SPOR - 12 Ocak 2019 Cumartesi 12:10

(Özel haber) Abdullah Avcı: “Umarım kulüplerin artık sahipleri olur”

A
A
A
(Özel haber) Abdullah Avcı: “Umarım kulüplerin artık sahipleri olur”

Lider Başakşehir’in Teknik Direktörü Abdullah Avcı, kulüplerin sahiplerinin olmasına karşı olmadığını söyleyerek, “Sermaye ve yabancı yatırımcıyla birlikte ligin de oyuncunun da kalitesi artar” dedi.

Lider Başakşehir’in Teknik Direktörü Abdullah Avcı, kulüplerin sahiplerinin olmasına karşı olmadığını söyleyerek, “Sermaye ve yabancı yatırımcıyla birlikte ligin de oyuncunun da kalitesi artar” dedi. Başarılı teknik adam, ligin ilk yarısında Fenerbahçe’den teklif almadığını da açıkladı.


Süper Lig’in ilk yarısını zirvede tamamlayan Medipol Başakşehir’de Teknik Direktör Abdullah Avcı, Antalya kampında İHA’ya konuştu. Serdar ve Robinho transferlerini değerlendirerek sözlerine başlayan başarılı teknik adam, “Oyuncunun ve kulübün menfaatleri doğrultusunda Da Costa’nın beklemediğimiz şekilde transferi gerçekleşince, daha evvelden bildiğimiz, uluslararası seviyeyi bilen, önemli başarılar yaşamış, sadece bir stoper değil, bizim oyun sistemimize uygun bir stoper olan Serdar Taşçı’yı aldık. Rakip ceza sahasında fazla oynamamıza karşın, sonuçlandırma konusunda sıkıntılarımız vardı. Mevkisel olarak birkaç yerde alternatif olacak ve oyun kalitesini yükseltebilecek bir oyuncu olduğu için Robinho’yu tercih ettik. İkinci yarı itibariyle biraz daha sonuç almak isteyen, skora daha çok etki etmek isteyen bir takım olmak istiyoruz. Umarım bu 2 oyuncunun da performansı sahaya yansır diye düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.



“Kulüplerin sahiplerinin olmasına karşı değilim”


Türkiye’de birçok kulübün borç batağında olması konusunda konuşan Abdullah Avcı, “Kulüplerin sahiplerinin olmasına karşı değilim. Bizim kulübümüz de bir şirket, sahibi ve ortakları var. Dünyaya da baktığımızda çok önemli liglerde önemli takımların sahipleri ve yabancı sermayeleri var. Buna karşı değilim. Belki de gittiği nokta bu şekilde görünüyor. Umarım kulüplerin sahipleri olur. Başka sermayeler bu işin içine girerek oyunun ve oyuncunun kalitesini, ligin de Avrupa’da tanınırlığını yükseltir. Tabii uluslararası seviye için biraz mesafe kat edilmesi ve hemen beklenmemesi gereken bir süreç var. Tarihimizde çok az başarıya sahip bir ülkeyiz. Burada sermaye ya da yabancı yatırımla ilgisi yok, kendi içinde yapacağın yatırımla zamanı biraz daha daraltabiliriz” açıklamasını yaptı.



“Arda, Elia, Adebayor ve Emre, yeni transfer gibi olacak”


İlk yarıda sakatlıklar nedeniyle yararlanamadığı isimlerin ikinci yarıda takıma yeni transfer etkisi yapmasını beklediğini söyleyen Abdullah Avcı, “Sadece Arda değil, Elia, Adebayor ve Emre’nin de uzun süren sakatlıkları vardı. Bu 4 oyuncunun yeni transfer gibi olmasını hayal ediyoruz. Çok fazla yararlanamadık bu isimlerden. Bir bölgede sıkışmış olduk. Sol tarafta iki oyuncunun sakatlığı etkiledi. Sistem ve organizasyon, oyuncuyu değerli kılıyor. Eksik oyuncu olmasına karşın sistem ve organizasyon bizi yukarıda tuttu. Onların katılımıyla daha da iyi olacağız. Hepsinin katılımını performans belirleyecek” diye konuştu.



