KÜLTÜR SANAT - 11 Ekim 2018 Perşembe 11:42

55. Uluslararası Antalya Film Festivali

A
A
A
55. Uluslararası Antalya Film Festivali

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde 29 Eylül-5 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilen 55.

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde 29 Eylül-5 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilen 55. Uluslararası Antalya Film Festivali, bin 200 konuk ve 34 bin 900 seyirci ile önemli bir organizasyona ev sahipliği yaptı.


55. yıla özel 55 filmlik programı, dünyaca ünlü konukları, Türk sinema ve televizyon dünyasının birbirinden ünlü yıldızlarıyla sinemaseverlerle unutulmaz anlar yaşatan 55. Uluslararası Antalya Film Festivali geleneksel korteji ile başladı. Birbirinden ünlü isimlerini ağırlayan 6 kilometrelik kortej güzergâhında on binlerce Antalyalı, filmlerde ve dizilerde izlediği sanatçıları yakından görebilmek için birbirleriyle yarıştı.



Bin 200 konuk 34 bin 900 izleyici


Sinemanın kalbinin attığı Uluslararası Antalya Film Festivali, aralarında dünya ünlü yönetmen ve oyuncuların da yer aldığı yerli ve yabancı 1200 konuğu ağırladı. Festivale Antalya halkının ilgisi büyük oldu. Salonlar tıklım tıklım dolarken film seçkisindeki gösterimleri 34 bin 900 kişi izledi. Festivalde toplam 1 milyon 30 bin 500 TL para ödülü dağıtıldı. En iyi film’ için 320 bin, ’en iyi yönetmen’ için 155 bin lira ödül verildi. Uluslararası Antalya Film Festivali, gelecek yıldan itibaren vereceği Türkiye Sinema Endüstrisi Ödülleri ile Türk sinema sektörüne büyük destek sağlamaya hazırlanıyor.



Film Forum’da 347 görüşme


55. Uluslararası Antalya Film Festivali kapsamında, bu yıl beşincisi gerçekleştirilen, Antalya Film Forum, bu yıl Türkiye sinemasına toplam 533 bin TL’lik maddi destek sağladı. 6 ayrı platformda proje ve yapım aşamasındaki ulusal filmleri destekleyen Antalya Film Forum, 50 ulusal projenin yapımcı ve yönetmenlerini dünya profesyonelleri ile buluşturdu. Film Forum kapsamında gerçekleştirilen masterclass programlarına 1050 izleyici katıldı. Forumda 347 bire bir görüşme gerçekleşti. Forum etkinliklerine bin 300 kişi katıldı.



Festival tırları kırsalda 5 bin kişiye ulaştı


Türkiye’nin en köklü sinema festivali olan Uluslararası Antalya Film Festivali’ne, festival heyecanını ilçelere de taşıdı. Sinema tırları her gün ilçeleri ziyaret ederek, çocukları sinema ile buluşturdu. İlçelerde sinemaseverlerle buluşan çocuk filmleri yoğun ilgi gördü. Zaman zaman meydanlara sığmayan film gösterimlerini 19 ilçede yaklaşık 5 bin kişi izledi.



9 bin haber yapıldı


Birbirinden ünlü isimlerin katıldığı festival bir hafta boyunca basının da gündeminden düşmedi. Festival haftası ve ödül töreni sonrasında yazılı ve görsel basının yanı sıra TV ve radyo gibi mecralarda 55. Uluslararası Antalya Film Festivali geniş yer buldu. Gazete ve dergi haberleri, internet medyası başta olmak üzere 29 Eylül-6 Ekim tarihleri arasında festival ile ilgili 9 bini aşkın haber yapıldı. Festival 1 hafta boyunca Türkiye gündemine oturdu.



18 söyleşi 9 bin katılımcı


55. Uluslararası Antalya Film Festivali, yarışma filmleri, özel gösterimleri, görme ve işitme engelliler için erişilebilir filmleri, panelleri ve söyleşileriyle sinemaseverlerle unutulmaz bir hafta yaşattı. Festival boyunca film gerçekleştirilen 18 söyleşi ve paneli yaklaşık 9 bin kişi izledi. Söyleşilerde birbirinden ünlü yerli ve yabancı 36 sinemacı ve oyuncu Antalyalılarla buluştu.



