EKONOMİ - 26 Ekim 2020 Pazartesi 11:08

Zeytinde Yüzde3-40 rekolte kaybı

A
A
A
Zeytinde Yüzde3-40 rekolte kaybı

Antalya Ticaret Borsası(ATB), hasat dönem öncesinde Zeytin ve Zeytinyağı Sektörel Analiz Toplantısı düzenledi.

Antalya Ticaret Borsası(ATB), hasat dönem öncesinde Zeytin ve Zeytinyağı Sektörel Analiz Toplantısı düzenledi. Toplantıda, zeytin ve zeytinyağının üretim maliyetleri, sıkım ücreti, fiyatı, pazarlanması ile zeytinyağındaki markalaşma çalışmaları konuşuldu.ATB Meslek Komitesi Üyesi Zafer Tan, zeytinde bu yıl Mayıs ayındaki sıcaklık nedeniyle ve hasat öncesinde beklenen yağmurun gelmemesi nedeniyle yüzde 35-40 rekolte kaybı olduğunu bildirdi.Manavgat Ziraat Odası Başkanı Rasim Metin ise zeytinyağında pazar sorunu olduğunu bildirirken, Türk zeytinyağının ihraç edilerek İtalyan markasıyla satıldığına dikkat çekti.



Yerel çeşitleri canlandıralım


ATB Başkan Vekili Halil Bülbül, Borsa olarak bölgeye has zeytin çeşitlerinin ticarete kazandırılması ve Antalya zeytinyağının markalaşması için çalışmalar yaptıklarını söyledi. ‘Antalya karası’ zeytin üzerine çalışma yapılması gerektiğini kaydeden Bülbül, “’Antalya karası’ verimli bir tür, bölgemize has bir ürün, bu ürünü ticarete kazandırmalıyız” diye konuştu. Bülbül, hasat öncesi yapılan sektörel analiz toplantılarında dile getiren sorun ve görüşlerin ilgili makamlarla paylaşıldığını ve takibinin yapıldığını belirtti.



Yüzde35-40 rekolte kaybı


ATB Meslek Komitesi Üyesi Zafer Tan, zeytinde bu yıl Mayıs ayındaki sıcaklık nedeniyle ve hasat öncesinde beklenen yağmurun gelmemesi nedeniyle yüzde 35-40 rekolte kaybı olduğunu bildirdi. Gazipaşa’da zeytin ağaçları sökülüp yerine avokado dikildiğini söyleyen Tan, tropikal meyvelerin şu an daha çok kazandırdığını belirtti. Tan, zeytinyağı desteğinin yetersiz olduğunu bildirirken, AB ülkelerinde çiftçinin 1,15 Avro’luk devlet desteğiyle birlikte zeytinyağını 30- 35 liraya sattığını, Türkiye’deki çiftçinin zeytinyağını 12-15 TL arasında satabildiğini bildirirken, “Bu rakamlarla biz nasıl rekabet edeceğiz. Destek sağlanmadığını sürece sektörümüz büyümez” dedi. Afrin’den gelen zeytinyağının büyük sıkıntı olduğunu bildiren Tan, bunun iç piyasada kalite ve fiyatı düşürdüğünü söyledi.



Kuraklığa dayanıklı yerel ürünler


A.Ü. Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Salih Ülger, bölgeye has ürünlerin dikiminin önemine işaret ederken, Antalya’da yaygın olan Gemlik zeytin çeşidinin fazla su isteğinden kaynaklı üretiminde önümüzdeki dönem sıkıntı olabileceği uyarısında bulundu. “Gemlik zeytin yetiştiriyorsanız sulama yapmalısınız. Küresel ısınmadan dolayı ve taban suyunun azalması nedeniyle su sıkıntısı varken Gemlik zeytini yetiştirmek akıllıca değil. Yöreye uygun kuraklığa dayanıklı ve yağ oranı yüksek çeşitlerin yaygınlaştırılmasını tavsiye ederim” dedi.



Tavşan yüreği ve beylik ile markalaşma


Zeytinyağı fabrikası sahibi Mustafa Fettahoğlu, “’Antalya’nın zeytini ve zeytinyağı kalitelidir’ diye bir talep yaratmamız lazım” dedi. Tavşan yüreği zeytin, Beylik zeytin çeşidinin Antalya’nın önemli değerleri olduğunu söyleyen Fettahoğlu, “Gastronomi dünyası beylik zeytinin peşinde. Bu iki zeytin çeşidimizle markalaşma yoluna gidebiliriz” dedi.



