EKONOMİ - 16 Ocak 2019 Çarşamba 14:01

ANFAŞ 30.Hotel Equipment ve 26.Food Product Fuarları açıldı

A
A
A
ANFAŞ 30.Hotel Equipment ve 26.Food Product Fuarları açıldı

Antalya Fuarcılık İşletme ve Yatırım AŞ.

Antalya Fuarcılık İşletme ve Yatırım AŞ. (ANFAŞ) tarafından organize edilen, turizm ve gıda sektörünün Türkiye’deki en büyük buluşma noktası olan 30. Uluslararası Konaklama ve Ağırlama Ekipmanları İhtisas Fuarı (30. Hotel Equipment) ile 26. Uluslararası Gıda ve İçecek İhtisas Fuarı (26. FoodProduct) Expo Center’de açıldı. 435 katılımcının 3 bin 500’ün üzerinde markasını sergileyeceği fuarda 50 bin ziyaretçi ve 45 milyon dolarlık iş hacmi bekleniyor.


Açılışta konuşan Antalya Valisi Münir Karaloğlu, 2018 yılında Antalya ve Türkiye olarak turizmde rekorlar kırılan bir yıl olduğunu anımsatarak, 2019 yılında da önemli başarılar beklediklerinin altını çizdi.


İki fuarın turizm sektörün gelişmesi, büyümesi ve yeniliklerin yaygınlaşmasında önemli olduğuna değinen Vali Karaloğlu, "Bugüne kadar sektörlere önemli destekler verildi. Eğer pastayı daha çok büyütmek istiyorsak, bu fuarlara daha fazla destek vermek zorundayız. Bazı firmaların destek vermediğini duyunca üzüldüm. Yaptığımız işte büyümek istiyorsak yerli fuarlarımızla büyümeliyiz. Yaptığımızı işin pazarlanması, uluslararası arenaya çıkmasının aracı fuarlardır. Antalya önemli bir fuar merkezi ve önemli markalarımız var. Bu fuarı el birliği ile büyütmek, uluslararası marka haline getirmeliyiz" dedi.



"60 sektöre destek veriyor"


Turizm sektörünün 60 sektöre destek veren, ekonomiyi tabana yayan önemli bir alan olduğunu vurgulayan Karaloğlu, "Otelcinin veya seyahat acentesinin, tur operatörünün para kazandığı yer değil, çiftçimiz, besicimizin de para kazandığı yerdir. Otel ekipmanı üreten de, gıdanın sanayicisi de payını alıyor. Kültür ve Turizm Bakanımız 2023 hedefini 70 milyon turist, 70 milyar dolar gelir olarak revize etti. Hem Antalya hem Türkiye’nin bunu başarma potansiyeli vardır. Bu rakama ulaşabiliriz. Bunun için çalışmamız ve işbirliği yapmamız gerekir" diye konuştu.



Ali Bıdı, tüm katılımcı ve ziyaretçilere başarılı ve kazançlı bir fuar diledi


Eş zamanlı organizasyonun Türkiye’nin en büyük Horeca (Hotel Restoran Cafe) buluşması olduğunu ifade eden ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı, "Bugün 30’uncu Hotel Equipment ve 26’ıncı Food Product fuarlarımızı 40 bin metrekarelik kapalı alanımızda eş zamanlı olarak açılışını gerçekleştiriyoruz. Eş zamanlı olarak önemli bir başarı yakalayan fuarlarımız, hotel restoran ve kafe sektörünün Türkiye’deki en büyük buluşmasıdır" dedi.


Fuarın katılımcı ve ziyaretçileri hakkında bilgi veren Bıdı, "Konaklama, ağırlama, gıda ve içecek sektöründen katılım gerçekleştiren toplam 432 firma, 3 bin 500’ün üzerinde markasıyla 4 gün boyunca ürünlerini sergileyecektir" diye konuştu.



