- 09 Haziran 2021 Çarşamba 12:21

3 çocuk annesi kadına "Seni sakat bırakıp pipetle besleyeceğim" tehdidi

A
A
A
3 çocuk annesi kadına "Seni sakat bırakıp pipetle besleyeceğim" tehdidi

Antalya’da, 37 yaşındaki 3 çocuk annesi kadın, bir süredir ayrı yaşadığı dini nikahlı eşinden gördüğü şiddet karşısında isyan etti.

Antalya’da, 37 yaşındaki 3 çocuk annesi kadın, bir süredir ayrı yaşadığı dini nikahlı eşinden gördüğü şiddet karşısında isyan etti. Uzaklaştırma kararı aldıran, evinin önünde polis ekipleri bekleyen ve gözleri morluk içinde olan kadın, “Eski eşim beni öldürmekle tehdit etmiyor, ‘ben seni sakat bırakacağım, pipetle besleyeceğim. Bir araba dolusu paramla seni ömür boyu ben besleyeceğim’ diyor. Böyle psikopatça bir yaklaşımı var” dedi.


Kepez ilçesinde bir giriş kat dairesinde yaşayan Dilek Göktaş, 9 yıldır dini nikahıyla birlikte yaşadığı A.O.’dan 2 yıldan bu yana şiddet görüyordu. Belirli aralıklarla şiddet gören kadının başında sürahi kırıldı, ayak bileği çatlatıldı, kaburgasının biri zarar gördü, makas ve bıçakla ölümle tehdit edildi. 5 ay önce A.O.’dan evini ayıran Dilek Göktaş, oğluyla yaşam mücadelesi vermeye başladı. Son olarak 10 gün önce A.O. bu evi bularak genç kadına yumruk ve tekmeli saldırıda bulundu. Gözleri morluk içinde kalan kadının son şikayetinin ardından A.O.’ya uzaklaştırma cezası verildi ve kadının evinin önünde de polis ekipleri beklemeye başladı. Evine hapsolan Göktaş, polisler sayesinde balkonuna çıkıp hava alabilir hale geldi. Kendi canından korkmadığını ama kardeşi, çocukları ve annesi üzerinden kendisinin tehdit edildiğini söyleyen kadın, A.O.’nun cezalandırılmasını istedi.



"Tekme ve tokadı ekmek gibi sayıyorum"


Korkudan evine hapsolan Dilek Göktaş, 11 senedir Antalya’da olduğunu 9 senedir ise A.O. ile dini nikahlı yaşadığını söyledi.


9 sene boyunca belirli aralıklarla eşinden sürekli şiddet gördüğünü dile getiren Göktaş, son iki sene ise şiddetin boyutunun arttığını ve acımasızlaştığını dile getirdi.


Eşinin madde bağımlısı olduğunu ifade eden Göktaş, “İstediklerini yapmadığım zaman kavgamız genelde bundan çıkıyordu. Sürahiyi kafamda kırdı, maket bıçağı ile elimi kesti. Makasla öldürmeye çalıştı. O anda elim kesildi. Yumruk ve tekmeleri normal ekmek gibi sayıyorum. Cam sürahiyi kafama fırlatıp kırdı. Durduramıyorum. ‘Canım, gülüm’ dersem benden iyisi yok. Ters tepki yaparsam şiddet şiddet” dedi.



"Beni sakat bırakmak istiyor"


10 gün önce şimdiki yaşadığı evinde eski eşinin yumruk ve tekmeli saldırısına uğradığını anlatan Göktaş, “Tokatları saymıyorum. 5 aydır evimi ayırdım burada yaşıyorum ve mücadele ediyorum. Evime geliyor, gidiyor tehdit ediyor. Kızımla, kardeşimle, annemle tehdit ediyor. ‘Barışmazsan onlara şöyle şöyle yaparım’ diyor. Beni öldürmekle tehdit etmiyor, ‘ben seni sakat bırakacağım, pipetle besleyeceğim. Bir araba dolusu paramla seni ömür boyu ben besleyeceğim’ diyor. Böyle psikopatça bir yaklaşımı var. Neden? Ben barışmadan dikleştiğim için. Şiddet halen devam ediyor” diye konuştu.



"Özgürlüğümü istiyorum"


A.O. hakkında 8. şikayet dosyasının oluştuğunu belirten Göktaş, “Sesimi duyurmaya çalıştıkça evimin önünde şimdi gece bekçileri, gündüz polis ekipleri duruyor. Bekçiler varken 3 kez evime kadar gelme cesaretini gösterdi. Dışarı çıkamıyorum. Polis ekipleri buradayken balkona çıkabiliyorum. Evde hapisim, ben özgürlüğümü istiyorum, dışarı çıkmak istiyorum. İşime gitmek istiyorum. Bu adam elini kolunu sallaya sallaya dışarıda geziyor. Uzaklaştırma cezası bu ayın sonuna kadar devam ediyor. Uzaklaştırma onu uzaklaştırmıyor ki beni dışarıdan, hürriyetimden uzaklaştırıyor. Ceza almasını, caydırıcı bir şey istiyorum” ifadelerine yer verdi.



