GENEL - 25 Kasım 2020 Çarşamba 21:47

Antalya, vaka artışı yüzde 50’nin üzerine çıkan 15 il arasında

A
A
A
Antalya, vaka artışı yüzde 50’nin üzerine çıkan 15 il arasında

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Antalya’nın da içerisinde bulunduğu 15 ilde son bir haftada vaka sayılarındaki artışın yüzde 50’nin üzerine çıktığını söyledi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Antalya’nın da içerisinde bulunduğu 15 ilde son bir haftada vaka sayılarındaki artışın yüzde 50’nin üzerine çıktığını söyledi.


Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Bilim Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Bakan Koca, 2019 yılı Aralık ayından itibaren dünyayı etkisi altına alan bir pandemiyle mücadele ettiklerini hatırlatarak


"Ekim’in ikicini haftasından itibaren salgın karşısında öncekilerden daha ciddi bir sınavdayız. Kış aylarının gelmesi ile birlikte insanların kapalı ortamlarda birlikte bulunmasının da getirdiği riskle tüm dünyada adeta patlama şeklinde hızlı bir artış başladı. Virüs bulaştırıcılığından hiç bir şey kaybetmeden adeta kitlesel bulaşma dönemine geçti. Bugün itibari ile dünyada pozitif vaka sayısı 60 milyon olurken, ölüm sayısı ise 1 milyon 400 bini geçti" dedi.



Salgın tehditinin boyutu arttı


Son bir kaç haftada salgın tehditinin boyutunun arttığını ifade eden Koca, "Dünyada zirvenin yaşandığı Nisan ayında günlük yeni vaka 80 bin civarında iken Kasım ayında bu sayı 8 kat artarak 660 bini aştı. Dünyadaki bu artışa paralel olarak da önce İstanbul, İzmir, Bursa gibi batıdaki büyük illerimizde başlayan artış trendi neredeyse tüm ülkeye yayıldı. Her ne kadar güçlü alt yapımız ve fedakar çalışan sağlık personelimiz sayesinde bu artışı göğüsleyebilmek durumda isek de radikal tedbirlere başvurmamız kaçınılmaz olmuştur. Önümüzde milletçe teyakkuzda olmamız gereken günler var" diye konuştu.



“Son hafta içinde yüzde 50’nin üzerinde vaka artışı olan 15 ilimiz var”