“Türkiye’nin her yerinde saygı görüyoruz”


Milli takımda olduğu dönemde medya baskısının olduğunu söyleyen Abdullah Avcı, “Bu durumun nasıl yönetilmesi gerektiğini de o dönemde öğrenmiş oldum. Bu ülkede taraftar ve medya baskısının ne demek olduğunu tam anlamıyla bilmiyorum. Taraftar kültürüne, bütün takımlar adına sahip olmamız gerekiyor. Bu bir oyun, bu oyunun içinde rakibe saygı gösteren, tiyatro izler gibi takımına coşku veren bir kültür oluşturmamız gerekiyor. En önemli baskı, işini doğru yapabilme ve başarılı olma baskısıdır. Biz bunu zaten yaşıyoruz. 4,5 sene önce taraftar sayımız sıfırdı. Şu anda 4-5 binleri buldu. Türkiye’de nereye gidersek gidelim, kulüp olarak, takım olarak ve hoca olarak saygı görüyoruz. Kulübümüz taraftar kültürünün oluştuğu bir seyirci profili için çalışmalar yapıyor. Aidiyet duygusunun olduğu bir seyirci profiline ihtiyacımız var” diyerek sözlerine devam etti.



“Fenerbahçe’den teklif almadım”


Phillip Cocu’nun Fenerbahçe’deki görevine son verilmesi sonrasında sarı-lacivertli kulüple adı geçen Abdullah Avcı, teklif almadığını söyledi. Fenerbahçe’nin kendisine teklifte bulunmadığını belirten başarılı teknik adam, “Ama büyük kulüplerde ismimin dolaşması, ekibimizin ve benim doğru işler yaptığını gösteriyor. Bu çok keyifli bir durum ama resmi teklif almadım. Bundan önceki senelerde teklifler almıştım. Ama bun sene almadım. Benim hikayem başka bir hikaye. Türkiye’de oluşturulmamış bir şey. 2006’da başlayan, arada milli takım olan ve şu anda da devam eden bir süreçtir. Şu an itibariyle ne oyuncu, ne kulüp, ne de Abdullah Avcı üzerinden değil, mayıs sonunda bitecek ligimize odaklandık. Sezon başında koyduğumuz hedefe ulaşmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.



“Kulübün menfaati önemli”


Başakşehir’de başarıya ulaşması durumunda kariyerini başka bir kulüpte sürdürüp sürdürmeyeceği sorusunu yanıtlayan Abdullah Avcı, “Zaman ve süreç gösterecek. Öncelikle şampiyonluk, ardından da kulübün menfaati doğrultusunda hareket edeceğiz. Bugüne kadar oyunculara ve bana gelen teklifleri her zaman kulübün menfaati doğrultusunda değerlendirdik. Sene sonu itibariyle duygularımız ve projelerimiz nasıl olacak, bunların hepsini yine kulüp menfaati doğrultusunda değerlendiririz” dedi. Şampiyonluk yarışı hakkında da konuşan Avcı, “4,5 senede çok önemli bir saygı kazandık ve oyun organizasyonları kazandık. Bunun yurt içi ve yurt dışında çok olumlu tepkilerini alıyoruz ve bunun karşılığında kupa almak istiyoruz. Geçen sene kaçırdık şampiyonluğu, bu sene de yarışın içindeyiz. 33 hafta yarışın içinde kalmıştık daha önce. Endişe ve kaygı yaşamadan oyunu geliştirme çalışmaları yapıyoruz. Şu anda mayıs ayının sonunu düşünmüyoruz, maç maç giderek hedefe ulaşmak istiyoruz” diye konuştu.



