ÇEVRE - 23 Mart 2020 Pazartesi 09:39

Küresel salgınlara karşı suyun korunması ve iyi yönetilmesi şart

A
A
A
Küresel salgınlara karşı suyun korunması ve iyi yönetilmesi şart

TEMA Vakfı Aydın İl Temsilcisi Mehmet Özdemir, "Küresel salgın koşulları, suyun korunması ve iyi yönetiminin şart olduğunu hatırlatıyor" dedi.

TEMA Vakfı Aydın İl Temsilcisi Mehmet Özdemir, "Küresel salgın koşulları, suyun korunması ve iyi yönetiminin şart olduğunu hatırlatıyor" dedi.


Bu yıl Dünya Su Günü’nde “Havzanı Tanı Suyunu Koru” temasının işlendiğini kaydeden Mehmet Özdemir, içinde bulunduğumuz küresel salgın koşullarında; yeterli ve temiz suya erişimin, suyun iyi yönetiminin ve karar alma süreçlerinde katılımcılığın hayati olduğunun altını çizdi.


Türkiye’nin yer altı ve yer üstü su varlıklarının korunmasına bütünleşik yaklaşım getiren sürdürülebilir yönetim olanaklarına dikkat çeken Mehmet Özdemir, “İçinde bulunduğumuz küresel salgın koşullarında, yeterli ve temiz suya erişimin ne kadar hayati olduğunu bir kere daha hatırladık. Temiz ve yeterli suya erişimin ilk şartı suyun kaynağını korumak. Bu nedenle su üretimine hizmet eden tüm ormanlar ve su toplama havzaları korunmalı, akarsularımız her türlü kirli su deşarjına karşı sıkı yönetilmeli, plandaki önlemler ve mevzuat etkin uygulanmalı” dedi.



Bu kapsamda Türkiye’nin acilen su kanununa kavuşmasının gerektiğini bir kez daha önemle vurgulayan Ataç, su varlıklarının sürdürülebilir yönetiminde bütünleştirici bir kanun, havza bazlı planlama ve tüm süreçlerde katılımcı bir yaklaşım gerektiğini söyledi. Suyun iyi yönetiminin önemine de dikkat çeken Özdemir, “Her geçen gün su varlıklarımız üzerindeki baskılar artıyor ve sularımız miktar, kimyasal kalite ve ekolojik açıdan kötü duruma doğru gidiyor. Dünyadaki su varlıkları iklim değişikliği, nüfus artışı ve çevre kirliliği gibi baskılar nedeniyle ilerleyen zamanlarda çok daha kritik bir konuma gelecek. Türkiye’de artan nüfus ile birlikte son 5 yılda kişi başına düşen yıllık su miktarı yaklaşık 100 metreküp azalarak bin 350 metreküp seviyelerine kadar düştü. Böyle giderse yakın gelecekte kişi başına düşen su miktarı bin metreküpün altına düşecek ve su fakiri bir ülke durumuna geleceğiz. Konuyu havza bazında değerlendirdiğimizde görüyoruz ki, daha şimdiden Marmara, Küçük Menderes, Akarçay, Sakarya ve Asi havzalarımızda yaşayan vatandaşlarımız su fakiri havzalar içerisinde yaşıyorlar. Bununla beraber çok değerli olan su varlıklarının çoğu zaman kullanılamaz hale geldiği havzalar da bulunuyor. Sanayi ve tarım gibi sektörel baskılar, atık su arıtma ile ilgili yetersizlikler nedeniyle Meriç-Ergene, Susurluk, Büyük Menderes, Gediz ve Konya Kapalı Havzası gibi önemli su havzalarının su kalitesi, iyi su durumu hedeflerinden uzak. Hali hazırda Nehir Havza Yönetim Planları tamamlanan ve yayınlanan bu beş havzanın değerlendirme yapılabilen su varlıklarının yalnızca yüzde 17’sinde su varlıkları iyi su durumunda. Dolayısıyla su varlıklarımız için acil harekete geçmemiz gerekiyor” dedi.