Son hafta içinde yüzde 50’nin üzerinde vaka artışı olan 15 ilin olduğunu belirten Koca, “Pozitif vakalarımız artıyor, ağır hastalarımız artıyor, vefat sayılarımız artıyor. Bunu sürekli tekrarlayarak dikkatinizi çekiyorum. Hasta sayıları, ölüm sayıları üzerinden tartışmalarla, toplumda güven sarsıcı polemiklerle harcayacak vaktimizin olmadığını düşünüyorum. Dönem birbirimizle uğraşma değil birlikte mücadele etme dönemidir. Bu kadar ciddi bir durum varken, mazeret üretmeksizin sorumluluğumuzu bilmek, tedbirleri almak, üzerimize düşen görevleri hakkıyla yapmak zamanıdır. Tüm sağlık çalışanlarımızla tepeden tırnağa ter dökerek gece gündüz bütün gücümüzle uğraş verdiğimiz, test laboratuvarlarımızın tam kapasite ile ara vermeksizin çalıştığımız, vakaların temaslıları için seferber olduğumuz bir dönemdeyiz. Salgınla mücadelede ulusal seferberliğin yanında, il il dolaşarak, yerel yöneticilerimizle yerinde değerlendirmeler yaparak mahalli imkanları harekete geçirdiğimiz, yerel kaynaklarımızla çözüm çabaları güçlendirmeye çalıştığımız, elimizdeki her türlü aracı kullanmaya çalıştığımız günlerdeyiz. Son hafta içinde yüzde 50’nin üzerinde vaka artışı olan 15 ilimiz var. Hatay, Adana, Osmaniye, Mersin, Artvin, Edirne, Samsun, Kırklareli, Tokat, Trabzon, Aydın, Muğla, Zonguldak, Ordu, Çanakkale’de yüzde 50 ile yüzde 100 arasında artışlar oldu. Antalya, Düzce, İzmir, Manisa ve Tekirdağ bu sınıra yaklaştı. İstanbul, Bursa, Ankara, İzmir, Kocaeli, Gaziantep’te hasta yoğunluğu yönetebilmek için bütün sağlık kuruluşlarımız büyük çaba harcıyor. Alt yapımızın gücü yanında her kapasitenin de bir sınırı vardır. Lütfen, istirham ediyorum. Hiç kimse kendini mücadele sorumluluğu taşımaktan uzak görmesin. Hiç kimse, hasta olursam, sağlık çalışanlarımız tedavimi nasılsa yapar kolaycılığına düşmesin. Bu bir hak ihlalidir. Tedavilerimizi yapan sağlık personelinin, ailelerinin yanına döndüğünde yorgunluktan onlara ayıracak vakitleri kalmadığını unutmayalım. Sağlık çalışanlarımızın en büyük motivasyonu, hasta sayısının giderek azaldığını görmektir. Kimse hastalanmasın, hastalar iyileşsin diye canla başla mücadele eden sağlık ordumuz yıllık izinlerini bile kullanamamaktadır. Onların gücünün de bir sınırı olduğunu unutmayalım. Onlara destek verelim. Kalabalıklardan uzaklaşalım. Zorda kalmadıkça evde kalalım; eş dost akraba ziyaretlerini erteleyelim” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Akbank’a sürdürülebilir finansmanda dört ödül birden Akbank, sürdürülebilir finansman alanında bankaların performansının değerlendirildiği Global Finance Sustainable Finance Awards’ta dört ödüle layık görüldü. Üst üste üçüncü kez “Sürdürülebilir Finansmanda Türkiye’nin En İyi Bankası” seçilen Akbank, başarılarıyla Orta ve Doğu Avrupa bölgesinde de üç önemli ödülün sahibi oldu. Akbank, Global Finance tarafından düzenlenen Sustainable Finance Awards’ta dört ödül birden kazandı. Arka arkaya üçüncü kez “Sürdürülebilir Finansmanda Türkiye’nin En İyi Bankası” seçilen Akbank ayrıca; “Orta ve Doğu Avrupa’da Sürdürülebilir Altyapı Finansmanı için En İyi Banka”, “Orta ve Doğu Avrupa’da Sosyal Tahviller için En İyi Banka” ve “Orta ve Doğu Avrupa’da Sürdürülebilirlik Bağlantılı Krediler ile İklim Dönüşümü Finansmanı Kredilerinde En İyi Banka” ödüllerinin sahibi oldu. Ödüllere ilişkin açıklamalarda bulunan Genel Müdür Kaan Gür, “Akbank’ın insan odaklı sürdürülebilirlik stratejisi doğrultusunda geliştirdiğimiz sürdürülebilir finansman ürünlerimiz, sektörlerin dönüşümüne, kurumların hedeflerine ulaşmasına ve toplumsal ve çevresel değerin artırılmasına hizmet ediyor. Sürdürülebilir finansman alanındaki bu yenilikçi çalışmalarımızla küresel ödüllere layık görülmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Global Finance tarafından üst üste üçüncü kez “Sürdürülebilir Finansmanda Türkiye’nin En İyi Bankası” seçilmek tüm Akbanklılar için gurur verici. Bu yıl ayrıca Orta ve Doğu Avrupa bölgesinde de önemli başarılar elde ederek “Sürdürülebilir Altyapı Finansmanı için En İyi Banka”, “Sosyal Tahviller için En İyi Banka” ve “Sürdürülebilirlik Bağlantılı Krediler ile İklim Dönüşümü Finansmanı Kredilerinde En İyi Banka” seçildik. Bu başarıların arkasında, Akbank’ın sürdürülebilirlik vizyonu, bu konudaki kararlılığı ve tüm Akbanklıların emekleri yer alıyor. Önümüzdeki dönemde de insanı odağına alan gerek finansal gerek finansal olmayan ürün ve hizmetlerimizle sürdürülebilir değer oluşturmaya ve Türk bankacılık sektörünü uluslararası arenada başarıyla temsil etmeye devam edeceğiz” dedi.
Manisa Başkan Balaban: "Her zaman muhtarların emrindeyiz" Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, makamında Yunusemre Muhtarlar Derneği Başkanı Bedriye Pehlivan ve yönetimini ağırladı. Başkan Balaban, kuracakları mahalle meclisleri ile ilçeyi ortak akılla yöneteceklerini söyledi. Yunusemre Muhtarlar Derneği Başkanı Bedriye Pehlivan ve yönetimi, Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban’ı ziyaret ederek yeni görevinde başarılar diledi. Yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren Dernek Başkanı Pehlivan, belediye ile hizmet odaklı bir anlayışla çalışmaya hazır olduklarını söyledi. Dernek yönetimine teşekkür eden Başkan Balaban, her zaman muhtarların emrinde olacağını, muhtarlarla yapacağı istişareler ile Yunusemre’yi yöneteceklerini dile getirdi. Belediye Başkanı Balaban önümüzdeki süreçte mahalle meclisleri kuracaklarını ve bu meclislerde muhtarların önemli görevlerinin olacağına ifade ederek, yaptığı konuşmasında, “Muhtarlarımızı önemsiyoruz. Çünkü muhtarlarımızın mahallerimizde hem bizim hem de halkın temsilcisi konumdalar. Seçimden önce verdiğimiz sözü yerine getireceğiz. Beş yıl boyunca muhtarlar bizim emrimizde değil, biz muhtarların emrinde olacağız. Önümüzdeki günlerde tüm mahalle muhtarlarımız ile bir toplantı gerçekleştirerek mahallelerimizin sıkıntısının haritasını ortaya koyacağız. Mahalle meclislerimizi kuracağız. Hiçbir mahalle muhtarımıza ayrım yapmayacağız. Mahallelerimize eşit hizmet götürebilmek için gereken neyse yapacağız” dedi. Konuşmasında şu anda belediyenin önceki dönemden kalan borçlarını tespit edebilmek için bir çalışma içerisinde olduklarını yüklü miktarda borç tespit ettiklerinin altını çizen Başkan Semih Balaban sözlerine şöyle devam etti: “Borçlar konusunda tam bir tespit çalışması yapıyoruz. Sanırım bu çalışma birkaç güne bitecek. Ancak şu ana kadar yüklü bir miktarda borç tespit ettik. Öncelikli hedefimiz belediyemizi önce dönemden kalan israf zihniyetinden kurtarmak. Tasarruf yaparak belediyenin borcunu hafifletmek. Bunun için 5 - 6 aylık bir zaman gerekiyor. Bu nedenle toparlanma sürecinde muhtarlarımızdan anlayış bekliyoruz. Ancak bu hizmetlerimizin durmayacağı anlamına gelmez. İmkanlarımız çerçevesinde muhtarlarımızın taleplerini yerine getirmek için gayret göstereceğiz” Ziyaretin sonunda Başkan Balaban muhtarlarla birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi.