ASAYİŞ - 19 Temmuz 2021 Pazartesi 16:35

24 saattir kayıp 2 yaşındaki Ecrin’in annesinden yürek dağlayan feryat

A
A
A
24 saattir kayıp 2 yaşındaki Ecrin’in annesinden yürek dağlayan feryat

Antalya’nın Serik ilçesinde ortadan kaybolan 2 yaşındaki Ecrin’i arama çalışmalarından şu ana kadar bir sonuç elde edilemedi.

Antalya’nın Serik ilçesinde ortadan kaybolan 2 yaşındaki Ecrin’i arama çalışmalarından şu ana kadar bir sonuç elde edilemedi. Küçük kızın gözü yaşlı annesi ve babaannesi kızlarının bir an önce bulunmasını istedi. Anne Fatma Keskin, “Bir aydır hastanedeyim, geldim kızım yok. Kızım kaybolmuş. Kızımı bulsunlar bana. Hiçbir yere gitmez. Kanallarda yok, kuyularda yok. Kaçırılmıştır herhalde bilmiyorum” dedi.


Serik ilçesine bağlı Kadriye Mahallesi’nde dün saat 16.00 sıralarında meydana gelen olayda, çiftçilik ile geçimini sağlayan baba Ferhat ve anne Zübeyde Keskin, dün hastaneye gittikleri sırada 4 çocuklarından en küçüğü olan 2 yaşındaki kız çocuğu Ecrin’i babaannesine bıraktı. Minik kız babaannesinin yanından abisine gideceğini söyleyerek ayrıldı. Bir süre sonra küçük kıza seslenen babaanne bir yanıt alamadı. Bunun üzerine eve giderek abisine Ecrin’i soran babaanne minik kızın abisinin yanına gitmediğini öğrendi. Durum hastanede tedavi gören diğer çocuğunun yanına giden babaya haber verildi.



’Kurbağa Adamlar’ devreye girdi


Yakınları ile beraber eve geri dönen baba Ferhat Keskin, küçük kızını her yerde aradı. Aramalardan bir sonuç elde edilememesi üzerine durum 112 Acil Çağrı Merkezine bildirildi. İhbarın ardından bölgeye Antalya Emniyet Müdürlüğü Deniz Şube Müdürlüğü’ne bağlı dalgıçlar ile arama kurtarma ekipleri sevk edildi. Dalgıçların arama çalışmaları dün gece geç saatlere kadar devam etti. Arama çalışmalarından bir sonuç alınamaması üzerine bugün bölgeye Emniyet Genel Müdürlüğü Sualtı Grup Amirliği’ne bağlı ’Kurbağa Adamlar’ geldi.



5 metre derinlikteki kuyuda bulunamadı


Ekipler Ecrin’in düşme ihtimalinin bulunduğu Beşgöz Deresi’nin denizle buluşma noktasına yakın alanda arama çalışmalarına bu sabah erken saatlerde yeniden başladı. Suyun kesilerek su seviyesinin düşürüldüğü derede çalışmalara bir komiser yardımcısı olmak üzere 7 kurbağa adam katıldı. Yaklaşık 2 saat süren arama çalışmalarında herhangi bir sonuç alınamadı. Bunun üzerine ekipler, Ecrin’in en son kaybolduğu evin 250 metre uzağında bulunan 5 metre derinlikteki kuyuda arama çalışması yaptı. Sualtı kameralarıyla kuyuya giren dalgıçlar, burada da Ecrin’e rastlayamadı.



Kıyafetleri ve yastığı arama köpeklerine koklatıldı


Küçük kızın bulunabilmesi için AFAD, JAK, polis ekipleri hemen evin yanında kriz masası oluşturdu. Minik kıza ait kıyafetleri ile yastığı, kokuya duyarlı arama köpeklerine koklatıldı. Minik Ecrin, evine yakın bölgede tekrar aranmaya başlandı. Jandarma ekiplerinin ‘Ocak’ isimli kadavra köpeğiyle yaptıkları aramalarda da bir sonuç elde edilmedi. Öte yandan, polis ekiplerinin bölgeye yakın kameralarda da inceleme başlattığı öğrenildi. Anne Fatma Keskin ise diğer çocuğu ile birlikte gözyaşları içerisinde evinin balkonundan arama çalışmalarını izledi. Acılı kadını yakınları teselli etti.



