ÇEVRE - 15 Mart 2019 Cuma 13:37

İklim değişikliğiyle mücadele seferberliği başladı

A
A
A
İklim değişikliğiyle mücadele seferberliği başladı

Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Prof.

Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Prof.Dr.Mehmet Emin Birpınar, bakanlık olarak büyükşehir belediye ve yerel yönetimlerle birlikte iklim değişikliği mücadele seferberliğine başladıklarını belirterek, “İlk yapacağımız iş, bütün belediyelerimize bir deklarasyon göndereceğiz. Ortak bir deklarasyonu beraber neler yapabileceğimizi çıkarmamız gerekiyor” dedi.


Antalya’nın Serik ilçesinde 1. Yerel İklim Eylemi Uluslararası Konferansı başladı. Turizm bölgesi Belek’teki bir otelde 2 gün süren programa, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Bölüm Başkanı ve Mali İşbirliği Başkan Vekili Angel Gutierrez, Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ruhi Beşiktaş, belediye ve yerel yönetim temsilcileri ve davetliler katıldı.


Konferansta konuşan, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, programın Antalya’da olmasından dolayı mutluluk duyduğunu ifade ederek sözlerine başladı. Birpınar, iklim değişikliğiyle ilgili bilim adamlarının son verdikleri 1,5 derece raporuna göre durumun çok vahim olduğuna dikkat çekti.


Özellikle Akdeniz Havzası’nda iklim değişikliğinin belirgin olarak yaşandığını belirten Birpınar, bunların sıcaklıkların artışı, hortumlar, bazen de büyük felaketler olarak karşılarına çıktığını, çözümler alınmaması halindeyse olumsuz sonuçların artarak devam edeceğine vurgu yaptı.



"Yerelde başaramazsanız, uluslararası kararların bir önemi yok"


İklim planının yerelde başlamasının son derece önemli olduğunu vurgulayan Birpınar, “Eğer yerelde bir şeyler yapmayı başaramazsanız, uluslararası alanda alınan kararların hiçbir öneminin olmadığını net bir şekilde görürsünüz. Dünya nüfusunun büyük bir kısmının yüzde 70’e yakını kentlerde birleşiyor. Yani iklimi değiştiren gazların ana oluşum yeri şehirler. Dolayısıyla şehirlerde bu tedbirleri almamız gerekiyor. Şehirlerden başlayarak iklim değişikliği mücadelesini yürütmemiz gerekiyor” diye konuştu.


Birpınar, şehirlerin özellikle ulaştırma, yerleşmeleri enerji ve atık sektöründe, sera gazı emisyonlarının azaltılması potansiyelinin illerimizde çok yüksek olduğunu bildiklerini ve bunların araştırılması gerektiğini söyledi.



"Geleceğin turizm rotaları iklim dostu şehirler olacak"


Dünyadaki birçok ülkede karbon üretmeyen şehirler inşa edildiğine işaret eden Birpınar, bu potansiyelin Antalya’da olduğuna vurgu yaptı. Turizmin ile çevrenin ilişkisine değinen Birpınar, “İnsanlar artık bir yere gidecekleri zaman, o şehrin temizliğine, iklim değişikliği uyumuna veya enerji verimliliğine bakarak turizme yönlenmeye başladı. Geleceğin turizm rotaları da iklim dostu şehirler olacağını belirtmek istiyorum. Buna turizm kenti Antalya’nın da hazır olması gerekiyor” dedi.


İklim değişikliği eylem planında, deniz, göl, akarsu gibi su kaynaklarının yanı sıra ormanlık alanların karbon yuttuğunu hatırlatan Birpınar, bu alanların korunması gerektiğini vurguladı.



“İklim değişikliği meselesi yeni bir parametredir”


Mevcut altyapıları çok iyi olan Almanya Fransa, İtalya ve İspanya gibi şehirlerde bile iklim değişikliğinden dolayı büyük felaketler yaşanabildiğine işaret eden Birpınar, “Hani bizim medyamız bazen diyor ya, şehrin alt yapısı çok kötü, bu parti yıllardır iktidarda, bu belediye yıllardır başta ama bu felaketler niye yaşanıyor?’ diye soruyor. Aynısı aslında Paris’te, Madrid’de veya Berlin’de yaşanıyor. Neden? Çünkü iklim değişikliği meselesi yeni bir parametredir. Yani bütün mühendislik hesaplarında yeni parametreyi işin içerisine katmamız lazım. Dizayn kriterini değiştirmemiz lazım. Eğer bu kriteri olmazsa işte sizin kanalizasyon borularınız, içme suyu hatlarınız kapasiteleri yetmeyecektir. Bir saatte yağması gereken yağmur, 10 dakika içerisinde yağıyorsa hiçbir alt yapı sistemi bunu kaldıramıyor ve inanılmaz taşkınların meydana geldiğini görüyoruz. Bu yüzden alt yapılardaki boru çaplarının yüzde 20 ya da yüzde 30 civarında değiştirilmesi gerekiyor” ifadelerini kaydetti.



