- 14 Mayıs 2022 Cumartesi 10:38

Antalya’da emekli taksiciye 238 bin TL’lik imza tuzağı

A
A
A
Antalya’da emekli taksiciye 238 bin TL’lik imza tuzağı

Antalya’da yaşayan 54 yaşındaki emekli taksici Mustafa Turgut, tanımadığı bir kişi tarafından imzası kullanılarak 238 bin TL dolandırıldığını öne sürdü.

Antalya’da yaşayan 54 yaşındaki emekli taksici Mustafa Turgut, tanımadığı bir kişi tarafından imzası kullanılarak 238 bin TL dolandırıldığını öne sürdü. Trafik borcunu öğrenmek için girdiği e-Devlet’ten tüm mal varlıklarına atmadığı bir imza nedeniyle haciz konulduğunu öğrenen Turgut, hayatının şokunu yaşadığını belirtti.


Evli ve 4 çocuk babası Mustafa Turgut, geçtiğimiz Kurban Bayramı’nda trafik cezasının olup olmadığına bakmak için e-Devlet’e girdi. Turgut, adına icra takibi başlatıldığını ve tüm mal varlıklarına el konulduğunu görünce avukatı aracılığıyla konuyu araştırdı. Turgut, itiraz hakkını ise eline ulaşmayan tebligatlar nedeniyle yapamadı. Turgut, araştırmasında tanımadığı S.A. isimli işi tarafından adına senet düzenlenerek elden 238 bin TL borç almış gibi gösterilerek hakkında icra takibi başlatıldığını öğrendi. 11 aydır atmadığı imza ve almadığı parayı kanıtlamak için hukuk mücadelesi veren Turgut, evini geçindirebilmek için bir başka taksi durağında şoför olarak çalışıyor.


Bu haczin nasıl olduğunu öğrenmek için avukatı aracılığıyla adliyeye geldiğini dile getiren Turgut, “İtirazımızı yapacaktık ama bu süre dolmuş. Ardından savcılığa suç duyurusunda bulundum. Bana haciz gönderen şahsı uzaktan yakından tanımıyorum. 10 yıldır aynı telefon hattımı kullanıyorum. Bu şahısla bir bağım yok. 6 ay önce kredi çekip, 3 yıl boyunca aracımı satamam. Çünkü ben ÖTV indiriminden araç aldım. Ama bu şahsın iddiasına göre araç değişikliği için ben ondan para istemişim. O kişiyi ne gördüm ne biliyorum ne de telefon görüşmem var. Herhangi bir bağlantım yoktur” diye konuştu.



"Hiçbir yere imza atmadım"


Başına gelen olayı anlatan Turgut, “A4 kağıdına senettir diye yazılmış. Kimlik numaramı yazmışlar, bana bir iş icabı para lazım olmuş, S.A. ismindeki kişiden elden nakit para almışım bir yıl sonra ödeyeceğim diye. Ben bu şahsı tanımıyorum. Paraya ihtiyacım olursa banka, kooperatifler var. Şahıstan para alma gibi bir durumum olmaz. Geçmişe dönük tarama yapıyorum hiçbir yere imza atmadım. Tüm mal varlıklarıma haciz geldi. Ticari aracıma, daireme, dükkânıma satılamaz tedbiri konuldu. 8 aydır da ticari taksim bağlı, çalışamıyorum. Mağdur oldum. Sorunumun çözülmesi için destek bekliyorum” dedi.



"Şahsı tanımıyorum"


E-Devlet’e bakmasa adına gelen bu hacizden haberi olmayacağına vurgu yapan Mustafa Turgut, “Bir gün yolcumla giderken aracıma el konuldu. Farkında değilim hiçbir şeyin. Trafik cezam var mı diye baktım, bu olayla karşılaştım. İtiraz ettik ama tebligattaki itiraz süresini kaçırmışız. Tebligattan haberim yok. Benim kimseye borcum yok, elden nakit para da almadım. Bunu iddia eden şahsı da tanımıyorum. Bu olaydan sonra sinir ve stres nedeniyle aşırı bir kilo verdim. Aracım var çalışamıyorum. Bu borcu kabul etmiyorum” ifadelerini kullandı.



Patrondu, işçi oldu


Turgut, bir yıldır büyük bir şokun içinde olduğunu belirterek, adaletin yerini bulmasını istedi. Kendi ticari taksisini çalıştıramadığını belirten Turgut, başka bir durakta şoförlük yaptığını sözlerine ekledi.



