ÇEVRE - 28 Eylül 2021 Salı 23:04

Kent Konseyi’nden Lara Kumul Ormanı’nın koruma statüsünün değiştirilmesi talebi

A
A
A
Kent Konseyi’nden Lara Kumul Ormanı’nın koruma statüsünün değiştirilmesi talebi

Antalya Kent Konseyi, Lara Kumul Ormanı’nın koruma statüsünün değiştirilmesi talebine yönelik bir rapor hazırladı.

Antalya Kent Konseyi, Lara Kumul Ormanı’nın koruma statüsünün değiştirilmesi talebine yönelik bir rapor hazırladı. Rapor, Cumhurbaşkanlığı, bakanlık, valilik ve milletvekillerine gönderildi.


Antalya’da ‘kent parkı’, ‘temalı park’ yapılması için tahsislere konu olan, birçok kez yanan yaklaşık 3 buçuk milyon metrekare büyüklüğündeki Lara Kumul Ormanı yeniden gündeme taşınıyor. Antalya Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyeleri, Lara Kumul Ormanı’nı inceledikten sonra bu alanın statüsünün korunması için kapsamlı bir rapor hazırladı. Lara Kumul Ormanı alanının koruma statüsünün değiştirilmesi talebine yönelik hazırlanan raporda, alanın sahip olduğu doğal değerleriyle Antalya için önemli potansiyele sahip bir ekosistem olduğu vurgulandı.



“1984-2021 arasında yaşanan değişim”


Lara Kumul Ormanı’nın doğal değerleri geri plana atılıp arazi değeri ön plana çıkarılarak uzun yıllardır yerel ve merkezi yönetimlerin ve yatırımcıların dikkatini çektiğinin kaydedildiği raporda, alan üzerinde uzun yıllar tartışmaların süregeldiği belirtildi. İnce kumun, kum tepelerinin ve ağaçların oluşum ve gelişim sürecinin kapsamlı bir şekilde anlatıldığı raporda, alanın 1984-2021 arasında yaşadığı değişime de fotoğraflarla dikkat çekildi. 2000’li yılların başında Kundu kesimindeki kumullar üzerine otellerin yapılmaya başlandığının belirtildiği raporda, bu süreçle kumulların tahrip edildiğine işaret edildi.



“Koruma statüsü 2020’de değiştirildi”


Lara Kumul Ormanı’na ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 13.03.2020 tarih ve E.54324 sayılı yazısında Antalya I No’1u Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunun 04.10.2019 tarihli ve 104 sayılı kararı ile “2. Derece Doğal Sit Alanının koruma statüsünün Nitelikli Doğal Koruma Alanı olarak tescil edilmesinin uygun görüldüğü” ve tescil kararının 29.02.2020 tarihli ve 31054 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandığı belirtildi. Böylelikle alanın Doğal Sit Alanlarına ilişkin mevzuat değişikliği kapsamında 2. Derece Doğal Sit Alanı koruma statüsünden ‘Doğal Sit; Nitelikli Doğal Koruma Alan’ statüsüne dönüştürüldüğünün görüldüğü kaydedildi.



“Koruma statüsü yeniden değerlendirilsin”


‘Lara Kumul Ormanı alanının koruma statüsünün yeniden değerlendirilmesini talep ediyoruz’ denilen Kent Konseyi raporunda, şu görüşlere yer verildi: “Kesin korunacak hassas alanlar, ulusal ve uluslararası öneme sahip tür, habitat ve ekosistemleri bünyesinde barındıran, biyolojik, jeolojik ve jeomorfolojik özellikleri açısından ekosistem hizmetlerine katkı sağlayan, insan faaliyetleri sonucu bozulma veya tahrip olma riski yüksek olan, bitki örtüsü, topografya ve siluetin korunması ve gelecek nesillere aktarılması gereken kara, su ve deniz alanları. Bu tanım değerlendirildiğinde Lara Kumul Ormanı’nın ‘Kesin korunacak hassas alanlar’ tanımına daha uygun olduğu görülmektedir. Alan ‘Kesin korunacak hassas alan’ ilan edildiğinde, ‘biyolojik, jeolojik ve jeomorfolojik özellikleri açısından ekosistem hizmetlerine katkı’ sağlayacaktır. Oysa alan üzerinde herhangi bir yerleşim bulunmamaktadır. Başka bir deyişle, ‘yörede yaşayanların alanın mevcut kaynaklarını kullanması’ söz konusu değildir. Alan içinde özel mülkiyetli alanlar mevcut olup tarım yapılmakla birlikte sahipleri alan dışında yaşamaktadır. Bu tapular da sorgulanabilir. Bu tapulu alanlarda bir süre tarım yapılmasa alanın diğer kesimlerindeki kumul ormanı jeomorfolojisine tekrar kavuşacağı açıktır. Yukarıda verilen bilgiler ışığında, sürdürülebilir ve uzun dönem koruma stratejisi olarak alanın koruma statüsünün ‘Kesin korunacak hassas alanlar’ kapsamına alınmasının daha uygun olacağı sonucuna varılmıştır. Lara Kumul Ormanı’nın koruma statüsünün yeniden değerlendirilmesini talep ediyoruz.”



