- 13 Temmuz 2019 Cumartesi 12:39

Yıllara sonra suyla barıştı, güneşle barışamadı

A
A
A
Yıllara sonra suyla barıştı, güneşle barışamadı

Güneş ışınlarına maruz kaldıkça vücudunda DNA mutasyonu gerçekleşerek kanser hücreleri hızla yayılan ve bu yüzden bazı uzuvlarını kaybeden 43 yaşındaki Sibel Oflas, kemoterapi tedavisi sonrası yıllar sonra yüzünü yıkamanın mutluluğunu yaşadı.

Güneş ışınlarına maruz kaldıkça vücudunda DNA mutasyonu gerçekleşerek kanser hücreleri hızla yayılan ve bu yüzden bazı uzuvlarını kaybeden 43 yaşındaki Sibel Oflas, kemoterapi tedavisi sonrası yıllar sonra yüzünü yıkamanın mutluluğunu yaşadı. Oflas, "Yaralarım iki ay önce kadar iyileşti ve iki aydır doya doya yüzünü yıkayabiliyorum, krem sürebiliyorum. Ben üç, belki daha fazla yıldır bunları yapamıyordum" dedi.


Antalya’da yaşayan 43 yaşındaki Sibel Oflas 8 yaşından beri ’epidermodisplazya verrüsiformis’ adı verilen deri hastalığıyla mücadele ediyor. Nadir görülen hastalık sonrası yaşı ilerledikçe Oflas’ın yaraları güneş ışığının etkisiyle kansere dönüştü. Yüzü neredeyse tamamen yarayla kaplanan talihsiz kadının 2 yıl önce kulağının ve yanağının bir bölümü operasyonla alındı. Son olarak sağ eline yayılan kanser hücreleri ilk etapta 2 parmağını, ardından tüm kolunu sardı. Acılara dayanamayan Oflas, gittiği hastanede elinin kesilmesi gerektiğini, aksi takdirde kanserin iç organları da tehdit edilebileceği bilgisini aldı. Acilen ameliyat masasına yatırılan Oflas’ın eli, bilek bölümünden kesilerek ampute edildi. İhlas Haber Ajansı (İHA) aracılığı ile sesini duyuran Oflas, aylar sonra yeniden evinin kapılarını açtı. Oflas, tedavi sürecini ve hastalığındaki gelişmeleri aktardı.



"Direnç dönemine girdim"


Tedavisine farklı bir doktorla Eğitim ve Araştırma hastanesinde devam ettiğini dile getiren Oflas, şansın kendisinden yana olduğunu ifade ederek, doktorunun kendisiyle ilgilendiğini ve kanseriyle genetik hastalığını dengelemeye çalıştığını söyledi. Oflas, "Derya hanıma buradan çok teşekkür etmek istiyorum. Farklı bir kemoterapi vermeye başladı ve gerçekten iyi geldi. Küçük küçük dozlarla veriyor ki daha önceki gibi kaldıramama durumu olmasın. Kemoterapinin yan etkilerini de yaşamıyorum, hatta kilo bile aldım. Burnumun içi, dudağım, göz kapaklarım, alnımdakiler gördüğünüz gibi gitmeye başladı. Şu an direnç dönemine girdim, 6’ıncı kürü bitirmeyi bekliyorum" şeklinde konuştu.


Kemoterapiyle sonuca ulaşılamazsa Amerika’da üretilen bir ilaca yeniden başvuracaklarını söyleyen Oflas, Türkiye’de her hasta için onaylanmayan ilaç için daha öncesinde 3 defa başvurduklarını ancak reddedildiğini aktardı.



"Banyo günü benim için ızdırap oluyordu"


Uzun zamandır, yüzünü su ile yıkama hayali kurduğunu anlatan Oflas, "Yaralarım iki ay önce kadar iyileşti ve iki aydır doya doya yüzünü yıkayabiliyorum, krem sürebiliyorum. Ben üç, belki daha fazla yıldır bunları yapamıyordum. Sık sık banyo yapamıyordum, yaralarım iltihaplanıyordu. 10 günde bir banyo yapıyordum ve o gün benim için büyük bir ızdırap oluyordu" ifadelerinde bulundu.



