GENEL - 03 Mayıs 2021 Pazartesi 10:39

Kuşadası’nda görülen yılanlarla ilgili uzmanlar uyardı; "Zehirli değiller, öldürmeyin"

A
A
A
Kuşadası’nda görülen yılanlarla ilgili uzmanlar uyardı; "Zehirli değiller, öldürmeyin"

Aydın’ın Kuşadası ilçesinde her yıl bu zamanlarda görülen bilimsel adıyla Dolichophis Jugularis olarak bilinen karayılanlarla ilgili Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü’den uyarı geldi.

Aydın’ın Kuşadası ilçesinde her yıl bu zamanlarda görülen bilimsel adıyla Dolichophis Jugularis olarak bilinen karayılanlarla ilgili Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü’den uyarı geldi. Sürücü, "Bu yılanlar zehirli değil, vatandaşlarımız bu yılanları öldürmesinler" dedi.



İki gündür sosyal medyada Kuşadası’nın bir mahallesinden kara yılanlarla ilgili haberler dolaştığını ifade eden EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü vatandaşların panik yapmamasını istedi. Bunun olası bir durum olduğunu aktaran Sürücü, "Kervansaray’ın hemen üstünden başlayarak, Kese Dağı’na doğru devam eden yerleşim yerlerinin aralarında kullanılmayan harabe şeklinde evler ve arsalar bulunmaktadır. Genellikle bu yerlerden hemen her yıl buna benzer ihbarlar gelmektedir. Bu zamana kadar yapılan ihbarlarda tespit edilen yılanlara bakıldığında zehirli bir türe rastlanmamıştır. Yılanlarla karşılaşıldığında onları öldürmek yerine, fotoğrafının çekilerek EKODOSD’a yada Kuşadası Belediyesi’ne gönderilmesi halinde türleri tespit edilecektir. Ev içine giren yılan görülürse bu konuda Belediyenin İtfaiye birimi yardımcı olacaktır” dedi.



EKODOSD Bilim Danışmanı Prof. Dr. Kurtuluş Olgun kara yılanların kış uykusundan uyanarak kendilerini göstermeye başladıklarını ifade ederek, “Kuşadası’nda görülen zehirli olmayan kara yılanların davranışları normaldir. Bahar geldi, kış uykusundan uyandılar ve havaların da sıcak olması ile kendilerini göstermeye başladılar. Yılanların görüldüğü alandaki yerleşim yerinde, metruk ve harabe evlerin olduğu görülüyor. Bu tür alanlarda fareler de yoğun olarak yaşar. Doğal olarak fareler de yılanların en önemli beslenme grubunun başında gelir. Aslında yılanlardan korkmak değil, burada bulunduklarından dolayı sevinmek lazım. Ne kadar yılan varsa o kadar az fare demektir. Yılanlar sadece metruk alanlarda yaşar, ancak fareler metruk alanlarda yaşadığı gibi, beslenmek için evleri tercih ederler" diye konuştu.



"Sakin kalarak, rahatsız etmesinler"


Yılanları gören vatandaşların sakin kalmalarını isteyen Olgun, kara yılanların rahatsız edilmedikleri takdirde kendi yaşam alanlarına kendiliğinden döneceklerini ifade ederek, "Sosyal medyada vatandaşların yılanların öldürülmesini ve ilaçlama istemesi yanlıştır. Burada doğal bir ekosistem oluşmuştur. Yapılacak ilaçlama o bölgedeki tüm ekosisteme zarar verecektir. Vatandaşların gördükleri zehirli yılan türü değildir. Vatandaş yılan gördüğünde sakin kalsın, rahatsız etmesin, hayvanlar kendi yaşam alanlarına dönerler. Çiftleşme yaptıkları için meydana çıkmışlar. Yoksa bu mahallede metruk evlerin birçoğunda, yılan, kaplumbağa ve kirpi gibi hayvanlara her zaman rastlanmaktadır. Hemen her yıl buna benzer ihbarlar almaktayız. Metruk evlere girip rahatsız edilmedikçe yılanlar kimseye zarar vermez. Bundan sonra bir türle ilgili daha yaygın bir şekilde ihbarların geldiğini göreceğiz. Vatandaşların kör yılan dediği Oluklu Kertenkele olarak bilinen silindir şeklinde bir vücuda sahip olan kertenkelelerin, yılan sanılarak öldürülmek istendiğini ne yazık ki her yıl görmekteyiz. Bunlar Ege bölgesinde sık görülen, zehirli olmayan, tamamen zararsız bir türdür. Aksine besin zincirindeki zararlı böcekleri tükettiği için insana oldukça yararı bulunmaktadır" ifadelerini kullandı.



"Sığınacakları yaşam alanları bırakmazsak kent içinde birlikte yaşamak zorunda kalacağız"


Bu tür canlıların ekosistem içinde çok önemli işlevleri bulunduğunu sözlerine ekleyen Olgun sözlerine şöyle devam etti; "Önemli olan bu tür canlıların doğal yaşam alanı olan makilikler, fundalıkların korunmasıdır. Eğer bu doğal alanlar çalı-çırpı ve bozuk orman gözüyle bakılıp tahrip edilmeye devam edilirse, yılanlar, domuzlar, tilkiler, kirpiler, kaplumbağalar gibi birçok canlıyla kentin içinde karşılaşacağız. Kentin çevresinde gittikçe yaygınlaşan binalardan bundan sonra bu tür ihbarların gelmesi kaçınılmaz olacaktır. Tüm bu hayvanların doğal yaşam alanları buralarıdır. Eğer onlara sığınabileceği yaşam alanları bırakmazsak ne yazık ki kent içinde birlikte yaşamak zorunda kalacağız. Doğayı bütüncül olarak korumak ve yaban hayatı için yer bırakmak zorundayız. Yaşadığımız Pandemi de gösterdi ki, doğal yaşama müdahale edildiğinde bunun en büyük zararını insanlık çekmektedir."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.