"Gel sık derim"


Dilek Göktaş, elektronik kelepçe uygulamasını istediğini ifade ederek, “3 çocuğum var ölmek istemiyorum. Çocuklarım olmasa, ‘gel sık’ derdim. Ama çocuklarım var, yaşamak, özgürlüğümü geri almak istiyorum” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Yaşar Üniversitesi 23 yaşında Bilim, birlik ve başarı ilkeleriyle yenilikçi ve sürdürülebilir bir üniversite olmak için eğitime katkı koymayı sürdüren Yaşar Üniversitesinin 23. yılı törenle kutlandı. Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, “Kuruluşumuzdan bu zamana kadar pek çok alanda başarılara imza attık ve binlerce öğrenci mezun ettik” dedi. Yaşar Üniversitesinin 23’üncü kuruluş yıl dönümü Selçuk Yaşar Kampüsünde düzenlenen törenle kutlandı. Törene; KKTC Baş Konsolosu Ayşen Volkan İnanıroğlu, Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık, Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, Yaşar Holding İcra Başkanı Dr. Mehmet Aktaş, mütevelli heyeti üyeleri, akademik ve idari çalışanlarla öğrenciler katıldı. Müzik bölümü öğrencilerinin dinletisiyle başlayan törende, akademik ve idari çalışanlara ‘Bilim, Birlik, Başarı’ ödülleri verildi. Ödüller; ’Başarılı İdari Birim’, ’Temsiliyet Başarısı’, ’Eğitimde Başarı’, ’Başarılı Araştırmacı’, ’Akademik Onur’ adı altında takdim edildi. Beşinci, onuncu, on beşinci ve yirminci hizmet yılını dolduran akademik ve idari personele de rozet ve belge verildi. Açılış konuşmasını yapan Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, “Kuruluşumuzdan bu zamana kadar pek çok alanda bilimsel, kültürel ve spor alanlarında pek çok başarıya imza attık ve binlerce öğrenci mezun ettik. Akademik başarılarımız, akreditasyonlarımız ile ulusal ve uluslararası projelerdeki performansımızla üniversiteler arasında güçlü bir konum elde ettik. Bu vesileyle kurucumuz ve ebedi onursal başkanımız Selçuk Yaşar’ı saygı ve rahmetle anıyorum” dedi. Yiğitbaşı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yakın bir zamanda Stanford Üniversitesi tarafından hazırlanan ve dünya genelinde üst seviyede başarı elde eden bilim insanlarının bulunduğu Dünyadaki En Etkili Bilim İnsanları listesinde 6 akademisyenimiz yer aldı. Prof. Dr. Arif Hepbaşlı, Prof. Dr. Duygu Türker Özmen, Prof. Dr. Yiğit Kazançoğlu, Prof. Dr. Meltem Gürel, Doç. Dr. Banu Yetkin Ekren ve Doç. Dr. Mir Jafar Sadegh Safari’nin böylesine saygın bir listede yer alması, yapılan çalışmaların ve akademik katkıların değerini bir kez daha göstermiştir. Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Türkan’ın da yer aldığı çalışma Türk Uzay Yolcusu ve Bilim Misyonu kapsamında uzaya gönderilen 13 deneyden biri oldu. Bu bilimsel başarıların üniversitemiz için büyük gurur ve mutluluk kaynağı olduğunu belirtmek isterim. Avrupa Birliği Jean Monnet Mükemmeliyet Merkezimiz tarafından, insan kaynakları müdürlüğümüzün desteği ile yapılan başvuru sonucunda, üniversitemiz Avrupa Komisyonunun Araştırmacılar İçin İnsan Kaynakları Stratejileri Mükemmellik Ödülüne layık görüldü. Araştırma süreçlerimizde uyguladığımız insan kaynakları politikalarımızla uluslararası bir ödüle layık görülmemiz bizler için gurur verici oldu. 2023 yılı Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması raporunda üniversitemiz yüksek memnuniyet ifade eden A grubunda yer alarak 74 vakıf üniversitesi arasında ilk 10 içinde yer alma başarısını gösterdi." "Hedeflerimize emin adımlarla ilerleyeceğiz" Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller ise “23 yıl önce bir hayalle başlayan ve bugün geldiğimiz noktadaki başarılarımızın temelini atan ’Bilim, Birlik, Başarı’ ilkesiyle Türkiye’ye sayısız ilki kazandıran Selçuk Yaşar’dan aldığımız ilhamla, bilimin ışığında çalışmaya ve üretmeye kararlılıkla devam edeceğiz. Geçtiğimiz bir yıl içinde öğrencilerimiz; mimarlık, tasarım, spor, sanat gibi pek çok alanda elde ettikleri başarılarla yüzümüzü güldürdü. Akademisyenlerimiz de elde etikleri başarılarla bizleri gururlandırdı. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, en değerli 23’lerin ışığında, nitelikli eğitim ve araştırmalarımızla başarılarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Geleceğe yön veren yenilikçi bireyler yetiştirerek topluma katkıda bulunma hedeflerimize emin adımlarla ilerleyeceğiz, tıpkı Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yerinde duran, geriye gidiyor demektir. İleri, daima ileri’ dediği gibi” diye konuştu. Yaşar Üniversitesinde enerji hukuku alanında yüksek lisans yaptığını söyleyen Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki de, “Bornova Belediye Başkanlığı adaylığına gösterilmemde, geçmişimde iki yüksek lisans yapmış olmam etkili oldu. Bu dönem Bornova Belediyesi olarak ülkemizin çok ihtiyacı olan yenilenebilir enerji alanında birçok çalışma yapacağız. Yaşar Üniversitesi ile de birçok projeyi beraber yürütmek istiyoruz” dedi.