"Yaşıtlarım bana teyze diyor"


İnatçı türde bir kanserle mücadele ettiğini belirten Oflas, kemoterapi sürecinde saçlarının, kaşlarının ve kirpiklerinin döküldüğünü anlattı. Yaşıtlarının kendisine abla teyze demesinden ötürü kendine olan güveni yitirdiğini kaybetmeye başladığını kaydeden Oflas, Güler Çetingöz’ün kendisine peruk hazırladığını söyledi. Oflas, "Kendime yakıştırdım, çok hoşuma gitti. Antalya çok sıcak olduğu için her zaman takamıyorum, bu röportaja özel sizin için taktım" diye konuştu.



"Güneşle düşman olduk"


Denize bir buçuk kilometre uzaklıkta oturan ama güneşin deri hastalığına olumsuz etkisi yüzünden dışarı çıkamayan Oflas, güneşle ömür boyu barışamayacağını belirterek, "Güneşle düşman olduk. Eskiden kış depresyonu vardı, şimdi tam tersi oldu. Kapalı havaları seviyorum. ’Güneş girmeyen eve doktor girer’ sözü benim için geçerli değil. Bizim evde güneş giren eve doktor giriyor tam tersi. Bu açığı kapatmak için de D vitamini alıyorum" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polisin alkollü sürücü ile imtihanı: Üfleme eğitimi verilen kadın 44. seferde başardı Aksaray-Konya Karayolunda jandarmanın "dur" ihtarına uymayarak kaçan kadın sürücü, jandarma ve emniyeti alarma geçirdi. 53 kilometre kaçan kadın sürücü E-90 Karayolunda kovalamaca sonucu yakalandı. Alkolmetreye üflermiş gibi yapıp üflemeyen ve 3 alkolmetre değiştirerek kadına üfleme eğitimi veren polis, üfletme imtihanına girdiği kadın sürücünün 44. üflemesinde promilini alabildi. 0.97 promil alkollü çıkan kadın sürücüye ceza kesilerek ehliyetine el konuldu. Olay Aksaray - Konya Karayolu Eşmekaya Kavşağı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Konya Karayolunda yol kontrolü yapan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri durumundan şüphelendikleri kadın sürücünün kullandığı 68 AAN 849 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan kadın sürücü hızla denetim noktasından kaçtı. Aksaray istikametine kaçan kadın sürücünün plakası jandarma ekipleri tarafından hem jandarma hem de emniyet haber merkezine bildirildi. Bunun üzerine jandarma ve polis ekipleri karayolu ve aracın geldiği istikamete yönelik adeta bölgeyi abluka altına aldı. Jandarma ekipleriyle kısa süre kovalamacaya giren kadın sürücü 53 kilometre kaçtıktan sonra şehir merkezi girişinde polis ekiplerinin de "dur" ihtarına uymadı. Ekiplerin kaza riskine karşı kontrollü bir şekilde takip ettiği kadın sürücü çok gidemeden Tacin Mahallesi E-90 Karayolu üzerinde yakalandı. 44. üflemesinde pes eden kadın sürücü 0.97 promil alkollü çıktı Durdurulduktan sonra araçtan indirilen ve isminin Gülten Nas Y. (49) olduğu belirlenen kadın sürücü rahat tavır ve hareketleriyle dikkat çekti. Ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirilen kadın sürücüye alkol kontrolü yapmak isteyen polis memurlarının üfleme eğitimi ile imtihanı burada başladı. Alkol kontrolünden geçirilmek istenen kadına polis memurlarınca alkolmetre üfletilmek istendi. Alkolmetreyi üflemeye çalışan kadın üflermiş gibi yapıp üflemekten çekinirken, polis memurları kadına adeta üfleme eğitimi verdi. Bir polis memuru ağzıyla kadına üflemeyi gösterirken, bir değir polis memuru da elindeki üfleme çubuğunun poşetiyle üflemeyi anlattı. Eğitimin ardından polis memurlarının üfletme imtihanı başladı. Kadına defalarca alkolmetreyi üfletmeye çalışan polis memurları kadının üflemeyip üflüyormuş gibi göstermesiyle büyük bir sınav verdi. Alkolmetreye de güvenmeyen kadın sürücüye 3 farklı alkolmetre üfletildi. Zaman zaman su içen ve dinlenmeye geçen kadın sürücü 1 saat boyunca polis memurlarına ecel teri döktürdü. 43 kez alkolmetreyi üflemeyerek kandırmaya çalışan kadın sürücü 44. üflemesinde pes ederek normal bir şekilde üfledi. Üflemenin ardından kadının 0.97 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis ve kadın arasındaki yaşanan ilginç diyaloglar ise anbean kameralara yansıdı. Alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilen kadın sürücünün ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise olay yerine çağırılan bir yakınına teslim edildi.