GENEL - 07 Ağustos 2020 Cuma 11:41

Kemer Belediyesinden 3 ayda 154 bin maske üretimi

A
A
A
Kemer Belediyesinden 3 ayda 154 bin maske üretimi

Tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu’nun talimatıyla bugüne kadar 154 bin maske üretildi.

Tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu’nun talimatıyla bugüne kadar 154 bin maske üretildi.


Atatürk Sanat Eğitim Merkezi (ATASEM) binasında belediye personeli tarafından halkın sağlığı için maske üretiliyor.


Belediye olarak alınan tedbirler kapsamında her türlü görevi eksiksiz yerine getiren belediye ekipleri, Kemer’de Korona virüsün yayılmaması için elinden geleni yapmaya devam ediyor.


Belediye personelinin el emekleriyle diktiği maskeler, 3 katlı, 20x20 boyutunda ve içerisinde 9 santimetrelik plastik kaplı bakır tel bulunuyor.


ATASEM’de üretimine devam edilen dikim ile pandemi sürecinde yaşanan büyük bir ihtiyacı karşılamaya devam ediyoruz.


Öte yandan yaz dönemlerinde başlayan düğün sezonlarında da düğün salonlarındaki davetliler için de maske üretmeye başlayan belediye ekipleri, daha fazla efor sarf ederek halka en iyi şekilde hizmet etmeye devam ediyor.


Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, pandemi gündeme geldiği zaman belediyenin maske dikim yerinin olmadığını anımsattı.


Başkan Topaloğlu, ilk etapta 100 bin adet maske satın aldıklarını belirterek, “Pandemi ile yaşamaya alışmamız lazım. Büyükşehir Belediyesinin Kemer’deki atölyesi olan Atatürk Sanat Eğitim Merkezini (ATASEM) kullanmaya başladık. Desteklerinden dolayı Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Muhittin Böcek’e teşekkür ederim.” dedi.


"154 bin üretim"


Atölyede belediye personelinin hummalı şekilde çalışarak maske diktiğinin altını çizen Topaloğlu, “Şu ana kadar 154 bin maske dikimi gerçekleştirdik. Bu maskeleri, pazar yerlerinin giriş ve çıkışlarında, düğün yerlerinde, resmi kurumlara, esnafa dağıttık ve dağıtmaya devam ediyoruz. Pandemi sürecinde belediye personelimiz elinden gelenin fazlasını yapmaya devam ediyor. Biz bu pandemi ile yaşamaya alışacağız. Okullar da açılacak ve öğrencilerimize de dağıtım yapacağız. Kemer Kaymakamlığı öncülüğünde tüm önlemlerimizi aldık. Sosyal mesafe kuralına uyalım. Maskemizi takalım ve hijyen kurallarına uyalım. Her şey çok güzel olacak.” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.