GENEL - 25 Mayıs 2019 Cumartesi 14:29

YTB’den, yurt dışındaki vatandaşların Türkiye’ye gelişlerinde büyük kolaylık

A
A
A
YTB’den, yurt dışındaki vatandaşların Türkiye’ye gelişlerinde büyük kolaylık

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Abdullah Eren, “Bu izin sezonunda Türkiye’ye seyahat eden Avrupalı Türkler için Sırbistan sınırında üçer tane Türk polisi ve Türkçe-Sırpça bilen uluslararası öğrencilerimiz olacak” dedi.

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Abdullah Eren, “Bu izin sezonunda Türkiye’ye seyahat eden Avrupalı Türkler için Sırbistan sınırında üçer tane Türk polisi ve Türkçe-Sırpça bilen uluslararası öğrencilerimiz olacak” dedi.


Uluslararası Demokratlar Birliği’nce (UID) Münih’te düzenlenen iftar programında yurt dışındaki vatandaşlarla buluşan YTB Başkanı Abdullah Eren, Türkiye’de eğitim gören yaklaşık 170 ülkeden binlerce öğrenciye, YTB tarafından burs verildiğini hatırlatarak, bu öğrenciler içinde bulunan Sırp asıllı bursiyerlerin ise izin sezonunda Sırbistan sınırında Avrupa’da yaşayan Türklere yardımcı olacaklarını dile getirdi.


YTB Başkanı Eren, bu sene ilk kez Sırbistan sınırlarında Türk polisi üniformalı memurların da görev yapacaklarını, bunların vatandaşların sorunlarıyla yakından ilgileneceklerini vurgulayarak, ’’Bu izin sezonunda Türkiye’ye seyahat eden Avrupalı Türkler için Sırbistan sınırında üçer tane Türk polisi ve uluslararası öğrencilerimiz olacak’’ açıklamasında bulundu. YTB Başkanı Abdullah Eren, YTB’nin Kapıkule ve İpsala sınır kapılarında vatandaşlarımıza dönük olarak geçen yıl ilk kez gerçekleştirdiği "hoş geldiniz" etkinliğinin ise bu sene daha yoğun bir şekilde yapılacağını ifade ederken; vatandaşlarımızın YTB araçlarını gümrük kapılarında göreceğini vurguladı.


‘“Avrupa’da yaklaşık 5 milyonluk bir Türk nüfusu bulunuyor”


Avrupa’daki Türk varlığına da dikkat çeken Başkan Eren, “Batı Avrupa’da yaklaşık beş milyonluk bir Türk nüfusu bulunuyor. Bizden önceki nesil kendi ayakları üstünde durdu. Geçtiğimiz yıl Köln’de açılan DİTİB camiinin açılışına gelmiştik. Burada 1965 yılında Köln’de ünlü Dom Kilisesi’nde ilk kez Ramazan Bayramı namazı kılan bir amcamızla tanışma fırsatımız oldu. Bunu nasıl organize ettiklerini anlattılar. Çok duygulandık. Avrupa’daki varlığımızın hikayesi hakikaten bir başarı hikayesi” diye konuştu.


YTB’nin 2010 yılında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde kurulduğunu ve yurt dışındaki Türklerle kurumsal olarak ilgilendiğini belirten Eren, sözlerini şöyle sürdürdü:


"YTB olarak üç ana alanda faaliyet gösteriyoruz. Bunlardan en önemlisi yurtdışındaki vatandaşlarımız ve onların sorunlarıyla ilgilenmek. Avrupa’daki Türk varlığı birçok meydan okumalara karşı durarak mücadele etmeye çalışıyor. Fakat son gelişmelerden sonra yeni bir paradigmaya ihtiyacımız var. Avrupa’daki Türklerin kendi ayakları üstünde duran ve anavatana da siyasi ve toplumsal katkıda bulunacak güçlü bir yapıya kavuşması için bizler ne yapmalıyız? Biz kurum olarak buna çalışıyoruz. Kurumumuzun tanınırlığını ve bilinirliğini de daha da arttırmanın gayretindeyiz.”


Yurt dışındaki Türk varlığının sayısal olarak birçok küçük ülkeden daha fazla nüfusa sahip olduğuna da işaret eden YTB Başkanı Abdullah Eren, “Bu vatandaşlarımızın sorunlarını çözmek için hem kurumlar hem de bakanlıklar nezdinde çalışmalar yürütüyoruz. Yine milletvekillerimizle de yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Ankara’da sizin lobinizi yapıyoruz. Örnek olarak dövizli askerlik konusunu verebiliriz. Keza gümrükteki arabayla girişler Mavi kart gibi konular... Kurumumuzun sizler için en büyük avantajı bu. Ayrıca yaklaşık on bin gencimizi kültür ve sosyal faaliyetler kamplarına getirmeye çalışıyoruz. Bunların dışında çok çeşitli alanlarda da yine önemli çalışmalara ve uğraşlar veriyoruz” değerlendirmesinde bulundu.


