesi 19:44

Türkiye-Rusya-İran Üçlü Liderler Zirvesi (2)

A
A
A
Türkiye-Rusya-İran Üçlü Liderler Zirvesi (2)

Suriye başlıklı üçlü liderler zirvesi bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ev sahipliğinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin katılımıyla Cumhurbaşkanlığı Çankaya Köşkü’nde yapıldı.

Suriye başlıklı üçlü liderler zirvesi bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ev sahipliğinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin katılımıyla Cumhurbaşkanlığı Çankaya Köşkü’nde yapıldı.


Liderlerin başbaşa ve heyetlerarası görüşmelerinin ardından başlayan Suriye başlıklı zirvenin açılışında konuşan İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ruhani, Suriye’nin toprak bütünlüğüne vurgu yaptıktan sonra Suriye’nin istikrar, güven ve huzurun geri dönmesi için gerekli zeminin hazırlanması gerektiğini ifade ederek, “İran, Rusya ve Türkiye olarak bizlerin en önemli gündemi, bu üç ülkenin Suriye krizinin barışçıl yöntemlerle çözülmesi, terörizm ile mücadele, Anayasa Komitesinin kurulmasını destekleme, sığınmacıların geri dönmesi, tutukluların ve kaçırılanların değişimi, insani yardımların iyileştirilmesi ve ülkenin yeniden onarımı yolunda gösterdikleri çabaları ve bu yöndeki uluslararası çabaları değerlendirmektir” açıklamasında bulundu.


İran İslam Cumhuriyetinin, geçmişte olduğu gibi bugün de Suriye krizinin sadece siyasi yolla çözümlenebileceğine inandığını söyleyen Ruhani, “Suriye hükümeti ve halkı bu ülkenin kendinde barındırdığı farklılıkları dikkate alırsa kendi kaderini belirlemek gibi ağır görevi yerine getirme gücüne sahiptir. İran, Suriye krizinin başından beri askeri çözüm yolunun çözüm yolunun sonuç vermeyeceğini vurgulamıştır. Suriye krizinin üzerinden 9 yıl gibi uzun bir zaman geçerken bazılarının peşinde olduğu yönetimi değiştirme yaklaşımlarının bu süreçte elde edilen tecrübeler ışığında artık geçerliliğini yitirdiğine inanıyoruz. Suriye krizi ve bölgedeki benzer krizler barışçıl yöntemlerle ve o ülkelerin kendi halkı tarafından çözümlenmelidir” şeklinde konuştu.


Terörizm ile mücadelenin, özellikle DEAŞ, El-Kaide ve onlara bağlı gruplar Suriye’de tamamen yok olana kadar devam etmesi gerektiğini söyleyen Ruhani, “Teröristlerin halkı kendileri için canlı kalkan kullanmak gibi alçakça girişimlerine izin verilmemelidir. Teröristlerin pençesi altındaki halkın sağlıklı ve onurlu ve biçimde kurtulması için uygun bir çözüm yolu bulunmalıdır” ifadelerini kullandı.


Astana sürecindeki ortakların Soçi kentinde İdlib Mutabakatını imzaladıklarını belirten Ruhani, “biz de teröristlerin bu bölgeden çıkartılması ve Suriye hükümetinin teröristlerin kontrolündeki bölgelere tekrar hakim olması için bu mutabakata destek verdik. Şüphesiz bu mutabakatta Astana sürecinin garantör ülkelerinin asıl çabalarından ve bu mutabakatın uygulanması hedeflerinden birisi de İdlib bölgesinde büyük bir insani krizin yaşanmasının önlenmesiydi. Fakat bu mutabakatın uygulanması planlandığı gibi ilerlemedi. Bu mutabakat imzalandıktan sonra daha birkaç gün bile geçmemişken teröristlerin kontrolündeki bölgeler azalmadığı gibi inanılmaz bir şekilde artış göstermiştir. Bu durum şu gerçeği göstermektedir ki, teröristlere hiçbir zaman sahadaki koşulları suiistimal etme fırsatı verilmemelidir. Biz burada şuana kadar katedilen yolu değerlendirmek ve Suriye halkının her türlü baskı ve dış müdahaleye maruz kalmadan kendi geleceğini belirlemesine yardımcı olabilecek önemli kararlar almak amacıyla beşince kez bir araya geliyoruz. Bizim vurguladığımız ortak temel ilkeler, terörizm ile mücadelenin bu ocak söndüren belanın kökü kazınıncaya kadar sürdürülmesi, diyalog ve anlaşma, gerilimin azaltılması, anayasa reformu, sığınmacıların geri dönmesi, tutukluların değişimi ve Suriye’nin yeniden onarılmasıdır” açıklamasında bulundu.