“Paranın bu kadar büyüdüğü noktada teknolojiden yararlanmalıyız”


Fenerbahçe maçında attıkları gol sırasında VAR’ın devre dışı kalması ve VAR’ın futbola etkisi hakkında konuşan Abdullah Avcı, “Fenerbahçe maçındaki durumu talihsizlik olarak adlandırıyorum. Maçtan sonra da bunu söylemişti. Belki teknolojide bir daha olmayacak hata o anda bizim başımıza geldi. Bu oyunun içinde bunlar var. VAR sistemini en çok isteyen ve destekleyen kulüp bizdik. Şu anda yüzde 80’lerde doğru karar veriliyor. İnsanın yönettiği bir oyunda hatalar mutlaka olur. MHK de çalışıyor. VAR’la ilgili insanlara daha çok bilgilendirme yapılması gerekiyor. Bilmemize rağmen insanları yanlış yönlendirmememiz lazım. Taca karışmadı, kırmızı karta karıştı, ofsaytın çok net şekilde ortaya çıktığı durumlarda, diğer pozisyonların algılarının yapılın insanların yanlış yönlendirilmemesi gerekiyor. VAR’ı sonuna kadar destekliyoruz. Avrupa’da birçok yerde kullanılıyor. İngiltere önümüzdeki sezon başlayacak. Şampiyonlar Ligi Son 16 Turu’nda VAR kullanılacak. Teknolojinin hayatımıza girdiği, paranın da bu kadar büyüdüğü bir yerde bundan tabii ki yararlanacağız” dedi.



“VAR sayesinde hatalar daha da düşecek”


Kulüp olarak aylık hakem analizi yaptıklarını da söyleyen tecrübeli teknik adam, “MHK’nin buradaki seminerinde yetkililer ile ayak üstü yaptığımız sohbette, aylık ya da milli takım aralarında yaşanmış pozisyonlar üzerinden kulüplere geri bildirim yapılabileceğini söyledim. Mesela o ayda 4 maç oynanmış, bunun olumlu ve olumsuz pozisyonları çıkarılıp, oyuncu ve teknik adamlarla yapılan toplantılarda bunun geri dönüşleri olur. Oyuncu eski düzendeki gibi sahada gidip, hakemin ‘Dinlemem gerekiyor’ demesine rağmen hala itiraz ediyorsa, tribünleri de yanlış harekete geçirir demektir. Önümüzdeki sene daha az hata olacaktır. VAR’da oyunun soğuduğunu düşünmüyorum. Süreler net şekilde ekleniyor. Ligimizde topun oyunda kalma süresi 40-45 dakikalardayken, Başakşehir bunu 60-65 dakikalarda oynuyor. Oyunun hızına etkisi olmadığını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.



“Bize daha fazla yayın ücreti ödenmesi gerekiyor”


Özellikle Beşiktaş maçlarında, siyah-beyazlı taraftarların, Başakşehir’in oyunu yavaşlatmaya yönelik hareketleri olduğu için tepki gösterdiği hatırlatılan Abdullah Avcı, “Ben bunun esprisini de yaptım. Yayıncı kuruluştan daha fazla yayın ücreti isteyeceğiz. Başakşehir, topa sahip olma süresinde ilk sırada, Başakşehir’in oynadığı maçlarda topun oyunda kalma süresi 65 dakika. Ligin otlaması ise 45-50 dakika. Topun oyunda daha çok kalıyor, araya reklam girmiyor nasıl olsa” diyerek esprili bir cevap verdi.