"36 ülkeden 50 bin profesyonel ziyaretçi"


Özellikle yurt dışı pazarında çalışmaların yeni ihracat hedeflerine yönelik planlandığını söyleyen Ali Bıdı, "Sektörün tüm profesyonellerinin akın ettiği fuarlarımıza bu yıl; yurt içinde 7 bölgeden, yurt dışında 36 ülkeden 50 binin üzerinde ziyaretçiyi ağırlamayı hedefliyoruz. Almanya, Arnavutluk, Azerbaycan, Bahreyn, Belarus, Belçika, Birleşik Arap Emirlikleri, Bosna Hersek, Cezayir, Çin, Fas, Filistin, Gürcistan, Hırvatistan, Hollanda, Hong Kong, Irak, İran, Karadağ, Katar, Kazakistan, Kosova, Libya, Lübnan, Lüksemburg, Makedonya, Mısır, Özbekistan, Rusya, Sırbistan, Sudan, Suriye, Tayvan, Ukrayna, Umman ve Ürdün olmak üzere 36 ülkeden binin üzerinde profesyonel ziyaretçi ve alım heyetlerini katılımcılarımızla bir araya getiriyoruz" ifadelerine yer verdi.



"ANFAŞ fuarları Türkiye’nin fuarlarıdır"


Fuarlarda turizmciler başta olmak üzere sektörün 2019 öncesi tüm ihtiyaçlarını karşılayabileceklerini vurgulayan Bıdı, yurt dışından getirilecek alım heyetleri ve katılımcılar arasında ticaret köprüsü kurulacağını ifade etti.


Bıdı "36 ülkeden getireceğimiz alım heyetleriyle katılımcılarımız arasında en az 45 milyon dolarlık ticaret hacminin oluşmasını bekliyoruz. Bizler ANFAŞ olarak Türkiye fuarcılığını geliştirmeye, sektörün ihtiyaçlarını karşılamaya, kentimizin ekonomisini canlandırmaya bugün olduğu gibi devam edeceğiz. Her zaman söylediğimiz gibi ANFAŞ fuarları bizlerin değil, tüm Türkiye’nin fuarlarıdır. ANFAŞ fuarları kazandıkça Antalya; Antalya kazandıkça ülkemiz kazanmaya devam edecektir" dedi.


Turizm ve gıda sektörünün tüm paydaşlarını tek çatı altında bir araya getiren iki dev fuarın açılış törenine Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı İbrahim Evrim, ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı, Antalya Kültür Ve Turizm İl Müdürü İbrahim Acar, Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Erkan Yağcı,Türkiye Aşçılar Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Açıköz, ilçe belediye başkanları, oda ve borsa başkanları ve çok sayıda sektör temsilcisi katıldı.



Karaloğlu stantları gezdi


Konuşmaların ardından Vali Karaloğlu ve beraberindekiler, fuar alanındaki stantları gezdi. Yerli üretim yapan firmaları tebrik eden Karaloğlu, özellikle otomatik olarak açılan gölgelik projesini çok beğendi. Karaloğlu, yine yerli üretim olan elektrikli fayton ve küçük araçları da yakından inceledi. Karaloğlu, havlu katlama makinesine, iki çeşit havlu vererek katlama işlemi yaptı.