TEMA havza yönetimine dikkat çekti


TEMA Vakfı, AB Sivil Toplum Diyaloğu Hibe Programı tarafından fonlanan Katılımcı Nehir Havza Yönetimi Projesi kapsamında; havzalarda yaşayan vatandaşların havzalarını tanımaları, havzalarındaki su varlıklarının üzerindeki temel sorunlar konusunda bilinçlenmeleri ve havza esaslı su yönetimi plan ve politikalarının hayata geçirilmesini teşvik etmeyi amaçlıyor. Katılımcı Nehir Havza Yönetimi Projesi kapsamında, şimdiye kadar yüz yüze eğitim, uzaktan eğitim, paydaş ziyaretleri ve Kamu - STK Su Diyaloğu toplantısı ile özellikle havzalardaki sorunlar konusunda halkı temsilen bu havzadaki sivil toplum kuruluşlarının süreçlere katılımının önemi gündeme getirildi. Türkiye’nin çeşitli nehir-havza bölgelerinden davet edilen TEMA Vakfı Temsilcileri, ilgili kamu temsilcileri ve konuyla ilgili çalışan STK’lar sayesinde katılımcı nehir-havza yönetimi konusunda farkındalık arttırıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polisin alkollü sürücü ile imtihanı: Üfleme eğitimi verilen kadın 44. seferde başardı Aksaray-Konya Karayolunda jandarmanın "dur" ihtarına uymayarak kaçan kadın sürücü, jandarma ve emniyeti alarma geçirdi. 53 kilometre kaçan kadın sürücü E-90 Karayolunda kovalamaca sonucu yakalandı. Alkolmetreye üflermiş gibi yapıp üflemeyen ve 3 alkolmetre değiştirerek kadına üfleme eğitimi veren polis, üfletme imtihanına girdiği kadın sürücünün 44. üflemesinde promilini alabildi. 0.97 promil alkollü çıkan kadın sürücüye ceza kesilerek ehliyetine el konuldu. Olay Aksaray - Konya Karayolu Eşmekaya Kavşağı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Konya Karayolunda yol kontrolü yapan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri durumundan şüphelendikleri kadın sürücünün kullandığı 68 AAN 849 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan kadın sürücü hızla denetim noktasından kaçtı. Aksaray istikametine kaçan kadın sürücünün plakası jandarma ekipleri tarafından hem jandarma hem de emniyet haber merkezine bildirildi. Bunun üzerine jandarma ve polis ekipleri karayolu ve aracın geldiği istikamete yönelik adeta bölgeyi abluka altına aldı. Jandarma ekipleriyle kısa süre kovalamacaya giren kadın sürücü 53 kilometre kaçtıktan sonra şehir merkezi girişinde polis ekiplerinin de "dur" ihtarına uymadı. Ekiplerin kaza riskine karşı kontrollü bir şekilde takip ettiği kadın sürücü çok gidemeden Tacin Mahallesi E-90 Karayolu üzerinde yakalandı. 44. üflemesinde pes eden kadın sürücü 0.97 promil alkollü çıktı Durdurulduktan sonra araçtan indirilen ve isminin Gülten Nas Y. (49) olduğu belirlenen kadın sürücü rahat tavır ve hareketleriyle dikkat çekti. Ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirilen kadın sürücüye alkol kontrolü yapmak isteyen polis memurlarının üfleme eğitimi ile imtihanı burada başladı. Alkol kontrolünden geçirilmek istenen kadına polis memurlarınca alkolmetre üfletilmek istendi. Alkolmetreyi üflemeye çalışan kadın üflermiş gibi yapıp üflemekten çekinirken, polis memurları kadına adeta üfleme eğitimi verdi. Bir polis memuru ağzıyla kadına üflemeyi gösterirken, bir değir polis memuru da elindeki üfleme çubuğunun poşetiyle üflemeyi anlattı. Eğitimin ardından polis memurlarının üfletme imtihanı başladı. Kadına defalarca alkolmetreyi üfletmeye çalışan polis memurları kadının üflemeyip üflüyormuş gibi göstermesiyle büyük bir sınav verdi. Alkolmetreye de güvenmeyen kadın sürücüye 3 farklı alkolmetre üfletildi. Zaman zaman su içen ve dinlenmeye geçen kadın sürücü 1 saat boyunca polis memurlarına ecel teri döktürdü. 43 kez alkolmetreyi üflemeyerek kandırmaya çalışan kadın sürücü 44. üflemesinde pes ederek normal bir şekilde üfledi. Üflemenin ardından kadının 0.97 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis ve kadın arasındaki yaşanan ilginç diyaloglar ise anbean kameralara yansıdı. Alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilen kadın sürücünün ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise olay yerine çağırılan bir yakınına teslim edildi.