Antalya Valisi Münir Karaloğlu, "2019’da Polonya, Avrupa’da 3’üncü pazara oturacak gibi duruyor. Sıralama Almanya, İngiltere, Polonya olacak gibi görünüyor. Önümüzdeki 3-5 yıl sonra Polonya önemli bir pazar haline dönüşecek. 2023’de Kültür ve Turizm Bakanımızın yeni açıkladığı hedefte buna en büyük katkıyı verecek il, Antalya olacak. Antalya, bilinen en büyük turizm destinasyonudur" dedi.
Antalya Valisi Münir Karaloğlu, İhlas Haber Ajansı (İHA) Antalya Bölge Müdürlüğünü ziyaret etti. İHA Antalya Bölge Müdürü Cafer Eser ve Haber Müdürü Sabri Çağlar ile bir süre görüşen Karaloğlu, Antalya’nın 2019 hedeflerini anlattı.
Ocak ayı başı itibarıyla turizm verilerinin umut verici olduğunu söyleyen Karaloğlu, "Tahmini rakam geçen sene sezon başında 14 milyon dediğimiz gibi. bu sene öyle bir rakamı verebilmek için biraz daha sektörle çalışmamız lazım. Ocak ayının sonuna doğru bir tahminimiz ortaya çıkar ama şu anda ve yılbaşı öncesi gelen erken satışlar ve rezervasyonlar geçen sezona göre çok iyiydi. 15 Ocak’tan sonraki süreci izleyeceğiz. Veri olacak erken rezervasyonda. Avrupa bu sene 2019’da tam olarak geri dönmüş olacak. Hem merkez Avrupa Almanya, Batı Avrupa’da İngiltere geçen sene çok iyiydi, yüzde 70 bir artış vardı. 2019’da o artışın, o trendin devam ettiğini öngörüyoruz. Bu sene İskandinav ülkeleri dönmüş olacak. Tabi Polonya önemli bir pazar haline geldi. Geçen sene yüzde 138 büyümüştü. Bu sene tekrar Polonya’daki artış trendinin devam ettiğini ön rezervasyonlardan, ön satışlardan görüyoruz. 2019’da Polonya Avrupa’da 3’üncü pazara oturacak gibi duruyor. Sıralama Almanya, İngiltere, Polonya olacak gibi duruyor. Önümüzdeki 3-5 yıl sonra Polonya önemli bir Pazar haline dönüşecek. Beklentilerimiz o yönde" ifadelerini kullandı.
"Polonya, Hollanda’nın da önünde olabilir"
Hollanda’da geçtiğimiz hafta düzenlenen fuarın çok iyi geçtiğini dile getiren Vali Karaloğlu, "Katılan firmalar da çok mutlu döndüler. Hollanda da çok iyi olacak ama Polonya, Hollanda’nın da önünde olabilir" dedi.
Geçtiğimiz yıl söylediği, ‘2018 bizim toparlanma yılımızdı, 2019-2020 para kazanacağımız, kişi başı gelirimizi arttıracağımız yıllar olacak’ ifadelerini hatırlatan Vali Karaloğlu, 2019 ve 2020’de turist başı gelirin bin dolar seviyesinde yakalanacağını öngördüklerini kaydetti.
"2023’te hedef belli"
Kültür ve Turizm Bakanlığının yeni bir hedefi olduğunu hatırlatan Antalya Valisi Karaloğlu şu ifadeleri kullandı:
"2023’de 70 milyon turist, 70 milyar turizm geliri hedefi var. Bunu Türkiye’nin başarabileceğini görüyoruz. Antalya’nın potansiyeline baktığımızda da Antalya, Türkiye’nin turizmdeki hedefini büyütmesine etkili oluyor. Antalya, turizmde hedef ve vites büyütmüş oldu. 2023’de Kültür ve Turizm Bakanımızın yeni açıkladığı hedefte buna en büyük katkıyı verecek il, Antalya olacak. Antalya, bilinen en büyük turizm destinasyonudur. Şu anda var olanın üzerine çıkma potansiyellerine sahip olan bir ildir. Antalya’da turizm sezonunu uzattıkça, çeşitlendirildikçe daha çok Türkiye’ye katkı vermeye devam edecektir."
