- 28 Haziran 2020 Pazar 13:36

Dominik Cumhuriyeti’nde öldürülen kameraman Alper Baycın’ın annesi ve babası, oğullarının vefatının 2. yıl dönümünde mezarı başında gözyaşı döktü

A
A
A
Dominik Cumhuriyeti’nde öldürülen kameraman Alper Baycın’ın annesi ve babası, oğullarının vefatının 2. yıl dönümünde mezarı başında gözyaşı döktü

Dominik Cumhuriyeti’nde uğradığı saldırı sonucu 24 yaşında hayatını kaybeden Survivor ekibinden kameraman Alper Baycın’ın annesi, oğlunun ölüm yıl dönümünde mezarı başında gözyaşı döktü.

Dominik Cumhuriyeti’nde uğradığı saldırı sonucu 24 yaşında hayatını kaybeden Survivor ekibinden kameraman Alper Baycın’ın annesi, oğlunun ölüm yıl dönümünde mezarı başında gözyaşı döktü. Oğluyla ölmeden iki gün önce telefon görüşmesi yaptığını anlatan Aynur Baycın, “Biz bankamatiğe gidip de hiç maaşımızı almadık. Acun abi izin vermiyor. O zaten maaşımızın dışında her hafta bize harçlık veriyordu. Maaşınızı Türkiye’ye döndüğünüz zaman yüksek lisans ya da evlilik, başka bir iş için harcarsınız diye bizi hiç bankamatiğe göndermiyor’ demişti” dedi.


Çekimleri Dominik Cumhuriyeti’nde yapılan yarışma programı ’Survivor’ın ekibinde yer alan kameraman Alper Baycın (24), 27 Haziran 2018 tarihinde uğradığı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti. Kameraman Alper’in Antalya’da yaşayan annesi Aynur ile babası Ahmet Baycın, Alper’in ölüm yıl dönümünde Andızlı Mezarlığı’na gelerek onun kabrini ziyaret etti. Oğlunun mezarı başında gözyaşları döken Aynur Baycın, mezar taşına sarılarak Alper’in resmini öptü, baba Ahmet Baycın ise uzun süre dua okudu.



Herkes bana ‘Aynur anne’ diyor


Acısının halen ilk günkü gibi olduğunu belirten Aynur Baycın, İhlas Haber Ajansı’na (İHA) yaptığı açıklamada, “Alper’i sanki bugün kaybetmişiz gibi. Sene devriyelerinde daha duygusal oluyor insan. Bir anne ve baba için hayatta bundan daha acı bir şey yok. Allah kimseye evlat acısını göstermesin. Dün sabaha kadar uyumadım. Bütün televizyon kanallarındaki çalıştığı arkadaşları aradı. Alper’i 24 yaşında kaybettik. Bu kadar dost, bu kadar arkadaş bu yaşta nasıl biriktirmiş. Hepsi dün ağlayarak aradılar. Alper öldükten sonra herkes ‘Aynur anne’ diyor bana. Onların hepsi benim çocuklarım. Tek tesellim onların manevi destekleri” dedi.



Başucuna nişanlısının ismi olan yasemin çiçeği dikildi


Oğlunun ölümü sonrası nişanlısının bir isteğini yerine getirdiklerini aktaran Baycın, “Geçen yıl nişanlısı Yasemin ziyarete geldi. Alper’in mezarını görünce çok üzülmüş. ‘Özellikle istediğin bir şey var mı’ diye sorduk. O da ’başucuna yasemin çiçeği eker misiniz’ dedi. Onun isteği üzerine bu yasemini diktik. Yeşilleniyor şu anda. Alper’in hatıraları, sevenleriyle ayakta durmaya çalışıyoruz” diye konuştu.



“Onun ölümü tamamen alın yazısı”


Oğlunun ölümünün alın yazısı olduğunu ifade eden Baycın, “Yıllardır orada survivor çekiliyor. Hiç kimsenin başına bir şey gelmiyor sadece bir olay oluyor ve o da benim çocuğumun başına geliyor. Onun ölümü tamamen alın yazısı” dedi.



