ASAYİŞ - 13 Mayıs 2022 Cuma 10:15

Telefon dolandırıcılarına para kaptırmaktan yaşlı teyzenin ‘fırçası’ sayesinde kurtuldu

A
A
A
Telefon dolandırıcılarına para kaptırmaktan yaşlı teyzenin ‘fırçası’ sayesinde kurtuldu

Antalya’nın Manavgat ilçesinde bir vatandaş, bankadaki 40 bin TL birikimi ve bir başka bankadan çektiği 32 bin TL krediyi telefon dolandırıcılarına kaptırmaktan son anda kurtuldu.

Antalya’nın Manavgat ilçesinde bir vatandaş, bankadaki 40 bin TL birikimi ve bir başka bankadan çektiği 32 bin TL krediyi telefon dolandırıcılarına kaptırmaktan son anda kurtuldu. Banka görevlilerinin uyarılarını dikkate almayan vatandaş, sıra bekleyen yaşlı bir teyzenin elindeki telefonu alıp telefon dolandırıcılarına fırça atması ve polisin gelmesiyle parasını kurtardı. Dolandırılmaktan son anda kurtulan Hüseyin Yaman, bir anda kafasının karıştığını ve dolandırıcıların isteklerini yerine getirdiğini belirterek “Banka görevlileri, yaşlı teyze ve son olarak bankaya gelen polisler sayesinde uyandım” dedi.


Manavgat Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü bünyesinde çalışan, aynı zamanda düğünlerde davul çalarak geçimini sağlayan Hüseyin Yaman, bankadaki parasının yanında çektiği krediyi telefon dolandırıcılarına kaptırmaktan son anda kurtuldu. Düğünde davul çaldığı sırada dolandırıcılardan gelen telefon doğrultusunda işini bırakıp Manavgat Emniyet Müdürlüğüne giden Hüseyin Yaman, Emniyet Müdürlüğüne 50 metre mesafede bekletildikten sonra sürekli açık olan telefonda dolandırıcılara kendisine ait hesaplar ve hesabındaki para hakkında bilgi verdi. Dolandırıcıların talimatları doğrultusunda hesabının olduğu bankaya giden Hüseyin Yaman, banka görevlisinin tüm uyarılarına rağmen hesabının vadesini de bozarak 40 bin TL’yi dolandırıcıların verdiği IBAN numarasına yatırdı. Buradan bir başka bankaya giden Hüseyin Yaman, yine aldığı talimatlar doğrultusunda bankadan kredi başvurusunda bulundu ve çıkan 32 bin TL krediyi dolandırıcıların hesabına göndermek istedi. Banka görevlisinin sürekli telefonla konuşarak talimat alması nedeniyle dolandırıldığı konusundaki uyarısını dikkate almayan Hüseyin Yaman, işleme devam etti. Bu sırada bankada sıra bekleyen yaşlı bir kadın, Hüseyin Yaman’ın elinden telefonu alıp, ‘Siz polisseniz gelip parayı buradan alın, dolandırıcılar’ diye bağırması Hüseyin Yaman’ı biraz etkiledi. Buna rağmen işleme devam eden Hüseyin Yaman’ı banka görevlilerinin çağırdığı Manavgat Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği görevlileri durdurdu. Polisleri karşısında gören Hüseyin Yaman, onların da uyarısıyla çektiği krediyi göndermekten vaz geçerken daha önce diğer bankadan 40 bin TL para yatırdığı hesaba da bloke konulmasını sağladı.



“Kafam doluydu ne yaptığımı bilmiyorum”


