GENEL - 14 Temmuz 2020 Salı 17:00

ALKÜ’de 15 Temmuz anıldı

A
A
A
ALKÜ’de 15 Temmuz anıldı

15 Temmuz 2016 gecesi milli iradeyi ve demokrasiyi hedef alan hain darbe girişiminin dördüncü yıl dönümünde Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ), 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nü düzenlediği çeşitli etkinliklerle andı.

15 Temmuz 2016 gecesi milli iradeyi ve demokrasiyi hedef alan hain darbe girişiminin dördüncü yıl dönümünde Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ), 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nü düzenlediği çeşitli etkinliklerle andı.


İlk olarak ALKÜ Alanya Ticaret ve Sanayi Odası (ALTSO) Meslek Yüksekokulu (MYO) Öğr. Gör. Serdar Aslan’ın organizesinde Eğitim Fakültesi Konferans Salonu Fuaye Alanında 15 Temmuz temalı fotoğraf sergisi düzenlendi. 15 Temmuz gecesinde Türk Milleti’nin gösterdiği birlik ve beraberlik ruhunun karelendiği 30 fotoğraf ziyaretçiler için sergilendi. Açılışını ALKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erdoğan Aslan’ın gerçekleştirdiği serginin ardından ALKÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Öztürk’ün sunumuyla “15 Temmuz Darbe Girişimi Örneğinde Darbeler Antropolojisi ve Demokrasi Kültürü” konulu konferans düzenlendi. Eğitim Fakültesi Konferans Salonunda düzenlenen konferansa Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erdoğan Aslan’ın yanı sıra dekanlar, daire başkanları, akademisyenler ve idari personel katıldı. Covid-19 pandemisi tedbirlerinin alındığı etkinliklerde katılımcılar tarafından maske ve sosyal mesafe kurallarına uyulmasına dikkat edildi.


Konferansta, her darbenin kendine özgü karakteristiğinin yanı sıra belli ölçüde antropolojik kotlara sahip sosyo-politik kaynakları ve eğilimleri olduğunu dile getiren Doç. Dr. Ali Öztürk, “Bu yüzden bu kodların çözülerek darbelerle etkin, çok yönlü mücadelenin, doğal demokratikleşme yöntemlerine uygun olarak sosyal bilinç, kurumsal uygulama imkanları, yasal denetim, eğitim programları gibi faktörlerle doğrudan desteklenmesi gerekmektedir. Zira 15 Temmuz darbe girişimine milletimizin verdiği takdire şayan cevap ile Türkiye’de askeri darbelerin toplumsal onay alma dönemi tamamen kapanmıştır” dedi.


"Tüm dünyaya ispat etti"


Oluşan demokratik ruhu kurumsal tedbirlerle taçlandırmak gerektiğini ifade eden Öztürk, darbelerin oluşmasına imkan veren, teknik, sembolik, ideolojik ve kültürel motivasyonların gözden geçirilmesinin elzem olduğunu söyledi. Öztürk konuşmasında “Bununla birlikte kurumlarımızı zedelemeden ama prensipte ve uygulamada, darbe ve benzeri çabaları engelleyecek denetim mekanizmalarının kurulması, böyle girişimler söz konusu olduğunda da her bir bireyden kurumsal kimliğe kadar yasal ve uygulamaya dönük önlemlerin şimdiden belirlenmesi ve yasal güvenceye kavuşturulması gerekmektedir. Nitekim milletimiz demokrasiyi içselleştirmiş olduğunu tüm dünyaya ispat etmiştir. Kurumlarımız da bu kutlu sözleşmeye özgü olarak kendini yeniden inşa etmek zorundadır. Zira demokratik toplumlarda kurumların, milletin sözü ve sözleşmesine uygun olarak, tüm toplumsal kesimleri kapsayacak şekilde yapılandırılması en doğal beklentidir” diye konuştu.


Darbeler antropolojisinden bahsedildi


Konuşmasında darbeler antropolojisinden de bahseden Ali Öztürk, “Darbe olgusunun sınırlarını ve tarihini belirlemek çok kolay değildir. Geçmişte de bugünü çağrıştıran birçok kalkışmadan bahsedebiliriz. Bununla birlikte darbe olgusu modern dönemde daha anlaşılır kodlara kavuşmuştur. Bu bağlamda da Afrika başta olmak üzere, Latin Amerika ve Asya kıtasında darbe girişimlerinin çok fazla olması bir tesadüf değildir. Zira sömürge olgusu, kargaşa, dış müdahalelere açık hale getirilme vb. faktörler toplumsal sözleşmeleri ve mümkün yaygın temsiliyeti zedelemek üzere birçok yol dener. Bu yollardan en etkili olanlardan birisi de askeri darbelerdir” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Polis, dolandırıcılara karşı vatandaşları uyardı Samsun Vezirköprü’de polis ekipleri hırsızlık, dolandırıcılık konularında vatandaşları bilgilendirerek uyarıcı broşürler dağıttı. Vezirköprü İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik’in de katıldığı çalışmada birim amirleri ile polisler vatandaşları dolandırıcılık olaylarına karşı yüz yüze bilgilendirdi. Emniyet Müdürü Çelik, "Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin” dedi. İlçe merkezinde gerçekleştirilen çalışmalarda broşür dağıtılarak çok sayıda vatandaşa siber güvenlik, KADES, hırsızlık ve dolandırıcılık konuları hakkında yüz yüze bilgi verildi. Gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde, özellikle dolandırıcılık konularıyla ilgili; pazar yerlerinde, taksi durakları ile kuaförlerde, kahvehaneler ile kafeler de, iş yerleri ve parklarda vatandaşlarla görüşüldü. Yapılan bilgilendirmede, “Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin. Bu kişiler çünkü dolandırıcıdır. Bu kişiler sizleri inandırmak için kimlik ve adres bilgilerinizi hatta kimlik numaranızı dahi söyleyebilir. Bunlara itibar etmeyin. Bankadan aradığını söyleyerek ’kredi kartı aidatınızı ve dosya masraflarınızı iade ediyoruz’ diyerek kart ve şifre bilgilerini isteyen kişilere inanmayın. İnternet sitelerinden alışveriş yaparken dikkatli olun, güvenilir siteleri tercih edin" ifadelerine yer verildi.
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.