“Acun abi bankamatiğe gitmemize izin vermiyordu”


Acun Ilıcalı ile iletişimlerinin devam ettiğini anlatan Aynur Baycın, oğlunun ölmesine iki gün kala telefondaki görüşmelerinin detaylarını paylaştı. Normalde oğlunun yalnız bir yere gitmediğini ve Acun Ilıcalı’nın bu konuda sürekli uyarılarda bulunduğunu aktaran Baycın, “Alper ile ölmesine iki gün kala telefonla görüştük. ‘Biz bankamatiğe gidip de hiçbir maaşımızı almadık. Acun abi izin vermiyor. Zaten burada da hiç paraya ihtiyacımız olmuyor. O zaten maaşımızın dışında her hafta bize harçlık veriyordu. Maaşınızı Türkiye’ye döndüğünüz zaman yüksek lisans ya da evlilik, başka bir iş için harcarsınız diye bizi hiç bankamatiğe göndermiyor’ demişti” şeklinde konuştu.



“Yiyecek lokması bu kadarmış evladımın”


Baba Ahmet Baycın da sonra derece üzgün olduğunu dile getirerek, “Sözün bittiği yerdeyiz. Alın yazısı bu işler. Yiyecek lokması bu kadarmış evladımın. Ölmeden bir gün önce görüşmüştüm. Buraya gelecekti. Mutluydu. Etrafındakilere ışık saçan, inanılmaz bir çocuktu. Yapacak bir şey yok" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki deprem anı güvenlik kamerasında Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. Öte yandan deprem anı güvenlik kameralarına yansıdı. AFAD tarafından açıklanan bilgilere göre, saat 01.06’da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntı Sivas ve Yozgat illerinden de hissedildi. Depremi hisseden vatandaşlar büyük bir panik yaşayarak kendilerini dışarı attı. Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi. “Yıkılan, hasarlı bir bina yok” Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, “Saat 01.06’da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun” dedi. Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için toplandı İstanbul’da yüzlerce taksici Sarıyer’de gasp edilip öldürülen meslektaşları Yaşar Yanikyürek için bir araya geldi. İstanbul’un çeşitli noktalarında bir araya gelen taksicilerin katılımıyla, yol kenarında ölüme terk edilen Yaşar Yanıkyürek’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı gasilhanesine getirildi. İstanbul’da taksisine aldığı yabancı uyruklu iki şahıs tarafından öldürülüp Sarıyer’de yol kenarına atılan Yaşar Yanıkyürek için yüzlerce meslektaşı bir araya geldi. İstanbul’un farklı noktalarında toplanan taksiciler bir araya gelerek Yaşar Yanıkyürek’in cenazesinin Zincirlikuyu Mezarlığı’na getirilmesine eşlik etti. Farklı noktalarda toplanan taksiciler Beyoğlu’nda bir araya gelerek konvoy halinde Zincirlikuyu Mezarlığı’na hareket etti. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemleri aldı. Zincirlikuyu Mezarlığı önünde toplanan taksiciler burada basın açıklaması yaptı. Konuyla ilgili konuşan İstanbul Taksi Şoförleri Derneği Başkanı Deniz Dündar, “Bugün 14.30 sularında Anadolu Yakası’ndan aldığı yolcu ile Avrupa Yakası Sarıyer Tarabya, bizim Madenler dediğimiz bölgede yabancı yolcusu tarafından katledilen Yaşar Yanıkyürek abi için bütün meslektaşları olarak, arkadaşları olarak buradayız. Cenazemizi yalnız bırakmadık. Bu bizim ilk cenazemiz değil, görünene göre son cenazemiz de olmayacak. İki üç ay önce İzmir’de Oğuz Erge kardeşimiz, yaklaşık 9-10 ay önce Yıldıztabya, Gaziosmanpaşa’da Samet Kubiloğlu kardeşimiz, ondan 1 sene öncesine kadar Aydın Altun abimiz, bu ne ilk ne de son. Biz bir an önce yetkililerden taksicilerin can ve mal güvenliği için ivedi bir şekilde çalışma yapmalarını arzu ediyoruz. Bugün Yaşar abi için buradayız, cenazemizi gasilhaneye teslim ettik. Yarın Feriköy Mezarlığında öğle namazına müteakip defnedip son görevimizi yerine getireceğiz