GENEL - 09 Ocak 2021 Cumartesi 10:16

Artvin’de 200 yıllık gelenek yok olma tehlikesiyle karşı karşıya

A
A
A
Artvin’de 200 yıllık gelenek yok olma tehlikesiyle karşı karşıya

Artvin’de 200 yıldır geleneksel olarak düzenlenen boğa güreşleri Korona virüs pandemisi nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor.

Artvin’de 200 yıldır geleneksel olarak düzenlenen boğa güreşleri Korona virüs pandemisi nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor. Artvin Boğacılar Spor Kulübü Kenan Köse, boğa güreşlerinin pandemi nedeniyle geçtiğimiz yıl iptal edildiğini hatırlatarak "Bu yıl da eğer güreşler gerçekleşmese birçok boğacı boğasını kestirmek zorunda kalacak. Bu da geleneksel boğa güreşlerine büyük zarar verecek” dedi.


Artvin merkez ve ilçelerinde her yıl geleneksel olarak düzenlenen boğa güreşleri, bölgede büyük bir sektör oluşturuyor. Baş, başaltı, büyükorta, küçükorta, ayak ve deste olmak üzere 6 kategoride gerçekleştirilen boğa güreşleri de bölgede yoğun ilgi görüyor. Boğa yetiştiricileri, 400 ile 950 kilogram ağırlığında olan boğaları büyük özenle bakıyor.


Kentin 1200 rakımlı Kafkasör Yaylası’nda 200 yıldır yaşatılan boğa güreşleri öncesi boğalarını güreşler hazırlayan boğa yetiştiricileri kampa aldıkları boğalarına, sabah yürüyüşü ve koşu ile spor yaptırıyor. Pekmez, kuru üzüm, arpa ve yumurta ile beslenen boğalar, antrenman yaptırılarak güreşlere hazırlanıyor.



Boğacıların tek umudu Mayıs ve Temmuz aylarında düzenlenen boğa güreşlerine kadar salgının sona ermesi


Artvin ve ilçelerinde her yıl düzenlen boğa güreşleri, geçtiğimiz yıl Korona virüs tedbirleri kapsamında iptal edilmişti. Büyük umutla 2021 yılını bekleyen boğacılar, vakaların artması ve yasakların gelmesinin ardından tedirgin olmaya başlarken, boğacıların tek umudu Mayıs ve Temmuz aylarında düzenlenen boğa güreşlerine kadar salgının sona ermesi.


Artvin Boğacılar Spor Kulübü Başkanı Kenan Köse, 200 yıllık geleneğin tehlike altında olduğunu ifade ederek, “Bu yıl da boğa güreşleri yapılmazsa bir çok boğacı boğaları kestirmek zorunda kalacak” dedi. Köse yaptığı açıklamada, “Baba mesleği olan hayvancılıkla uğraşıyorum. Aynı zamanda ilimizin geleneksel boğa güreşleriyle de yakından ilgileniyorum. İlk kez 2020 yılında pandemi nedeniyle güreşler düzenlenmedi. Hiçbir şey sağlığımızdan önemli olamaz ama bu durum herkes gibi bizi de oldukça sıkıntıya soktu" diye konuştu.



“Boğalar hırçınlaştı, arena görmek istiyorlar”


Köse, güreşemeyen boğaların hırçınlaşmaya başladığını kaydederek "Boğalarımız açısından oldukça sıkıntılı gecen bir yıl oldu. Bizim boğalarımız bildiğimiz sporcular gibi idman yapmaya, farklı beslenmeye alışmışlar. Bu yılda içeride kalınca fiziki yapıları bozuldu. Hırçınlaştılar arena görmek istiyorlar. Boğalar genellikle danayken büyütülür. Boğacı, boğanın neden hoşlandığın bilir ona göre bakımını yapar. Zaman buldukça dışarıya açıyoruz, hava aldırıyoruz. Bakımlarını yapıyoruz. Seviyoruz kaşıyoruz.. Bizim çiftliğimizde irili ufaklı 60 güreş boğası var, 30’u hazır arenaya çıkacak boğalar" şeklinde konuştu.


