EKONOMİ - 16 Mayıs 2021 Pazar 13:14

Siparişleri yaylaya çıkmadan önce alıp, yılda sadece 4 kilo üretiyorlar

A
A
A
Siparişleri yaylaya çıkmadan önce alıp, yılda sadece 4 kilo üretiyorlar

Antalya’nın Akseki ilçesinde atadan kalma 80 yıllık kara kovanlarda 1960 metre yükseklikte üretilen kara kovan balı için siparişler yaylaya çıkmadan önce alınıyor, tüm yıl boyunca ise en fazla 4 kilogram üretilebiliyor.

Antalya’nın Akseki ilçesinde atadan kalma 80 yıllık kara kovanlarda 1960 metre yükseklikte üretilen kara kovan balı için siparişler yaylaya çıkmadan önce alınıyor, tüm yıl boyunca ise en fazla 4 kilogram üretilebiliyor. Üçüncü kuşak arıcı Ahmet Arıcı, 50 yıldır kara kovanlarda ürettikleri ballarla aynı zamanda bir geleneği de devam ettirdiklerini söyledi.


Antalya’nın Akseki ilçesinde 1960 rakımlı meşhur Çimi Yaylası’nda insan eli değmeden kara kovan balı üretimi sürüyor. Atalarından kalan kara kovanların çok kıymetli olduğunu anlatan Ahmet Arıcı, fenni arıcılığın gelişmesi ve yayılması ile birlikte yöre kültürünün bir parçası olan kara kovan bal üretimi geleneğinin de yok olmaya başladığını söyledi.


Kara kovan bal üreticisi Ahmet Arıcı, "Babam ve dedelerimiz hayatlarını arıcılık yaparak geçirdiler. Belki 200’den fazla kara kovanları vardı. Kara kovanlar bize atalarımızdan kalan bir yadigardır. Abim Mevlüt Arıcı ile kara kovan arıcılığını bu yüzden tüm incelikleri ile biliyorum. Ben kara kovansız asla yapamam, bunun zevki hiçbir şeye benzemiyor. Eskiden Çimi Yaylası’na binlerce kara kovan konurdu. Yeni nesil fenni arıcılığa yöneldi, kara kovan sayısı giderek azalıyor” dedi.


Ataları arıcılıkla uğraştıkları için soy isimlerinin Arıcı olarak konulduğunu söyleyen Ahmet Arıcı, “Zamanında büyük dedem arıcılık yaptığı için bize arıcı soy ismi verilmiş. Bizim atalarımız asırlardır Akseki’nin Çimi köyünün Çimi Yaylası’nda arıcılık yapmışlardır. Bende 50 yılı aşkındır arıcılık yapıyorum. Kendim hobi olarak yapmama rağmen 200 civarında kovanım var. Bu kovanlardan 80 tanesi dedemden kalan kara kovanlardır. Abim Mevlüt Arıcı’nın ise 100 civarında kovanı var. Onun da ayrıca 50 civarında dedelerimizden kalan kara kovanı mevcuttur" dedi.



"Bal şifadır”


Balın her türlü derde derman olduğuna dikkat çeken Arıcı, “Bal şifadır. Sağlık için üretilmektedir. Biz o niyetle arıcılık yapıyoruz. Bal alan vatandaşlar çok güvendiği insanlardan bal almalıdır. Dünyada en güzel besin budur. Çimi Yaylası’nda yapılan araştırmalarda yaklaşık 2 bine yakın çiçek türü olduğu biliniyor. Biz buraya ilkbaharda çıktığımızda rengarenk çiçekler doğayı süslemektedir. Burası yaklaşık 2000 metre rakımlıdır. Buranın her tarafı doğaldır. Burada ekili alan yoktur. En yakın ekili alan 17 kilometre Akseki bölgesindedir. Her yerde doğal organik bal satılıyor ama burada hiç ekim dikim yapılan bir yer olmadığından tamamen her şey doğal ve organiktir. İnsanlar bu bilinçle burada organik bal üretmektedir" dedi.