Ruhani konuşmasında Adana Mutabakatına da değinerek, “Suriye ve Türkiye arasında 1998 yılında imzalanan Adana Mutabakatının tekrar hayata geçirilmesi iki tarafın endişelerini giderecek, acı bir dönemi sonlandıracak bir başlangıç için uygun bir olgu olabilir. Astana süreci, Suriye krizi ile ilgili diğer süreçlerin aksine Suriyeli taraflar arasında ihtilaf çıkartma peşinde olmamıştır. Bu sürecin temel yaklaşımı her zaman anlaşmazlıkların yapıcı işbirliği yolu ile çözülmesi, Suriye krizi için barışçıl çözüm bulunması çabalarına odaklanmıştır. Astana süreci başka süreçlere ve inisiyatiflere karşı planlanmamıştır. Amerika’nın Suriye topraklarında gayri meşru olarak askeri güç bulundurması BM üyesi ve bağımsız bir ülke olan Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve milli egemenliğini tehlikeye atmıştır. Amerika Başkanı geçen yıl askeri güçlerini Suriye’den çekeceğini ifade etmişti. Ancak bu sözünün akıbeti onun diğer sözleri gibi oldu. Zira bu sözler geçmişte gerçekleşmediği gibi gelecekte de gerçekleşmesi için bir irade göstermemektedir. Amerikan güçlerinin biran önce bölgeyi terk etmesi ve Suriye hükümetinin bu ülkenin diğer bölgelerinde olduğu gibi Fırat’ın doğusu ve kuzeyinde de egemenliğini sağlaması zaruridir. Siyonist rejim son aylarda Suriye topraklarına saldırını artırmıştır. Bu rejimin yetkilileri söz konusu saldırıların sorumluluğunu üstlenmiş ve benzer saldırılarını Irak ve Lübnan’a taşımıştır. Bu saldırılar bölgede geniş kaos ve çatışma oluşturabilecek nitelikte, düşmanca, yasa dışı ve provokatif girişimlerin bariz birer örneğidir. Bölge devletleri ve halkları, BM kararlarına göre bu tür saldırılara karşı meşru müdafaa hakkına sahiptir. Maalesef uluslararası kuruluşlar bu tür taciz ve saldırılara karşı olması gereken tepkiyi göstermemekteler” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Edremit Belediyesi’nden şehitlere vefa Balıkesir’in Edremit Belediye Başkanı Mehmet Ertaş, 14-20 Nisan Şehitler Haftası dolayısı ile ilçede ki şehit ailelerini ziyaret ederek bir kez daha acılarını paylaştı. Edremit Belediyesi şehitlerin emaneti aileleri ile yakından ilgileniyor. 14-20 Nisan Şehitler Haftası nedeniyle Belediye Başkanı Mehmet Ertaş, Zeytinli Mahallesi’nde şehit uzman çavuş Ali Sarı ve İkizçay Mahallesi’nde Şehit Uzman Çavuş Özcan Mutlu’nun ailesini ziyaret etti. Belediye meclis üyeleri Necmiye Simliova, Mehmet Döğer, Yılmaz Tezcan, Ertal Küçükaslan, Nizam Aksoy ile beraber Şehit Ali Sarı’nın annesi Nihal Sarı ve ağabeyi İbrahim Sarı ve şehit Özcan Mutlu’nun annesi Süheyla ve babası Necmi Mutlu ile bir araya gelerek bir kez daha acılarını paylaştı. Belediye Başkan Yardımcısı Cavit Cebeci’de İkizçay Mahallesi’nde Şehit Uzman Çavuş Aycan Özdil’in ailesini ziyaret etti. Meclis üyeleri Nevin Sayman, Güneş Durgut, Erdoğan Dursun ile birlikte Şehit annesi Serpil Özdil’e başsağlığı dileklerini iletti. Toplum olarak şehitlerimize minnet ve şükran borcumuz olduğunu ifade eden Başkan Ertaş, “Şehitlerimizin fedakarlıklarını ve vatanımız için canları pahasına gösterdikleri ulvi mücadeleyi bir kez daha anma fırsatı bulduk. Ailelerimizin acısını bir kez daha paylaşıyoruz. Şehitlerimizin kıymetli aileleri başımızın tacıdır. Emanetlerinin her daim yanındayız. Bu vesile ile tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz” dedi.