Salonlar doldu taştı


Dünyanın kabindeki yönetmen Ferzan Özpetek ve Oscarlı Asghar Farhadi, filmlerinde birlikte çalıştığı usta isimlerle seyircilerin sorularını yanıtlarken; yapımcı Fatih Aksoy, oyuncu Hazal Kaya ile oyuncu Özge Özpirinçci’nin katıldığı panelde sinemada ve dizilerde kadının yükselişi tartışıldı. Festivalde ‘Yaşam Boyu Başarı Ödülü’ alan Cem Yılmaz’ın, ‘Her Şey Çok Güzel Olacak’ filminin yönetmeni Ömer Vargı ve 20 yıllık arkadaşı Ozan Güven’le olan söyleşisi salonlara sığmadı. Salon dışında kalanlar için AKM içerisinde ekranlar kuruldu.



Sezen Sokakta Türkiye rekoru kırdı


Fizy sponsorluğunda çekilen, yönetmenliğini Bedran Güzel’in yaptığı, senaryosunu ünlü müzisyen Erkan Güleryüz’ün yazdığı ‘Sezen Sokakta’ belgeseli, Cam Piramit’i dolduran yaklaşık 2 bin kişiye unutulmaz saatler yaşattı. Belgesel, festival kapsamında bugüne kadar en geniş seyirci katılımıyla gerçekleştirilen gösterim olarak Türkiye rekoru kırdı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat Belediye Başkanı Yazıcıoğlu, “Durum tespit çalışmaları devam ediyor” Tokat’ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen depremlerin ardından Tokat Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu depremin merkez üssüne gelerek incelemelerde bulundu. Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Yazıcıoğlu, “Durum tespit çalışmaları devam ediyor” dedi. Tokat’ın Sulusaray ilçesinde önceki gün başlayan ve ardı arkasını kesmeyen depremler, ilçeyi olumsuz etkiledi. 4.7, 4.1 ve 5.6 büyüklüğünde meydana gelen depremler sonrası vatandaşlar geceyi sokaklarda geçirdi. İlçede birçok noktaya mobil aşevi ve ikram araçları kuruldu. Depremin merkez üssü olan Sulusaray ilçesine gelen Tokat Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu, incelemelerde bulundu. İncelemelerin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Başkan Yazıcıoğlu, bölgede durum tespit çalışmalarının sürdüğünü söyledi. "Spor tesislerimizi, vatandaşlarımıza açtık" İlk depremin ardından ilçeye geldiklerini ifade eden Başkan Yazıcıoğlu, “Akşam 18:11 sularında 5.6’lık deprem yaşadık. Malum daha önce de 4.7 ve deprem oldu Sulusaray bölgesinde. Biz hemen gece Sulusaray’a intikal ettik. Vatandaşlar panik yapmışlardı, sokaktalardı. Net bir bilgi de belki ilerleyen saatlerde gelecektir. Çevre köyler ve ilçeler dahil olmak üzere 171 evin ve iki minarenin hasar gördüğü yönünde bilgi var. Can kaybı ve yaralıların olmaması bizi en çok sevindiren taraf. Biz belediyemiz olarak burada aşevimizle, personelimizle Sulusaray ve köylerimize destek veriyoruz. Tokat merkezde de malum biraz hissedildi. Bazı evlerde çok hissedildi. Vatandaşlarımız biraz panik yaptılar, sokaklara indiler. Biz de yine sokakta olanlara her konuda destek olmak için ekiplerimizi seferber ettik. Tüm ekipler Tokat merkezde vatandaşlarımıza, çorba ikramında bulundular, yardım ettiler. Biz mahalle konaklarımızı ve Tokat merkezde spor tesislerimizi, vatandaşlarımıza açtık. Tedirgin olan vatandaşlarımız geceyi orada geçirdiler ama ilerleyen saatlerde evlerine döndükleri noktasında bilgi aldık. Durum tespit çalışmaları devam ediyor. Tokat Belediyesi olarak her yerde olduğumuzu bilmenizi isterim. Şimdi belediye başkanımla da istişarelerde bulundum. Bir durum tespit çalışması yapılsın. Daha iyi bilgileri size net bir şekilde aktaracağım” dedi.