“Kara kovanlar orijinaldir”


Kara kovanların dedelerinden kaldığı şekilde orijinalliğini koruduğunu söyleyen Arıcı, “Kara kovan dediğimiz eski atalarımızdan kalan kovanlardır. Bu kovanları özel çamurlarla kapatıyoruz. Orijinal kara kovanın kapaklarında kesinlikle ve kesinlikle boya kullanılmaz. Arılarımızın bulunduğu Türkiye’de kara kovanların sayısı oldukça azaldı. Kara kovanın bakımı oldukça zordur. Yılda 2-3 kilogram bal alabilirsiniz. Fazla bal olmaz. Her şey organik ve doğal olur" diye konuştu.


Ahmet Arıcı, kara kovanı ise şöyle tarif etti:


"Top kovanın içinde hazne dediğimiz bölüm vardır. Önüne 7 tane petek koyuyoruz. O kışın kendisine kalıyor. Arı onu kışın yedikten sonra arı arkaya doğru kendi doğal ürününü arkaya doğru yapmaya çalışır. Yalnız belirli bir zamana kadar içinde yavru yapar. O yavrunun içinde kabuk bırakıyor. Sır dediğimiz olay odur. İnşallah bu mevsimden sonra bir ay sonrasında bala döndürür. Esas orijinal olan bu baldır. Yılda 2 veya 3 kilogram, en fazla 4 kilogram kadar bal oluyor. Gerçek bal dediğimiz budur. Şifadır. Bunların dışını özel çamurla sıvarız. Her şey doğaldır. İçindeki petekler her şey doğadan gelen ürünlerle yapılmıştır.”


Kara kovan balının fenni kovan balına göre biraz daha pahalı olduğunu dile getiren Arıcı, “Zaten bu kara kovanın balları satılmış durumdadır. Çünkü siparişler yaylaya çıkmadan alınır. Tabii ki ne kadar bal çıkacağını bilmiyoruz. Bazen de herkesin siparişlerini karşılayamıyoruz” diye konuştu.