Bankadaki işlemlerin ardından, Manavgat Adliyesine gelerek dolandırıcıların yakalanması için şikayette bulunan Hüseyin Yaman “Saat 11.30 gibi düğünde davul-zurna çalarken telefon geldi. Telefondaki kişi hemen Asayişe gelmemi söyledi. Davulu bırakıp Asayişe giderken, içeri girmememi 50 metre geride beklememi söyledi. Bu sırada benim kimliğimle telefon kartı alındığını, bu kart ile suç işlendiğini, bu suçu işleyen kişilere operasyon düzenlendiğini söylediler. Acilen hesabım olan bankaya gitmemi ve verdikleri IBAN numarasına hesabımdaki parayı göndermemi, aksi takdirde 7 yıldan başlayan hapis cezası alacağımı söylediler. Bende bankaya gidip banka görevlisinin uyarılarına rağmen 40 bin lirayı çektim ve verdikleri IBAN numarasına yatırdım. Başka bir bankaya gitmemi, aldığım koyunlar için kredi ihtiyacım olduğunu söyleyerek kredi çekmemi istediler. 32 bin lira kredi çektim ve hesaba yatırmak için beklerken görevli beni sürekli dolandırıldığım konusunda uyardı. Yaşlı bir teyze benim elimden telefonu kapıp “Siz polisseniz buraya gelen. Siz dolandırıcısınız” diye bağırdı. Buna rağmen işleme devam ederken Asayişten polisler geldi. Onları görünce dolandırıldığımdan emin oldum. Kredi çekmekten vazgeçtim, parayı yatırdığım hesaba da bloke konulmasını sağladılar. Bu şahısların yakalanmalarını, başkalarının canını yakmalarını engellemek için savcılığa suç duyurusunda bulundum" dedi.