Zeytin envanteri çıkarılsın


Zeytinpark Genel Müdürü Vahdet Narin, “Bu yıl hava şartlarına bağlı olarak zeytinde rekolte kaybımız yüzde 40 civarında. Yağmurun geç gelmesi nedeniyle de ürünün olgunlaşmasında sıkıntı var. Hep birlikte zor bir yıl yaşacağız” dedi. Narin, zeytin envanterinin çıkarılması gerektiğini söyledi.


Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, özellikle batı ilçelerinde son dönemde zeytin yetiştiriciliğine yönelme olduğunu bildirirken, ancak tarım müdürlüklerinin doğru çeşit dikimi konusunda üreticiyi bilinçlendirmesi gerektiğini söyledi. Alp, Tavşan Yüreği zeytin fidanı bulmakta zorlandıklarını bildirdi.



Türk zeytinyağı İtalyan marksıyla satılıyor


Manavgat Ziraat Odası Başkanı Rasim Metin, zeytinyağında pazar sorunu olduğunu bildirirken, Türk zeytinyağının ihraç edilerek İtalyan markasıyla satıldığını söyledi. Metin, “En büyük sıkıntımız yetiştirdiğimiz ürünün fiyat olarak değerlendirilmemesi. Yağ pazarını nasıl geliştireceğiz ona bakmamız lazım” dedi.


Katılımcılar, tağşiş konusunda yaptırımların yetersiz olduğunu bildirirken, 6 bin 500 TL ceza ile tağşişin önüne geçilemeyeceğini söyledi.