“Bir aydır hastanedeyim, geldim kızım yok”


Küçük kızın annesi Zübeyde Keskin ve babaanne Fatma Keskin ise gözyaşları içerisinde kızlarının bir an önce bulunmasını istedi. Anne Zübeyde Keskin, “Bir aydır hastanedeyim, geldim kızım yok. Kızım kaybolmuş. Kızımı bulsunlar bana. Hiçbir yere gitmez. Nenesinden eve evden nenesine gider. Kanallarda yok, kuyularda yok. Kaçırılmıştır herhalde bilmiyorum. Evde değildim. Akşam 21.00’da eve geldim” sözlerine yer verdi.



“Çocuğumuzu istiyoruz”


Babaanne Fatma Keskin ise, “Yanımdaydı. Kardeşine gideceğini söyledi. Ben de git dedim. Ben de biraz durdum. 15.00’dan sonra yanımdan ayrıldı. Abisine Ecrin’i sordum. Yanında olmadığını söyledi. Dedesinin almış olabileceğini söyledi. Dedesini aradım, yanında olmadığını söyledi. O anda kaynamış su başımıza döküldü. Çocuğumuzu istiyoruz. Her yere baktık. Kanalın içerisine dedesi de girdi. Çocuğumuzu getirin ne olur. Bayram öncesi getirin. Ben de kaçırılmış olabileceğini düşünüyorum. Kız yanımdan gitti, bir anda kayboldu. Kızım yolu bile geçmezdi. Ben diyorum kızımı aldılar götürdüler. Benim yanımda bugüne kadar bir yere gitmemiştir” dedi.