Zonguldak Rektör Özölçer’den "sıfır atık" teşekkürü ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Sıfır Atık Politikası kapsamında en iyi performans gösteren akademik ve idari birimlere teşekkür belgesi takdim etti. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, sıfır atık ve sürdürülebilir çevre politikası doğrultusunda uzun zamandır attığı adımlara bir yenisini daha ekledi. ZBEÜ, Sıfır Atık Politikası çerçevesinde altı farklı kategori belirleyerek Mart 2024 dönemi için tüm akademik ve idari birimlerin, sıfır atık ve sürdürülebilir çevre politikası doğrultusunda üniversitenin belirlediği adımları uygulamaya dökmeleri açısından bir performans tespitinde bulundu. Pil, kâğıt, plastik, cam, metal ve en düzenli ayrıştırma kategorileri olmak üzere toplamda altı farklı kategorinin kıstas alındığı performans ölçümünde, en iyi sonuçları alarak dereceye giren akademik ve idari birimlere teşekkür belgesi sunuldu. Rektörlük Senato Salonu’nda gerçekleştirilen törene ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu ve Prof. Dr. Servet Karasu, Genel Sekreter Prof. Dr. Zehra Safi Öz, akademik ve idari birim yöneticileri katıldı. Törende konuşan ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, ZBEÜ olarak sıfır atık ve sürdürülebilir çevre politikasını önemsediklerini, yönetim olarak bu doğrultuda kararlar almaya devam ettiklerini belirtti. Böylece gelecek nesillere yaşanabilir ve sürdürülebilir bir çevre bırakma konusunda Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi olarak büyük kararlılık gösterdiklerine dikkat çeken Rektör Özölçer, özellikle üniversitenin akademik ve idari birimlerinin de bu kararlara uygun adımlar atmalarını önemseyerek birimleri bu konuda teşvik edici çalışmaları sürdürdüklerini aktardı. Mart 2024 dönemi için tespit edilen altı farklı kategoride en iyi performans gösteren akademik ve idari birimlere teşekkürlerini sunan Rektör Özölçer’in, ilgili birim yöneticilerine teşekkür belgesi takdim etmesinin ardından tören sona erdi.
Antalya Antalya Doğal Yaşam Parkı, yeni yavrularla coşkulu bir bahar yaşıyor Antalya Büyükşehir Belediyesi Doğal Yaşam Parkı, baharın gelmesiyle birlikte sevince boğuldu. Parkta, lemur, keçi, geyik, koyun gibi çeşitli türlerden yeni yavrular dünyaya geldi. Yeni yavrularla coşkulu bir bahar yaşayan Doğal Yaşam Parkı’na 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda girişler ücretsiz olacak. Antalya Doğal Yaşam Parkı, doğanın ve hayvanların korunması adına önemli bir merkez olmaya devam ediyor. Doğal yaşam alanlarında özgürce dolaşan 1400’den fazla hayvanı barındıran park, 127 farklı türe ev sahipliği yapıyor. Her yıl yüz binlerce ziyaretçiyi ağırlayan Doğal Yaşam Parkı’nda bahar mevsiminin de habercisi olan doğumlar başladı. Doğal Yaşam Parkı Şube Müdürü Dr. Aygül Arsun, yeni doğumlarla parkın neşesinin ve coşkusunun arttığını belirtti. “Yavru bereketi” Özellikle çocukların ilgisini çeken kuyruklu lemurlardan üç yeni yavrunun doğduğunu belirten Arsun, "Yavrular bir aylık oldular ve anne sırtında zamanlarını geçiriyorlar. Bazıları ağaçlara tırmanarak kendilerini deniyorlar, bir çocuk gibi oynuyorlar" dedi. Ayrıca, parkta diğer türlerden de yavruların olduğunu belirten Arsun, "Ceylanlarımız da yavrulama başladı. Dağ keçileri, geyikler, koyunlar ve kuzular hepsi yavruladı. Rakunlarımızın da yeni yavruları var. İlkbaharın sonlarına doğru doğacak yavrularımız var. Baharla birlikte üreme patlaması yaşıyoruz" diye konuştu. Tüm çocuklar davetli Arsun, özellikle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı öncesine denk gelen bu güzel haberle ziyaretçilere bir de müjde verdi. Girişlerin 23 Nisan’da ücretsiz olacağını belirten Arsun, tüm çocukları ve ailelerini parkı ziyaret etmeye davet etti.