“Alican’ın gelişimine göre yorum yapmak daha doğru olur”


Altınondu’dan transfer edilen Alican Özfesli’yle ilgili konuşan Abdullah Avcı, “Oyuncu tespitini herkes yapabilir önemli olan oyuncuyu geliştirmektir. Bazı oyuncular Cengiz gibi çabuk cevap verir. Bazı oyuncuyu zamana bırakırsınız. İrfan Can da bu örneklerden birisi. Cengiz gelir gelmez çok doğru cevap verdi ve gittiği yerde de buna devam ediyor. İrfan’ın, buradaki organizasyona adaptasyonu biraz zaman aldı. Ekip ve departmanlar onunla ilgili sağlıklı çalışmalar yaptı. Fiziksel, oyunsal, taktiksel, beslenme ve genel hayatıyla ilgili çalışmalar oldu. İrfan Can çok önemli bir mesafe kat ediyor. Alican da ekibin tespit ettiği, bizim de onay verdiğimiz bir isim. Altınordu’yla olan ilişkilerimizle de oyuncunun bir alt ligde sezon sonuna kadar devam etmesini istedik. Önümüzdeki sene itibariyle bizde olacak. Sezon başı itibariyle kamptan sonra Alican’la ilgili konuşursak daha sağlıklı bir bilgi veririz” diyerek sözlerini sürdürdü.



“Eşi benzeri olmayan bir akademi projesi yapıyoruz”