Suyla oynarken son görüntüleri ortaya çıktı


Öte yandan, dünden bu yana bulunamayan küçük kızın, bir evin önünde arkadaşlarıyla birlikte oynadığı görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde minik kızın plastik bir kaba konulan su ile oynadığı görüldü.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin’in ifadesi ortaya çıktı CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda çekildiği öne sürülen ’para sayma’ görüntülerine ilişkin soruşturma çerçevesinde Savcılığa ifade veren Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin’in ifadesi ortaya çıktı. Keskin’in ifadesinde, "Toplamda 9 kişiden 400 bin lira civarında bağış topladık. Bağış kampanyası ve paranın harcanması noktasında bütün sorumluluk CHP İstanbul İl Başkanlığına aittir. Arkadaşlarımdan aldığım ve il binasının satın alınması için topladığım paralara karşılık makbuz vermeyi düşünemedim. Ben kendi yapmış olduğum bağış karşılığında da herhangi bir belge veya makbuz almadım. Bu makbuzların CHP İstanbul İl Teşkilatı tarafından bana gönderileceği söylendi" dediği öğrenildi. Sosyal medyada Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanlığı’nda çekildiği öne sürülen ‘para sayma’ görüntülerine ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca maddi gerçeğin ortaya çıkarılması, suç ve suç unsuru bulunup bulunmadığının tespiti için re’sen soruşturma başlatılmıştı. Soruşturma çerçevesinde, CHP eski İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, söz konusu binayı sattığı öne sürülen Ali Rıza Braka, İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü Tuncay Yılmaz, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç ve CHP Meclis Üyesi Turgay Özcan’ın da arasında bulunduğu 12 kişi ‘şüpheli’ sıfatıyla Savcılığa ifade vermişti "Bağış kampanyası ve paranın harcanması noktasında bütün sorumluluk CHP İstanbul İl Başkanlığına aittir" 12 şüphelinin ifade verdiği soruşturma çerçevesinde, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin de 13. şüpheli olarak Savcılığa ifade verdi. Keskin ifadesinde, "2019 yılında CHP İstanbul İl Başkanlığı tarafından ’Bir Tuğla da Sen Koy’ bağış kampanyası başlatıldı. Kampanya kapsamında toplanacak paralarla CHP İstanbul İl Başkanlığı Binası alınması planlanıyordu. Bu husus CHP parti meclisinde ve belediye başkanlarının kendi aralarında yapmış oldukları toplantılarda sürekli olarak konuşulan bir konuydu. Ben de CHP Parti mensubu ve aynı zamanda Belediye Başkanı olmam nedeniyle bu kampanyaya destek vermeyi uygun gördüm. Bu kapsamda kendim 50 bin lira bağış yaptım. Yine samimi olduğum arkadaşlarım destek olmak istediklerini ve bağış paralarını benim aracılığımla göndermek istediklerini söylediler. Toplamda 9 kişiden 400 bin lira civarında bağış topladık. Özel kalemim Onur Öksel’i telefonla arayarak avukat Ergün Özer’in Harbiye’de bulunan ofisine çağırdım. Ben de o sırada ofisten çıkıyordum. Girişinde karşılaştık. Burada bir el çantası içerisinde bağış paralarını Onur’a teslim ettim ve kendisine götüreceği adresi bir kağıda yazarak verdim. Paranın nereye götürüleceğini CHP İstanbul İl Başkanlığından şu anda ismini hatırlayamadığım bir kişi telefonla beni arayarak söyledi. Zaten bağış kampanyası ve paranın harcanması noktasında bütün sorumluluk CHP İstanbul İl Başkanlığına aittir" dedi. "Bu makbuzların CHP İstanbul İl Teşkilatı tarafından bana gönderileceği söylendi" Şüpheli Keskin ifadesinin devamında ise "Onur da kendisine verdiğim talimat doğrultusunda içerisinde bağış paralarının bulunduğu çantayı alarak adrese götürdü. Parayı teslim ettikten sonra beni arayarak parayı sorunsuz şekilde götürdüğünü, parayı belirtilen adresteki kişilere teslim ettiğini ve oradan ayrıldığını söyledi. Ben de teşekkür ettim ve konu kapandı. Onur Öksel’in kamera kayıtlarına yansıyan görüntülerde elinde bulunan çanta benim tarafımdan kendisine verilen ve içerisinde 400 bin lira bağış paralarının bulunduğu çantadır. Arkadaşlarımdan aldığım ve il binasının satın alınması için topladığım paralara karşılık makbuz vermeyi düşünemedim. Ben kendi yapmış olduğum bağış karşılığında da herhangi bir belge veya makbuz almadım. Bu makbuzların CHP İstanbul İl Teşkilatı tarafından bana gönderileceği söylendi. Pandemi sürecinin araya girmesiyle bu konu bir daha gündeme gelmedi. Paraların görüntülerin çekildiği ofiste kime teslim edildiği konusunda bir bilgim yoktur. Toplantılarda sürekli olarak herkesin imkanları ölçüsünde bu kampanyaya gönüllü olması isteniliyordu. Ben de gönüllü olarak kampanyaya destekte bulundum" ifadelerini kullandı.
