SAĞLIK - 12 Haziran 2019 Çarşamba 12:08

Türkiye’de ilk defa uygulanan kalp ameliyatı tekniğiyle hayata tutundu

A
A
A
Türkiye’de ilk defa uygulanan kalp ameliyatı tekniğiyle hayata tutundu

Liv Hospital Ankara Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahi Uzmanı Prof.

Liv Hospital Ankara Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Kerim Çağlı, İPAH hastasına uyguladığı ameliyat tekniğinin, dünyada ilk kullanıldığı vaka olduğunu belirtti.


Hastalıkla ilgili bilgi veren Liv Hospital Ankara Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Kerim Çağlı, hastanın 10 yıldır İdiyopatik Pulmoner Arteriyel Hipertansiyon (İPAH) tanısı konmuş bir hasta olduğunu belirterek, “Nadir görülen bir hastalıktı. Hastalık akciğer ana atar damarında nedeni bilinmeyen bir mekanizmayla tansiyon yükselmesiyle karakterize bir hastalıktır. Hastamız bu altta yatan hastalığa bağlı olarak akciğer ana atar damarında 8 santimi bulan bir balonlaşma beraberinde, bu damarla ilişkili kapak yapısında ciddi yetersizlik ve balonlaşan damarın komşu sol ana korner artere bağlı olarak ciddi bir kardiyak beslenme bozukluğuyla merkezime acil cerrahide bulunmak üzere gönderilmişti” diye konuştu.


Bu hastalığın oluşabilecek komplikasyonlar nedeniyle de çok riskli olduğunun altını çizen Çağlı, bu hastalık için kardiyologlardan, kalp damar cerrahlarından ve anestezistlerden oluşan bir ekip oluşturduklarını söyleyerek, bu ekiple ameliyat planlamasını yaptıklarını ve bu planlama neticesinde ameliyata başladıklarını kaydetti.


Hastaya ameliyatında hem koroner arter bypass cerrahisi yaptıklarını hem de balonlaşan ana ve yan dal pulmoner atar damarları suni damarlar ile değiştirdiklerini söyleyen Çağlı, hastaya uygulanan tekniğin dünyada bir ilk olduğunu vurgulayarak, “Bu damarla ilişkili olan pulmoner kapak dediğimiz kapağı da protez kapak kullanmadan özel bir tamir tekniğiyle tamirini yaptık ki bu tamir tekniği tüm köke yönelik kapağın yaprakçıkları, menteşe kısmı, o yaprakçık kısmının oturduğu çerçeve kısmı ve onu çevreleyen damar kısmını içerecek şekilde kompleks bir tamir oldu. Tamir edildikten sonra bu yapıyı suni damarın içine adapte ettik. Dolayısıyla bu uygulanan teknik itibariyle ve aynı seansta kombine prosedürler itibariyle bu hastamız literatürdeki tek vakaydı dolayısıyla Dünyada bu tekniğin ilk kullanıldığı bir vaka” şeklinde konuştu.


Ameliyat sonrası süreçle ilgili bilgi veren Çağlı, tedbir amaçlı hastayı, yaşam desteği olan ECMO cihazına takarak yoğun bakıma çıkardıklarını belirterek, “3 günlük bir uyutmayı planladık ve 3 günün sonunda hastamız hem başarılı bir şekilde ECMO cihazından hem de solunum makinesinden ayrıldı. 5’inci gün de yoğun bakımdan servise çıkarıldı. 10’uncu gün de servisten hem mutlu hem de sağlıklı bir şekilde taburcu edildi” ifadelerini kullandı.


Bu hastalığın çok riskli olduğunu bir kez daha hatırlatan Çağlı, “Nadir cerrahi teknikler uygulanan bir hastalıktır. Dolayısıyla bu hastamızın tüm tıp camiasında ilham verici bir vaka olduğunu düşünmekteyiz. Bu durumda olan vakalarımızın özellikle büyük damar cerrahisi uygulanan merkezlere, beraberinde kapak cerrahisi uygulanan merkezlere yönlendirilmesi hasta için hayatiyet arz etmektedir. Burada tamir cerrahisi çok önemlidir. Tamirde temel şartımız doğru hastaya uygun zamanda doğru tekniğin uygulanmasıdır” ifadelerini kaydetti.


Hastalığında yaşadığı süreçleri anlatan hasta Demet Telliler de bu süreçte sürekli bayıldığını ve nefes alıp vermekte zorluk yaşadığını söyleyerek, “Sürekli acile gidiyordum. Çocukluğumdan beri olan bir şeydi. Biraz fazla hareket edince, yürüyünce, koşunca, olduğum yere bayılıp düşüyordum. Hastalığım hakkında farklı farklı şeyler söylendi. 10 yıl önce adını bile duymadığım bu hastalık teşhisi konuldu” diye konuştu.