YTB Başkanı Eren, söz konusu çalışmalara değinirken; insan hakları konusunda da eğitim programı düzenlediklerinin altını çizdi.


Münih’te düzenlenen iftar programına Münih Başkonsolosu Mehmet Günay ve yaklaşık 250 kişilik davetli katıldı. YTB Başkanı Abdullah Eren, iftar programı sonrasında da buradaki Türk STK temsilcileriyle bir araya geldi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Milletvekili Kurt, Koçali Barajıyla ilgili bilgi verdi Adıyaman Milletvekili ve Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Resul Kurt, Koçali Barajı ile ilgili gelinen aşama ve çalışmalar hakkında bilgi verdi. Adıyaman Milletvekili Resul Kurt, Adıyaman’da tarımsal üretimde büyük bir önemi olan Koçali Barajı’nın hem ülke ekonomisine hem de Adıyaman ekonomisine büyük katkı sağlayacağını vurguladı. Milletvekili Kurt, "Koçali Baraj inşaatına 21.11.2014 tarihinde başlanmıştır. Gövde sıyırma kazıları, dolusavak, derivasyon tüneli, batardo, ulaşım yolu, Bulam Tüneli ve gövde kaya dolgu imalatlarına başlanmıştır. İşin devam sırasında baraj sol sahilinde muhtelif noktalarda heyelanlar meydana gelmiştir. Sonrasında iyileştirme önlemlerinin alınması ve heyelandan etkilenen yapıların yer değişikliğinin yanı sıra derivasyon tünelinin uzatılması gibi önlemler hakkında DSİ 20.Bölge Müdürlüğü ve ilgili Daire Başkanlıklarınca çalışmalar yapılmaktadır. Ancak, 6 Şubat Kahramanmaraş depremleri sonrasında USGS tarafından yapılan hesaplamalara göre yaklaşık olarak 0,48 g ivme değerine maruz kaldığı görülmektedir. Bölgenin depremsellik durumunun değişmesinden kaynaklı mevcut Koçali Barajı Sismik Tehlike Analiz Raporu güncellenmekte olup güncel sismik parametreler kullanılarak yapılara ait stabilite hesapları yenilenmektedir. Oluşan depremler sonrasında bahse konu çalışmalara ivedilikle başlanılmış olup sonuçlanması akabinde inşaat çalışmalarına devam edilecektir. Koçali Sulaması Yaklaşım Kanalı ve Tüneli işinde yüzde 68 fiziksel gerçekleşme sağlanmış olup inşaat çalışmaları devam etmektedir. Koçali Barajı Ana İletim Hattı ve Sulaması işinde ise yüzde 17 fiziksel gerçekleşme sağlanmış olup çalışmalara devam edilmektedir. Aynı iş muhtevasında devam eden çalışmalar kapsamında 21 köyde toplam 25 bin 14 hektar alanda arazi toplulaştırma çalışması yapılacaktır. 2014 yılında 4 bin 568 hektar alanın tescil edilerek arazi toplulaştırma çalışmalarının tamamlanması hedeflenmektedir. Adıyaman Koçali İçme Suyu Tesisleri işinin projeleri tamamlanmış olup önümüzdeki dönemde ihale edilmesi planlanmaktadır” diye konuştu.
İzmir Prof. Dr. İlber Ortaylı İZKİTAP Fest’e konuk oldu İzmir Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde, bu yıl Kültürpark’taki açık alanda düzenlenen İZKİTAP Fest-İzmir Kitap Fuarı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramında büyük bir coşkuya sahne oldu. Ebeveynleri ile Kültürpark’a gelen çocuklar, konser ile atölye çalışmalarından sihirbaz ve dans gösterilerine, kukladan sokak oyunlarına kadar birçok etkinliğin yer aldığı çocuk şenliğine yoğun ilgi gösterdi. Tarihçi ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı da düzenlenen söyleşide İzmirlilerle bir araya geldi. İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından “Çocuk Edebiyatı” ana temasıyla düzenlenen İZKİTAP Fest - İzmir Kitap Fuarı, 23 Nisan’da Evrencan ve Uzaylılar konseri, çocuklara özel etkinlik ve söyleşilerle İzmirli kitapseverlere ve çocuklara unutulmaz bir deneyim yaşattı. Açık alanda yapılan en büyük kitap fuarı olma özelliği taşıyan İZKİTAP Fest, 28 Nisan tarihine kadar her gün 10.00-21.00 