ASAYİŞ - 10 Temmuz 2020 Cuma 10:15

Üst üste iki gün evinde yangın çıkan genç, bina sakinleri tarafından dövüldü

A
A
A
Üst üste iki gün evinde yangın çıkan genç, bina sakinleri tarafından dövüldü

Antalya’da üst üste iki gün evinde yangın çıkan Rus genç, evi bilerek yaktığını iddia eden bina sakinleri tarafından dövüldü.

Antalya’da üst üste iki gün evinde yangın çıkan Rus genç, evi bilerek yaktığını iddia eden bina sakinleri tarafından dövüldü. Kendini, “temizliğe geldim” diye savunan genç, apartman sakinlerinin polis çağırmasının ardından olay yerinden ayrıldı.


Yangın, 7 Temmuz Salı gecesi Muratpaşa ilçesi Altındağ Mahallesi 147. Sokak’taki 7 katlı apartmanın birinci katında çıktı. Edinilen bilgiye göre, daha önce yerleşik Rus annesiyle birlikte yaşayan M.G.’nin yaşadığı evde gece 02.30 sıralarında yangın çıktı. Sebebi henüz bilinmeyen yangında alevleri ve dumanları fark eden apartman sakinleri binayı boşaltarak itfaiye ve polisten yardım talep etti. İhbar üzerine olay yerine kısa sürede gelen ekipler, yangını kontrol altına aldı. Bu sıra evde olduğu belirtilen M.G., itfaiye tarafından evden çıkartıldı. Olaydan 1 gün sonra da küle dönen aynı evde yangın çıktığı ihbarını alan ekipler, evde çeşitli eşyaların yandığını tespit edip alevleri büyümeden kontrol altına aldı.


İki gün üst üste çıkan yangın sonrası apartman sakinleri bu durumdan şüphelenerek, yangını evde oturan M.G.’nin çıkardığını iddia etti. Apartman sakinleri M.G. hakkında polise şikayetçi oldu.



Elinde eşya dolu poşetle ‘temizliğe geldim’ dedi


Dün öğle saatlerinde ise apartman sakinleri, içerisinde bazı eşyaların yer aldığı büyük bir poşetle eve gelen M.G.’yi apartmana sokmadı. Apartman sakinlerinden biri "Evi yaktığın yetmiyor mu" diyerek M. G.’nin üzerine yürüdü. Rusya uyruklu M. G.’ye yumruk atan apartman sakinine araya giren diğer vatandaşlar engel olmaya çalıştı. "Niye geldin" diye soran apartman sakinine M.G., “Temizliğe geldim. Niye yakıyorsun değil, nasıl yandı demiyorsun. Konuş önce. Ev yanana kadar neredeydin” diyerek karşılık verdi.



“Ben yakmadım”


M. G., basın mensuplarının ‘Evi siz mi yaktınız’ sorusuna ise “Ben yakmadım. Üzerime yandı. Kapı kapalıydı” şeklinde cevap verdi. Apartman sakinlerinin polis çağırması üzerine M.G. elindeki poşetle olay yerinden ayrıldı.



"Şikayetçiyiz"


M.G.’nin uyuşturucu bağımlısı olduğunu ileri süren Ali Yağcı, “İki gün önce evi yakmış. Şikayetçi olduk artık ne ifade verdiyse serbest bırakılmış. Dün yine evi yakmaya gelmiş. Annesi korkudan sığınma evine kaçmış. ‘Kendi evim’ diyor. Kimin evini yakıyorsun sen? Ev sahibi de istemiyor, hala eve geliyor. Şikayetçiyiz” dedi.



“Her akşam burada oturup nöbet tutuyoruz”


Apartman sakinlerinden Sedat Aktan, şahsın bir an önce gözaltına alınıp evden uzaklaştırma kararının alınması gerektiğini söyledi. Aktan, her gece evin etrafında nöbet tuttuklarını belirterek, “Burada doğal gaz borusu var. Bunlar patlayınca mı tedbir alınacak. Bu binada en az 50-60 kişi yaşıyor. Şahsın durumunu ve bizim durumumuzu göz önüne alınıp yetkililerden tedbir alınmasını istiyoruz. Her akşam apartman olarak burada nöbet tutuyoruz. 2-3 akşamdır yanık kokusuyla, dumanla kalkıyoruz.” diye konuştu.


Gece yoğun dumanla uyandıklarını belirten apartman yöneticisi Yusuf Erdaş da “Evin kapısı kapalıymış galiba, dışarıdan girmiş. Bu apartmanda istemiyoruz. Dün akşam arkadaşlarla beraber gidip suç duyurusunda bulunduk” ifadelerini kullandı.


Yangın çıktığı anda apartmandaki komşulara haber veren Özge Balcı ise can ve mal güvenliklerinin tehlikede olduğunu söyledi. Balcı, “6’ncı katta olmama rağmen birinci kattaki dumanlar evime çıkmıştı. Dışarıya çıktığımda her yer duman altındaydı. Can havliyle kendimizi dışarı attık. Bunun yeri hapishane değilse, tımarhane. Biz mağduruz. Apartman olarak hepimiz şikayetçiyiz. Ne can güvenliğimiz var ne de mal” diye konuştu.



"Temizlik yapa yapa canımız çıktı"


Tedirgin olduklarını ifade eden Balcı, “Biz sokakta yatıyoruz. Evimizde yatacak yerimiz yok, her taraf kömür. Temizlik yapa yapa canımız çıktı” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.