Kırıkkale Okula gitmek için evden ayrıldı, bir daha da dönmedi: Acılı anne 15 yaşındaki kızını arıyor Kırıkkale’de okula gitmek için evden ayrılan 15 yaşındaki lise öğrencisi Gözde Nehir Akbulut’tan iki gündür haber alınamıyor. Acılı anne Nuray Akbulut, kayıp kızının bulunmasını istiyor. Edinilen bilgiye göre, Kırıkkale yaşayan Zübeyde Hanım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 9. sınıf öğrencisi Gözde Nehir Akbulut, bir süredir kaldığı ablasının evinden dün sabah saatlerinde okula gitmek için ayrıldı. Okula gitmediğini öğrenen Nuray-Şinasi Akbulut çiftçi, 15 yaşındaki kızlarından haber alamayınca durumu polise bildirdi. İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, yapılan kayıp ihbarı sonrası Gözde’yi bulmak için arama çalışması başlattı. Polis, okul ve çarşı merkezindeki güvenlik kameralarını incelemeye aldı. Acılı anne Nuray Akbulut, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, kızının bir süredir doğum yapan ablasının yanında kaldığını belirtti. Okula hiç gitmediğini ifade eden Akbulut, "Ablası doğum yaptığı için ablasında kalıyordu okulda yakındı. Okula gidiyor diye çıkıyor, okula gitmiyor. Gitmeyince de dönüş saatinde ’anne kaçta geliyordu" dedi. Bende ’4.5’ dedim. Baktık okula o gün hiç gitmemiş. Sonra ben geldim okul idaresine kimseyi bulamadım. Emniyete gittik haber verdik. Herkes ’şuarada görüldü’ diyor. Oraya gidiyoruz aslı yok hiçbir şey bulamıyoruz" dedi. Akbulut, "Arkadaşının bir tanesi ’dolmuş durağında saat 9.30 gibi gördüm gidiyordu’ dedi. Tek başına deniliyor, yanında bir kişi var denildi. Okuldan da kimse ’kızının geldi gitti’ diye arama olmadı. Aramaya ulaşmaya çabaladım. Görenlerin duyanların yardımını istiyorum" diye konuştu.
Samsun Canik’ten çölyak hastalarına destek Canik Belediyesi, çölyak hastalarına glütensiz gıda paketi desteği sağlıyor. Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, ilçede sosyal belediyecilik çalışmalarını yeni projelerle taçlandırıyor. Çölyak hastalığına yönelik ilçede birçok farkındalık çalışması gerçekleştiren Canik Belediyesi, glütensiz gıda paketlerini çölyak hastası vatandaşlarla buluşturacak. Glütensiz gıda desteğini sürdürdüklerini ifade eden Başkan İbrahim Sandıkçı, ilçedeki çölyak hastası vatandaşların yanında olduklarını belirtti. Canik Belediyesi, 26 Nisan 2024 Cuma günü saat 17.00’a kadar glütensiz gıda desteği başvurularını almaya devam edecek. Son başvuru 26 Nisan Çölyak hastaları için glütensiz gıda desteklerini sürdürdüklerini ifade eden Başkan İbrahim Sandıkçı, “Canikimizdeki çölyak hastası vatandaşlarımıza yönelik glütensiz gıda desteğimize devam ediyoruz. Her zaman olduğu gibi glütensiz gıda paketlerimizi hazır hale getirip vatandaşlarımıza ulaştıracağız. Çölyak hastalığı ile mücadele eden vatandaşlarımızın glütensiz gıdaya erişimde yaşadığı zorlukları yakinen biliyoruz. Çölyakın farkındayız. Glütensiz gıda desteklerimizle birlikte çölyak farkındalık çalışmalarımızı da hassasiyetle sürdüreceğiz” dedi. Başvurular, Canik Belediyesi Kadın, Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü üzerinden şahsen başvuru yoluyla alınıyor.