Boğaların fiyatlarının da diğer boğalara göre yüksek olduğunu da kaydeden Köse "Hayvan fiyatını neredeyse kendi belirliyor. Şampiyon boğanın oğlunun fiyatı normal boğa fiyatından daha değerlidir. 20 binlerden başlar 200 bin liraya kadar değişir" ifadelerini kullandı.



“Bu yıl güreşleri yapılmazsa birçok boğacı zor durumda kalacak”


"2021 yılında kurallara uyarak güreşleri yapmayı planlıyoruz" diyen Köse, açıklamaları şöyle sürdürdü:


"Yetkililerle bir araya gelerek bir şekilde bu güreşleri yapmayı arzu ediyoruz. Bu senede güreş yapmaksak biz boğacılar oldukça zor durumda kalacağız. Bu 200 yıllık geleneğimiz yok olma tehlikesi ile karşı karşıya gelebilir. 2 bin boğacıdan bu sayı 500 -1000 boğacıya kadar düşebilir. İnsanlar bunu severek yapıyor. Bir yıl o arenaya çıkmak için boğa besleniyor. Geçtiğimiz sene olmadı bu senede olmazsa, önümüzdeki senede meçhul diye düşünürse insanlar maddiyatta buna el vermeyince bekli bu işten vazgeçecekler. Belki de çok sevilen boğalar kesilmek zorunda kalacak. Bir boğanın yılda sahibine 10 bin ile 20 bin lira arası maliyeti var. Köy de yaşıyorsa bu miktar daha da az. Ama şehirde yaşıyorsa bu miktar artar. Zor ve masraflı iş ama biz onlar evladımız gibi sevdiğimiz için yapıyoruz. Yetkililerinde bu serzenişimi görüp bizlere yardım edeceklerini düşünüyorum.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Büyükkılıç, Pınarbaşı’da KAYMEK kursiyerleri ve ilçe esnafları ile bir araya geldi Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Pınarbaşı Sosyal Yaşam Merkezi’ni ziyaret ederek KAYMEK kursiyerleri ile bir araya geldi. İlçe esnafları ile de buluşan Başkan Büyükkılıç, Pınarbaşı’da çalışmaları süren park bahçe düzenlemelerini de yerinde inceledi ve çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı. Başkan Büyükkılıç, başarılı bir şekilde tamamladığı 5 yıllık hizmet döneminde olduğu gibi yeni hizmet döneminde de merkez ve kırsal ilçe ziyaretlerini sürdürerek Büyükşehir’in hem ilçelerdeki tesislerini ziyaret ediyor hem de esnaf ve vatandaşlarla kucaklaşıyor. Bu kapsamda Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Pınarbaşı ilçesi ziyaretinde Pınarbaşı Sosyal Yaşam Merkezi’ni ziyaret ederek KAYMEK kursiyerleri ile bir araya geldi. Burada KAYMEK’in giyim kursuna katılan kadın kursiyerlerle sohbet eden Büyükkılıç, kurs içeriği hakkında eğitmenden bilgi aldı. Doğum günü olan kadın bir kursiyerin doğum gününü kutlayan Başkan Büyükkılıç, kursiyere termos hediye etti. KAYMEK kursiyeri kadınlar da ilgi, alakası ve hizmetlerinden dolayı Başkan Büyükkılıç’a teşekkür ettiler. Büyükkılıç, daha sonra Pınarbaşı ilçesinde faaliyet gösteren esnaf dükkânlarını ziyaret etti. İlçe merkezindeki esnaf dükkânlarını tek tek dolaşan Başkan Dr. Memduh Büyükkılıç, esnaf ve vatandaşların samimi ilgisi ile karşılaştı. Esnaflara hayırlı ve bereketli işler temennisini ileten Başkan Büyükkılıç, işletme sahipleri ve vatandaşlarla sıcak sohbetler gerçekleştirdi. İlçede çalışmaları süren park bahçe düzenlemelerini de yerinde inceleyen Büyükkılıç, çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı. Başkan Büyükkılıç’a ziyaretleri esnasına Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ali Hasdal ve daire başkanları da eşlik etti.