Antalya Expo Center’da 19 Ocak’a kadar açık kalacak olan fuara sektör temsilcilerinin ilk günden büyük ilgi gösterdiği görüldü.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat Belediye Başkanı Yazıcıoğlu, “Durum tespit çalışmaları devam ediyor” Tokat’ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen depremlerin ardından Tokat Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu depremin merkez üssüne gelerek incelemelerde bulundu. Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Yazıcıoğlu, “Durum tespit çalışmaları devam ediyor” dedi. Tokat’ın Sulusaray ilçesinde önceki gün başlayan ve ardı arkasını kesmeyen depremler, ilçeyi olumsuz etkiledi. 4.7, 4.1 ve 5.6 büyüklüğünde meydana gelen depremler sonrası vatandaşlar geceyi sokaklarda geçirdi. İlçede birçok noktaya mobil aşevi ve ikram araçları kuruldu. Depremin merkez üssü olan Sulusaray ilçesine gelen Tokat Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu, incelemelerde bulundu. İncelemelerin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Başkan Yazıcıoğlu, bölgede durum tespit çalışmalarının sürdüğünü söyledi. "Spor tesislerimizi, vatandaşlarımıza açtık" İlk depremin ardından ilçeye geldiklerini ifade eden Başkan Yazıcıoğlu, “Akşam 18:11 sularında 5.6’lık deprem yaşadık. Malum daha önce de 4.7 ve deprem oldu Sulusaray bölgesinde. Biz hemen gece Sulusaray’a intikal ettik. Vatandaşlar panik yapmışlardı, sokaktalardı. Net bir bilgi de belki ilerleyen saatlerde gelecektir. Çevre köyler ve ilçeler dahil olmak üzere 171 evin ve iki minarenin hasar gördüğü yönünde bilgi var. Can kaybı ve yaralıların olmaması bizi en çok sevindiren taraf. Biz belediyemiz olarak burada aşevimizle, personelimizle Sulusaray ve köylerimize destek veriyoruz. Tokat merkezde de malum biraz hissedildi. Bazı evlerde çok hissedildi. Vatandaşlarımız biraz panik yaptılar, sokaklara indiler. Biz de yine sokakta olanlara her konuda destek olmak için ekiplerimizi seferber ettik. Tüm ekipler Tokat merkezde vatandaşlarımıza, çorba ikramında bulundular, yardım ettiler. Biz mahalle konaklarımızı ve Tokat merkezde spor tesislerimizi, vatandaşlarımıza açtık. Tedirgin olan vatandaşlarımız geceyi orada geçirdiler ama ilerleyen saatlerde evlerine döndükleri noktasında bilgi aldık. Durum tespit çalışmaları devam ediyor. Tokat Belediyesi olarak her yerde olduğumuzu bilmenizi isterim. Şimdi belediye başkanımla da istişarelerde bulundum. Bir durum tespit çalışması yapılsın. Daha iyi bilgileri size net bir şekilde aktaracağım” dedi.
İstanbul “Psikolojik desteğe erişimi olmayanlar için yapay zeka belirli bir boşluğu doldurabilir” Yapay zekâ (AI), eğitimden sağlık hizmetlerine kadar birçok sektörde hızla ilerliyor. Yapay zekânın insan duygularını anlama, açıklama ve ruhsal rahatsızlıkları tedavi sürecinde etkin rol oynayıp oynayamayacağı ise merak konusu. Arş. Gör. Psikolog Deniz Mısra Gürol, psikolojik desteğe erişimi olmayanlar için belirli bir boşluğu doldurabilecek yapay zekânın tek başına yeterli olamayacağını belirtti. Son zamanlarda yapay zekânın sınırları hakkında sorulan sorular gündemden düşmüyor. ‘’Yapay zekâ insan psikologların, psikiyatristlerin ve diğer ruh sağlığı uzmanlarının yerini alabilecek potansiyele sahip mi?’’ sorusunu İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü Arş. Gör. Psikolog Deniz Mısra Gürol yanıtladı. “Psikolojik desteğe erişimi olmayanlar için belirli bir boşluğu