İstanbul “Psikolojik desteğe erişimi olmayanlar için yapay zeka belirli bir boşluğu doldurabilir” Yapay zekâ (AI), eğitimden sağlık hizmetlerine kadar birçok sektörde hızla ilerliyor. Yapay zekânın insan duygularını anlama, açıklama ve ruhsal rahatsızlıkları tedavi sürecinde etkin rol oynayıp oynayamayacağı ise merak konusu. Arş. Gör. Psikolog Deniz Mısra Gürol, psikolojik desteğe erişimi olmayanlar için belirli bir boşluğu doldurabilecek yapay zekânın tek başına yeterli olamayacağını belirtti. Son zamanlarda yapay zekânın sınırları hakkında sorulan sorular gündemden düşmüyor. ‘’Yapay zekâ insan psikologların, psikiyatristlerin ve diğer ruh sağlığı uzmanlarının yerini alabilecek potansiyele sahip mi?’’ sorusunu İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü Arş. Gör. Psikolog Deniz Mısra Gürol yanıtladı. “Psikolojik desteğe erişimi olmayanlar için belirli bir boşluğu doldurabilir” Psikolog Deniz Mısra Gürol, Chatbotların verilen bir dizi komut sayesinde insan konuşmasını simüle eden yazılım uygulamaları olduğunu belirtti. “Chatbotlar hastalarla konuşarak, onlara deneyimleri ve duyguları hakkında sorular sorup sanal bir terapist gibi hareket edebilir. Hatta danışanlar ile konuşmak dışında onlara yapabilecekleri egzersiz önerileri bile sunabilir. Bu uygulamalar, kaliteli psikolojik desteğe erişimi olmayanlar için belirli bir boşluğu doldurabilir” dedi. “Yalnızlık bir halk sağlığı krizi” Arş. Gör. Deniz Mısra Gürol, birçok psikoterapistin, yerlerinin robot terapistler tarafından doldurulacağına dair bir endişe yaşandığını belirterek “U.S. Surgeon General, yalnızlığın bir halk sağlığı krizi olduğunu ilan ettiğinde, bir bilgisayarla sohbet etmenin bu ihtiyacı karşılayamayacağını açıkça ortaya koymuştur. Araştırmalar da gösteriyor ki psikoterapi, her danışanı kendi içinde değerlendirmelidir ve tedavi sadece belirli teknikleri kullanarak iyileştirmeye indirgenemez. Tedavi teknikleri haricinde empatik bağ kurabilme ve terapötik ilişki geliştirme gibi insana dair özellikler, başarılı tedavinin yapı taşlarıdır” ifadelerini kullandı. “Yapay zekâ tüm kaynaklara erişim sağlayabilir” Psikoterapistlerin tedavilerde faydalandığı binlerce kaynak olduğunu belirten Gürol, “Bunlar genellikle makaleler, terapi ekolleri, davranışsal egzersizler ve kitaplar olabilir. Yapay zekâ, bütün bu kaynakları akademisyenlere veya psikoterapistlere göre çok daha hızlı bir şekilde sindirebilme özelliğine sahiptir ve oluşturulan veri tabanı sayesinde danışanlar ile psikoterapi seansı yapabilir.” dedi. “Yapay zekâ terapötik ittifak kuramaz” Psikolog Deniz Mısra Gürol, “Araştırmalara göre başarılı bir tedavinin sırrı hem özel hem de genel faktörlere bağlıdır. Özel faktörler, psikoloji biliminin farklı teorilerinden ve uygulamalarından oluşan belirli teknikleri kapsar. Örneğin; terapide konulan hedefe yönelik ödevler verilmesi gibi. Genel faktörler ise terapötik değişkenlerle ilgilidir diyebiliriz. Bunlar; bağ kurabilme, empatik yaklaşma, etkili dinleme ve terapiden beklentilerdir. Genel faktörler daha çok kişiye özeldir ve içinde yapay zekânın erişemeyeceği insani özellikleri barındırır. Yapılan araştırmalar, genel faktörlerin ağırlıklı olarak tedavinin etkililiğini belirlediğini savunmaktadır. Genel faktörler, danışanın biricik olduğunu ve kendi içinde bir tedavi süreci olduğunu vurgular, dolayısıyla otomatikleşmiş bir psikoterapinin uzun vadede her vakada işe yaraması mümkün değildir” dedi. Çok başarılı bir tedavi metodu veya nefes egzersizi gibi etkili olabilecek bir müdahalenin terapötik bağ ve güven ilişkisi olmadan uygulanmasının etkili olamayacağına dikkat çeken Gürol, etkili dinleyen ve empatik yaklaşabilen iyi eğitimli bir terapistin de doğru tedavi planını çıkarmadan ve doğru teknikleri kullanmadan başarı sağlayamayacağını belirtti. Başarılı bir terapi sürecinde güven ön plandadır Terapide en önemli konulardan biri de danışan gizliliğidir. Terapi odasında danışanlar, kendilerine dair özel konuları terapist ile güvenli bir bağ kurduklarında paylaşabiliyorlar. Terapistler