ATB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Halil Bülbül başkanlığında online yapılan toplantıya, Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Salih Ülger, Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, Zeytinpark Genel Müdürü Vahdet Narin, ATB Mesleki Komitesi üyeleri, Antalya Büyükşehir Belediyesi, Tarım ve Orman Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, BATEM, ANTBİRLİK’ten temsilciler ile zeytin üreticileri ve zeytinyağı fabrikası işletmecileri katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale Bakan Bak, "Sınırlarımızda ve sınır ötesinde nöbet bekleyen kahramanlar yalnız bugünün değil bir yandan istikbalin de derdindedir" Çanakkale Kara Savaşları’nın 109’uncu yıl dönümü nedeniyle 57’nci Alay Vefa Yürüyüşü anma programı çerçevesinde Conkbayırın’daki Atatürk Anıtı’nda 57’nci Alay Sancağı temsili devir teslim töreni gerçekleştirildi. Tören, Atatürk Anıtı’na çelenk sunma töreniyle başladı. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, anıta çelenk koydu. Saygı duruşunda bulunulması ve saygı atışı yapılmasının ardından İstiklal Marşı okundu. Ardından Kur’an-ı Kerim okundu ve şehitler için dua edildi. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, "Evlattan ecdada uzanan köprüyü birlikte inşa etmek amacıyla tertip ettiğimiz 57. Alay Vefa Yürüyüşü’nde sizlerle bir arada bulunmanın gururunu yaşıyorum. Süngüsüyle yol açanların izini takip etmek, bu ruhu yaşamak, hissetmek için Türkiye’nin dört bir yanından koşup buraya geldiniz. 57. Alay vefa Yürüyüşü bir etkinlikten çok daha fazlası. Türkiye’nin gençlerinin her yıl burada toplanmasının derin ve önemli bir anlamı var. 57. Alay kanlarının son damlasına kadar mücadele etmiş ve Arıburnu mevkiinde şehit düşmüş bir alayın fedakarlık, dirayet ve cesaret öyküsüdür. İstiklal şairimizin "Cihan yıkılsa emin ol bu cephe sarsılmaz" dediği 57. alaydır. Onlar süngüsüyle yol açmış, can vermiş, kan akıtmış ama Türk milletin haysiyetini, birliğini müdafaa etmekten geri durmamıştır. Vatanla, toprağına, hürriyetine ezelden ebede her daim sadakatle bağlı olan bu milletin evlatları binlerce yıldan beri şehit düşer, bedel öder lakin toprak vermez. Çünkü toprak dediğimiz kara parçasından ibaret değildir. Toprak mazidir, hatıradır, köktür, bugündür ve yarındır. İşte 57. Alay canını siper ederek topraklarını korurken yalnız o gün için değil, bugün burada huzurla yaşayabilelim diye o onurlu mücadeleyi vermiştir. Sarıkamış’ın kahramanları bugün bir sür ve başı dik bir hayat sürelim diye Allah-u Ekber dağlarından geri dönmemişlerdir. 15 Temmuz’da hainlere geçit vermeyen yiğitler sınırlarımızda ve sınır ötesinde nöbet bekleyen kahramanlar da yalnız bugünün değil bir yandan istikbalinde derdindedir. Türk milleti tarih sahnesinde çıktığından beri dünden bugüne cesaretli duruşuyla dünyaya meydan okuyan cümle kahramanlara çok şey borçluyuz. Bu borcun edasını çalışarak, kıymet bilerek, kıymet vererek gerçekleştirebiliriz. Sorumluluklarımızın farkındayız. Bizim dünyanın herhangi bir yerinde başka bir motivasyon alamaya cesaret veren yeni öyküler keşfetmeye ihtiyacımız yok sevgili gençler. Aradığımız ilham, öğreneceğimiz ders işte burada, buradaki ruhta saklıdır." ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından Ege Üniversitesi öğrencisi Orhan Özcan Arıkan 57’nci Alay Sancağı’nı Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesine teslim edildi. Anma programına Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Çanakkale Vali Vekili Hakkı Uzun, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen, 2’nci Kolordu Komutanı Tümgeneral Rasim Yaldız, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, kurum müdürleri, siyasi parti temsilcileri, gaziler ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Denizli Muğla BİLSEM ülke genelinde en çok proje hazırlayan 2. okul oldu Muğla Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM), bilimsel çalışmalar kapsamında Türkiye genelinde en çok proje hazırlayan ikinci okul oldu. Bu yıl 18.’si düzenlenen Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri yarışması Ege Bölge finali Denizli’de başladı. Ege bölgesinden yapılan 887 projeden 100 tanesi jüriler tarafından sergilenmeye değer görülerek bölge finaline davet edildi. Bölge finalinde başarılı olan projeler ise Türkiye finalinde yarışmaya hak kazanacak. Yarışmaya damga vuran Muğla Bilim ve Sanat Merkezi ise hazırladığı yetmiş proje ile Türkiye geneli en çok proje hazırlayan ikinci okul oldu. Davet edilen on üç proje ile de Türkiye geneli en başarılı dördüncü okul oldu. Ege bölgesi özelinde ise bölgeye davet edilen yüz projeden on üçüne sahip olarak Ege Bölgesinin zirvesine yerleşti. Ege Bölge finalinin yapıldığı Denizli EGS Kongre ve Kültür Merkezi’nde görüştüğümüz Muğla Bilim