SPOR - 12 Ocak 2019 Cumartesi 12:10

(Özel haber) Abdullah Avcı: “Umarım kulüplerin artık sahipleri olur”

A
A
A
(Özel haber) Abdullah Avcı: “Umarım kulüplerin artık sahipleri olur”

Lider Başakşehir’in Teknik Direktörü Abdullah Avcı, kulüplerin sahiplerinin olmasına karşı olmadığını söyleyerek, “Sermaye ve yabancı yatırımcıyla birlikte ligin de oyuncunun da kalitesi artar” dedi.

Lider Başakşehir’in Teknik Direktörü Abdullah Avcı, kulüplerin sahiplerinin olmasına karşı olmadığını söyleyerek, “Sermaye ve yabancı yatırımcıyla birlikte ligin de oyuncunun da kalitesi artar” dedi. Başarılı teknik adam, ligin ilk yarısında Fenerbahçe’den teklif almadığını da açıkladı.


Süper Lig’in ilk yarısını zirvede tamamlayan Medipol Başakşehir’de Teknik Direktör Abdullah Avcı, Antalya kampında İHA’ya konuştu. Serdar ve Robinho transferlerini değerlendirerek sözlerine başlayan başarılı teknik adam, “Oyuncunun ve kulübün menfaatleri doğrultusunda Da Costa’nın beklemediğimiz şekilde transferi gerçekleşince, daha evvelden bildiğimiz, uluslararası seviyeyi bilen, önemli başarılar yaşamış, sadece bir stoper değil, bizim oyun sistemimize uygun bir stoper olan Serdar Taşçı’yı aldık. Rakip ceza sahasında fazla oynamamıza karşın, sonuçlandırma konusunda sıkıntılarımız vardı. Mevkisel olarak birkaç yerde alternatif olacak ve oyun kalitesini yükseltebilecek bir oyuncu olduğu için Robinho’yu tercih ettik. İkinci yarı itibariyle biraz daha sonuç almak isteyen, skora daha çok etki etmek isteyen bir takım olmak istiyoruz. Umarım bu 2 oyuncunun da performansı sahaya yansır diye düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.



“Kulüplerin sahiplerinin olmasına karşı değilim”


Türkiye’de birçok kulübün borç batağında olması konusunda konuşan Abdullah Avcı, “Kulüplerin sahiplerinin olmasına karşı değilim. Bizim kulübümüz de bir şirket, sahibi ve ortakları var. Dünyaya da baktığımızda çok önemli liglerde önemli takımların sahipleri ve yabancı sermayeleri var. Buna karşı değilim. Belki de gittiği nokta bu şekilde görünüyor. Umarım kulüplerin sahipleri olur. Başka sermayeler bu işin içine girerek oyunun ve oyuncunun kalitesini, ligin de Avrupa’da tanınırlığını yükseltir. Tabii uluslararası seviye için biraz mesafe kat edilmesi ve hemen beklenmemesi gereken bir süreç var. Tarihimizde çok az başarıya sahip bir ülkeyiz. Burada sermaye ya da yabancı yatırımla ilgisi yok, kendi içinde yapacağın yatırımla zamanı biraz daha daraltabiliriz” açıklamasını yaptı.



“Arda, Elia, Adebayor ve Emre, yeni transfer gibi olacak”


İlk yarıda sakatlıklar nedeniyle yararlanamadığı isimlerin ikinci yarıda takıma yeni transfer etkisi yapmasını beklediğini söyleyen Abdullah Avcı, “Sadece Arda değil, Elia, Adebayor ve Emre’nin de uzun süren sakatlıkları vardı. Bu 4 oyuncunun yeni transfer gibi olmasını hayal ediyoruz. Çok fazla yararlanamadık bu isimlerden. Bir bölgede sıkışmış olduk. Sol tarafta iki oyuncunun sakatlığı etkiledi. Sistem ve organizasyon, oyuncuyu değerli kılıyor. Eksik oyuncu olmasına karşın sistem ve organizasyon bizi yukarıda tuttu. Onların katılımıyla daha da iyi olacağız. Hepsinin katılımını performans belirleyecek” diye konuştu.