“Rapor Cumhurbaşkanlığı’na gönderildi”


Cumhurbaşkanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Antalya Valiliği ile Antalya milletvekillerine gönderilen raporda, Lara Kumul Ormanı ile ilgili şu teknik bilgiler de yer aldı: “Lara Kumul Ormanı, Antalya kent yerleşim alanının doğu ucunda, merkeze 12 kilometre uzaklıkta, denizden 200-250 metre uzaklıkta ve denize paralel olarak uzanan, yaklaşık 1 kilometre derinliğinde, 3.7 kilometre uzunluğunda ve 340,84 hektarlık çam ormanı ile kaplı, içinde yaklaşık 30 hektarlık özel mülkiyet bulunan bir alandan oluşmaktadır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Dinler: “Özel Uğurlu Hastanesinde tek sorun ruhsat değil” Atlas Yapı Limited Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Recep Dinler, uzun yıllar açılamayan ve atıl vaziyette kalan Özel Uğurlu Royal Hospital Hastanesindeki sorunun sadece ruhsat olmadığını, farklı hukuki sorunların da olduğunu kaydetti. Atlas Yapı Limited Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Recep Dinler, Özel Kastamonu Uğurlu Hastanesi’nin hastane binası ve ruhsat satışına yönelik açıklamalarda bulundu. Uzun yıllardır atıl vaziyette kalan ve hastane binası ile ruhsatında yaşanan hukuki sorunlar sebebiyle açılamayana Özel Kastamonu Anadolu Hastanesi hakkında bilgilendirmede bulunan Atlas Yapı Limited Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Recep Dinler, “Kastamonu İcra Müdürlüğü nün 2018-1 iflas dosyası ile ihaleye çıkardığı Uğurlu Royal Hospital Hastanesi binası, arsası ve bu hastaneye ait ruhsat satışı ile alakalı ihale öncesi ve sonrası, ‘bu iş size yakışır, bu milli servetin faaliyete geçip Kastamonu halkına hizmet vermesine en yakın kişiler sizlersiniz, ihaleye girmemeniz sektörünüzü inkar etmek olur’ diyen başta dönemin Kastamonu Valisi Avni Çakır ve tüm devlet yetkililerine, tüm siyasi parti yetkililerine, tüm iş adamlarına, sivil toplum örgütlerinin yetkililerine, duyarlı tüm halkımıza, yine ihale öncesi ‘ihaleye girin ki katılım artsın ve rekabet olsun masadaki alacaklılara bedelleri ödensin’ diye tarafımıza moral veren, her zaman size desteğe hazırım diyen Sayın Uzman Dr. Atıf Uğurlu Bey ve alacakla alakalı olan tüm taraflara desteklerinden ötürü teşekkür ederim” dedi. Tek sorunun ruhsat olmadığını vurgulayan Dinler, “İhale bedelini yatırdığımızdan itibaren tapumuzu 1 yıla yakın süre alamadığımızı, ihale sonucunu hazmedemeyenlerin bizlere her türlü destek olmaları gerekirken düşmanlık içerisinde olduklarını, terör örgütü sempatizanları ve birçok haini de başımıza musallat ettiklerini Kastamonu halkının bilmesini isterim. Tek derdi illegal işlerle uğraşmak olan bu kişiler kendi beyanları ile burayı hizmete açsınlar da görelim diye kamuoyunun duyacağı, göreceği şekilde beyanlarda bulunmuşlardır. Kastamonu Belediyesi’ne ait şirketin elinde bulunan ruhsatın Uğurlu binasının ayrılmaz parçası olduğu doğrudur. Bizim için de Kastamonu için de bu ruhsat önemlidir, fakat tek sorun bu değildir. Bizimle uğraşan kişilerin ihaleye itiraz etmesinden dolayı