“Seferberliği bugün itibariyle başlatıyoruz”


Bakanlık olarak Büyükşehir Belediyeler ve yerel yönetimlerle birlikte iklim değişikliği mücadele seferberliğine bugün itibariyle başladıklarını aktaran Birpınar, “Bundan sonrada ilk yapacağımız iş, bütün belediyelerimize bir deklarasyon göndereceğiz. Ortak bir deklarasyonu beraber neler yapabileceğimizi çıkarmamız gerekiyor. Belediyelerimizin, sera gazı emisyonlarını azaltma, iklim değişikliğine uyum faaliyetlerine katkı vermelerini buradan istediğimizi ifade etmek istiyorum” şeklinde konuştu.



“Biz emisyonları çok fazla hızlı artan bir ülkeyiz”


İklim değişikliği müzakerelerinde Türkiye olarak 5 yıldır ciddi bir mücadelenin içerisinde olduklarını belirten Birpınar, şunları söyledi:


“Paris antlaşmasına taraf değiliz, olmak istiyoruz. Ama oradaki mücadele diplomatların müzakereleri ve her ülke kendi menfaatlerini düşünüyor. Bizi de zamanında gelişmiş ülke statüsüne koydukları için, özellikle mutlak emisyon azaltımı yapmamız isteniyor korkumuz var. Türkiye’nin hem adaptasyon hem de emisyon azaltımı konusunda Türkiye’nin uluslararası finansmana ihtiyacı var. Bize ‘kömürden vazgeçin, fosil yakıtlardan vazgeçin, bunun yerine yenilenebilir enerji, güneş, rüzgar, jeotermal veya hidroelektrik santrallere yönelin’ diyorlar. Ama bunlara yönelmenin maliyeti yıllık olarak Türkiye’nin enerji ihtiyacını karşılamak için 10 milyar dolara ihtiyacı var. Bu uluslararası finans kanyakları, bankaları ya da fonların Türkiye’ye yardımcı olmaması durumunda bu parayı bizim bulmamız çok zor. 10 milyar doları bulmamız lazım ki ihtiyaç olan enerjiyi karşılayabilelim. Biz müzakerelerde ‘Bu kapıları bize açın ve iklimle değişikliğiyle mücadelemizi daha iyi yapalım’ diyoruz.. Bizi Hindistan’dan, Çin’den, Arjantin’den farklı görmeyin. Siz bizi ABD, AB ülkeler, Avusturalya, Japonya gibi görürseniz ve bize bu noktada finans kapılarını açmaz iseniz, biz iklim değişikliğinde kendi imkan ve kabiliyetlerimizle mücadeleye gireriz, bu da dünyadaki ortak katkıya çok büyük katkısı olmaz. Biz emisyonları çok fazla hızlı artan bir ülkeyiz. Şu anda 400 milyon ton civarında emisyon var ama 2030 yılında hedefimiz 1 milyar 200 milyon ton. Çünkü hızlı kalkınan bir ülkeyiz.”



Gutierrez: “Doğal afetlerden korkmak yerine, doğayı domine eder hale geldiğimizi düşünüyoruz”


Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Bölüm Başkanı ve Mali İşbirliği Başkan Vekili Angel Gutierrez de düzenlenen konferansta yerel bağlamda iklim değişikliği ile mücadelenin nasıl yapılacağını konuşacaklarını söyledi. Gutierrez, doğal afetlerden korunmak için bir takım önlemler almaya başladıklarını belirterek, “Bugün artık mega şehirler var. Her yerde sanayi var. Çeşitli tarım ürünleri var. İnsanlar açısından daha karşılanabilir olsun diye ama karşımızda mücadele etmemiz gereken çok büyük bir zorluk var. Aslında doğal afetlerden korkmak yerine doğayı domine eder hale geldiğimizi düşünür durumdayız.” diyerek konuştu.


İklim değişikliği ile baş edebilmek için bir yandan sera gazıyla mücadele etmek gerektiğine dikkati çeken Gutierrez, AB’nin bu mücadeleye dünya seviyesinde liderlik ettiğini ve uzun vadeli hedeflerle güçlü üye devletler içinde mevzuatlarla bunu desteklediklerini ifade etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.