“Türkiye’nin her yerinde saygı görüyoruz”


Milli takımda olduğu dönemde medya baskısının olduğunu söyleyen Abdullah Avcı, “Bu durumun nasıl yönetilmesi gerektiğini de o dönemde öğrenmiş oldum. Bu ülkede taraftar ve medya baskısının ne demek olduğunu tam anlamıyla bilmiyorum. Taraftar kültürüne, bütün takımlar adına sahip olmamız gerekiyor. Bu bir oyun, bu oyunun içinde rakibe saygı gösteren, tiyatro izler gibi takımına coşku veren bir kültür oluşturmamız gerekiyor. En önemli baskı, işini doğru yapabilme ve başarılı olma baskısıdır. Biz bunu zaten yaşıyoruz. 4,5 sene önce taraftar sayımız sıfırdı. Şu anda 4-5 binleri buldu. Türkiye’de nereye gidersek gidelim, kulüp olarak, takım olarak ve hoca olarak saygı görüyoruz. Kulübümüz taraftar kültürünün oluştuğu bir seyirci profili için çalışmalar yapıyor. Aidiyet duygusunun olduğu bir seyirci profiline ihtiyacımız var” diyerek sözlerine devam etti.



“Fenerbahçe’den teklif almadım”


Phillip Cocu’nun Fenerbahçe’deki görevine son verilmesi sonrasında sarı-lacivertli kulüple adı geçen Abdullah Avcı, teklif almadığını söyledi. Fenerbahçe’nin kendisine teklifte bulunmadığını belirten başarılı teknik adam, “Ama büyük kulüplerde ismimin dolaşması, ekibimizin ve benim doğru işler yaptığını gösteriyor. Bu çok keyifli bir durum ama resmi teklif almadım. Bundan önceki senelerde teklifler almıştım. Ama bun sene almadım. Benim hikayem başka bir hikaye. Türkiye’de oluşturulmamış bir şey. 2006’da başlayan, arada milli takım olan ve şu anda da devam eden bir süreçtir. Şu an itibariyle ne oyuncu, ne kulüp, ne de Abdullah Avcı üzerinden değil, mayıs sonunda bitecek ligimize odaklandık. Sezon başında koyduğumuz hedefe ulaşmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.



“Kulübün menfaati önemli”


Başakşehir’de başarıya ulaşması durumunda kariyerini başka bir kulüpte sürdürüp sürdürmeyeceği sorusunu yanıtlayan Abdullah Avcı, “Zaman ve süreç gösterecek. Öncelikle şampiyonluk, ardından da kulübün menfaati doğrultusunda hareket edeceğiz. Bugüne kadar oyunculara ve bana gelen teklifleri her zaman kulübün menfaati doğrultusunda değerlendirdik. Sene sonu itibariyle duygularımız ve projelerimiz nasıl olacak, bunların hepsini yine kulüp menfaati doğrultusunda değerlendiririz” dedi. Şampiyonluk yarışı hakkında da konuşan Avcı, “4,5 senede çok önemli bir saygı kazandık ve oyun organizasyonları kazandık. Bunun yurt içi ve yurt dışında çok olumlu tepkilerini alıyoruz ve bunun karşılığında kupa almak istiyoruz. Geçen sene kaçırdık şampiyonluğu, bu sene de yarışın içindeyiz. 33 hafta yarışın içinde kalmıştık daha önce. Endişe ve kaygı yaşamadan oyunu geliştirme çalışmaları yapıyoruz. Şu anda mayıs ayının sonunu düşünmüyoruz, maç maç giderek hedefe ulaşmak istiyoruz” diye konuştu.



“Paranın bu kadar büyüdüğü noktada teknolojiden yararlanmalıyız”


Fenerbahçe maçında attıkları gol sırasında VAR’ın devre dışı kalması ve VAR’ın futbola etkisi hakkında konuşan Abdullah Avcı, “Fenerbahçe maçındaki durumu talihsizlik olarak adlandırıyorum. Maçtan sonra da bunu söylemişti. Belki teknolojide bir daha olmayacak hata o anda bizim başımıza geldi. Bu oyunun içinde bunlar var. VAR sistemini en çok isteyen ve destekleyen kulüp bizdik. Şu anda yüzde 80’lerde doğru karar veriliyor. İnsanın yönettiği bir oyunda hatalar mutlaka olur. MHK de çalışıyor. VAR’la ilgili insanlara daha çok bilgilendirme yapılması gerekiyor. Bilmemize rağmen insanları yanlış yönlendirmememiz lazım. Taca karışmadı, kırmızı karta karıştı, ofsaytın çok net şekilde ortaya çıktığı durumlarda, diğer pozisyonların algılarının yapılın insanların yanlış yönlendirilmemesi gerekiyor. VAR’ı sonuna kadar destekliyoruz. Avrupa’da birçok yerde kullanılıyor. İngiltere önümüzdeki sezon başlayacak. Şampiyonlar Ligi Son 16 Turu’nda VAR kullanılacak. Teknolojinin hayatımıza girdiği, paranın da bu kadar büyüdüğü bir yerde bundan tabii ki yararlanacağız” dedi.