Başakşehir’in altyapı konusunda da atılıma geçtiğini söyleyen başarılı teknik adam, “4,5 senedir bir akademi projesi üzerinde çalışıyoruz. Her şey hazır. Avrupa’da ilk kez olabilecek bir şey. Stadyum, A takım tesisi ve akademinin birbirine geçişinin olduğu tek tesis burada olacak. Bu tesis ve proje hazır, ihalesi bugün, yarın çıkacaktır. Bence bunun öncesinde biz kulüp olarak da, yöneticilerimizle, başkanımızla şimdiden altyapıya ve insan kalitesine yatırım yapmaya başladık. Buraya geçtiğimizde daha da hazır olacak. Bunlar önemli tabii ki. Altınordu gibi diğer kulüplerin de bunları yaptıktan sonra, TFF tarafından eğitim amaçlı denetlenmesi gerekir. Benim için de çok önemli olan alt liglerdeki rekabet ortamının da organizasyonunun iyi yapılması gerekir. Genç milli takımlara ya da A Milli Takım’a oyuncu geldiğinde daha hazır şekilde gelsin. Adım adım bunlar da olacak. Bizim bu projemizin büyük bir bölümü bitti ve artık uygulama bölümüne geçilecek” diyerek sözlerini tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Koltuğa oturan depremzede çocuk çiçek gibi Adıyaman istedi 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere’nin koltuğuna Öykü Mina Işık oturdu. Işık, tozun ve enkazın olmadığı çiçek gibi bir Adıyaman için belediye birimlerine talimat verdi. Borsa İstanbul 4’üncü sınıf öğrencisi Öykü Mina Işık, bir günlüğüne Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere’nin makamına oturdu. Deprem nedeniyle Adıyaman’ın çok fazla yıkıma uğradığını ve insanların tamir olunamaz üzüntüler yaşadığını dile getiren minik Başkan, ilgili belediye birimlerine, bir an önce şehrin enkazdan temizlenmesi, enkaz kaldırma çalışmaları esnasında toz sorununun ortadan kaldırılması ve çiçek gibi bir Adıyaman talimatı verdi. Depremin yaralarının bir an önce sarılacağını söyleyen Öykü Mina Işık, "23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını bize armağan eden Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e ve Başkanımız Abdurrahman Tutdere’ye çok teşekkür ediyorum. Bu depremde çok fazla yaralarımız oldu, çok fazla üzüldük. Yaralarımızın sarılacağına yürekten inanıyorum. Çocuklar için tiyatro ve spor salonu inşa etmek isterim. Yolların temizlenmesini isterim ve binaların sulanıp yıkılmasını istiyorum. Çünkü tozdan dolayı hepimiz hasta oluyoruz. Konteyner kentlerde yaşayan çocuklar için çok üzülüyorum, yağmurlarda çok fazla sıkıntı yaşıyorlar, tekrar onlar için ev yapılmasını istiyorum. Benim okulumun bahçesi çok büyük, zemin çok sert, düşünce yaralanıyoruz. Parklarda yapılan yumuşak zeminlerin yapılmasını istiyorum. Kaldırımın tertemiz olmasını ve çiçek gibi bir Adıyaman istiyorum. O depremden kalan üzüntüler yaşanmayacak, buna yürekten inanıyorum, tekrar güzel bir Adıyaman için çalışacağınıza eminim” diye konuştu. Adıyaman’da en kısa sürede depremin izlerinin silineceği sözünü veren Tutdere, “Zorluklar dayanışma ile ortadan kalkar. Biz bu zorlukları bilerek ve halkımızın desteği ile geldik, hepinizin katkısı ile bu zorlukları aşacağız. Dediğiniz sorunlar bizim masamızda, gece gündüz bunun için çalışıyoruz. Tabi ki kentimiz altyapısıyla, üstyapısıyla büyük bir tahribat içinde. Özellikle bu toz meselesi çok sıkıntılı. Bir taraftan da altyapıyı yapıyoruz. Şu anda şehrin içme suyunun yüzde 50’si yok oluyor. O nedenle su şebekesini yeniliyoruz. Bununla birlikte yağmur suyu ve kanalizasyon şebekelerini yapacağız, bir taraftan da üstyapıyı kısıtlı imkanlarla en azından eski haline getirmeye çalışıyoruz. Belediyemizin imkanları da kısıtlı ama diğer büyükşehir belediyelerimizin desteği ile kısa sürede bu sorunları çözeceğiz. Başkanımızın da dediği gibi şehrimizi kısa sürede depremin izlerinden; tozdan, molozdan kurtaracağız. Ondan sonra diğer adımları atacağız ama toz bizim önceliğimiz. Bunun kuralına uygun olarak yapılması noktasında gerekli tedbirleri aldık” diye konuştu.
