EKONOMİ - 08 Temmuz 2020 Çarşamba 15:01

Kemer’de ‘Bir turist de sen getir’ kampanyası

A
A
A
Kemer’de ‘Bir turist de sen getir’ kampanyası

Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelerek gündemi değerlendirdi.

Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelerek gündemi değerlendirdi. Toplantıda, Kemer’de ‘Bir turist de sen getir’ kampanyası başlatacaklarını aktaran Topaloğlu, "Ünlü endurocu İngiliz Graham Jarvis Kemer’e 5 günlüğüne tatile geliyor. Burada bir de film çektirecekmiş. Kendisi zaten dünyaca ünlü birisi. Kendisini en iyi şekilde ağırlayacağız ve Kemer’in güvenilir bir tatil merkezi olduğunu da kanıtlayacağız" dedi.


Kemer Belediyesi Şehit Ömer Halisdemir Meclis Toplantı Salonunda yapılan toplantıya, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Batı Antalya Bölge Temsil Kurulu Başkanı Rıza Perçin ve yönetim kurulu üyesi Cevdet Başkan, Kemer Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Bolat Ünsal, Kemer Esnafları ve Turizmciler Derneği (KESDER) Başkanı Abdullah Çilengir, Ulaştırma Hizmetleri Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Mustafa Tıraş, Kemer İşadamları Derneği (KEMİAD) Başkanı Rıza Sönmez ve Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Kemer Temsilcisi Mustafa Çetinkaya katıldı.


Toplantıda, Kemer turizmi, esnafların sıkıntıları, esnafın sorunlarının çözüm yolları, turist potansiyeli gibi ana başlıklarda fikir alışverişinde bulunuldu.


Toplantıda konuşan Başkan Necati Topaloğlu, pandemi sürecinde Kemer’in de çok etkilendiğini ancak bu işin içinden başarıyla çıktıklarını söyledi.


Pandemi sürecinde belediye olarak her türlü tedbiri aldıklarını ifade eden Başkan Topaloğlu, “Bu zorlu süreçte belediye olarak üzerimize düşen görevi yerine getirdik. El dezenfektanları, eldiven maske dağıtımlarını yaptık. Kemer Devlet Hastanesi’ne çadır kurduk ve gelen vatandaşlar ilk önce tedbir amaçlı burada tedavi edildi. Herkes üzerine düşeni yaparsa bu dönemi hep beraber aşarız" dedi.


Topaloğlu, Kemer’deki mağazaların yüzde 80’i turiste yönelik olduğu için en çok zararı görenler arasında Kemer’in yer aldığını aktararak, hükümetin yayınladığı genelgeye istinaden pandemi sürecinde kapalı kalan iş yerlerinden kira alınmayacağını hatırlatarak, paket servis yapanların da kiralarını 3 ay ötelediklerini kaydetti.



Turizmde kritik nokta Almanya


Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Erkan Yağcı ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Sururi Çorabatır ile görüştüklerine değinen Topaloğlu, turizmde yaşanan gelişmelerini değerlendirdiklerini kaydetti.


Topaloğlu, Yağcı’nın turizm sektöründe olumlu gelişmelerin yaşandığını söylediğini anlatarak, “Erkan Yağcı, İngiltere’nin 15 Temmuz’da seyahat yasağını kaldıracağını söyledi. "Macaristan buna uyacak gibi duruyor. Şu anda gelen Ukrayna, Belarus, Moldova var ama bunlar bize yetmiyor" dedi. 15 Temmuz’dan sonra Almanya’nın bu konuyu gevşeteceğini düşünüyoruz. Almanya bu adımı atarsa birçok ülkenin onu takip edeceğini söyledi. Buna Rusya’da dahil. TÜROFED Başkanı Çorabatır ise kritik noktanın Almanya olduğunu söylüyor. Almanya bu adımı attığı zaman arkasından Macaristan, Slovakya, Çekya, Polonya gibi ülkelerin devam edeceğini söyledi. Bütün bunların olması dahilinde de turizm sezonunun Kasım ayının sonun kadar devam edeceğini aktardı" diye konuştu.



