KÜLTÜR SANAT - 22 Ağustos 2019 Perşembe 14:33

Boğalar şampiyona öncesi kampa girdi

A
A
A
Boğalar şampiyona öncesi kampa girdi

Kafkasör Yaylasında bu yıl üçüncüsü düzenlenecek olan Türkiye boğa güreşi şampiyonasında güreşecek olan Ege’nin şampiyon boğaları Kafkasör Yaylası’nda kampa girdi.

Kafkasör Yaylasında bu yıl üçüncüsü düzenlenecek olan Türkiye boğa güreşi şampiyonasında güreşecek olan Ege’nin şampiyon boğaları Kafkasör Yaylası’nda kampa girdi.


24-25 Ağustos tarihleri arasında Artvin’in Kafkasör Yaylası’nda bu yıl üçüncüsü düzenlenecek olan Türkiye Boğa Güreşi Şampiyonası için Karadeniz ve Ege Bölgeleri illerden getirilen boğalar Türkiye Boğa Güreşi Şampiyonası’nda arenaya çıkacak. Ege’den getirilen 8 boğa şampiyona öncesi sahipleri eşliğinde kampa girdi.


Artvin’in Kafkasör Yaylası’nda 200 yıldır yaşatılan boğa güreşleri geleneği, üç yıl önce Türkiye Şampiyonasına dönüştürüldü. Boğacılar Spor Kulübü tarafından düzenlenen ve Artvin, Aydın, Erzurum, Rize, Muğla, Bursa, İstanbul, Antalya illerinden getirilecek ve 700 - 850 kilogram arasında 56 boğanın katılacağı Türkiye Boğa Güreşi Şampiyonası, 24-25 Ağustos tarihleri arasında Artvin’in Kafkasör Yaylasında yapılacak. 11 kategoride yapılacak güreşler için Kafkasör yaylasında kampa giren boğa ve sahipleri için geri sayım başladı.



8 şampiyon boğa Kafkasör’de güreşlere hazırlanıyor


Boğa Güreşi Türkiye Şampiyonası için Muğla ve Aydın’dan getirilen ’Kırcı’, ’Ertuğrul’, ’Yıldırım’, ’Demir Yankow’, ’ Jetfadıl’, ’ Yeryaran’, ’Paşa’ ve ’Aslan’ isimli 8 boğa kategorilerinde güreşecek. Kafkasör Yaylası’nda sahiplerinin kampa aldığı Ege Bölgesi’nden getirilen boğalar sabah yürüyüş ve koşu ile spor yaptırılarak pekmez, üzüm kurusu, arpa, yumurta, mısır gibi özel ürünlerle besleniyor.


Bin 200 rakımlı Kafkasör yaylasında geçici olarak boğalar için özel ahır, sahipleri için ise baraka inşa edildi. Burada boğalarıyla birlikte kalan boğa sahipleri boğaların iklim ve ortama uyum sağlaması için 10 gün önceden boğaları kampa soktular.


Aydın’dan şampiyonaya katılmak üzere Artvin’e getirilen ve kariyerinde bir çok kez birincilik bulunan 770 kilogram ağırlığındaki ‘Paşa’ isimli boğanın bakıcısı Mehmet Özcan, boğasını arpa, yem, incir burçak gibi özel besinlerle beslediklerini ifade ederek günlük sporunu da eksik etmediğini söyledi.



"Bu bizim mesleğimiz değil hastalığımız aşkımız"


750 kilogramlık Jet Fadıl isimli boğasıyla güreşlere Aydın’dan katılan Muammer Kuruş ise 15 yıldır boğacılık yaptığını ifade ederek, “boğa güreşleri bizim mesleğimiz değil, hastalığımız, aşkımız oldu. Boğamızı buraya güreştirmek için getirdik. Öncesinde burada kapma girdi. Hepimiz buraya kazanmak için geldik. Güçlü rakiplerimiz var inşallah sonuç iyi olur” dedi.