Trabzon Antalya’daki teleferik kazasının ardından Trabzon’da teleferik tatbikatı yapıldı Antalya’da geçtiğimiz günlerde meydana gelen ve bir kişinin ölümü, 7 kişinin yaralanması ile sonuçlanan teleferik kazası sonrasında Karadeniz Bölgesi’nin 3 bin 600 metre uzunluğu ile en uzun mesafeli teleferik tesisinde bugün tatbikat yapıldı. Trabzon’un Beşikdüzü ilçesinde vargel sisteminin bulunduğu ve 55 kişilik çift kabinli teleferik istasyonundaki tatbikatta senaryo gereği arıza durumunda teleferikte mahsur kalan vatandaşları kurtarmaya yönelik tahliye işlemi gerçekleştirildi. Tatbikatta itfaiye ekipleri de yer alırken, güvenlik önlemleri eşliğinde kabinde yer alan tahliye kapağının açılmasıyla yolcular halat yardımıyla futbol sahasına indirildi. Başarılı geçen tatbikatla ilgili açıklamalarda bulunan istasyon görevlisi Ömer Faruk Abak, her yıl en az 3 kere tatbikat gerçekleştirdiklerini hatırlattı. Abak "Buradaki teleferik sistemleri zaten dünyanın en güvenli sistemlerinden bir tanesi. Vargel Sistemi. Bu sistemde kurtarma malzemeleri teleferik kabininin içinde oluyor. Bizim olası bir durumda teleferiğimiz duruş yaşadığı zaman dışarıdan herhangi bir müdahale olmadan kurtarma yapabiliyoruz. Kurtarma malzemeleri kabinin içinde olduğu için de biz anında kabin içerisindeki operatör arkadaşımız hemen kabin içindeki misafirlerimizi tahliye edebiliyor. Yani en az beş dakikada operasyona başlamış oluyoruz” dedi. “İki kabinde de aynı anda kurtarma operasyonuna başlayabiliyoruz" Teleferik istasyonunda bulunan iki kabinde aynı anda kurtarma operasyonu başlatabildiklerini kaydeden Abak, “Kurtarmayla alakalı personellerimiz her yıl iş güvenlik uzmanlarımızdan yüksekte çalışma eğitimi alıyorlar, bunlarla alakalı eğitiliyorlar, her an denetleniyorlar. Mesela elektrik gitti, burada jeneratörümüz var. Jeneratör bozulduğu zaman dizel tahliye edebilecek ekipmanlarımız var. Şu anki tatbikatta da kabin gidecek. Kabin içinde operatör arkadaşlarınız olacak. Kabine 5 ya da 6 misafir alacağız. Bir kurtarma senaryosu yapacağız. Yüz metre ileride bir futbol sahası var. Oranın içine indireceğiz yolcularımızı. Aşağıdan tahliyesini yapacağız. Bununla beraber jandarma ve itfaiye ekiplerimiz de burada bize destek olacak. İki kabinin aynı anda arıza verirse sistem birbirine bağlı, kabinlerin biri giderken öteki de aşağıya geliyor. Vargel sisteminde bu süreç böyle. İki kabinde de bu kurtarma sistemleri mevcut. İki kabinde de kurtaracak arkadaşlarımız mevcut. Yani iki kabinde de aynı anda kurtarma operasyonuna başlayabiliyoruz” şeklinde konuştu. “Bir yolcuyu ortalama 5 dakikada tahliye ediyoruz” “Vargel Sisteminde bu kabinlerde ortalama 55 kişi taşıyoruz” diyen Abak, “Bu sistemin dışındaki sistemlerde kurtarma ekipmanları dışarıdan geliyor. Kurtarıcı önce direğe çıkıyor, sonra kabine inip yolcuyu kurtarıyor. Fakat bizim ekipmanlarımız kabinin içerisinde olduğu için anında müdahale edebiliyoruz. Bir yolcuyu ortalama 5 dakikada tahliye ediyoruz. Tabi bu süre bulunulan yüksekliğe göre de değişiyor. Kabinlerimizin düşme ihtimali diğerlerine sıfır çünkü burası Sanayi Bakanlığı tarafından denetlenen bir kurum. Ayrıca Türkiye Makine Mühendisleri Odası’ndan da bizi denetliyorlar. İnanılmaz kontroller yapılıyor. Ayrıca bu şirketin yani firmasının kendi denetimleri, denetmenleri tarafından da gelip denetleniyor” ifadelerini kullandı.