Zonguldak Belediye başkanı makam aracı yerine şahsi aracını kullanıyor Zonguldak’ın Alaplı’ın tek beldesi olan Gümeli yeni Belediye Başkanı Aytaç Tosun, görev süresi boyunca belediyeye ait makam aracını değil, kendi aracını kullanacağını söyledi. Zonguldak’ın Alaplı’nın Gümeli beldesinde 31 Mart’ta yapılan yerel seçimler sonucunda belediye başkanı değişti. AK Parti’den seçilen Aytaç Tosun yeni belediye başkanı oldu. Mazbatasını alıp görevine başlayan Tosun, seçim döneminde, vatandaşlara makam aracı ile ilgili verdiği sözünü tuttu. “Kasada hiç para olmayınca makam aracına binmeye gönlüm razı olmazdı“ Vatandaşlara göreve seçilmek için verdikleri sözleri tutacaklarını belirten Gümeli Belediye Başkanı Aytaç Tosun, görevi devraldığı günden bu yana belediyeye ait makam aracı yerine kredi çekerek aldığı kendi arabasını kullandığını söyledi. Belediyeye ait bir aracın sadece iş gereği kullanıldığını ifade eden Aytaç, “Gümeli beldesinin 2 bin nüfusu olan bir yerin kasasında hiç para olmadan devraldık. Bir belediye başkanın bu şartlarda bir araca binmesine ben vatandaş olarak razı olmam. Kasada hiç parasız devraldığımız belediyenin aracına binmeye gönlüm razı olmadı. Belediyenin makam aracını kullanmıyorum. Belediyeye ait diğer araçlar ilgili birimler tarafından sadece iş gereği kullanılıyor. Makam aracını değil şahsi aracımı kullanmaya devam edeceğim” diye konuştu.
Adana Parkta bayram kutlayan çocukları Türk Bayrakları ve pamuk şekerleriyle karşıladılar Adana’nın Kozan ilçesinde Atatürk Parkında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlayan çocukları Kozan Ülkü Ocakları Türk Bayrakları ve pamuk şekerler ile karşıladı. Kozan’da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramı coşkuyla kutlandı. Cumhuriyet Parkında çocuklar halk oyunları, şiir ve gösteriler ile bayram kutlamalarına katılırken Atatürk Parkında bayramın keyfini çıkaran çocuklar Türk Bayrakları ve pamuk şekerler ile karşılandı. Kozan Ülkü Ocakları tarafından Atatürk Parkında pamuk şeker ve bayraklarla karşılanan çocuklar sevinçle hediyelerini aldı. Kozan Ülkü Ocakları Başkanı Murat Mercan, "Türkiye Büyük Millet Meclisimizin kuruluşunun 104. Yıl dönümünü ve Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını büyük bir gurur ile yaşıyoruz. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmet ve minnetle anıyoruz. İlçemizde istedik ki tüm çocuklarımız Türk bayrağımızın gururu ile bu bayramı kutlasın. Bizlerin çocukluğunda çok bilinen ve geleneksel, şimdilerde yeni nesil tanımasa da pamuk şeker ile bu sevinçlerine ortak olalım. Farklı ve gurur dolu bir etkinlik oldu” diye konuştu. Etkinliklere Kozan Kaymakamı Bahattin Alp Arslanköylü, Belediye Başkanı Mustafa Atlı, İlçe Jandarma Komutanı Nuh Anacık, İlçe Emniyet Müdürü Fatih Alptekin, Gençlik ve Spor Müdürü Kürşat Gültekin, Şehit Aileleri Dernek Başkanı Sümmani Göztaş, Milli Eğitim Müdürü Gazi Keleş, MHP İlçe başkanı Şerif Köşeli, Ülkü Ocakları Başkanı Murat Mercan ve çok sayıda davetli katıldı.
İzmir Küçük başkandan Filistin mesajı Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, 23 Nisan geleneğini, makamını 9 yaşındaki Dr. Cavit Özyeğin İlkokulu öğrencisi Hakan Efe Arıkan’a devrederek yaşattı. Makamı devralan Hakan Efe Arıkan, Filistin mesajıyla dikkat çekti. Filistin’de çocukların savaş ortamında yaşamak zorunda kaldıklarını söyleyen Arıkan, Bornova Belediyesi’nde çocuk hakları birimi kurulmasını istedi. Bornova Belediyesi’nin 23 Nisan etkinliklerine, Dünya’nın gözü önünde devam eden ve çocukların büyük dramlar yaşadığı Filistin damga vurdu. Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki’den temsili olarak makamı devralan 9 yaşındaki Hakan Efe Arıkan, çocukların savaşın ortasında savunmasız ve çaresiz kalmasına dikkat çekti. Arıkan, “Baştan Filistin olmak üzere birçok ülkede çocuklar savaş ortamını yaşamak zorunda kalıyorlar” diyerek, “Biz Atatürk Türkiye’sinin çocukları olarak ayrıcalığımızın farkındayız” dedi. “Çocuk hakları birimi kurulsun” Dr. Cavit Özyeğin İlkokulu öğrencisi Hakan Efe Arıkan, belediye başkanlığı koltuğuna oturduktan sonraki ilk talimatını kendisi gibi çocukların haklarının korunması için verdi. Arıkan, “Ben bugün Bornova Belediye Başkanı olarak bu kentte yaşayan çocukların haklarını savunmak için Belediyemizde çocuk hakları birimi oluşturulmasını istiyorum ve bu yönde de gerekli birimlere talimat veriyorum” diye konuştu. "Çocuklarımız için çalışacağız" Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, 9 yaşındaki Hakan Efe Arıkan’ın hassasiyetinin herkese örnek olması gerektiğini belirterek, “Çocuklarımızın haklarını ve en önemlisi de geleceklerini korumak ve güvence altına almak için elimizden gelen gayreti göstereceğiz” dedi. Başkan Eşki, “Bornova Belediyesi’nde, çocuklarımıza daha iyi bir gelecek sunabilmek adına bütün gücümüzle çalışacağız. Çocuk hakları birimini kuracağız, kent konseyimizde bir çocuk meclisimiz olacak. Çocukların gözünden dünyayı anlayıp fikirlerini alarak, onlara daha güzel bir dünya sunmak için yeni bir Bornova inşa edeceğiz. 