GENEL - 08 Ekim 2019 Salı 09:48

Havası en temiz ilde üretilen coğrafi işaretli ballar paketleniyor

A
A
A
Havası en temiz ilde üretilen coğrafi işaretli ballar paketleniyor

Ardahan Kafkas Arısı Üretim Eğitim ve Gen Merkezi Müdürü Sinan Aydın, Türkiye’de havası en temiz il olan Ardahan’da Kafkas arısının üretmiş olduğu coğrafi işaretli balları paketleyerek üreticiye teslim ettiklerini bildirdi.

Ardahan Kafkas Arısı Üretim Eğitim ve Gen Merkezi Müdürü Sinan Aydın, Türkiye’de havası en temiz il olan Ardahan’da Kafkas arısının üretmiş olduğu coğrafi işaretli balları paketleyerek üreticiye teslim ettiklerini bildirdi.


Üreticilerin getirdiği coğrafi işaretli Ardahan balı, Ardahan Kafkas Arısı Üretim Eğitim ve Gen Merkezi Müdürlüğündeki ünitede ayrı ayrı teslim alınıyor. Her bir üreticinin balı tek tek hassas ölçümlerden geçirilip analizleri de kurum laboratuvarında yapılıyor. Laboratuvardan Ardahan coğrafi işaretine uygun olarak çıkan ballar, dolumu yapıldıktan sonra paketlenip etiketlenerek, coğrafi işaret logolu olarak üreticilere teslim ediliyor.


Ardahan Kafkas Arısı Üretim Eğitim ve Gen Merkezi Müdürü Sinan Aydın, Ardahan balının hijyenik bir ortamda paketlenerek, emniyet bandıyla bandajlanıp birlik adına alınmış olan coğrafi işaret etiketinin yapıştırılmasının ardından üreticiye teslim edildiğini söyledi. Aydın, ’’2019 yılı Ardahan ilinde bulunan arıcılarımıza ait coğrafi işaretli balların dolumlarına bu yıl itibari ile başladık. Bal dolumlarımıza geçen yıla ek olarak analizlerinin de yüzde 90’ını kurumumuz laboratuvarında yapmaktayız. Analiz sonuçları olumlu çıkan balları işletmemizde paketleyerek 12’li kavanozlar halinde üreticilere teslim ediyoruz" dedi.



"Türkiye’de havası en temiz il olan Ardahan, zengin bir floraya sahip"


Aydın, ’’Ardahan balı önemli bir yere sahip, çünkü Türkiye’de havası en temiz il Ardahan. Dolayısıyla hem havası en temiz hem de 1800 bitki türü ile florası en zengin illerden bir tanesi. Kafkas arı ırkımızın yapmış olduğu bal da bu değere ayrı bir değer katmaktadır" diye konuştu.


Üreticilerden teslim alınan balların öncelikle kendi tesislerinde her tenekeden numune alınarak ayrıntılı analizler yapıldıktan sonra normal bal tebliğine ek olarak kalıntı ve polen analizlerini de yaptıklarını söyleyen Aydın, ’’Bu analizlerden olumlu geçen balların dolumunu yapmaktayız. Dolayısıyla tüketiciler pestisit kalıntısı olan analizler de yapılarak tamamen kimyasal kalıntılardan arındırılmış temiz bir ürünü vatandaşlara sunmaktayız" şeklinde konuştu.



"Göçerler arıcılığa büyük zarar veriyor"


Ardahan İli Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı İlhan Evliyaoğlu, Ardahan’da bulunan meraların göçerlere kiraya verilmemesinin olumlu yansımaları olduğunu ve bal rekoltesinin büyük ölçüde arttığını söyledi. Evliyaoğlu, "Önceki yıllarda göçerlere kiraya verilen Ardahan’daki meraların bu yıl Ardahan Valiliğinin almış olduğu ’meraların korunması’ kararıyla göçerlere kiraya verilmemesi 2019 yılında bal üretiminin artışına neden oldu ve bal rekoltesi önceki yıllara oranla yüksek ölçüde arttı" dedi.


Kovan başına yaklaşık olarak 18 kilo bal alındığını söyleyen Evliyaoğlu, "Bu yıl kovan başına yaklaşık olarak 18 kilogram bal elde edildi. Bunun sebebi ise Küçük baş hayvanlara meraların yasaklanmasıdır. Burada Sayın Valimiz Mustafa Masatlı’ya ve ilimizde bulunan yetkililere birliğimiz ve üyelerimiz adına teşekkürlerimi sunuyorum. Bal rekoltemiz arttı? Yaklaşık olarak 45 bin kovandan ortalama olarak 12 kilogram bal elde etmiş olduk. Bu da yaklaşık olarak 500 ton civarında. Bu yıl 42 üreticimiz bal paketleme başvuruda bulundu. Bunlardan 30 işletmeci yararlanabildi ve bu üreticilerimizin coğrafi işaretli balları Gen merkezi müdürlüğünde analize sokulmakta. Analizden olumlu çıkan ballar burada paketlenerek üreticilere teslim edilmekte" şeklinde konuştu.


Tüketicilere uyarılarda da bulunan Evliyaoğlu, "Markasız balaları tüketmeyelim. Sahte balın önüne geçilmesi için kesinlikle etiketli balların tüketilmesi gerekiyor" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.