EKONOMİ - 13 Ocak 2022 Perşembe 10:18

1 dekarla başladığı aloe vera üretiminde rekor kazanç sağladı

A
A
A
1 dekarla başladığı aloe vera üretiminde rekor kazanç sağladı

Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde 1 dekar alana diktiği aloe vera bitkisini 125 dekara çıkaran üretici Cemal Erbay, Türkiye’de ki en büyük aloe vera kapasitesiyle üretim yapıyor.

Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde 1 dekar alana diktiği aloe vera bitkisini 125 dekara çıkaran üretici Cemal Erbay, Türkiye’de ki en büyük aloe vera kapasitesiyle üretim yapıyor. Turizm sektöründe faaliyet gösterirken, aloe vera bitkisiyle yurt dışında tanışan Erbay, taleplere yetişebilmek adına hedeflerinin 5 bin dekarda aloe vera yetiştirmek olduğunu ve ilk hasatlardan 15-20 milyon TL kazanç beklediklerini söyledi.



“En kalitesini yetiştirmek için yola çıktık”


Ülkede en kaliteli Aloe vera hammaddesini yetiştirmek için yola çıktıklarını belirten Cemal Erbay, “Hindistan, Amerika, Brezilya ve Meksika’da üretim alanlarını gördükten sonra Türkiye’de modellemesini yapmak için bir girişimde bulundum. 5 buçuk yılın yaklaşık, 3 buçuk yılı Ar-Ge çalışmalarıyla geçti. Bu bitkiyi ülkemizde iklim şartlarımızda aynı kalitede hammaddeyi üretebilir miyiz diye çalışmalar yaptık. Denemeler sonrasında en kaliteli jeli oluşturabilecek ortamı sağladık. Şimdi hammadde üretiyoruz” dedi.



“125 dekar alanda üretim”


Sözleşmeli çiftçilerle beraber 125 dekar alanda üretim yaptıklarını kaydeden Cemal Erbay, “Öncelikle ürettiğimiz hammadde, yaprak içi jeli. Aloe vera bitkisini talep eden sektörler içinde kozmetik sektörü başı çekiyor. Sağlık sektörü, Gıda takviyeleri, içecekler ve bununla beraber temizlik ve bakım ürünleri son zamanlarda yumuşatıcılar, kâğıt mendiller, yastıklar, yorganlar gibi ürünlerde de kullanılıyor. Hindistan’da geliştirilen doğa dostu bio pil üretimi yapıldı. Bizim de kendi bünyemizde jel akü çalışmalarımız var. Dronlar, elektrikli arabalar bunlar da kullanılmak üzere çalışmalar başladı. Sektörü çok geniş. Bazı hekimler Aloe vera bitkisinden suni damar üretimi konusunda Amerika’da çalışmaların başladığını bile söylüyorlar” diye konuştu.



“Kimyasal gübre kullanmıyoruz”


Aloe veranın doğal bir bitki olduğunu ifade eden Erbay, “ Aloa vera da kimyasal bir gübre ve ilaç kullanamıyoruz. Her gübreyi kabul eden bir bitki değil. Çünkü kimyasal bir maddeyi içine hapsediyor ve bırakmıyor. Bu durum hammadde de kimyasal ürünlerin çıkması demektir. Bu yüzden kimyasal gübre kullanmıyoruz. Yarasa ve solucan gübresi kullanıyoruz” şeklinde konuştu.



“Yılda 4 defa hasat”


Aloe vera bitkisinin 12 ay boyunca örtü altında ekiminin yapıldığını vurgulayan Erbay, “ Eski ay, yeni ay binlerce yıl önce keşfedilen ay takvimine göre dikim yapıyoruz. Bitkinin kök gelişimi bu şekilde artırıyor. Biri erkenci tür 12’ i ayda hasada geliyor, diğeri geç tür 18-24 ayda hasat edebiliyoruz. Bir dekarda 3 bin 600 tane bitkimiz oluyor. Bir dekarda 12 ay sonra yaptığımız hasatlarda ilk yıl içerisinde 4 defa hasat gerçekleşiyor. İlk yıl hasatımız 6 tonla başlıyor, bitki büyüdükçe yaprak ağırlığı arttıkça tonaj artıyor” dedi.



“15-20 milyon kazanç beklentisi”


Bu yıl 15-20 Milyona yakın kazanç beklediklerini belirten Erbay, “Sözleşmeli üreticilerimizden kilo olarak alıyorum. Hammaddeyi litre olarak satıyoruz. Aloe vera hammadde satışlarımız 8 Euro’ dan başlıyor. Bu sene 15- 20 milyon civarında kazanç bekliyoruz. Yaklaşık 30-40 milyon ithalatın önüne geçmiş oluyoruz. Şu an yurt içi satışlarımız yapılıyor. İhracatımızda bir kaç ay içinde başlayacak. Dünyada ciddi bir pazar var. Türkiye olarak ne kadar çok üretirsek Avrupa pazarına girmemiz söz konusu. Rekabet konusunda artılarımız var. 5 buçuk yıl önce bir dekarda başlayıp şu an 125 dekara ulaştık. 2022 yılında hedefimiz bin ile bin 500 dekar arasında üretim yapmak. Mini işleme tesisimizde günlük bir ton işlemek için yola çıktık. Önümüzde ki 3 ay içinde bunu 5 tona çıkarmam gerekiyor ki talebelere yetişebileyim. Türkiye’de ki en büyük kapasiteyle üretim yapıyoruz. İlerleyen yıllarda 5 bin dekar alana çıkarmak istiyoruz. Sözleşmeli üretimi 10 yıllık hedeflerle yapıyoruz. Ülkemizde Aloe vera üretimini artırarak ülkemize daha fazla gelir kazandırabiliriz” ifadelerini kullandı.