aradan geçen sürede tapumuzu alamamamızdan dolayı finansa ulaşımın zorlaşması, teşviklerin kalkması, enflasyona bağlı inşaat maliyetleri, döviz kurundan kaynaklı oluşan cihaz temini işimizi zorlaştırmıştır. Tüm Türkiye’de 1 milyon nüfusun altındaki illerde özel hastaneler ve diyaliz merkezleri iflasın eşiğine gelmiştir. Tüm zorluklara rağmen en hızlı şekilde binamızı faaliyete geçirmek için elimizden geleni yapacağımızı bildirir tüm Kastamonu halkına teşekkür ederiz” şeklinde konuştu.
Gaziantep GATHİB 2023 yılı olağan genel kurulu gerçekleştirildi Güneydoğu Anadolu Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (GATHİB) 2023 yılı Olağan Genel Kurulu’nu GAİB hizmet binasında gerçekleştirdi. Toplantı TİM Tekstil ve Hammaddeleri Sektör Kurulu Başkanı ve GATHİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Fikret Kileci, GAHİB Başkanı Zeynal Abidin Kaplan ile GATHİB Yönetim Kurulu Üyelerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıda 2023 yılı Birlik mali durumu ve Birlik faaliyetleri ibra edildi. Genel Kurulda açıklamalarda bulunan GATHİB Başkanı Fikret Kileci, “Pandeminin ve Rusya-Ukrayna savaşının ardından dünya genelinde tekstil sektöründe daralma görülmeye başlamasına rağmen üyelerimiz dirençli bir duruş sergiledi. 2023 yılının hemen başında gerçekleşen 6 Şubat depremlerinin yıkıcı etkisi de olumsuz tabloya eklendiğinde oldukça zor günler geçirdik. Tüm olumsuz şartlara rağmen Birliğimiz üyesi ihracatçılarımız istikrarlı bir performans sergilediler, buradan tüm üyelerimize üstün çabaları sebebiyle teşekkürler ediyorum. 2023 yılında gerek benim için Tekstil Sektör Kurulu Başkanı olarak gerek GATHİB Başkanı olarak oldukça yoğun bir takvimle geçti. Aynı şekilde Birliğimiz de yoğun bir takvimi geride bıraktı. 2024 yılında da tüm gücümüzle sahada olacağız, bizi 2023’ten daha yoğun bir takvimin beklediğini biliyoruz. Şimdiden tüm çalışma arkadaşlarıma ve üyelerimize başarılar diliyor, 2024’ün sektörümüz ve tüm ülkemiz için verimli bir ihracat yılı olarak kayda geçmesini temenni ediyorum” dedi. GATHİB’in ihracatı 2023 yılında 2022 yılına göre yüzde 13,1 azalışla 3 milyar 67 milyon ABD doları olarak gerçekleşti. Tekstil sektöründe yaşanan bu düşüşte uluslararası ölçekte tekstil sektöründe yaşanan talep daralmasının ve bölgemizde yaşanan 6 Şubat depremlerinin etkisi olduğu değerlendiriliyor. 2023 yılında bölgemiz tekstil sektörü ihracatı alt mal grupları bazında değerlendirilecek olur ise en fazla ihracat yapılan mal grupları; 837 milyon dolar ile iplik ihracatı, 818 milyon dolar ile kumaş ihracatı ve 176 milyon dolar ile elyaf ihracatı olmuştur. En fazla ihracat gerçekleştirilen ülkeler ise Irak, Birleşik Krallık, İtalya, ABD ve Suriye olarak sıralandı. TİM Tekstil ve Hammaddeleri Sektör Kurulu Sekreteryasını üstlenen GATHİB, Fikret Kileci Başkanlığında 2023 yılında yoğun bir takvim geçirdi. Yeşil Dönüşüm, Sürdürülebilir Üretim, Döngüsel Ekonomi alanlarıyla ilgili World Circular Economy Forum, Circular Textile Days, Uluslararası Ekoteks Sempozyumu, İyi Pamuk ve Tarla Paneli, Horasis gibi onlarca panel, forum, fuar ve sempozyuma katılan GATHİB yönetimi 2024 yılı için de yoğun bir takvime sahip. Ayrıca sektöre nitelikli iş gücü ve tasarımları kazandırmayı amaçlayan ve Doku Kumaş Tasarım Yarışması’nın dördüncüsü de GATHİB tarafından 2024 yılında gerçekleştirilecek.
