SAĞLIK - 20 Nisan 2019 Cumartesi 15:55

Aile hekimler güvenli bir çalışma ortamı istiyor

A
A
A
Aile hekimler güvenli bir çalışma ortamı istiyor

Muğla’nın Bodrum ilçesinde bu yıl 6’ncısı gerçekleştirilen Ulusal Aile Hekimliği Kongresi’nde hekimler sağlıkta şiddetin TCK’ya girmesini talep ederek Aile Hekimliği’ne ve sağlık çalışanlarına daha fazla önem verilmesini istedi.

Muğla’nın Bodrum ilçesinde bu yıl 6’ncısı gerçekleştirilen Ulusal Aile Hekimliği Kongresi’nde hekimler sağlıkta şiddetin TCK’ya girmesini talep ederek Aile Hekimliği’ne ve sağlık çalışanlarına daha fazla önem verilmesini istedi. Türkiye’nin gelecekteki kuşaklarının daha sağlıklı olması ve sağlık giderlerinin de düşürülebilmesi için Aile Hekimliği ve Koruyucu Sağlık sistemine büyük önem verilmesi gerektiğini belirten hekimler, şu anda obezitenin dünyada en fazla görülen ülkesinin Türkiye olduğunu belirterek, gerekli önlemelerin bir an önce alınmasını istedi.


Bodrum’da bir otelde 17 Nisan’da başlayan ve yaklaşık 800 hekimin katıldığı 6. Ulusal Aile Hekimliği Kongresi-İKON 2019’un 4. gününde İstanbul Aile Hekimliği Derneği (İSTAHED) basın toplantısı düzenledi. İSTAHED Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Kutbettin Demir, İKON 2019 Kongre Başkanı Dr. Serkan Özbakış, İSTAHED Genel Sekreteri Senem Özdemir, Aşı Çalışma Grubu Genel Sekreteri Dr. Hamza Özdemir, İKON-2019 Kongre Sekreteri Esin Ayfer Çulha Dildök, İKON 2019 Bilimsel Sekreteri Ayşe Seda Demirel, İSTAHED Yönetim Kurulu Üyeleri; Melisa Menemencioğlu, Mustafa Tamur, Selçuk Yılmaz katıldı.



"Dr. Ersin Arslan’ı andılar"


Temasının ‘İyi Aile Hekimliği’ olarak belirlendiği ve 29 oturum 4 kurs ve 12 workshop’un gerçekleştirildiği kongrenin başlangıcı, Dr. Ersin Arslan’ın katledilişinin yıldönümü 17 Nisan’a denk gelmesi dolayısıyla ayrı bir anma etkinliği düzenlendi. Kongrenin yapıldığı alanda sağlıkta şiddet köşesi de oluşturularak hekimler sağlıkta yaşanan şiddeti eleştirip kınadı.


Sağlık ile şiddetin yan yana gelemeyeceğini belirten İSTAHED Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Kutbettin Demir, yetkililerden bir an önce güvenli çalışma ortamı oluşturmalarını beklediklerini kaydetti. Başkan Demir, “Sağlıkta Şiddet Yasası’nın Türk Ceza Kanununa eklenmesi gerek” diye konuştu.



“2019 yılında sağlığı etkileyecek konular ele alındı”


Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) geçtiğimiz aylarda listelediği 2019 yılında global olarak sağlığı etkileyecek tehlikelerin de ele alındığı kongrede; 2019 yılında dünyanın karşılaşacağı en büyük 10 problem arasında çevre kirliliği, obezite, yetersiz ve etkin olmayan birinci basamak sağlık hizmetleri, aşı reddi, diyabet, kanser ve kalp hastalığı gibi bulaşıcı olmayan hastalıklar yer aldığı belirtildi. Dünyadaki tüm ölümlerin yüzde 71’ini bu problemlerin oluşturduğu belirtilirken OECD rakamlarına göre de üye ülkeler arasında diyabet ve obezitenin en sık görüldüğü ülkenin de Türkiye olduğu belirtildi. Kongrede; bir hastalığın tedavisi ve komplikasyonlarının takibini yapmak yerine hastalığın ortaya çıkmasını engellemenin önemi ve bunun da aile hekimlerinin yani koruyucu hekimlerin görevi olduğu belirtildi. Aile hekimleri, Türkiye’de sağlık alanında verimli ve başarılı bir yol izlenebilmesi için aile hekimlerinin sistemin merkezine oturtulması ve birinci basamak sağlık hizmetlerine gereken önemin verilmesini istedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Polis, dolandırıcılara karşı vatandaşları uyardı Samsun Vezirköprü’de polis ekipleri hırsızlık, dolandırıcılık konularında vatandaşları bilgilendirerek uyarıcı broşürler dağıttı. Vezirköprü İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik’in de katıldığı çalışmada birim amirleri ile polisler vatandaşları dolandırıcılık olaylarına karşı yüz yüze bilgilendirdi. Emniyet Müdürü Çelik, "Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin” dedi. İlçe merkezinde gerçekleştirilen çalışmalarda broşür dağıtılarak çok sayıda vatandaşa siber güvenlik, KADES, hırsızlık ve dolandırıcılık konuları hakkında yüz yüze bilgi verildi. Gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde, özellikle dolandırıcılık konularıyla ilgili; pazar yerlerinde, taksi durakları ile kuaförlerde, kahvehaneler ile kafeler de, iş yerleri ve parklarda vatandaşlarla görüşüldü. Yapılan bilgilendirmede, “Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin. Bu kişiler çünkü dolandırıcıdır. Bu kişiler sizleri inandırmak için kimlik ve adres bilgilerinizi hatta kimlik numaranızı dahi söyleyebilir. Bunlara itibar etmeyin. Bankadan aradığını söyleyerek ’kredi kartı aidatınızı ve dosya masraflarınızı iade ediyoruz’ diyerek kart ve şifre bilgilerini isteyen kişilere inanmayın. İnternet sitelerinden alışveriş yaparken dikkatli olun, güvenilir siteleri tercih edin" ifadelerine yer verildi.
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.