Kendisinin bir anda kafasının karıştığını söyleyen Hüseyin Yaman “Vatandaşlarımızdan biz polisiz, savcıyız, askeriz diye telefon açanlara inanmamalarını istiyorum. Hiçbir zaman polis, savcı ve asker vatandaştan para istemez” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sağlık Bakanı Koca: "Malpraktis, Türkiye’de kökten çözülüyor" Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ni ziyaret eden Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Beyaz reformla birlikte düzenlenen Malpraktis Yasası var. Dünyada benzeri olmayan şekliyle Malpraktis, Türkiye’de kökten çözülüyor" dedi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Zeytinburnu’nda esnafları ziyaret ederek vatandaşlarla bir araya geldi. Bakan Fahrettin Koca’ya Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy, eşlik etti. Öğle namazını Millet Camii’nde kılan Bakan Koca, 58. Bulvar esnafını ziyaret etti. Ziyaretin ardında Bakan Koca, Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesine geldi. Başhekimlik binasında hastane yöneticileri ve çalışanları ile bir araya gelen Bakan Koca, daha sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu. "Dünyada hekimlik, sigorta şirketleri ile avukatlar arasına sıkışmış durumda” Hekimlerin yapmış oldukları operasyonlardan sonucu kötü olan ve hekimlerin tazminat ödemelerini sonlandıran yasa ile konuşan Bakan Koca, “Beyaz reformla birlikte düzenlenen Malpraktis Yasası var. Dünyada benzeri olmayan şekliyle Malpraktis, Türkiye’de kökten çözülüyor. Kasıt olmadıkça sağlık çalışanına veya hekime rücu edilme durumu söz konusu değildir. 1 buçuk yıldan fazla zaman geçti, devam eden davalar dahil olmak üzere bugüne kadar hiçbir hekim arkadaşımıza rücu söz konusu olmadı. Kasıt olmadıkça rücu söz konusu olmayacak. Kasıt varlığı mahkeme kararıyla sabitse o zaman cezaevinde olan bir kişiden bahsediyoruz. Bu anlamda beyaz reformun en büyük kazanımlarından bir tanesi Malpraktis Yasası oldu. Dünyada hekimlik, sigorta şirketleri ile avukatlar arasına sıkışmış durumda. Türkiye uygulamada dünyada örneği olmayan bir ülke hekim arkadaşlarımızın uygulamadaki başarılarını biliyoruz” dedi. “Bahsettiğiniz bilirkişi raporuyla tespit edilen özel sektörde çalışan biriyle ilgili olan bir davadan bahsediyoruz” Özel sektörde çalışan bir hekimin 39 milyon tazminat ödemesiyle ilgili konuşan Bakan Koca, “Malpraktis, bu uygulamadaki başarımızı sürdürmek için son derece önemli bir yasaydı. Bu yasa ile kasıt olmadıkça rücu söz konusu olmayacak. Bahsettiğiniz bilirkişi raporuyla tespit edilen özel sektörde çalışan biriyle ilgili olan bir davadan bahsediyoruz. Kamuda çalışan hiç kimsenin bu anlamda kasıt olmadıkça rücu durumu söz konusu olmayacak. Özel sektör ayrı. Kamuyla ilgili güvence sağlanmış durumda. Bu anlamda hiçbir hekim arkadaşımız endişe etmesin. Devam eden ve bundan sonra olacak olan davalarla ilgili kasıt, mahkeme kararıyla sabit değilse hiçbir şekilde rücu söz konusu olmayacak. Bu yasa dünyada benzeri olmayan hekimleri güvence altına alan bir yasa olduğunu bilelim” şeklinde konuştu. “700 yataklı bir hastanenin yakında yapım ihalesine çıkıyoruz” Zeytinburnu’nda yeni bir hastanenin yapım ihalesine çıkıldığını söyleyen Bakan Koca, “Zeytinburnu’yla ilgili ciddi bir sağlık kuruluşuna ihtiyacımızın olduğunu biliyoruz. Buradan arsasını planladığımız, imar durumunu belediye başkanımın da bu noktada bitirdiği ve projesini de bitirmiş olduğumuz 700 yataklı bir hastanenin yakında yapım ihalesine çıkıyoruz. Var olan hastanenin 300 yataklı hastane ile birlikte sağlık kampüsünde toplam 1000 yataklı eğitim, araştırmasın Zeytinburnu kavuşmuş olacak. Bununla ilgili 2026 yılı sonunda bitirmeyi planladık. Burada göğüs hastalıkları, göğüs cerrahisinin önemli olduğunu biliyoruz. Göğüs hastalıkları, göğüs cerrahisinin önde olduğu ama onkoloji, KVC dahil bütün birimleriyle yetkin olan hastanın bir başka hastaneye sevk edilmediği, şehir hastanesi standartlarında bir hastaneye Zeytinburnu kavuşmuş olacak. 2026 yılı sonu için bitirmeyi planladık” ifadelerini kullandı. Zeytinburnu’na yeni bir sağlık kompleksine ihtiyacı olduğunu söyleyen Bakan Koca, “Başkanımla da konuştum, var olan alanın sağlık alanı olarak, sağlık kuruluşu yapılmasından yanayım. Bu konuyla da ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Mehmet Özhaseki’yle onunla görüşmüş olacağım. Burayı da sağlık alanına katmak istiyoruz. Çabamız o yönde olacak” cümlelerini kullandı. Bakan Koca, açıklamaların ardından hastaneden ayrıldı.