İzmir İzmirliler gönül rahatlığıyla teleferik keyfi sürecek İzmir Büyükşehir Belediyesinin Avrupa Birliği standartlarında hizmet verdiği Balçova’daki teleferik tesislerinde, 5 Şubat’tan itibaren titiz şekilde yürütülen bakım çalışmaları tamamlandı. Günde yaklaşık 2 bin 500 kişinin ziyaret ettiği tesislerde İzmirlilerin teleferiğe gönül rahatlığıyla binebileceği bildirildi. Antalya’da meydana gelen ve 1 kişinin hayatını kaybettiği, 10 kişinin de yaralandığı teleferik kazası tedirginliğe yol açtı. Kaza sonrası, günde yaklaşık 2 bin 500 kişinin ziyaret ettiği İzmir Balçova’daki teleferik tesislerine ilgi azaldı. 5 Şubat’ta başlatılan bakım çalışmaları tamam İzmir Büyükşehir Belediyesi, gönül rahatlığıyla vatandaşların teleferiği kullanabileceğini açıkladı. Avrupa Birliği (AB) standartlarında hizmet sunulan Balçova’daki teleferik tesislerinde, 5 Şubat 2024’te başlatılan bakım çalışmalarının ise tamamlandığı bildirildi. 2015 yılında yenilenerek hizmete alınan tesiste titiz bir süreç yürütüldüğü aktarılırken, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ile TMMOB Makine Mühendisleri Odası Bursa Şubesine tesisin yıllık periyodik kontrollerinin yapılması ve raporlanması için davet gönderildiği ifade edildi. Neler yapılıyor Tesiste; üretici firmanın tavsiye, kullanım, bakım ve onarım kılavuzları rehberliğinde aksatılmadan yıllık, aylık ve haftalık bakımlar yapılıyor. Yılda bir kez yapılması zorunlu olan yıllık periyodik bakım çalışması kapsamında sistemdeki tüm hareketli parçalar elden geçiriliyor. Talimatlar ve kullanım ömürleri gibi ölçü toleransları kapsamında değiştirilmesi gereken parçalar yenileniyor, otomasyon ve elektrik sistemlerinde iyileştirme ve bakım çalışması yürütülüyor. Bakımlar; alanında eğitilmiş ve İZULAŞ AŞ bünyesindeki tekniker ve teknisyenler tarafından kontrol ve kayıtlar güncel tutularak yapılıyor. Tesisin EN 12927-8 standardı gereği halat manyetik kontrol testi (MRT) yıl içerisinde 6 aylık periyodlar ile tamamlanıyor. Tesisin kesintisiz çalışmasını sağlayan elektrik jeneratörleri ile tesisin elektrik trafolarının bakımları da düzenli olarak takip ediliyor. Tesis çalıştırılmadan önce ve gün içerisinde günlük çalışma kontrolleri tamamlanıp kayıt altına alınıyor. Çalışmalar iş güvenliği uzmanları tarafından da denetleniyor. İzmir’in simgelerinden İzmir’de 1974’te kurulan, yenilenerek 2015 yılında yeniden hizmete alınan tesiste; seyir terasları, dürbünleri ve mesire alanları yer alıyor. Tesiste toplam 20 kabin bulunuyor. Rengarenk kabinler İzmir’in canlandırıcı ruhunu yansıtırken, her kabin en fazla 8 yolcu taşıyabiliyor. Teleferik ile yolculuk yaklaşık 3 dakika sürüyor. 810 metrelik hat boyunca 60 dakikada ortalama bin 200 yolcu taşınıyor.