Telliler sonraki süreçte, hastalığının seyrinin ilerlemeye başladığını ama ameliyat olmanın çok riskli olduğunu ve ölümle sonuçlanabileceği için kendisine tavsiye etmediklerini söyleyerek, “Mecbur kalındığı için bana stent atıldı ve sonrasında tekrar şikayetlerim fazlalaştı. Yürümem kısıtlanmaya başladı, yemek yerken daralmalarım başladı, göğüs ağrılarım, bayılmalarım başladı. Beni Kerim Bey’e sevk ettiler ve başka kimseye de güvenemeyeceğimi söylediler” şeklinde konuştu.


Ameliyat sonrası üzerinden bir yük kalktığını vurgulayan Tellier, şu an yeniden doğmuş gibi hissettiğini belirterek, “Bu, bana verilen ikinci bir şans. İlk uyandığımda hayatta olduğumu fark ettim. Çok güzel bir duyguydu. Hocalar başımdaydı. Benimle çok ilgilendiler. Bu hastalığı çoğu insan bilmiyor ve anlaşılması çok zor. Bu hastalık anlaşıldıktan sonra en iyi yerde tedavi olmalarını, gerçekten ameliyat olmaları gerekiyorsa çok iyi araştırmaları gerektiğini söylemek istiyorum. Ben Kerim Hocamdan çok memnunum” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polisin alkollü sürücü ile imtihanı: Üfleme eğitimi verilen kadın 44. seferde başardı Aksaray-Konya Karayolunda jandarmanın "dur" ihtarına uymayarak kaçan kadın sürücü, jandarma ve emniyeti alarma geçirdi. 53 kilometre kaçan kadın sürücü E-90 Karayolunda kovalamaca sonucu yakalandı. Alkolmetreye üflermiş gibi yapıp üflemeyen ve 3 alkolmetre değiştirerek kadına üfleme eğitimi veren polis, üfletme imtihanına girdiği kadın sürücünün 44. üflemesinde promilini alabildi. 0.97 promil alkollü çıkan kadın sürücüye ceza kesilerek ehliyetine el konuldu. Olay Aksaray - Konya Karayolu Eşmekaya Kavşağı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Konya Karayolunda yol kontrolü yapan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri durumundan şüphelendikleri kadın sürücünün kullandığı 68 AAN 849 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan kadın sürücü hızla denetim noktasından kaçtı. Aksaray istikametine kaçan kadın sürücünün plakası jandarma ekipleri tarafından hem jandarma hem de emniyet haber merkezine bildirildi. Bunun üzerine jandarma ve polis ekipleri karayolu ve aracın geldiği istikamete yönelik adeta bölgeyi abluka altına aldı. Jandarma ekipleriyle kısa süre kovalamacaya giren kadın sürücü 53 kilometre kaçtıktan sonra şehir merkezi girişinde polis ekiplerinin de "dur" ihtarına uymadı. Ekiplerin kaza riskine karşı kontrollü bir şekilde takip ettiği kadın sürücü çok gidemeden Tacin Mahallesi E-90 Karayolu üzerinde yakalandı. 44. üflemesinde pes eden kadın sürücü 0.97 promil alkollü çıktı Durdurulduktan sonra araçtan indirilen ve isminin Gülten Nas Y. (49) olduğu belirlenen kadın sürücü rahat tavır ve hareketleriyle dikkat çekti. Ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirilen kadın sürücüye alkol kontrolü yapmak isteyen polis memurlarının üfleme eğitimi ile imtihanı burada başladı. Alkol kontrolünden geçirilmek istenen kadına polis memurlarınca alkolmetre üfletilmek istendi. Alkolmetreyi üflemeye çalışan kadın üflermiş gibi yapıp üflemekten çekinirken, polis memurları kadına adeta üfleme eğitimi verdi. Bir polis memuru ağzıyla kadına üflemeyi gösterirken, bir değir polis memuru da elindeki üfleme çubuğunun poşetiyle üflemeyi anlattı. Eğitimin ardından polis memurlarının üfletme imtihanı başladı. Kadına defalarca alkolmetreyi üfletmeye çalışan polis memurları kadının üflemeyip üflüyormuş gibi göstermesiyle büyük bir sınav verdi. Alkolmetreye de güvenmeyen kadın sürücüye 3 farklı alkolmetre üfletildi. Zaman zaman su içen ve dinlenmeye geçen kadın sürücü 1 saat boyunca polis memurlarına ecel teri döktürdü. 43 kez alkolmetreyi üflemeyerek kandırmaya çalışan kadın sürücü 44. üflemesinde pes ederek normal bir şekilde üfledi. Üflemenin ardından kadının 0.97 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis ve kadın arasındaki yaşanan ilginç diyaloglar ise anbean kameralara yansıdı. Alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilen kadın sürücünün ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise olay yerine çağırılan bir yakınına teslim edildi.