Şampiyonaya ilginin artarak devam ettiğini belirten Artvin Boğacılar Spor Kulübü başkanı Kenan Köse’de bu etkinliğin kültürel bir kaynaşma olduğunu ifade ederek,”bu sayede binlerce insan tanıdık, turizme katkı sağladık. Kültürümüzü yaşatmak için, atalarımız bugüne kadar böyle getirmişler, biz bunu ulusalar arsı seviyeye getirmeyi hedefliyoruz. Bu anlamda hem Artvin’imizi hem de Kafkasör’ün tanıtımına katkı sağlamayı amaçladık” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir ESOGÜ Hastanesi’nde 24 Nisan Avrupa Hormon Günü etkinliği Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde 24 Nisan Avrupa Hormon Günü dolayısıyla, ESOGÜ Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metobolizma Hastalıkları Bilim Dalı tarafından bilgilendirme etkinliği düzenlendi. Hastane poliklinikler girişinde gerçekleştirilen etkinlikte hormonların önemi vurgulanarak obezite ile kanser ilişkisinin önemine dikkat çekildi. Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metobolizma Hastalıkları Bilim Dalı’ndan konuyla ilgili olarak yapılan açıklama şöyle: “Obezite yüksek enerji alımına bağlı olarak vücutta aşırı yağ birikimi ile gelişen, pek çok bileşeni olan bir hastalıktır. Obezite ‘Beden Kitle İndeksi’ ile ifade edilir. Kişinin beden kitle indeksi 19-24.9 kilogram/metrekare ise normal kilo, 25-29.9 kilogram/metrekare ise aşırı kilo, 30 kilogram/metrekareden yüksek ise obezite, 40 kilogram/metrekareden yüksek ise ciddi obezite veya beraberinde pek çok hastalığa da sebep olabileceğinden morbid obezite söz konusudur. Obez hastaları değerlendiren uzmanlar öncelikle obeziteye neden olan genetik, hormonal veya metabolik bir hastalığın olup olmadığını değerlendirirler. Obeziteye neden olan böyle bir patoloji varsa öncelikle buna yönelik tedavi planlanır. Obeziteye neden olabilecek bir hastalık tespit edilmez ise sağlıklı beslenme ve egzersizin yanı sıra kilo azaltıcı tıbbi tedavi önerilerinde bulunulur. Türkiye’de 12 yıl arayla yapılan Türkiye Diyabet Obezite ve Hipertansiyon Epidemiyoloji Çalışması-I ve II’nin sonuçları obezite sıklığının aradan geçen 12 yıl içinde kadınlarda yüzde 34 ve erkeklerde yüzde 107 oranında arttığını göstermiştir. Obezite günümüzde önlenebilir ölümlerin sigaradan sonra ikinci en önemli nedenidir. Obezite tip 2 diyabet ve prediyabet olmak üzere kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon (HT), hiperlipidemi (HL), serebrovasküler hastalık, çeşitli kanserler, obstrüktif uyku-apne sendromu, karaciğer yağlanması, gastroözofageyal reflü, safra yolları hastalığı, polikistik over sendromu, infertilite, osteoartroz ve depresyon gibi sağlık sorununa neden olarak sağlık harcamalarını artırmakta ve yaşam beklentisini kısaltmaktadır. Obezitenin kanser gelişimiyle olan ilişkisi, bedenimizde obeziteye neden olan mekanizmaların bazılarının kanser gelişimine de yatkınlık sağlamasıyla açıklanmaktadır. Obeziteyle ilişkili özellikle menopoz sonrası ortaya çıkan meme kanseri, ayrıca kolorektal, pankreas, mide kardiya tümörleri; yemek borusu, endometrium ve over kanserlerinin ilişkili olabileceğine ait kanıtlar vardır. Türkiye’de T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Müdürlüğü’nün Kanser Daire Başkanlığı tarafından 2022’de yayınlanan son kanser istatistiklerine göre, ülkemizde yıllık yeni tanı alan kanser hastası sayısı artmaktadır. Sonuç olarak toplumumuzda artan obezite sıklığı ve kanser sıklığına dikkat çekmek ve obezitenin kansere neden olan etkenler içinde tıpkı sigara gibi önlenebilir bir etken olduğunu vurgulamak için 24 Nisan Avrupa Hormon Günü’nde biz de böyle bir etkinlik düzenlemiş bulunuyoruz.”