Çimi Yaylası’nda üretilen balın özelliğini anlatan Mevlüt Arıcı, “Akseki’nin Çimi Yaylası’nın özelliği, şalba otu, sütleğen ve geven bitkisinin balı birleşimi. Bu bitkiler birleşince balın kalitesi ortaya çıkıyor. İşte bu üçlü birleşince Çimi Yaylası’nın lezzetli kaliteli balı oluşuyor" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Meke Gölü havaların ısınmasıyla yabancı turistlerin uğrak yeri oluyor Konya’nın Karapınar ilçesinde bulunan Meke Gölü, havaların ısınmasıyla karavanla geziye çıkan yabancı turistlerin ilgi odağı oluyor. Yaz aylarının yaklaşmasıyla karavan ile Türkiye’ye gelen turistler, Karapınar’da doğal güzellikleri geziyor, Meke Gölü’nde kamp yapıyor. Meke Gölü yeraltı sularının çekilmesi ve kuraklık gibi sebeplerden dolayı kurudu. Buna rağmen kış aylarında yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeri olan Meke Gölü, ilkbahar mevsiminde de karavanları ile seyahat eden yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Karavanları ile Yunanistan’dan yola çıkan ve Türkiye’de birçok yeri gezdikten sonra Karapınar’a ulaşan İsviçreli çiftler Philippe ve Petra Müller ile Sabine ve Reto Huber, Avusturyalı Walter Frashing ve eşi Sandra, Meke Gölü’nde mola verdi. Yürüyüş yapıp, gün batımını ve gün doğumunu izleyen turistler burada kamp yaptı. İsviçreli Philippe Müller, 4 hafta önce Yunanistan’dan gelerek Türkiye’de seyahate başladıklarını ifade ederek, "Karapınar’ı ve özellikle Meke Gölü’nü çok sevdik. Türk yemeklerini ve insanların bizlere karsı olan tutumları çok güzeldi. Bir sonraki durağımız Kapadokya olacak. Dünyada su kaynaklarının bilinçsiz kullanımı var. Su kaynaklarının çok fazla kullanılması ve küresel ısınmanın olumsuz etkileri tüm dünyada görülüyor. Meke Gölü’nün susuz hali bile etkileyici” dedi. Avusturalı Walter Frashing, Meke Gölü’nde su olduğu zamanın fotoğraflarını gördüklerini ve çok etkilendiklerini kaydederek, ”Gölün bu hali çok üzücü. İklim değişikliği burayı da kötü etkilemiş. Su dolu fotoğrafları çok güzeldi. Bu haline insan üzülüyor. Bizler de harika manzaranın tadını çıkarıp bol bol fotoğraf çektik” şeklinde konuştu.
Balıkesir 23 Nisan Bandırma’da coşkuyla kutladı Balıkesir’in Bandırma ilçesinde “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramı” çeşitli gösterilerle coşkuyla kutladı. Bandırma Kaymakamlığı tarafından organize edilen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramı etkinlikleri kapsamında çelenk sunma töreni gerçekleştirildi. Daha sonra ilçedeki okullar tarafından hazırlanan çeşitli gösterilerle 23 Nisan coşkuyla kutlandı. 23 Nisan kutlamalarına Bandırma Kaymakamı Engin Aksakal, Garnizon Komutanı Hv.Plt.Tuğ.Gen. Levent Eğren, Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza, Cumhuriyet Başsavcısı Cüneyt Demirdaş, Adalet Komisyon Başkanı Mehmet Kahyaoğlu, Bandırma İlçe Jandarma Komutanı J.BNB. Ahmet Tunç, Bandırma İlçe Emniyet Müdürü Mesut Demirdaş, Bandırma İlçe Milli Eğitim Müdürü Mutlu Aslan, siyasi parti temsilcileri, muhtarlar, kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, belediye meclis üyeleri, öğretmenler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Kutlamalar Bandırma İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Atatürk Anıtı’na çelenk sunumuyla başladı. Ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı’nın okundu. Günün anlam ve önemini içeren konuşmayı Bandırma İlçe Milli Eğitim Müdürü Mutlu Aslan yaptı. Çocukların bayramını kutlayan Mutlu Aslan, “Bundan 104 yıl önce Ankara’da dualarla, tekbirlerle, salavat-ı şeriflerle açılan Büyük Millet Meclisimiz, vatanımızın işgal edildiği bir dönemde milletimizin ve devletimizin bağımsızlık mücadelesinin merkezi olmuştur. Binlerce yıllık kadim devlet geleneğimizin son temsilcisi olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti birlik, beraberlik, kardeşlik ve dayanışma anlayışı üzerinde inşa edilmiştir. 23 Nisan 1920’de milli irade ve egemenlik temeli üzerine kurulan yeni hükümet şekli İstiklal Savaşı’nın zaferle sonuçlanmasından sonra 29 Ekim 1923 yılında cumhuriyet olarak ilan edilmiştir. Türk demokrasisinin en mühim gelişmeleri bu iki tarihte kaydedilmiştir. Ayrıca milletimiz, Büyük Millet Meclisi merkezli yürüttüğü Milli Mücadele’yi bir hürriyet ve istiklal davası olarak görmesinin yanısıra istikbal davası olarak da telakki etmiş ve bu saikle milli egemenliğe sahip olduğu günü aynı zamanda "çocuk bayramı" olarak da kutlamaya cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren başlamıştır. Milli Egemenliğin ilan edildiği günü çocuklarımıza armağan eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehit ve gazilerimizi şükranla ve minnetle anıyorum. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınızı kutluyor, saygılarımı sunuyorum,” dedi. Kutlamalar öğrenciler tarafından hazırlanan gösterilerle devam etti. Özel Bandırma Koleji öğrencisi Azra Gürbıyık, “23 Nisan” isimli şiirini okudu. Programın devamında Mehter takımı gösterisi, Balıkesir yöresi halk oyunları, Anadolu ateşi halk oyunları, Türkiye ritim dans, Bayrak gösterisi, Zeybek halk oyunları gösterisi, 100’üncü yıl ve parla çocuk şarkıları seslendirildi. Program jimnastik gösterisi ile sona erdi.