doldurabilir” Psikolog Deniz Mısra Gürol, Chatbotların verilen bir dizi komut sayesinde insan konuşmasını simüle eden yazılım uygulamaları olduğunu belirtti. “Chatbotlar hastalarla konuşarak, onlara deneyimleri ve duyguları hakkında sorular sorup sanal bir terapist gibi hareket edebilir. Hatta danışanlar ile konuşmak dışında onlara yapabilecekleri egzersiz önerileri bile sunabilir. Bu uygulamalar, kaliteli psikolojik desteğe erişimi olmayanlar için belirli bir boşluğu doldurabilir” dedi. “Yalnızlık bir halk sağlığı krizi” Arş. Gör. Deniz Mısra Gürol, birçok psikoterapistin, yerlerinin robot terapistler tarafından doldurulacağına dair bir endişe yaşandığını belirterek “U.S. Surgeon General, yalnızlığın bir halk sağlığı krizi olduğunu ilan ettiğinde, bir bilgisayarla sohbet etmenin bu ihtiyacı karşılayamayacağını açıkça ortaya koymuştur. Araştırmalar da gösteriyor ki psikoterapi, her danışanı kendi içinde değerlendirmelidir ve tedavi sadece belirli teknikleri kullanarak iyileştirmeye indirgenemez. Tedavi teknikleri haricinde empatik bağ kurabilme ve terapötik ilişki geliştirme gibi insana dair özellikler, başarılı tedavinin yapı taşlarıdır” ifadelerini kullandı. “Yapay zekâ tüm kaynaklara erişim sağlayabilir” Psikoterapistlerin tedavilerde faydalandığı binlerce kaynak olduğunu belirten Gürol, “Bunlar genellikle makaleler, terapi ekolleri, davranışsal egzersizler ve kitaplar olabilir. Yapay zekâ, bütün bu kaynakları akademisyenlere veya psikoterapistlere göre çok daha hızlı bir şekilde sindirebilme özelliğine sahiptir ve oluşturulan veri tabanı sayesinde danışanlar ile psikoterapi seansı yapabilir.” dedi. “Yapay zekâ terapötik ittifak kuramaz” Psikolog Deniz Mısra Gürol, “Araştırmalara göre başarılı bir tedavinin sırrı hem özel hem de genel faktörlere bağlıdır. Özel faktörler, psikoloji biliminin farklı teorilerinden ve uygulamalarından oluşan belirli teknikleri kapsar. Örneğin; terapide konulan hedefe yönelik ödevler verilmesi gibi. Genel faktörler ise terapötik değişkenlerle ilgilidir diyebiliriz. Bunlar; bağ kurabilme, empatik yaklaşma, etkili dinleme ve terapiden beklentilerdir. Genel faktörler daha çok kişiye özeldir ve içinde yapay zekânın erişemeyeceği insani özellikleri barındırır. Yapılan araştırmalar, genel faktörlerin ağırlıklı olarak tedavinin etkililiğini belirlediğini savunmaktadır. Genel faktörler, danışanın biricik olduğunu ve kendi içinde bir tedavi süreci olduğunu vurgular, dolayısıyla otomatikleşmiş bir psikoterapinin uzun vadede her vakada işe yaraması mümkün değildir” dedi. Çok başarılı bir tedavi metodu veya nefes egzersizi gibi etkili olabilecek bir müdahalenin terapötik bağ ve güven ilişkisi olmadan uygulanmasının etkili olamayacağına dikkat çeken Gürol, etkili dinleyen ve empatik yaklaşabilen iyi eğitimli bir terapistin de doğru tedavi planını çıkarmadan ve doğru teknikleri kullanmadan başarı sağlayamayacağını belirtti. Başarılı bir terapi sürecinde güven ön plandadır Terapide en önemli konulardan biri de danışan gizliliğidir. Terapi odasında danışanlar, kendilerine dair özel konuları terapist ile güvenli bir bağ kurduklarında paylaşabiliyorlar. Terapistler gizlilik ilkesine bağlı olarak çalışmakla yükümlüdür, dolayısıyla çevrim içi bir ortamda özel konuların açıkça konuşuluyor olması danışanı rahat ve güvende hissettirmeyebilir. Arş. Gör. Deniz Mısra Gürol, terapide konuşulan konuların veri tabanında kalıcı olup olmadığına dair danışanların aklında bir soru işareti oluşacağına dikkat çekerek “Yapılan araştırmalar, bazı insanların gerçek bir terapistle konuşurken daha utangaç olabileceklerini ve bir robotla konuşurken daha rahat olabileceklerini de vurgulamıştır. Bireyler, ruh sağlığı desteği alırken hem yapay zekânın hem de insan terapistlerin güçlü yönlerini ve sınırlamalarını gözlemleyerek bilinçli bir tercih yapabilirler” ifadelerini kullandı.