“VAR sayesinde hatalar daha da düşecek”


Kulüp olarak aylık hakem analizi yaptıklarını da söyleyen tecrübeli teknik adam, “MHK’nin buradaki seminerinde yetkililer ile ayak üstü yaptığımız sohbette, aylık ya da milli takım aralarında yaşanmış pozisyonlar üzerinden kulüplere geri bildirim yapılabileceğini söyledim. Mesela o ayda 4 maç oynanmış, bunun olumlu ve olumsuz pozisyonları çıkarılıp, oyuncu ve teknik adamlarla yapılan toplantılarda bunun geri dönüşleri olur. Oyuncu eski düzendeki gibi sahada gidip, hakemin ‘Dinlemem gerekiyor’ demesine rağmen hala itiraz ediyorsa, tribünleri de yanlış harekete geçirir demektir. Önümüzdeki sene daha az hata olacaktır. VAR’da oyunun soğuduğunu düşünmüyorum. Süreler net şekilde ekleniyor. Ligimizde topun oyunda kalma süresi 40-45 dakikalardayken, Başakşehir bunu 60-65 dakikalarda oynuyor. Oyunun hızına etkisi olmadığını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.



“Bize daha fazla yayın ücreti ödenmesi gerekiyor”


Özellikle Beşiktaş maçlarında, siyah-beyazlı taraftarların, Başakşehir’in oyunu yavaşlatmaya yönelik hareketleri olduğu için tepki gösterdiği hatırlatılan Abdullah Avcı, “Ben bunun esprisini de yaptım. Yayıncı kuruluştan daha fazla yayın ücreti isteyeceğiz. Başakşehir, topa sahip olma süresinde ilk sırada, Başakşehir’in oynadığı maçlarda topun oyunda kalma süresi 65 dakika. Ligin otlaması ise 45-50 dakika. Topun oyunda daha çok kalıyor, araya reklam girmiyor nasıl olsa” diyerek esprili bir cevap verdi.



“Alican’ın gelişimine göre yorum yapmak daha doğru olur”


Altınondu’dan transfer edilen Alican Özfesli’yle ilgili konuşan Abdullah Avcı, “Oyuncu tespitini herkes yapabilir önemli olan oyuncuyu geliştirmektir. Bazı oyuncular Cengiz gibi çabuk cevap verir. Bazı oyuncuyu zamana bırakırsınız. İrfan Can da bu örneklerden birisi. Cengiz gelir gelmez çok doğru cevap verdi ve gittiği yerde de buna devam ediyor. İrfan’ın, buradaki organizasyona adaptasyonu biraz zaman aldı. Ekip ve departmanlar onunla ilgili sağlıklı çalışmalar yaptı. Fiziksel, oyunsal, taktiksel, beslenme ve genel hayatıyla ilgili çalışmalar oldu. İrfan Can çok önemli bir mesafe kat ediyor. Alican da ekibin tespit ettiği, bizim de onay verdiğimiz bir isim. Altınordu’yla olan ilişkilerimizle de oyuncunun bir alt ligde sezon sonuna kadar devam etmesini istedik. Önümüzdeki sene itibariyle bizde olacak. Sezon başı itibariyle kamptan sonra Alican’la ilgili konuşursak daha sağlıklı bir bilgi veririz” diyerek sözlerini sürdürdü.



“Eşi benzeri olmayan bir akademi projesi yapıyoruz”