Antalya Bakan Ersoy: "Bu yıl daha da yüksek rakamlara ulaşacağız” Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Antalya’da transfer yolcular dahil 16 milyonu aşkın ziyaretçiyle rekor kırarak tüm zamanların en yüksek ziyaretçi sayısına ulaştık. İnşallah bu yıl daha da yüksek rakamlara ulaşacağız” dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Antalya’da Doğu ve Güneydoğulu iş insanlarının iftar yemeğine katıldı. Burada konuşan Bakan Ersoy, Antalya ve ilçelerinde gerçekleştirdikleri ziyaret ve buluşmalarda yapılan çalışmaları inceleme ve eksiklikleri yerinde tespit etme imkanını bulduklarını söyledi. “Vatandaşlarımızı dinledik, çiftçilerimizle dertleştik, basınımızla buluştuk, esnafın taleplerini not ettik” diyen Ersoy, Antalya’nın tüm noktalarına nüfuz ederek adeta şehrin röntgenini çektiklerini aktardı. "Bu yıl daha da yüksek rakamlara ulaşacağız" Turizm konusuna da değinen Bakan Ersoy, küresel düzeyde yaşanan olumsuzluklar nedeniyle sektörün büyük sorunlar yaşadığını belirterek, "Herkesin kara kara düşündüğü bir ortamda hayata geçirdiğimi doğru politikalar ve geliştirdiğimiz stratejiler neticesinde hem şehrimiz hem de ülkemiz adına büyük bir başarı elde ettik. Antalya’da transfer yolcular dahil 16 milyonu aşkın ziyaretçiyle rekor kırarak tüm zamanların en yüksek ziyaretçi sayısına ulaştık. İnşallah bu yıl daha da yüksek rakamlara ulaşacağız. Peki bu başarıların elde edilmesi, milyonlarca insanın seyahatlerinde rotayı Antalya’ya çevirmesi, Danimarka’da insanların Antalya’daki kültürel mirası araştırması sadece tesadüfle açıklanabilir mi? Elbette hayır. Emin olun başarılı olmak için çok çalışıyoruz. Hiçbir sorunu halının altına süpürmüyor, kalıcı çözümler geliştiriyoruz” dedi. “Dünyada en çok izlenen televizyon kanallarında Antalya’nın reklamını yapıyoruz” Turizmi 12 aya yaymak için kültür, tarih, sağlık, doğa, inanç, gastronomi, spor gibi alanlarla turizmi çeşitlendirdiklerini kaydeden Ersoy, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bugün dünyanın dört bir yanında, 200’den fazla ülkede Antalya’nın, Kemer’in tanıtımını gerçekleştiriyoruz. Dünyada en çok izlenen televizyon kanallarında Antalya’nın reklamını yapıyoruz. Çin’de, Japonya’da, Amerika’da, Almanya’da, Rusya’da, Manavgat’ı, Kemer’i, Side’yi tanıtıyoruz. İnsanlık tarihinin en önemli kültürel mirasına sahip olan bölgemizde bu mirasın gün yüzüne çıkartıp, her yıl milyonlarca insanın şehrimizi, ilçelerimizi ziyaret etmesi için tarihin en yoğun arkeoloji çalışmalarını gerçekleştiriyoruz. Yeni kütüphaneleri, müzeleri, sanat merkezlerini, restorasyonları, galerileri, festivalleri Antalya’mıza kazandırıyoruz. En çok izlenen uluslararası filmlerin Antalya’da çekilmesini sağlıyoruz.” “Belediyecilik laf üretmek değil iş üretmek ister” İlçelere yapmış olduğu ziyaretlerde, gördüğü ve duyduklarını paylaşan Ersoy, "Biz dünyanın bir ucunda Avustralya’da gözbebeğimiz Antalya’nın tanıtımını yapıyor, bölgeye turist çekip, turizm gelirimizi arttırmanın çabası içine girmişken şehrimizdeki bazı yerel yöneticilerimizin temel görevlerini dahi yerine getirme konusunda çok da başarılı olduklarını söyleyemiyoruz. Biliyorsunuz yeri geldiğinde bu güzel şehir ve bu şehrin insanları kaybetmesin diye yerel yönetimlerin sorumluluğundaki birçok soruna el atıyoruz. Altyapı sorunlarını çözüme kavuşturuyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak arıtma tesisleri inşa ediyoruz. Antalya’nın kanalizasyonuna, içme suyuna, yağmur suyuna el atıyoruz. Diğer bakanlıklarımızla görüşerek şehrin ihtiyaçlarının karşılanması adına elimizden gelen gayreti ortaya koyuyoruz. Biz Antalya’nın turizmde dünyanın süper ligine yükselmesi ve oradaki yerini kalıcı hale getirmek için gece gündüz demeden çalışırken, yerel yönetimlerimizin de başarılı çalışmalar ortaya koymasını beklemek sanırım tüm Antalyalıların en doğal hakkıdır. Sadece kısır siyasi tartışmalar oluşturup, bu tartışmalardan medet umarak başarılı olmak mümkün değildir. Belediyecilik aynı zamanda bilgi ister, çalışma ister, proje ister. Belediyecilik laf üretmek değil iş üretmek ister. İyi bir belediye başkanı kendini değil kentini düşünen kişidir” diye konuştu. “Antalya bunu hak etmiyor” Bakan Ersoy, 16 milyonun üzerinde turistin geldiği Antalya’nın temel altyapı problemlerini çözme konusunda yeterli olamadığını ileri sürerek, "Tüm desteğimize rağmen sosyal ve kültürel yatırımlar konusunda, şehrin hak ettiği projeler hayata geçirilmedi. Maalesef Antalya bunu hak etmiyor. Biz, Antalya’nın dünyanın en önemli turizm merkezleriyle rekabet edip bir adım öne geçmesi için çalışırken, maalesef bazı yerel yöneticilerimiz bu iddianın çok uzağında kaldılar. Eğer biz Antalya’nın küresel bir vizyonla hareket edip, rakiplerinden ayrışmasını istiyorsak yerelde de böyle iddialı bir bakış açısı geliştirmek zorundayız. Bunun için biz Antalya’nın hizmet alanında kaybedecek tek bir saniyesi dahi olmadığını söylüyoruz. Bizim şehir için çalışan, dinamik kadrolara ihtiyacımız var. Antalya’nın bugün burada olduğu gibi birbirine karşı samimi olan, birbirine gönlünü açan, dürüst, çalışkan ve üreten kadrolara ihtiyacımız var. Bu şehirde yaşayan, bu şehir için üreten, kalbi bu şehir için atan vatandaşlarımıza yönelik; ayrımcılık yapmayan, hiç kimseyi ötekileştirmeyen, herkesin inancına, kültürüne, geleneğine saygı duyan, herkese eşit davranan, adil yerel yöneticilere ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.