Bursa İnegöl’ün geçmişi ile geleceği aynı iftarda buluştu İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, Huzurevi sakinleriyle lise öğrencilerini aynı iftar sofrasında misafir etti. Gastro İnegöl’de düzenlenen iftarda, öğrenciler ve yaşlılar birbirleriyle kaynaşma fırsatı buldu. İnegöl Belediyesi, Gastro İnegöl’de özel bir iftar programına imza attı. 18-24 Mart tarihleri arasında kutlanan Yaşlılar Haftasında program yoğunluğundan dolayı Huzurevi sakinleriyle bir araya gelemeyen Belediye Başkanı Alper Taban, Perşembe akşamı Huzurevi sakinleri için iftar programı düzenledi. İftara Halil İnalcık Sosyal Bilimler Lisesi öğrencileri de davet edildi. Özel gecede, şehrin gençleriyle yaşlıları birlikte oruç açıp kaynaşma fırsatı buldu. Huzurevi idarecileri ile Halil İnalcık Sosyal Bilimler Lisesi idarecilerinin de katıldığı iftara ilişkin konuşan Belediye Başkanı Alper Taban, “Geçtiğimiz hafta yoğun programlar dolayısıyla Huzur Evi sakinlerimizin Yaşlılar Haftasını kutlayamadık. Bu akşam Halil İnalcık Sosyal Bilimler Lisesi öğrencilerimizi de davet ederek istedik ki hem yaşlılarımız hem gençlerimizle aynı sofrada oruçlarımızı açalım. İnegöl’ümüzün geçmişi ile geleceğinin buluştuğu kıymetli bir iftar sofrası oldu. Gençlerimiz büyüklerimizin tecrübesinden, yaşlılarımız da öğrencilerimizin enerjisinden istifade ettiğini görmek bizleri mutlu etti. Bu özel buluşmayı da şehrimizin yeni değeri Gastro İnegöl’de gerçekleştirmek istedik. Davetimize katılıp soframızı bereketlendiren kıymetli büyüklerimize ve değerli gençlerimize teşekkür ediyorum” dedi.
Muğla Toprak havuz balık yetiştiriciliğine GEKA’dan destek Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda faaliyetlerini yürüten Güney Ege Kalkınma Ajansı (GEKA), Milas’ta toprak havuzlarda yetişen balığın depolanması ve paketlenmesi tesisinin fizibilite projesine destek verdi. GEKA’nın 2023 yılı Fizibilite Desteği Programı kapsamında desteklenen Milas İlçesi İç Su Ürünleri Yetiştirici Üreticileri Birliği’nin başvuru sahibi olduğu ‘Topraktan Fışkıran Balığın Depolanması ve Paketlenmesi Tesisinin Fizibilite Raporu’ projesinin sözleşmesi imzalandı. Böylece, toprak havuzlarda balık yetiştiriciliğinin Türkiye’deki tek örneği olan Muğla Milas’ta sektörün gelişimine yönelik önemli bir adım atılmış oldu. Milas ilçesi Su Ürünleri Üreticileri Birliği Başkanı Muhammed Toğuç sektöre ve projeye yönelik yaptığı açıklamada, “Tarıma uygun olmayan arazilere kazdırılan toprak havuzlarda iç pazarda yüksek talep gören çipura, levrek, granyöz, karides ve yengeç gibi türlerin üretimini yapıyoruz. Son yıllarda bölge ve ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayan balık üretimine yönelik 86 adet toprak havuz işletmesi bulunuyor ve bu işletmelerde yılda 6 bin ton balık üretimi gerçekleştiriliyor. Ayrıca yaklaşık bin kişinin istihdam edildiği Milas Toprak Havuzları bölgesi, ülkede üretilen çipura ve levrek yavrularının yüzde 60’ından fazlasını üretmesiyle de öne çıkıyor. Milas ilçesi Su Ürünleri Üreticileri Birliği’mize ait arazide depolama ve paketleme tesisi kurmayı planlıyoruz. Bu tesisin hayata geçmesiyle önümüzdeki yıllarda üretimimizi yüzde 50 artırmayı ve böylece ihracat çalışmalarına da başlamayı hedefliyoruz” dedi. Planladıkları yatırımın uygunluğunu tespit edebilmek amacıyla öncelikle tesisin fizibilite raporunun hazırlanması gerektiğini söyleyen Toğuç, bu sebeple GEKA’nın Fizibilite Desteği Programı’na proje başvurusu yaptıklarını ve destek almaya hak kazandıklarını söyledi. Proje ile bahsi geçen tesisin kurulumunun fizibil olup olmadığı belirleneceğini söyleyen Toğuç, proje kapsamında yapılacak çalışmalarla bölgenin su kaynakları, çevresel şartlar, toprak yapısı ve üretimin sürdürülebilirliği vb. açılardan uygunluğu tespit edilecek ve tesisin kurulum maliyetleri belirlenecektir” dedi. Son olarak proje fikrinin oluşmasından geliştirilmesine kadar birçok süreçte desteklerini sunan Güney Ege Kalkınma Ajansı’na teşekkür etti. GEKA Genel Sekreteri Özgür Akdoğan, “2023 yılı Fizibilite Desteği Programımız kapsamında üç projemiz destek almaya hak kazandı. Bu projelerimiz Güney Ege Bölgesi’nin kalkınmasına, ekonomisinin ve sosyal yapısının güçlendirilmesine katkı sağlayacaktır. Projelerin olumlu sonuçlanmasıyla hayata geçecek yatırımlarla bölgede tarım ve sanayi sektörlerinin rekabet gücü artacak, çevresel sürdürülebilirlik sağlanacak, lojistik kapasitesi ve ulaşım altyapısı geliştirilecektir. Uzun yıllardır yürüttüğümüz Fizibilite Desteğini önümüzdeki günlerde 2024 yılı için de ilan edeceğiz” dedi.