Başakşehir’in altyapı konusunda da atılıma geçtiğini söyleyen başarılı teknik adam, “4,5 senedir bir akademi projesi üzerinde çalışıyoruz. Her şey hazır. Avrupa’da ilk kez olabilecek bir şey. Stadyum, A takım tesisi ve akademinin birbirine geçişinin olduğu tek tesis burada olacak. Bu tesis ve proje hazır, ihalesi bugün, yarın çıkacaktır. Bence bunun öncesinde biz kulüp olarak da, yöneticilerimizle, başkanımızla şimdiden altyapıya ve insan kalitesine yatırım yapmaya başladık. Buraya geçtiğimizde daha da hazır olacak. Bunlar önemli tabii ki. Altınordu gibi diğer kulüplerin de bunları yaptıktan sonra, TFF tarafından eğitim amaçlı denetlenmesi gerekir. Benim için de çok önemli olan alt liglerdeki rekabet ortamının da organizasyonunun iyi yapılması gerekir. Genç milli takımlara ya da A Milli Takım’a oyuncu geldiğinde daha hazır şekilde gelsin. Adım adım bunlar da olacak. Bizim bu projemizin büyük bir bölümü bitti ve artık uygulama bölümüne geçilecek” diyerek sözlerini tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Rize Mahkemeden deterjana dayanıklı olmayan mutfak tezgahına ‘ayıplı mal değil’ kararı Rize’de yaşayan bir vatandaşın deterjana dayanaklı olmayan mutfak tezgahı nedeniyle açtığı davada mahkeme, mutfak tezgahı için "Ayıplı mal değil" kararı verdi. Rize’de yaşayan Alaattin G., satın aldığı mutfak tezgahının yemeğe ve bulaşık deterjanına maruz kaldığında aşınma yaptığını ve kendisine ayıplı mal satıldığını öne sürerek tezgahı yaptırdığı kişiye dava açtı. Mahkeme, tezgahta kullanılan mermerin sıradan deterjanlarda dahi yüzeyinin bozulabilecek taşlardan olduğunu ancak kullanım hatasından kaynaklı bu duruma geldiği tespiti gerekçesiyle davanın reddine hükmetti. Alaattin G.’nin avukatı ise ‘’Suya ve deterjana dayanıklı olmayan mutfak tezgahının ayıplı olmadığına karar verildi. Mahkeme, fıkra gibi bir karar vermiştir’’ dedi. Rize’de yaşayan Alaattin G., 2022 yılında mutfağı için Halil İbrahim O.’ya tezgah yaptırdı. İddiaya göre, Alaattin G.’nin yaptırdığı yeni tezgahında en ufak bir yemek dökülme sonucu iz kaldı ve kısa bir süre içinde tezgahta aşınma meydana geldi. Bunun üzerine Alaattin G., avukatı Emrullah Gözcü aracılığıyla Pazar Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak tezgahı satın aldığı Halil İbrahim O.’ya dava açtı. ‘’Tezgahın ayıplı olduğu üzerine yoğurt döküldüğünde dahi leke tutmasından anlaşılır niteliktedir’’ Mahkemeye sunulan dava dilekçesinde, ‘’Mutfak için olağan kullanıma uygun, her evde kullanılan temizlik ürünleri dışında herhangi bir kimyasal madde kullanmıyorum. Tezgahımı alanında uzman bir ustaya gösterdim. Aldığım yazıda, kullanılan mermerin mutfak tezgahı olma niteliğinde ve materyalinde olmadığı ifade edildi. Tüketici olarak bu ürünü satın alırken herhangi bir leke tutmayacağı, aşınma yaşanmayacağı tarafımıza söylenmiş, kısa bir süre sonra da fotoğraflardan görüleceği üzere tezgahta aşınmalar meydana gelmiştir. Tezgahın ayıplı olduğu üzerine yoğurt döküldüğünde dahi leke tutmasından anlaşılır niteliktedir. Mahkemece uzman mühendis bilirkişi olarak görevlendirilerek tezgahın ayıplı olup olmadığının tespitini istiyorum’’ ifadelerine yer verildi. Bilirkişi tezgahta kullanılan mermerin suya ve güneşe dayanıklı olmadığını ancak kişisel kullanıma bağlı bozulmalar olduğuna karar verdi Tezgahın ayıplı olup olmadığının tespiti için dava dosyası bilirkişiye gönderildi. Hazırlanan bilirkişi raporunda, “Yapılan incelemede mutfak tezgahında kullanılan mermerin ‘verde guatemala’ adıyla bilinen Hindistan menşeli yeşil renkli bir mermer olduğu ve bu malzemenin yüzeyinin çok hassas olduğu, suya ve güneşe