Eskişehir Dört ’Can’ daha sıcak yuvasına kavuştu Tepebaşı Belediyesi Doğal Yaşam Merkezi’nde bulunan 3 kedi ve 1 köpek yeni sıcak yuvasına kavuştu. 2009 yılından bugüne 13 bin 91 sokak hayvanını sahiplendirerek tüm belediyelere örnek olan Tepebaşı Belediyesi Doğal Yaşam Merkezi, çalışmalarına devam ediyor. Bu çerçevede merkezde bakımları yapılan 3 kedi ve 1 köpek daha sıcak yuvaya kavuştu. "Bugün de bir köpek yavrusu sahiplendim, ismini de Ponçik koydum" Bir köpek yavrusunu sahiplenen Tülin Onar, “Buranın olması benim için çok büyük bir avantaj. Buradan devamlı kedi-köpek sahipleniyorum. Genelde engeli olanları sahipleniyorum ve kendimi de mutlu hissediyorum. Bugün de bir köpek yavrusu sahiplendim, ismini de Ponçik koydum. Tedavileri başladı. Bana burada çok yardımcı oluyorlar. Bir yaşam kurtarmak bence en büyük cennetliktir. Tepebaşı Belediyesinin bu konudaki çalışmalarını da çok beğeniyorum. Barınak çok temiz, çok duyarlılar. Barınak denilince akla gelen o çirkinlik burada kesinlikle yok. Tertemiz, medeni, uygarca bakılan yerler burası” dedi. “Buradan herkese ‘Satın Alma Sahiplen’ diyorum” Konuşmasında ’Satın alma sahiplen’ çağrısında bulunan Nurdan Kılıç, “Köyde bulunan 4 kardeşten birini ben sahiplendim, birini farklı bir arkadaşımız sahiplendi, ikisini de başka bir arkadaş sahiplendi. İsmi Bıdık. Ailemizin bir üyesi oldu. Buradan da herkese çağrı yapmak istiyorum. ‘Satın Alma Sahiplen’ diyorum. Çünkü herkes bu konuda hem fikir. Sokaklarda sahiplenmeyi bekleyen çok can var. Tepebaşı Belediyesi ile sürekli iletişim halindeyiz. Gördüğüm hayvanlar için sürekli yönlendiriyorum. Ben sonuna kadar güveniyorum Tepebaşı Belediyesi’nin barınağına. Hepsinden Allah razı olsun. Bu yürek işi. Hepsi canı gönülden savaş veriyorlar” diye konuştu. “Bulut ile çok mutluyuz, bize enerji kattı” Ali Sırca, “Biz Bulut’u Tepebaşı Belediyesi Doğal Yaşam Merkezi’nden aldık. Bize enerji kattı. Onunla vakit güzel geçiyor. Kısaca satın alma sahiplen diyorum” ifadelerini kullandı. “Yuvaya ihtiyacı olan çok kedi köpek var” Ayşe Demirel ise, konuşmasında şu sözleri kaydetti: “Çok mutluyuz, sahipleniyoruz. Herkesi de bekliyoruz. Burada yuvaya ihtiyacı olan çok kedi köpek var. Aşıları yapılıyor, takibi yapılıyor. İstediğiniz her şey burada mevcut. Parayla almak yerine sahiplenmek daha iyi. Tepebaşı Belediyesinin bu yöndeki çalışmaları da çok beğeniyorum. Ellerinden geleni yapıyorlar. Arkadaşlar çok güzel ilgileniyorlar ve gece gündüz bakıyorlar." Tepebaşı Belediyesi yetkilileri tarafından aşıları tamamlanan canların bakımıyla ilgili de bilgi verildi.