gizlilik ilkesine bağlı olarak çalışmakla yükümlüdür, dolayısıyla çevrim içi bir ortamda özel konuların açıkça konuşuluyor olması danışanı rahat ve güvende hissettirmeyebilir. Arş. Gör. Deniz Mısra Gürol, terapide konuşulan konuların veri tabanında kalıcı olup olmadığına dair danışanların aklında bir soru işareti oluşacağına dikkat çekerek “Yapılan araştırmalar, bazı insanların gerçek bir terapistle konuşurken daha utangaç olabileceklerini ve bir robotla konuşurken daha rahat olabileceklerini de vurgulamıştır. Bireyler, ruh sağlığı desteği alırken hem yapay zekânın hem de insan terapistlerin güçlü yönlerini ve sınırlamalarını gözlemleyerek bilinçli bir tercih yapabilirler” ifadelerini kullandı.
Hakkari Yüksekova’da heyelan sonrası dağcılar devreye girdi Van-Yüksekova kara yoluna sürekli inen heyelan sonrası dağcı grubu devreye girerek, güvenlik önlemleri altında 2 bin rakımda bellerine bağladıkları halatlarla dev kaya parçalarını indirdi. Karayolu ekipleri, heyelanların sık sık meydana geldiği Yeniköprü mevkisinde dağcı ekip ile birlikte ortak çalışma başlattı. Heyelanın meydana geldiği ve kaya parçalarının düştüğü bölgeye tırmanan dağcı ekibi, dağda düşme ihtimali bulunan taş ve kaya parçalarını indirdi. Zorlu şartlarda çalışma yürüten dağcı ekibi gün boyu çalışmalarına devam ederken, karayollarına bağlı ekipler ise yolda temizleme çalışması yürüttü. Bölgede başka heyelanların meydana gelmemesi için çalışma yürüten ekipler, yolu yarım saatte bir kapatıp açarak araçların geçişlerini de sağladı. Çalışmaların önümüzdeki günlerde de devam edeceğini aktaran ekipler, yola çıkacak sürücüleri de dikkatli olmaları yönünde uyardı. Uzun araç kuyruklarının oluştuğu bölgede Yüksekova Emniyet Müdürlüğü ekipleri de güvenliği sağlıyor. "Levye ve krikomuzun gücü yettiği kadar heyelanı temizliyoruz" Güvenlik önlemleri altında kaya parçalarını indirdiklerini belirten dağcı grubunun şefi Bülent Metin, “Geçtiğimiz kış aylarında ve ondan önceki dönemlerde gece ile gündüz arasında sıcaklık ve soğukluk farklarından dolayı bölgede heyelanlar meydana geliyor. Burada yaşanan heyelanların sebebiyle karayolu ekipleri ve il bölge müdürlükleri arasındaki temaslardan istinaden buradaki heyelana diğer bölgelerde olduğu gibi müdahale etmeye çalışıyoruz. Levye ve krikomuzun gücü yettiği kadar heyelanın arkasında bıraktığı taşları indirmeye çalışıyoruz. Karayolları ekiplerine yardımcı olmak için buradayız. Onlarda aynı şekilde bize yardımcı olmaya çalışıyor" dedi. "Acil durumlarda ise yol ivedilikle açılıyor” Yol güvenliğini sağlamak için polis ekiplerinin çalışma yaptığını belirten Metin, "Karayolları ekipleri bize yardımcı olduğu kadar, İlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekipler de güvenliği sağlamak için buradalar. Polis ekipleri, vatandaşın can ve mal güvenliğini korumaya çalışıyor. Çalıştığımızda yol trafiğe kapatılıyor, durduğumuzda ise yok trafiğe açılıyor. Acil durumlarda ise yol ivedilikle açılıyor” şeklinde konuştu. “2 bin rakımda çift iple çalışıyoruz” Metin, heyelanın arkasındaki taşlara ulaşmak için uyguladıkları yöntemin uluslararası sertifikalara dayandığını da ifade ederek, “Buradaki dağcıların hepsi bu sertifikaya sahip. Çalışmaları çift ip sistemi şeklinde yapıyoruz. İpimizin biri koptuğunda diğer ip bizi hayatta tutuyor. 150 metrelik alanda çalışma yürütüyoruz. Şu an müdahale ettiğimiz alan ise 80 metreliktir. İstasyonlarımız yukarda olduğu için 100 metrelik iplerle aşağı iniyoruz. Adam başı 200 metre ip taşıyoruz. İplerimiz torbalarda bacağımızın arasında taşıyoruz ki düşürdüğümüz taşlar ipe zarar vermesin. Yaklaşık 2 bin rakımdayız. Yüksekova’ya da 30 kilometre uzaklıkta bulunmaktayız” ifadelerini kullandı.