karşı dayanıklı olmadığı görülmüştür. Tezgahın kimyasal birleşimli malzeme değil sıradan kullanımı olan deterjanlarda dahi yüzeyinin bozulabilecek taşlardan olduğu, keşif sırasında da mermerin kenarında ve yüzeyinde matlaşma ve bozulma olduğu, bu kısımlarında kimyasal birleşimli bir maddeye maruz kaldığı gözlemlenmiştir. Mutfak tezgah mermerinin üretimden kaynaklı bir hatasının olmadığı, kişisel kullanıma bağlı olarak temizlik ürünlerinden ve malzemenin yapısından kaynaklı yüzeyinde bozulmalar meydana gelmiştir” denildi. Dava reddedildi: ‘’Kullanım hatasından dolayı bu duruma geldiği tespit edilmiştir’’ Kararını açıklayan Pazar (Rize) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, ürünün ayıplı mal olmadığı gerekçesiyle Alaattin G.’nin davasını reddetti. Mahkeme gerekçeli kararında, ‘’Bilirkişi, tezgah için kullanılan mermerin suya ve güneşe karşı dayanıklı olmadığı, sıradan deterjanlarda dahi yüzeyinin bozulabilecek taşlardan olduğu ancak bazı kısımların kimyasal birleşimli bir maddeye maruz kaldığı ve üretimden kaynaklı bir hata olmadığı yönünde görüş vermiştir. Mutfak, tezgah mermerinin kişisel kullanıma bağlı temizlik ürünlerinden ve malzemenin yapısından kaynaklı yüzeyinde bozulmalar meydana gelmiştir. Mahkemece yapılan inceleme sonucunda ürünün ayıplı mal niteliğinde olmadığı, cinsi gereği kullanım hatasından dolayı bu duruma geldiği tespit edildiğinden davanın reddine karar verilmiştir’’ ifadelerine yer verdi. ‘’Fıkra gibi bir karar’’ Karara itiraz eden Alaattin G.’nin avukatı Emrullah Gözcü, “Suya ve deterjana dayanıklı olmayan mutfak tezgahının ayıplı olmadığına karar verildi. Devletimiz reform üstüne reform yapsın, kanunu uygulayanlar düzelmedikçe sonuç adaletsizlik. Mahkeme, fıkra gibi bir karar vermiştir” dedi.
Malatya Öğrencilerin topladığı para ile Gazze’ye Ramazan kolisi yollanacak Malatya’nın Yeşilyurt ilçesinde bulunan okullarda başlatılan yardım kampanyası ile toplanan yaklaşık 3,5 milyon TL, Kızılay aracılığı ile İsrail ablukası altındaki Gazze’ye Ramazan kolisi olarak yollanacak. Yeşilyurt İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile Kızılay Yeşilyurt Şubesi iş birliğinde ilçe genelindeki tüm resmi ve özel eğitim kurumlarında Gazze’deki Müslümanlar için yardım kampanyası düzenlendi. Ramazan ayında da devam eden kampanyaya kimi öğrenci harçlığını verdi kimisi yarışmalardan kazandığı ödülü. Ailelerinde desteği ile zekat ve fidyelerin de verildiği kampanya sonucunda elde edilen yaklaşık 3,5 milyon TL Kızılay aracılığı ile Gazze’deki sivillere Ramazan Kolisi olarak yollanacak. Toplanan yardımlar, Yeşilyurt Şehriban Günata Anadolu Lisesi’nde gerçekleşen tören ile Kızılay Yeşilyurt Şube Başkanı Tevfik Gören’e teslim edilerek Filistin’e ulaştırılması sağlanacak. Törene katılan Malatya Milli Eğitim Müdürü Behçet Bakır, İsrail zulmü altında soykırıma uğrayan Filistinli Müslümanlar için bir nebze de olsa destek olabilme adına böylesi bir kampanyayı yürüten öğrenci, öğretmen ve velilere teşekkür etti. Asrın felaketini yaşayan bir ilçe olarak Türkiye’deki 30 ilden daha fazla yardımın toplandığını belirten Bakır, yardımların biran önce Gazze’deki sivillere ulaştırılması temennisinde bulundu. Yeşilyurt İlçe Milli Eğitim Müdürü Caner Güler’de, emeği geçenlere teşekkür ederek İsrail’in soykırımın biran önce bitmesi dileğinde bulundu.