Hakkari Yüksekova’da heyelan sonrası dağcılar devreye girdi Van-Yüksekova kara yoluna sürekli inen heyelan sonrası dağcı grubu devreye girerek, güvenlik önlemleri altında 2 bin rakımda bellerine bağladıkları halatlarla dev kaya parçalarını indirdi. Karayolu ekipleri, heyelanların sık sık meydana geldiği Yeniköprü mevkisinde dağcı ekip ile birlikte ortak çalışma başlattı. Heyelanın meydana geldiği ve kaya parçalarının düştüğü bölgeye tırmanan dağcı ekibi, dağda düşme ihtimali bulunan taş ve kaya parçalarını indirdi. Zorlu şartlarda çalışma yürüten dağcı ekibi gün boyu çalışmalarına devam ederken, karayollarına bağlı ekipler ise yolda temizleme çalışması yürüttü. Bölgede başka heyelanların meydana gelmemesi için çalışma yürüten ekipler, yolu yarım saatte bir kapatıp açarak araçların geçişlerini de sağladı. Çalışmaların önümüzdeki günlerde de devam edeceğini aktaran ekipler, yola çıkacak sürücüleri de dikkatli olmaları yönünde uyardı. Uzun araç kuyruklarının oluştuğu bölgede Yüksekova Emniyet Müdürlüğü ekipleri de güvenliği sağlıyor. "Levye ve krikomuzun gücü yettiği kadar heyelanı temizliyoruz" Güvenlik önlemleri altında kaya parçalarını indirdiklerini belirten dağcı grubunun şefi Bülent Metin, “Geçtiğimiz kış aylarında ve ondan önceki dönemlerde gece ile gündüz arasında sıcaklık ve soğukluk farklarından dolayı bölgede heyelanlar meydana geliyor. Burada yaşanan heyelanların sebebiyle karayolu ekipleri ve il bölge müdürlükleri arasındaki temaslardan istinaden buradaki heyelana diğer bölgelerde olduğu gibi müdahale etmeye çalışıyoruz. Levye ve krikomuzun gücü yettiği kadar heyelanın arkasında bıraktığı taşları indirmeye çalışıyoruz. Karayolları ekiplerine yardımcı olmak için buradayız. Onlarda aynı şekilde bize yardımcı olmaya çalışıyor" dedi. "Acil durumlarda ise yol ivedilikle açılıyor” Yol güvenliğini sağlamak için polis ekiplerinin çalışma yaptığını belirten Metin, "Karayolları ekipleri bize yardımcı olduğu kadar, İlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekipler de güvenliği sağlamak için buradalar. Polis ekipleri, vatandaşın can ve mal güvenliğini korumaya çalışıyor. Çalıştığımızda yol trafiğe kapatılıyor, durduğumuzda ise yok trafiğe açılıyor. Acil durumlarda ise yol ivedilikle açılıyor” şeklinde konuştu. “2 bin rakımda çift iple çalışıyoruz” Metin, heyelanın arkasındaki taşlara ulaşmak için uyguladıkları yöntemin uluslararası sertifikalara dayandığını da ifade ederek, “Buradaki dağcıların hepsi bu sertifikaya sahip. Çalışmaları çift ip sistemi şeklinde yapıyoruz. İpimizin biri koptuğunda diğer ip bizi hayatta tutuyor. 150 metrelik alanda çalışma yürütüyoruz. Şu an müdahale ettiğimiz alan ise 80 metreliktir. İstasyonlarımız yukarda olduğu için 100 metrelik iplerle aşağı iniyoruz. Adam başı 200 metre ip taşıyoruz. İplerimiz torbalarda bacağımızın arasında taşıyoruz ki düşürdüğümüz taşlar ipe zarar vermesin. Yaklaşık 2 bin rakımdayız. Yüksekova’ya da 30 kilometre uzaklıkta bulunmaktayız” ifadelerini kullandı.