saatleri arasında 300’e yakın yayınevi, 50’ye yakın sahaf, kurum ve sivil toplum kuruluşu standını ziyaret etme imkanının yanı sıra imza günü, söyleşi ve farklı etkinliklere katılma fırsatı da sağlıyor. "Göktürklerden beri ilk defa Türk ismiyle toplandı" İZKİTAP Fest’in 23 Nisan’a özel konuğu tarihçi ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı oldu. Atatürk Açıkhava Tiyatrosunda İzmirli kitapseverlerle buluşan Prof. Dr. Ortaylı, Türk demokrasisinin sağlam temellere dayandığını vurguladı. İlber Ortaylı, “23 Nisan çok önemli bir olay. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve halk idaresi, Göktürklerden beri ilk defa Türk ismiyle toplandı. Türkiye’de umumi rey ile işbaşına gelen Ankara’daki hükümettir. İşgal edilmiş, şartlar tamamen aleyhine dönmüş bir memleket; ancak devletin bağımsızlığı tamamen bitmemiş. Harpten sonra ağır işgal hükümlerinin uygulanmak istendiği bir ülke, sınırlarını küçültmüşler, asker girmiş, itilaf devletleri giremedikleri bölgeleri de işgal ediyorlar Sevr’e göre. İşte buna karşı çıkıldı. Bir orduyu terhis ediyorlar; ancak terhis edilmeyenler organize edildi, kasaba ve şehirlerde insanlar, muhtelif sınıflar bir araya geldiler, bu çok mühim. Bu hareket keskin bir politika ve keskin bir politik görüşle yürütüldü. Meclis hükümetini yürüten kadroların içinde bile her zaman yüzde 100 uyum yoktu; ama belirli bir ideale, ahlaka, disipline bağlı bir irade vardı. Bu meclisteki insanlar seçimle gelmişlerdir. Meclisin tartışma adabı içinde, farklı fikirler hallediliyor. Bir araya gelmiş insanların farklılıklarının çok keskin olduğu, dünya görüşlerinin farklı olduğu bir meclis; ancak memleketin düşman istilası ve Sevr hükümlerinden kurtulması için çalışıyorlar. Birinci meclis, Türkiye’de demokrasinin kurulduğu, konvansiyonel bir sistemdir. Hükümeti seçer, devleti yönetir, olağanüstü savaş yetkilerini denetleyerek uyum içinde çalışmıştır. Hem Türkiye tarihinde hem bölge tarihinde Türkiye’de demokrasinin uyuşma ve tartışma geleneğinin ortaya çıktığı bir devirdir” dedi. Yurt dışına gitme isteğinde olan gençlere seslenen Prof. Dr. Ortaylı, “Memlekette büyük zorluklarla yetiştirdiğimiz gençlerin yabancı ellerde kalması Türkiye’yi aksatır” diyerek Türkiye’nin son 10 yıldaki vatandaşlık sisteminden de derhal geri dönmesi gerektiğinin altını çizdi. Ortaylı, “Türk vatandaşlığı kolay elde edilecek bir gömlek değil, ona sahip çıkacaksın. Arkasında; Balkanlardan, Kafkaslardan çileli göçler yatar. Ne yatar? Çanakkale’de, İstiklal Savaşı’nda, Birinci Dünya Savaşı’nda uzak çöllerde ölmüş dedeler yatar. Ta Gazze’den başlayan sınıra kadar mezarlıklar var, geze geze gidersin budur yani. Uzun yıllar çileli bir şekilde yerli malı kullanan, enflasyona dayanarak yaşayan, baraj yapılsın diye enflasyon içinde yaşamaya razı olmuş kitle yatar. Oralarda sulanmış toprakları şimdi ona buna satmak marifet değildir. Burası son derece imtiyazlı bir vatandaşlık kitlesinin sahip olduğu bir yerdir. ABD, bazı Avrupa devletlerine benzemez. Herkes vatandaşlığına, hemşeriliğine sahip olsun” diye konuştu. “Bu millet sandıkta rey veriyor. 77 yaşındayım sandıktan başka bir şey hatırlamıyorum. Dolayısıyla böyle bir demokraside, insanların bir takım; karamsar, kötümser, yıkıcı yorumları dinleyerek yüzlerini kara çıkarmanın gereği yoktur” diyen İlber Ortaylı, “Belediye seçimlerine katılın, katılmamak olmaz. Beğenmediğiniz adamlar adaysa yerine yenisini koyarsınız herkes anlar. Beğenmeyince küskün olmanın alemi yoktur. Tavşan dağa küsmüş oluyor o zaman. Rey verilecek. Çok önemli bir şey” dedi.