Samsun Terme’nin hayali gerçek oldu Samsun’un Terme ilçesinde ‘Termespor Sosyal Tesisleri’ açılışı ile ‘Terme Makine Sanayi Ortak Kullanım Atölyesi’nin tanıtım programı gerçekleştirildi. Terme Belediye Başkanı Ali kılıç, 5 yıllık başkanlık döneminin son resmi mesai gününde yıllardır tüm şehrin hayalini kurduğu Termespor Sosyal Tesisleri’nin açılışını ve ‘Terme Makine Sanayi Ortak Kullanım Atölyesi’nin tanıtım programını yaptı. 71 yıllık tarihi ile şehrin en büyük sevdası olan Termespor yıllardır hayalini kurduğu tesislere Terme Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın yatırımları sayesinde kavuştu. Bugün açılışı gerçekleştirilen tesislere Termespor’un 2022 yılında vefat eden efsane başkanı Hüseyin Kambur’un ismi verildi. Termespor Başkanı Ahmet Şahin, "Termesporumuz şampiyonluk yolunda emin adımlarla ilerlerken, yıllardır eksikliğini çektiği tesislere Belediye Başkanımız Sayın Ali Kılıç sayesinde kavuştu. Kendisine ve emeği geçen herkese tüm Termespor camiası ve taraftarları adına teşekkürü borç biliyorum” dedi. Açılış töreninde Kambur Ailesi adına konuşan Yavuz Kambur, "Hepimizin büyüğü Terme’nin efsanesi Büyük Başkan Hüseyin Kambur’un adının bu tesiste yaşatılmasında Başta Belediye Başkanımız Ali Kılıç olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu. “Bugün bir hayali gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz” “Bugün bir hayalin gerçekleştiğine ve vefanın ne güzel bir şey olduğuna şahit oluyoruz” diyerek sözlerine başlayan Terme Belediye Başkanı Ali Kılıç ise "Yüreğinde Termespor sevdası olan herkesin hayali bugün gerçekleşti. Termespor bu şehrin en büyük değeri, bu şehrin en kıymetlisi, 71 yıllık tarihe sahip kulübümüz hak ettiği tesislere kavuştu. Tesisin açılışını yapmakta başkanlık dönemimizin son mesai gününde bize nasip oldu. Termespor’a kuruluşundan bugüne emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum. Göreve geldiğimiz ilk günden bu zamana kadar halka hizmet Hakk’a hizmettir düsturuyla ilçemize hizmet için azimle istikrarla çalışmalarımızı sürdürdük. Emeklerimizin meyvelerini görmek bizleri gururlandırıyor. Bu alanda sadece Termesporumuzun sosyal tesislerinin yanında kapalı halı saha, voleybol, basketbol, tenis sahaları ve kaykay pisti hemşehrilerimize hizmet verecek. İlçemize ve hemşehrilerimize hayırlı olsun" ifadelerini kullandı. Cazibe Merkezi Tanıtım Toplantısı Termespor Tesislerinin açılışı sonrası gerçekleştirilen Cazibe Merkezleri Destekleme Programı Terme Makine Sanayi Ortak Kullanım Atölyesi’nin tanıtım programını da gerçekleştiren Başkan Kılıç, burada yaptığı konuşmada da "Terme Makine Sanayi Ortak Kullanım Tesisi Projesi ilçemizin makine sanayisinin eksik olan birçok imkanı esnafımızın ayağına getirerek, ortak kullanımına sunduk. 10 milyon TL’si hibe, 10 milyon TL’si eş finansman olmak üzere yaklaşık 20 milyonluk bir yatırım yaptık. Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın (OKA) koordinasyonunda ilerleyen tesisteki tüm makine ve ekipmanlar alındı. Makine üreticilerimiz ve sanayi esnafımız teknolojik birçok imkana daha kolay ulaştı. Şehir dışından aldığı birçok hizmeti buradan almaya başladı. İlçemizde ve komşu ilçelerde üretilen tüm tarım makinelerin boyaması, kumlaması, sacların kesilmesi, işlenmesi ve tarım aletlerinin bilgisayar destekli tasarlanması artık ortak kullanım tesisinde yapılıyor. Daha kolay ve fazla üretimin önünü açarak, ilçemizin istihdamına katkı sağlıyoruz. Terme Belediyesi olarak, ilçemizi daha da ileriye taşıyacak projelere öncülük etmenin gururunu yaşıyoruz” şeklinde konuştu. Açılış ve tanıtım törenine Terme Kaymakamı Metin Maytalman, Cumhuriyet Başsavcısı Seçkin Şahan, OKA Genel Sekreteri Mehlika Dicle, Terme TSO Başkanı Ahmet Ekmekçi, Termespor Başkanı Ahmet Şahin, Termespor yönetim kurulu üyeleri, futbolcuları, teknik heyeti, protokol üyeleri, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.