31 Mart yerel seçimlerinde bizleri bu görevlere getiren halkımız, en çok da çocuklarımızın geleceği için ülkemizin rengini, bayrağımızın kırmızısına boyadı. Her dört gençten üçünün yurtdışına gitme hayali kurduğu ülkemizi, çocuklarımız için kaçılacak bir yer değil, mutlu hayaller kurulacak bir ülkeye çevirmek istiyoruz. Bunun için önce Bornova’da çocuklarımızın için güzel bir dünya kuracağız. Çocuklarımızın yaşamak isteyeceği, mutlu olacağı bir Güçlü Bornova’yı hep birlikte oluşturacağız” diye konuştu. Resmi kutlamalar Bornova’da 23 Nisan kutlamaları, Cumhuriyet Meydanı’ndaki resmi çelenk sunum töreniyle başladı. Törende, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Atatürk Anıtı’na İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün çelengi sunuldu. Törene Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki’nin yanı sıra Bornova Kaymakamı Muzaffer Şahiner, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa İslamoğlu ve protokol üyeleri katıldı. Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki kızı Asya Eşki’nin Uğur Okulları’ndaki 23 Nisan gösterisini de eşi Beste Ekşi ile birlikte izledi.
Malatya Malatya’da 23 Nisan coşkusu Malatya’da, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 104. yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, İl Milli Eğitim Müdürlüğünce düzenlenen tören ve etkinlikler ile kutlandı. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları kapsamında ilk olarak Malatya İl Milli Eğitim Müdürü Behçet Bakır, öğrenciler ile birlikte Atatürk Anıtı’na çelenk sundu. Buradaki törenin ardından Merkez Spor Salonu’nda 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı 104’üncü Yılı Kutlama Programı gerçekleştirildi. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren İl Milli Eğitim Müdürü Behçet Bakır, “Türkiye Büyük Millet Meclisi’mizin açılışının 104. yılını ve dünyanın ilk çocuk bayramı olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı büyük bir sevinç ve gurur içerisinde idrak ediyoruz. Atalarımızın, bu topraklarda özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi verirken gösterdiği azim ve kararlılık, bugün bizlere güç ve ilham kaynağı olmaya devam etmektedir. Vatanını ve kutsal değerlerini korumayı vazifelerin en yücesi sayan Aziz milletimiz; ’Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir’ şiarıyla 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışı ile bir kez daha büyük iradesini ortaya koymuştur. Ulusumuzun milli egemenlik ile taçlandırdığı bu eşsiz zafer, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından bayram olarak çocuklarımıza armağan edilmiştir" ifadelerine yer verdi. Türkiye’nin zorlu bir süreçten geçtiği ve birçok acıların yüreklerde halen hissedildiği 6 Şubat depremlerine de değinen Bakır, "23 Nisan’ı sadece bayram olarak değil, aynı zamanda birlik ve beraberlik günü olarak da değerlendirmeliyiz. Bu zorlu süreçte, Malatya eğitim camiası olarak çocuklarımızın umudunu canlı tutmak ve yüzlerindeki tebessümü, gözlerdeki umudu ve canlı tutmak için büyük bir idare ile çalışmaktayız. Umudumuz; bu güzel şehrin en büyük sermayesi, her birimizin idaresi ise yaşayacağımız güzelliklerin göstergesi olacaktır" dedi. Bakır’ın konuşmalarının ardından öğrencilerin hazırladığı halk oyunları, tiyatro, jimnastik ve çeşitli gösteriler ile 23 Nisan kutlandı. Törene Vali Ersin Yazıcı, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, 2. Ordu İdari Kurmay Başkanı Tuğgeneral Mustafa Er ile ilçe belediye başkanları, kamu kurum ve kuruluşların müdürleri veliler ve öğrenciler katıldı.