Soruşturma devam ediyor


Mustafa Turgut’un avukatı Yusuf Karaşahin ise, müvekkilinin olayı e-Devlet üzerinden öğrendiğini ifade ederek, “Dosyayı inceledik, tebligat almadığını tespit ettik. Dosyaya bakıldığı zaman ise tebligatın yapıldığını, itiraz sürelerinin geçmiş olduğunu gördük. Bununla ilgili usulsüz tebligat yapıldığı için dava açtık. Hemen arkasından dolandırıcılıkla ilgili suç duyurusunda bulunduk. Müvekkilim evraktaki imzayı kendisinin atmadığını ve karşı taraftaki şahsı da tanımıyor. Borcumuzun olmadığına dair menfi tespit davası açtık. Süreç devam ediyor ama müvekkilim ciddi oranda mağdur oldu" ifadelerine yer verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Naci Görür: "Çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız" Hatay’ın İskenderun ilçesinde söyleşiye katılan jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Naci Görür, depremin vurduğu Hatay’ın İskenderun ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Görür, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ söyleyişine katıldı. Türkiye’de 13,6 milyon önce deprem mekanizmaların oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, depremleri durdurmanın mümkün olmadığını, toplum olarak depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorunda olduğunu söyledi. “Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı dün olduğu gibi toprağa veremeyiz" Deprem mekanizmasının Türkiye’de 13,6 milyon önce oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, “Bizim ülkemizde bu faylar 13,6 milyon seneden beri deprem oluşturmaya devam ediyor. Biz depremleri durduramayız, bu mümkün değil çünkü bu mümkün değil. Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı, dün olduğu gibi toprağa veremeyiz. O halde yapılacak bir şey bilgi, aydın ve çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız. Bunları yaparsak deprem sorununu büyük ölçüde hallederiz” dedi. “İskenderun tarafına gelen kıta biraz büküldüğü ve eğildiğinde o bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor” Deprem sonrası İskenderun sahilindeki çökme konusuna değinen Prof. Dr. Görür, “İskenderun’da bazı yerler çökmüş ve batıyor. Neden batıyor konusu fayla ilgili bir durumdur. Bin yıl önce Bingöl ilinin Karlıova’dan gelen doğu fayı, yanal hareket ederken İskenderun’daki fay biraz eğiliyor. İskenderun tarafına gelen kıta biraz bükülüyor ve eğiliyor. O kısımda bir duvar ve diklik oluşturuyor. Burada düşey atılım meydana geliyor ve fay niteliği doğuruyor ve batıyor. Bu nedenle de bir bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor. Deniz seviyesinin göreceli olarak işlenmesi anlamına gelir” ifadelerini kullandı. İskenderun ilçesinde düzenlenen ’İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ temalı konferansa yer bilimci Naci Görür’ün yanı sıra; İskenderun İlçe Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Belen İlçe Belediye Başkanı İbrahim Gül ve İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz katıldı.
İstanbul Sadettin Saran: "Göreve gelirsek Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" Fenerbahçe Başkan Adayı Sadettin Saran, 48 saat içinde 500 imza toplayabildiklerini belirterek, "Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" dedi. Fenerbahçe Başkanlığına adaylığını açıklayan İş İnsanı Sadettin Saran, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği lansmansa kongre üyeleriyle bir araya geldi. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu eski Başkanı Vefa Küçük de toplantı da yer alarak Saran’a destek verdi. Fenerbahçe’yi şampiyon yapmak için çalışacaklarını aktaran Saran, adaylık süreci ile ilgili bilgiler vererek, "Kasım ayında Ali Koç ile buluştum. Maddi manevi çok büyük emek verdiniz, bu işi öğrendin, devam edeceksen biz arkandayız ancak devam etmeyecekseniz biz bu işi çok iyi yaparız ve göreve talibiz dedim. O da, ’Çok iyi yapacağına ben de inanıyorum’ dedi. Kulüp bilançolarına, defterlere bakmamız için resmi olarak aday olmamız gerekiyordu. Takım şampiyonluğa gidiyor, kongre sürecine de sokmak istemiyoruz ama madem öyle dedik 48 saatte büyük teveccühle 500 imzayı topladık. Bunun için de çok teşekkür ediyoruz. Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız. Hem saha içinde hem saha dışında mücadele ediyoruz. Oyuncularımıza uzanan elleri kırmasını biliriz" ifadelerini kullandı. "Fenerbahçe hepimizindir" Fenerbahçe için birlik beraberlik mesajı beren 59 yaşındaki iş insanı, "Fenerbahçe hiçbir şahsa ait değildir. Fenerbahçe sizindir Fenerbahçe bizimdir. Fenerbahçe hepimizindir" diyerek sözlerini noktaladı. Saran’ın konuşmasının ardından Kongre Üyeleri yoğun alkışlarla destek verdi.