İstanbul Ataşehir’de Belediye Başkanlığı, bir günlüğüne Çınar Başkan’a emanet Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla koltuğunu temsilen bir günlüğüne Kayışdağı Arifpaşa İlkokulu 4. sınıf öğrencisi Çınar Ali Akkılıç’a devretti. Okul Müdürü Aslı Pekin, Sınıf Öğretmeni Mehtap Şimşek ve sınıf arkadaşı Azra Geçgil de Ataşehir’in Çocuk Belediye Başkanı Çınar Ali Akkılıç’a eşlik ettiler. Çocuklarla sohbet ederek, onlara derslerindeki başarı durumlarını ve hobilerini soran Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel, çocukların isteklerini de dinledi. Ataşehir’in bir günlüğüne Belediye Başkanı olan Çınar Ali Akkılıç; park ve oyun alanlarının artırılması, engellilere yönelik hizmetlerin çoğaltılması ve sokak hayvanlarına daha fazla destek olunması talimatlarını verdi. Çocuklardan arkadaşlarını, Ataşehir Belediyesi’nin hazırladığı 23 Nisan şenliğine davet etmesini isteyen Başkan Adıgüzel, temsili devir teslimde yaptığı konuşmada çocuk bayramının önemini hatırlatarak, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle anıyoruz. Biz de Atamızın adını taşıyan ilçemizde onun açtığı yolda kararlılıkla Cumhuriyet değerlerinden ayrılmadan çalışmaya ve üretmeye devam edeceğimizin sözünü veriyoruz. Çocuklar için spor ve kültür faaliyetlerini artırmayı, eğitimlerine destek olmayı, parklarımızı daha modern ve güvenli hale getirmeyi istiyoruz” diye konuştu. Çocuklar böyle bir an yaşadıklarından dolayı Ataşehir’deki bütün çocuklar adına gururlu ve mutlu olduklarını ifade ettiler.
İzmir İEÜ Medical Point’te söz küçüklerin İEÜ Medical Point Hastanesi’nde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla koltuklar bir günlüğüne çocuklara devredildi. Medical Point Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Veysi Kubba, “Onların enerjisi ve coşkusu bizlere ilham veriyor, geleceğe umutla bakmamızı sağlıyor. Medical Point olarak çocuklarımızın ve gençlerimizin sağlıklı bir şekilde yetişmelerini sağlamak için çalışmaya devam edeceğiz” dedi. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri İEÜ Medical Point Hastanesi’nde renkli görüntülere sahne oldu. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları bölümü bayraklarla donatılırken, hastanedeki çocuklara da balon dağıtıldı. Bunların yanı sıra 23 Nisan geleneği olan koltuk devri de gerçekleştirildi. ‘Önlükleri giyip muayene ettiler’ Tıbbi Direktör Prof. Dr. Şükrü Emre, koltuğunu 9 yaşındaki Elçin’e devrederken; İEÜ Genel Müdürü Müslüm Yıldız’ın koltuğuna 4 yaşındaki Deniz, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları bölümünden Prof. Dr. Aslı Aslan ve Başhekim Yardımcısı Uzm. Dr. Özlem Günay’ın koltuğuna 9 yaşındaki Begüm Ece, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları bölümünden Uzm. Dr. Arda Bozgül’ün koltuğuna 6 yaşındaki Uraz oturdu. Uraz ve Begüm Ece, gelen hastaları muayene ederken, Genel Müdürlük makamına oturan Deniz ise çalışanlara kitap dağıtılmasını istedi. Tıbbi direktörlük makamını devralan Elçin ise 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutladı. ‘Çocuklarımızın enerjisi bize ilham veriyor’ Medical Point Hastaneler Grubu olarak yalnızca bugün için değil, gelecek nesillerin sağlığı için de çalışmaya devam edeceklerinin altını çizen Medical Point Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Veysi Kubba, “Bu bayramı bütün dünya ile paylaşan ilk ve tek ülkeyiz. Biz de geleceğimiz olan çocuklarımızı hastanemizde ağırladık. Onların enerjisi ve coşkusu bizlere ilham veriyor, geleceğe umutla bakmamızı sağlıyor. Medical Point olarak çocuklarımızın ve gençlerimizin sağlıklı bir şekilde yetişmelerini sağlamak için çalışmaya devam edeceğiz. Yarınlarımızın umudu olan çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyor, bugünü dünya çocuklarına armağan eden ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmet ve minnetle anıyorum” diye konuştu.