"Turizm çalışanlarını işten çıkarmayın ücretli izne ayırıp kadronuzda tutun"
Turizmdeki sorunları ele alan Karaloğlu, istihdam edilen personelin 12 ay çalıştırılması gerektiğinin altını çizdi. Bunun için de turizm sezonunun 12 aya çıkması gerektiğini ifade eden Karaloğlu şöyle konuştu:
"Turizm sezonunu 12 aya çıkarmazsak sektörde çalışanların kalitesini arttırma şansımız yok. O zaman sirkülasyon çok artıyor. Sektöre giren ve çıkan insan sayısı arttıkça uzmanlaşmaya gidemiyorsunuz. Turizm sezonu geçen sene uzadı, Kasım ayının sonuna kadar geldi. Bu sene daha erken başlayacak. Mart ayını da dolu dolu geçireceğimizi var sayıyoruz. Bu ne demektir? Zaten Aralık’tan Mart’a kadar 3-4 ay herkes kendi çalıştırdığı personeli idare edecek. İznini o tarihte kullandıracak, ücretsiz değil de ücretli izne çıkaracak, personelin çıkışını vermeyecek, elinde tutacak ki sektörde kaliteli insan gücüne ulaşabilelim. Şu anda en büyük problemlerimizden birisi bu. Bakanımızın bu problemli çözebilmek için Milli Eğitim Bakanlığı ile bir protokol imzalandı. Bazı turizm meslek liselerini birden çok dilli hale getirip, pilot okulu olarak uygulanacak. Artık biz turizm için yetiştirdiğimiz elemanı sektörde tutabilmemiz lazım. Bugün onu yapamıyoruz. Mezun çocuklar 12 ay çalışma imkanı dolayısıyla başka sektörlere kayıyorlar, kaçıyorlar bunu mutlaka engellememiz lazım."
"Servis şoförlerinin eğitimi ve denetimi devam edecek"
Geçtiğimiz yıl servis şoförlerinin eğitimi ve denetimi konusunda çeşitli çalışmalar yaptıklarını da hatırlatan Karaloğlu, bu sene de servis şoförlerine yönelik eğitimlerin devam edeceğini söyledi. Geçen sene turizmde yüzde 30’luk bir artış yakalanmasına rağmen kazalarda artış olmadığına dikkat çeken Karaloğlu sözlerine şöyle devam etti:
"Burada almış olduğumuz tedbirlerin ciddi katkısı oldu. Bunları bu sene arttırarak devam edeceğiz. Bizim kente gelen insanların trafik güvenliği de en önemli konulardan biridir. Gelen insanların güvenliğini korumak var, bir de kendi vatandaşımızın güvenliğini korumak var. Uykusuz bir şekilde sektörde çalışan şoför sadece taşıdığı insana zarar vermiyor ki, yolda herhangi birine de zarar verebilir. Onun için bizim geçen seneden başlamış olduğumuz servis şoförlerin eğitilerek denetlenmesi konusundaki çalışmalarımız bu sene artarak devam edecek. Geçen sene turizmde yapılan en önemli kaza Kemer yolundaki kazaydı. O kazada da turist, yabancısı olduğu bir yolda aracını kendi kullanıyordu. Şoförlü bir araç kiralasaydı belki bu kaza da yaşanmayacaktı. Yapılmaması gereke yerden U dönüşü yaptı. Onun dışında birkaç kazamız oldu. Akseki’deki kaza şoförün yorgun olmasından kaynaklı meydana gelen bir kazaydı. İnşallah bu sene bunları en aza indirmek için ticaret odamızla, esnaf odamızla, hem de işin tarafı olan denetim tarafında olan emniyetle, jandarmayla ve sektörle çalışmayı devam edeceğiz. Kaliteli şoför bulmak da kolay değil. Bulduğumuzda eğitmemiz lazım. Biz adamı 12 ay servis şoförlüğünde tutabilirsek, zaten ilerleyen dönemlerde kaliteli şoför haline gelir. Yeniden eğitmenize gerek yok. Ama her sene yeni şoförü sisteme dahil edersek, her sene eğitmemiz gerek. Yolları bilmek çok önemli."