ama bunun son olup olmadığını bilmiyoruz. Ne yazık ki evden helalleşerek çıkıyoruz. Bir an önce yetkililerden, kabinli araç ya da başka bir çözüm bekliyoruz. Buna yetkililer, İstanbul’da taksiyi yönlendiren UKOME kurulu karar verecek. Bizler dernekler olarak, daha önce büyükşehir belediyesine bunun müracaatını yaptık. Bu ilk değil son değil. Biz helalleşerek çalışmak istemiyoruz. Bizler huzur, güven içinde çalışmak istiyoruz. Bizler STK’lar olarak sizler için her şeyi yapıyoruz. Bu işin hızlanması için sizlerin de bir an önce müracaatta bulunmanız gerekmektedir. Lütfen bizim sesimizi artık duyun. Lütfen bizi ciddiye alın" ifadelerini kullandı. "Azrailimizi yanımızda taşıyoruz" Ölümlerin artık son bulması için yetkililerin önlem almasını isteyen ve evden helalleşerek çıkıyoruz diye belirten Deniz Dündar, "Bugün bu, yarın bir başkası, kimi taşıdığımızı bilmiyoruz. Azrailini yanında taşıyan bir meslek grubu haline geldik. Bütün yetkililere, özellikle taksici dostu cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; Sayın Cumhurbaşkanım lütfen bu çığlığımızı, bu haykırışımızı duyun” şeklinde konuştu.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için eylem yaptılar İstanbul’da bir grup taksici bir araya gelerek, öldürülen taksici Yaşar Yanıkyürek için ve son zamanlarda taksicilere yönelik artan sözlü şiddet ve cinayetleri, kötü şartları protesto etmek için eylem yaptı. İstanbul Sarıyer’de 34 TFY 89 plakalı taksinin şoförü Yaşar Yanıkyürek, otomobilinde önce gasp edildikten sonra bıçaklanarak yol kenarına atılmıştı. Bu duruma tepki gösteren bir grup taksici bir araya gelerek, son zamanlarda taksicilere yönelik artan sözlü şiddet ve cinayetler, kötü şartları protesto etti. Göztepe Köprüsü önünde toplanan taksiciler, Beşiktaş Meydanı önüne kadar konvoy yaptı. Göztepe Köprüsü önünde basın açıklaması yapan taksiciler, ardından Beşiktaş Meydanı’na doğru yolu çıktı, oradan tekrar Göztepe Köprüsü’ne gelen taksiciler protestoyu sonlandırdı. Durumla ilgili konuşan taksici Osman Balıkçı, "Burada bugün toplandık, iyi bir şey için toplanmak isterdik ama maalesef ki kötü bir olay için toplandık. Sevdiğimiz bir taksici ağabeyimiz Yaşar ağabeyimiz bugün hakkın rahmetine kavuştu. Bir vatandaş Ataşehir’den binip Sarıyer tarafına gidiyor ve ağabeyimizi katlediyor. Bu üzücü haberi aldıktan sonra bütün taksi camiası olarak toplandık. Şimdi de güzergahımız olarak buradan çıkacağız, artık sesimizin duyulmasını istiyoruz. Biz senelerdir gece çalışıyoruz, burada arkamda duran bütün abilerim, arkadaşlarımız hepsi evlerine ekmek parası götürmek için gece sabaha kadar çalışıyorlar ve hiçbir güvencemiz yok, bugün de gördük ki bu kadar basit bir şekilde, üstelik gündüz vakti bir abimizi kaybettik. Yaşar abimiz hakkın rahmetine kavuştu ancak bu ne ilk ne de son olacak gibi duruyor, burada toplanmamızın amacı sadece insanlara zarar vermek ya da bir şeyleri engellemek değil, sadece sesimizi duyurmak için buradayız. Buradaki bütün arkadaşlar da bu saatten sonra sadece can güvenliklerini ve Yaşar abimiz gibi bir son olmaması için ellerinden geldiğince birbirlerini kolladıkça da bir şeylerin olmasını istiyorlar ama maalesef olmuyor. Buradan yetkililere sesleniyoruz, bugün bir abimizi daha kaybettik, Yaşar Yanıkyürek ağabeyimiz bıçaklanarak katledildi. Bunların yaşanmaması için yetkilileri de artık göreve bekliyoruz. Şu anda Göztepe köprüsü altından çıkacağız, Beşiktaş güzergahında kimseyi rahatsızlık vermeden sessiz bir protesto yapacağız, bu sessiz çığlığımızı lütfen duyun. Toplamda yaklaşık 600-700 araçlık bir grup olacak" ifadelerini kullandı.