ve Sanat Merkezi Müdürü Bekir Cevizci, ”Öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz bilimsel üretkenliklerini en üst seviyeye çıkararak bu yıl Türkiye’ye damgasını vurdu. Muğla’dan bir devlet okulunun bütün istatistikleri alt üst ederek bilimsel başarılarıyla Türkiye gündemine oturması bizleri çok mutlu etti. Bu başarının mimarı sevgili öğrencilerimizi ve fedakâr öğretmenlerimizi tebrik ederim. Burada 13 ekibimizde toplam 36 kişilik dev bir kadro bulunmaktayız. Buradan güzel başarılar alarak Muğla’ya dönmeyi planlıyoruz. Ayrıca tek faaliyetimiz bilimsel projeler değil, bilimsel yayınlar ve bilimsel öğrenci bildirilerinde de Türkiye gündemine oturmaya hazırız. Haziran ayına kadar bu hedeflerimizi gerçekleştirdiğimizi gözlemleyeceksiniz” dedi.
Hatay Paris’e tatile giden profesörün paraları, yabancı uyruklu şahsın ayakkabısından çıktı Hatay’da yaşayan Profesör Dr. Mustafa Zortuk, tatil amaçlı gitmek istediği Paris yolculuğu öncesinde hırsızlık şoku yaşadı. Prof. Dr. Zortuk’un çalınan bin 500 eurosu ve 4 bin TL’si kabin memurunun dikkati sayesinde yabancı uyruklu bir şahsın ayakkabısının içerisinden ele geçirildi. Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde görevli Öğretim Üyesi Profesör Dr. Mustafa Zortuk, Ramazan Bayramı tatilini ailesiyle birlikte Paris’te geçirmek istedi. Ailesiyle birlikte Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan uçağa binmek üzere servisle götürülen profesör, uçağa bineceği esnada çantasının yanında olmadığını fark etti ve durumu görevlilerle paylaştı. Profesör Zortuk, kaybolan çantasını uçakta yaptığı aramada bulsa da tatil parası olan bin 500 euronun ve 4 bin TL’nin içinde olmadığını fark etti. Zortuk’un yardımına yetişen uçakta görevli kabin memurunun çantayı uçağa biniş esnasında başka bir şahsın elinde gördüğünü söylemesi üzerine polis ekipleri konuyla ilgili çalışma başlattı. Polis ekiplerinin yaptığı çalışma sonrası Zortuk’a ait 4 bin TL ve bin 500 euro, kabin memurunun bahsettiği yabancı uyruklu şahsın ayakkabısının üzerinden çıktı. Tatil parasına yeniden kavuşan Zortuk ailesi ve uçaktaki diğer yolcular 1 saat gecikmeli olarak Paris yolculuğuna başladı. “4 günlük Paris gezisi paramın çantanın içinde olmadığını görünce panikledim” 4 gün tatil parasının çantanın içinde olmadığını görmesi üzerine paniklediğini ifade eden Prof. Dr. Mustafa Zortuk, “Ailemle beraber Paris’e gidiyorduk. Servis aracından uçağa yaklaştığım zaman sırt çantamızı otobüste unuttuğumuzu fark ettik. O anda panik aldık, tüm paramız sırt çantası içerisindeydi. Uçağın altında çalışanlar sakin olmamızı söylediler. Servis aracını arayacaklarını söylediler. Servis aracında sırt çantamızın olmadığı ortaya çıktı ve bir kişinin çantamızı alarak iyi bir niyetle uçağa getirebileceği söylendi. Bin 500 euro ve 4 bin TL civarında paramız vardı. Ben uçağın ön tarafından arkaya doğru valiz alanlarına bakmaya başladım. Onuncu sırada çantamı buldum ve çok sevindim. Tekrar uçağın ön tarafına gelip, çantanın içerisinde parama bakmaya başlarken paramın olmadığını fark ettim. 4 günlük Paris gezisi paramın çantanın içinde olmadığını görünce panikledim” dedi. “Bütün paralar yabancı uyruklu şahsın ayakkabısının içerisinden çıktı” Uçakta görevli Rengin Koç isimli kabin memuru sayesinde çalınan parasının polis ekipleri tarafından bulunduğunu belirten Prof. Dr. Zortuk, “Rengin Koç isimli kabin memuruyla konuştum ve paramın çantada olmadığını söyledim. Kabin memuru da bana; uçağa binerken Fransızca konuşan bir kişinin sırt çantamın içerisini açtığını ve çıkarken paraları söyledi. O anda bende paraları birinin alıp, sırt çantasını içeriye koyduğunu anladım ve şikayetçiyim dedim. Yarım saat bekledik, polis ekipleri geldi. İlk önce uçak girişinde beni sorguya çektiler, detayları anlattım. Uçaktaki Fransızca konuşan şahsı alıp dışarıya çıkarttılar, bütün paralar bu şahsın ayakkabısının içerisinden çıktı. Böyle bir şey yaşayacağım aklıma gelmezdi. Yurt dışına çıkarken hırsızlık olayına karşı önlem alıyorsunuz ama Sabiha Gökçen Havalimanı’nda direkt paranızın tümünü kaybetmek biraz enteresan oldu. Uçak 1 saate yakın apronda bekledi” ifadelerini kullandı. “Özellikle kabin memurunun o merdivenden çıkarken ki dikkati çok önemliydi” Parasını çalan şahıstan davacı ve şikayetçi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Zortuk, Sabiha Gökçen’de görevli polis ekiplerine teşekkür ederek, “Davacı ve şikayetçiyim. Gereken evrakları imzaladım. Parayı bulduktan sonra inanılmaz derecede mutluyuz. Özellikle kabin memurunun o merdivenden çıkarkenki dikkati çok önemliydi. Sırt çantası içerisinde para sayan birini görmesi, bize çok büyük katkı sağladı. Paramız bulunduğu için çok çok mutluyuz. Havalimanında görevli bütün polis memurlarına çok çok teşekkür ederim” şeklinde konuştu.