Memurun kahvaltısı düzene girdi, şikayetler kesildi
Geçtiğimiz ekim ayında başkanlığını yaptı koordinasyon toplantısında kurumlarda mesai saatleri içerisinde kahvaltı yapılmasını ve sigara içilmesini yasaklayan Vali Karaloğlu, ardından muhtarları makamında kabul ederek onlara konuyla ilgili, ‘Hala kahvaltı yapan varsa, hala masasını bırakıp sigara içmek için kupasını alıp dışarı çıkan varsa resimleyin bana gönderin’ diyerek talimat vermişti. Şimdilerse ise kendisine gelen ihbarların kesildiğini vurgulayan Karaloğlu, konuyla ilgili de açıklamalarda bulundu.
"Mesai, zamanını millete harcamaya başladığın dakikada başlar"
Kurumlarda mesai saatleri içerisinde kahvaltı yapılmasının, sigara içilmesinin sadece Antalya’nın değil Türkiye’nin de sorunu olduğunun ortaya çıktığını söyleyen Karaloğlu "Mesai saatinin içinde iş yerinde kahvaltı yapma işi öyle sadece Antalya’nın sorunu değilmiş. Biz konuyu kamuyla paylaşınca ortaya çıktı. Mesaiye ara verme hakkı olmadığı halde sigara ve kahve molası da aynı şekilde" dedi.
Kararın ardından olumlu tepkiler aldıklarını, ilk dönemde ihbarların olduğunu ancak son dönemlerde bu şikayetlerin kesildiğini söyleyen Vali Karaloğlu, "Ya problemler azaldı ya da gündemden düştüğü için kesildi. İlk dönemde çok ihbar geldi. Hatta fotoğraf çekip gönderiyorlardı. Çok enteresan tepkiler geldi. Sosyal medya zaten yıkıldı. Bunu öyle içerlemiş vatandaşlar var ki, artık sen benim idolümsün diyen vatandaşlar bile oluştu. Bunu çözmek lazım. Benim esas üzerinde durduğum konu; verimlilik. Kamu da verimlilik, sonra şunu gördük; özel sektörden arkadaşlar geldi. Bu sadece kamunun sorunu mu? Hayır bu sigara kahve keyfi özel sektörün de sorunu. Bu verimlilik sorunu sadece kamunun problemi değil. Kamu ya da özel sektör olsun çalışan insanın verimliliğini arttırarak bir tık yukarıya çıkacağız. Yoksa bu verimsiz koşullarla ülkemizi geleceğe nasıl taşıyacağız? 08.00’de mesaiye başlayan görevli 12’ye kadar 4 defa sigara içmek için iş yerini terk ederse nasıl verimliliği sağlayacağız? Benim derdim mesai saati başladığı zaman milletin zamanını kendine ayırma. Milletin zamanını millete harca. Yoksa erken geldin dairene, kahvaltını da yapmamışsındır. Bir poğaça, iki simit yarım parça peyniri ye kardeşim. Ama milletin zamanını alma. Mesai, senin iş yerine gelmenle başlamıyor. Zamanını millete harcamaya başladığın dakikada başlıyor. Bizim kamuda verimliliği arttırmamız lazım. Bunun içinde herkesin kamuda çalıştığı saati, milletin verimliliği adına kullanması lazım. Sadece masada oturmak, iş yerinde o dakika bulunmak yetmez. Orada üretken olarak bulunmak üretmek lazım. İş yaparken hata yapmaktan korkmayın. İş yapan, adam hata yapar" ifadelerini kaydetti.