Eskişehir Enflasyonda düşüşe ’yeşillik’ desteği Eskişehir’de yeşillik üretimi yapan çiftçiler, 9 günlük Ramazan Bayramı tatilinden dolayı semt pazarlarının kurulamadığını ve buna bağlı olarak yarı yarıya ürünlerinin fiyatlarının düştüğünü belirtti. Geçtiğimiz pazar günü biten 9 günlük Ramazan Bayramı tatili insanların dinlenmesi, sevdikleri ile hasret gidermesi ve tatil için güzel bir fırsat olarak değerlendirildi. Tatil genel manada insanları mutlu ederken bazı üreticilerin ise işleri sekteye uğradı. Pazarlara yeşillik satışı yapan Eskişehirli çiftçilerin ürünleri kurulmayan semt pazarlarından dolayı ellerinde kaldı. Haftanın neredeyse kenttin çeşitli yerlerindeki pazarlara yeşillik sevk eden çiftçiler, 9 günlük süreçte zorluk çekti. Arz talep mantığı ile belirlenen ve çiftçinin de elinde yüklü miktarda mal kalmasına bağlı olarak da fiyatlar yarı yarıya düştü. Durum çiftçilerde mağduriyete sebep oldu. “Malın kalması demek veya yetişkin bir ürünün tarladaki heba olması demek” 9 günlük tatilin çiftçi için çok uzun olduğunu belirten Yeşil Sakarya Üreticiler Başkanı Süleyman Buluşan, “9 günlük bayram tatili. Ülkemizin tarımsal olarak belki bize çok büyük zararı var. Ama bu sadece hani turizme, faydası olan bir konu. Örneğin şimdi bugün bayram öncesi biliyorsunuz Ramazan ayı dolayısıyla veya söylentilere göre marul mesela pazarlarda 30 liraya kadar çıktı. Ama bunun arz ve talep meselesi olduğunu hepimiz unutuyoruz. Çünkü bizim malımız hiçbir zaman için rayiç fiyatı kendi kendine yükseltemez. Burada her şeyden önce planlı üretim ve bunlar akabinde de gelen 9 günlük bayram tatili sürecinde, tabii tatile gidenler için belki çok hoş bir seda ama biz üreticiler için çok büyük sıkıntı. Çünkü neden? Günde mesela şu araç her gün çıkması gerekiyor. Her gün giden bir araç bir anda 9 gün kımıldamıyor. Bu tarlada malın kalması demek veya yetişkin bir ürünün tarladaki heba olması demek. Kaldı ki ekonomisinde de çok büyük etki yapıyor. Neden? Biz mesela şu anda en büyük sıkıntımız tarladaki işçi. Tarladaki işçiye hemen dönüş yapabilmesi için parasını ödeyebilinmesi için ekonomi dokuz gündür durdu. Ama işçi ne yapıyor burada, devam ediyor. Mevcut olarak bütün ürünlerde yarı yarıya bir fiyat farkı var. Bunun işte sebebi bir kere bir anda malın depoda stokta durup dururken hepsi birden çıkması. 15-20 gün önce, 30 lira civarlarında olan bir marul, şu anda 20 ile 15 liraya düştü. Bu tarlada 10 lirayken 5 liraya düştü” dedi. “Pazarlar kapalı, üretici, ürettiği ürünü satamadı” Çiftçi Kadir Yavaş ise üreticilerin ürünlerini satmamasından dolayı fiyatların düştüğünü belirtirken şöyle konuştu; “9 günlük tatil süresince bu havaların da sıcak gitmesiyle Türkiye genelinde olan yeşil grupların hepsi yetiştiği için bir de millet tatilden yeni çıktı. Arz talep meselesi de azaldı. Bu yüzden yani istekler azaldı biraz. Bunlarda fiyatlarda düşüşe neden oldu. Bayramdan önce yani maksimum yüksek satışlarda şu an yarı yarıya gerileme var. Bu havaların ısınmasıyla birlikte olan bir şey. Bir de 9 günlük bayram süreci olunca sevkiyat olmadığı için bütün mallar birbirini sıkıştırdı Türkiye genelinde. Pazarlar kapalı, üretici, ürettiği ürünü satamadı, pazarlayamadı. Ya elinde varsa dışarıya attı ve de bekletti, bir şeyler yaptı, bir şekilde. Herkesin ürünü yetiştiği için mecbur sıkıntılı bir dönem oldu.” (BT-