Graham Jarvis geliyor


Kemer’de ‘Bir turist de sen getir’ kampanyası başlatacaklarını aktaran Belediye Başkanı Topaloğlu, şöyle devam etti:


“Sosyal medyada çok sayıda takipçisi olan insanları bulalım ve bölgemize tatile getirelim dediler. Biz de bununla ilgili bir çalışma başlattık. Belediyemiz meclis üyesi Semih Özdemir de bir çalışma yaptı ve sonuçlandı. Ünlü endurocu İngiliz Graham Jarvis Kemer’e 5 günlüğüne tatile geliyor. Burada bir de film çektirecekmiş. Kendisi zaten dünyaca ünlü birisi. Kendisini en iyi şekilde ağırlayacağız ve Kemer’in güvenilir bir tatil merkezi olduğunu da kanıtlayacağız.” Esnaf ile ilgili de konuşan Topaloğlu, esnafın Kemer’in can damarı olduğunu ve pandemi sürecinde zor zamanlar geçirdiklerinin farkında olduklarını belirtti. Topaloğlu, belediye olarak esnafın her zaman yanında olduklarına vurgu yaparak, esnafın evlerine ekmek götürebilmeleri için turizmi hep beraber canlandırmak gerektiğini kaydetti.


Sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ise yaşanan gelişmelerle ilgili fikirlerini beyan ettiler ve ortak bir noktada karar kılınması gerektiğinin altını çizdiler.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin 23 Nisan Uluslararası Çocuk Festivali gala yemeği ile sona erdi Mersin Büyükşehir Belediyesince bu yıl ilk kez düzenlenen ve 4 gün boyunca hem çocukların hem de çocukluğundaki bayramları özleyen Mersinlilerin doyasıya eğlendiği Uluslararası Çocuk Festivali, düzenlenen gala yemeği ile sona erdi. Dünyanın 14 farklı ülkesinden gelen dans toplulukları, 23 Nisan’ın kendi bayramları olduğunu festival sayesinde öğrenirken, Mersinliler de özlediği coşkulu bayram günlerini yeniden yaşadı. Türkiye’den deprem bölgesi olan Hatay ve Adıyaman’dan gelen dans toplulukları da Mersin’i tanırken, farklı dünya kültürleriyle tanışma ve kaynaşma fırsatı buldu. Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından organize edilen ve birçok daire başkanlığının destekleriyle yapılan festivalin son gününde düzenlenen gala yemeğinde, Mersin Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Serdal Gökayaz, Belediye Başkan Danışmanı İbrahim Evrim ile Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Koordinatörü, Opera Sanatçısı Bengi İspir Özdülger katılımcılarla bir araya geldi. Dans toplulukları son kez gösterilerini sergilediler. Gala yemeğinin sonunda katılımcılara Mersin’i ve festivali unutmamaları için plaket ve hediyeler verildi. Konuklar Mersin’i, kültürünü ve insanlarını yakından tanıdı 20 Nisan’da başlayan festival kapsamında merkezin yanı sıra Anamur, Silifke ve Tarsus’ta gösterilerini sergileyen yabancı dans toplulukları, Mersin’i, kültürünü, tarihini ve insanlarını yakından tanıma fırsatı buldu. Mersinlilerin cana yakın misafirperverliğinden son derece etkilenen dans toplulukları, dünyada çocuklara bayramın armağan edildiği tek ülke olan Türkiye’de dolu dolu festival yaşadı. “Hatıralarda kalacağına inandığımız güzel bir festival oldu” Uluslararası Çocuk Festivali’nin bitişi gününde gerçekleştiren gala yemeğinde değerlendirmelerde bulunan Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Koordinatörü, Opera Sanatçısı Bengi İspir Özdülger, “Çok mutluyuz, harika bir festivalin sonuna geldik. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı bir festivalle taçlandıralım istemiştik ve onun da verdiği mutluluk ve gururu yaşıyoruz. Atatürk’ün açtığı o aydınlık yolda yürüyen nesillerin gerçekten hatıralarında kalacağına inandığımız güzel bir festival oldu” dedi. 20 Nisan’da başlayan festival kapsamında yapılan etkinliklerden kısaca bahseden Özdülger, “14 ülkeden 350 misafirimiz geldi. Aynı zamanda ülkemizden Hatay, Adıyaman ve Ankara’dan misafirlerimiz vardı ve ilimizde yarışmada ilk üçe girmiş olan okullarımız da festivalimizin gösteri ekibinde yer aldı. Bugün 23 Nisan’da büyük bir gururla, bu güzel bayramda sabahtan itibaren yapılmaya başlanan etkinliklerle birlikte saat 15.00’te Özgecan Aslan Meydanı’nda bahsettiğim bütün misafirlerimizin gösterilerini sevgili vatandaşlarımızla, güzel çocuklarımızla buluşturduk” diye konuştu. “Dolu dolu geçen 3 gün yaşadık” Özdülger, gala yemeği ile festivali taçlandırmak istediklerini kaydederek, “Bu mutluluğu hep beraber bir yemekle birleştirelim ve kendilerine anı bırakacak hediyelerimizi sunalım dedik” ifadelerini kullandı. Özdülger, birçok daire başkanlığının atölyelerinin olduğu festival kapsamında ayrıca sportif etkinliklerin de yapıldığını belirterek, “Çocuklar için hazırlanan etkinlik ve oyun alanlarında çocuklarla bütünleşildi. Daire başkanlıklarımızın çocuklara atölye çalışmaları oldu. Gerçekten dolu dolu geçen bir üç gün yaşadık. Birleştirici gücü olduğu ve halkı bütünleştirdiği için biz bu festivalleri çok önemsiyoruz” şeklinde konuştu. “Tüm dünyaya bu güzel bayramı yaşatalım istiyoruz” Mersin’in tanıtımının da festivalin bir diğer artısı olduğunu söyleyen Özgülger, “Mersin’i, Akdeniz’in incisi olarak görüyoruz. Güzel mersinimizi ve güzel insanımızı da tüm dünyaya tanıtmak istiyoruz. İşte bu festivalde onlardan bir tanesi. Bu yıl ilkini gerçekleştirdik ve bundan sonra devamı gelecek. Bunu da büyük bir keyifle ve mutlulukla gururla söylüyoruz. Güzel şehrimizi, yurtdışından gelen sevgili çocuklarımıza, davetlilerimize tanıttık aynı zamanda ülkemizden katılan sevgili çocuklarımıza da şehrimizi gösterdik. Çok mutlu ve gururluyuz" dedi.
İstanbul İstanbul’da çöl tozları hayatı olumsuz etkiliyor Türkiye’ye Afrika Üzerinden gelen çöl tozları ve sıcak hava dalgası yaşlı ve çocukları etkiliyor. Çocuklar ve yaşlılar çok daha fazla etkilenirken, uzmanlar maskesiz dışarı çıkılmaması, pencereleri kapalı tutma konusunda uyarılarda bulundu. Yunanistan’ın başkenti Atina’yı turuncuya boyadı. Türkiye’de etkisini çöl tozları İstanbul’da da hayatı olumsuz etkiliyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Türkiye’de de etkili olan toz taşınımı ile ilgili uyarılarda bulundu. Libya üzerinden gelen çöl tozu Yunanistan’da gökyüzü kızıla bürünmesine neden olmuştu. Tekirdağ üzerinden Türkiye’ye giriş yaparak yurdun batı kesimini etkisi altına alan çöl tozunun etkisinin İstanbul’da 3 gün daha süreceği tahmin ediliyor. “Sağlık açısından çok zararlı” Birkaç sene önce yoğun olarak çöl tozlarının geldiğini hatırladığını ifade eden Mustafa Baran, “ Sabah kalktığımızda arabalarımızın üzeri görünmez oluyordu. Sağlık açısından çok zararlı olduğunu biliyorum. Gelince evden çıkmayacağız herhalde. Kesinlikle maske takılması gerekiyor. Sadece çöl tozları ile alakalı değil günlük hayatımızın içinde insanların yoğun olduğu yerlerde takılması gerekiyor. Ben etkilenmedim ama etkilenen dostlarımız oldu” diye konuştu. “Misafirliğe gelenler nefes alamıyorlar geri dönüyorlar” Sahilde bisikleti ile gezerken çöl tozlarından etkilendiğinin belirten Fahrettin Güden, “Ben her sabah bisiklet ile 50 kilometre yol yaparım. Akşam eve gittiğim zaman saçlarım toz içerisinde olur. İçki ve sigara kullanmadığım için öksürük problemim yok ama benim hanımımda var. Anadolu tarafından buraya misafirliğe gelenler nefes alamıyorlar geri dönüyorlar. Kızımın arabalarının üzeri bembeyaz oluyordu. İstanbul’un kirliliği çok kötü” dedi. “Sildikten sonra bende merak ettim ne olduğunu” Çöl tozlarının ne olduğunu bilmediğini ifade eden Halil Hayırlıoğlu, “Arabaların üzerinde sapsarı toz olduğunu gördüm. Ne olduğunu bilmiyorum. Arabanın üzerinde sildikten sonra bende merak ettim ne olduğunu. Benimde oldukça dikkatimi çekti” diyerek sözlerini tamamladı. “Herkesi etkiliyor, bazen nefes alırken bile zorlanıyorsun” Ailesi ile birlikte sahilde gezdiklerini çocuğunun çöl tozlarından etkilendiğini söyleyen Naim Uludağ, “Arabanın üzerinde kolaca belli oluyor. Her yıl oluyor alıştık artık. Beni fazla etkilemiyor ama çocukları etkiliyor. Çocuklarımın burnu tıkanıyor. Burnundan nefes alamıyor, ağzından alıyor. İkisini de etkiliyor zor bur durum. Kimse maske ile dışarı çıkmak istemez. Herkesi etkiliyor, bazen nefes alırken bile zorlanıyorsun” dedi.