“Fidan ömrü 12-15 yıl”


Emek harcamadan sürekli kazanç elde ediyorsunuz, “Burada ilaç kullanmıyoruz, gübre kullanmıyoruz. Çok fazla emek harcamadan hem kolay hem de bir defa ekiyorsunuz 12-15 yıl ömrü var. Sürekli kazanç elde ediyorsunuz. 2022 yılında sözleşme üretimde fidan fiyatları 12 TL. Sadece Danışmanlık ve fidan satın almak isteyen üreticilere 18 TL’ ye satış yapıyoruz” açıklamalarında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki deprem anı güvenlik kamerasında Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. Öte yandan deprem anı güvenlik kameralarına yansıdı. AFAD tarafından açıklanan bilgilere göre, saat 01.06’da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntı Sivas ve Yozgat illerinden de hissedildi. Depremi hisseden vatandaşlar büyük bir panik yaşayarak kendilerini dışarı attı. Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi. “Yıkılan, hasarlı bir bina yok” Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, “Saat 01.06’da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun” dedi. Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için toplandı İstanbul’da yüzlerce taksici Sarıyer’de gasp edilip öldürülen meslektaşları Yaşar Yanikyürek için bir araya geldi. İstanbul’un çeşitli noktalarında bir araya gelen taksicilerin katılımıyla, yol kenarında ölüme terk edilen Yaşar Yanıkyürek’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı gasilhanesine getirildi. İstanbul’da taksisine aldığı yabancı uyruklu iki şahıs tarafından öldürülüp Sarıyer’de yol kenarına atılan Yaşar Yanıkyürek için yüzlerce meslektaşı bir araya geldi. İstanbul’un farklı noktalarında toplanan taksiciler bir araya gelerek Yaşar Yanıkyürek’in cenazesinin Zincirlikuyu Mezarlığı’na getirilmesine eşlik etti. Farklı noktalarda toplanan taksiciler Beyoğlu’nda bir araya gelerek konvoy halinde Zincirlikuyu Mezarlığı’na hareket etti. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemleri aldı. Zincirlikuyu Mezarlığı önünde toplanan taksiciler burada basın açıklaması yaptı. Konuyla ilgili konuşan İstanbul Taksi Şoförleri Derneği Başkanı Deniz Dündar, “Bugün 14.30 sularında Anadolu Yakası’ndan aldığı yolcu ile Avrupa Yakası Sarıyer Tarabya, bizim Madenler dediğimiz bölgede yabancı yolcusu tarafından katledilen Yaşar Yanıkyürek abi için bütün meslektaşları olarak, arkadaşları olarak buradayız. Cenazemizi yalnız bırakmadık. Bu bizim ilk cenazemiz değil, görünene göre son cenazemiz de olmayacak. İki üç ay önce İzmir’de Oğuz Erge kardeşimiz, yaklaşık 9-10 ay önce Yıldıztabya, Gaziosmanpaşa’da Samet Kubiloğlu kardeşimiz, ondan 1 sene öncesine kadar Aydın Altun abimiz, bu ne ilk ne de son. Biz bir an önce yetkililerden taksicilerin can ve mal güvenliği için ivedi bir şekilde çalışma yapmalarını arzu ediyoruz. Bugün Yaşar abi için buradayız, cenazemizi gasilhaneye teslim ettik. Yarın Feriköy Mezarlığında öğle namazına müteakip defnedip son görevimizi yerine getireceğiz ama bunun son olup olmadığını bilmiyoruz. Ne yazık ki evden helalleşerek çıkıyoruz. Bir an önce yetkililerden, kabinli araç ya da başka bir çözüm bekliyoruz. Buna yetkililer, İstanbul’da taksiyi yönlendiren UKOME kurulu karar verecek. Bizler dernekler olarak, daha önce büyükşehir belediyesine bunun müracaatını yaptık. Bu ilk değil son değil. Biz helalleşerek çalışmak istemiyoruz. Bizler huzur, güven içinde çalışmak istiyoruz. Bizler STK’lar olarak sizler için her şeyi yapıyoruz. Bu işin hızlanması için sizlerin de bir an önce müracaatta bulunmanız gerekmektedir. Lütfen bizim sesimizi artık duyun. Lütfen bizi ciddiye alın" ifadelerini kullandı. "Azrailimizi yanımızda taşıyoruz" Ölümlerin artık son bulması için yetkililerin önlem almasını isteyen ve evden helalleşerek çıkıyoruz diye belirten Deniz Dündar, "Bugün bu, yarın bir başkası, kimi taşıdığımızı bilmiyoruz. Azrailini yanında taşıyan bir meslek grubu haline geldik. Bütün yetkililere, özellikle taksici dostu cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; Sayın Cumhurbaşkanım lütfen bu çığlığımızı, bu haykırışımızı duyun” şeklinde konuştu.