Antalya Prof. Dr. İbrahim Şahin: "Genç nüfusta obezite ve diyabet hastalığı artıyor" TEMD Araştırma Sekreteri Prof. Dr. İbrahim Şahin, obezitenin basite indirgenmeyecek kadar zor bir hastalık olduğuna işaret ederek, "Gençlerimiz şişmanlıyor, 15-20 yaş grubu arasında obezite ve diyabet hastalığı çok artıyor. O yaşlarda eskiden Tip 2 diyabet görmezdik, artık o yaşlarda görmeye başladık" ifadelerine yer verdi. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği (TEMD) Araştırma Sekreteri Prof. Dr. İbrahim Şahin, Antalya’da katıldığı 45. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kongresi’nde obezitenin nedenlerini ve tedavi yöntemlerini aktardı. Obeziteyi tanımlayan Şahin, Türkiye’nin obezite sıralamasında Avrupa’da birinci olduğunu açıkladı. Türkiye, obezite sıralamasında Avrupa’da birinci Prof. Dr. İbrahim Şahin, şöyle konuştu: "Obezite, basit bir irade eksikliği değil. Obezite, yağ dokusunun normalden fazla olması, sağlığımızı etkileyecek kadar fazla olması ile karakterize olan bir hastalık. Çünkü, yağ dokusu arttığında bununla ilgili birçok hastalık artıyor. Bunun sonucunda, bizim hem yaşam süremizi kısıtlıyor, hem birçok hastalığa neden oluyor. Sağlıksız, yanlış beslendiğimiz için artıyor, ayrıca bunu bir hastalık olarak görmeyip basite almamız nedeniyle oluyor. Psikolojik, metabolik, hormonal, bazı ilaçlara bağlı farklı nedenleri de var. Türkiye’nin, obezite sıralamasında neden Avrupa’da birinci olduğuna gelecek olursak, şehirleşmenin artması, sağlıksız beslenme daha önemli rol oynuyor, dünyada ekmek tüketiminde en yüksek ülkelerden bir tanesiyiz. Sebze tüketimimiz az, spor açısından herhangi bir düzenli egzersiz yapma alışkanlığımız çok az. Bu da bizi Avrupa’da birinci hale getiriyor." "Gençlerimiz şişmanlıyor" Prof. Dr. İbrahim Şahin, genç nüfusta da obezitenin artışına vurgu yaparak, tedavi yöntemlerini anlattı. Şahin, "Gençlerimiz şişmanlıyor, 15-20 yaş grubu arasında obezite ve diyabet hastalığı çok artıyor. O yaşlarda eskiden Tip 2 diyabet görmezdik, artık o yaşlarda görmeye başladık. Altta yatan bir nedeni var mı, sadece yanlış beslenmeden mi kaynaklanıyor. Bunun değerlendirilmesi lazım. Önce tespit etmek gerekiyor. Çözümü çok faktörlü; beslenme açısından diyetisyene başvurmak gerekiyor, profesyonel hoca kontrolünde mutlaka spor yapılmalı, gerekirse ilaç tedavisinin endokrin kontrolünde olması lazım" dedi. Zayıflama iğnesi, doktor kontrolünde yapılmalı Birçok mecrada tanıtımı yapılan zayıflama iğneleri hakkında da değerlendirmede bulunan Prof. Dr. İbrahim Şahin, tüm tedavi yöntemlerinin doktor kontrolü altında uygulanması gerektiğinin altını çizdi. Şahin, "Son birkaç yıldır, yeni ilaç isimleri duyuyoruz. Zayıflama iğneleri diye de geçiyor. Bunları kullanmadan önce belirli koşullar var, örneğin pankreas bezine bakılması gerekiyor. Safra taşı gibi bazı durumların kontrol altında olması lazım. Endokrin olarak, öncelikle bu ilacı kullanıp kullanmayacağının değerlendirilmesi gerekiyor. Çünkü faydadan çok zarar verir. Yine son yıllarda cerrahi tedaviler var. Bunların birçoğu bakanlık ve sağlık otoriterleri tarafından kabul edildi. Uygun kişiye uygun zamanda yapılırsa, sonrasında da takipleri iyi yapılırsa uygulanabilir" diye konuştu.