ÇEVRE - 08 Haziran 2021 Salı 16:44

Kuşadası’nda mavi bayraklar göndere çekildi

A
A
A
Kuşadası’nda mavi bayraklar göndere çekildi

Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden Kuşadası’nda, Mavi Bayrak almaya hak kazanan plaj ve marinalar düzenlenen yerel bir törenle ödüllerine kavuştu.

Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden Kuşadası’nda, Mavi Bayrak almaya hak kazanan plaj ve marinalar düzenlenen yerel bir törenle ödüllerine kavuştu. Kent genelindeki 25 plaj ve bir marina, 2021 yılında da gerekli kriterleri yerine getirerek Mavi Bayrakları’nı korudu.


Kuşadası’nda, Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) koordinasyonunda yürütülen Mavi Bayrak Ödülünü almaya hak kazanan yerel plaj ve marina işletmeleri için bir ödül töreni düzenlendi. Davutlar Mahallesi’nde bulunan Sevgi Plajı’ndaki Adacamping’de düzenlenen ödül törenine Kuşadası Belediye Başkan Yardımcıları Seyfi Seyhan Suvari, Özgür Batçıoğlu, Yusuf Atak, Remzi Çengel, Aydın Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Yardımcısı Emine Sert, TÜRÇEV Kuzey Ege Bölge Koordinatörü Doğan Karataş, Belediye Meclis Üyeleri ve ARYA A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Engin Doyran katıldı.


Törende sahip oldukları Mavi Bayrakları koruyan 25 plaj ile 1 marinaya ödülleri verildi. Kuşadası Belediyesi ayrıca bir kez daha TÜRÇEV tarafından verilen “En İyi Çevre Eğitim Etkinlikleri” ödülüne layık görüldü. Mavi Bayrak almaya hak kazanan plaj ve marina işletmecileri sertifikalarını Kuşadası Belediye Başkan Yardımcısı Seyfi Seyhan Suvari ve diğer protokol üyelerinin elinden aldı. Sertifika töreninin ardından 2021 yılında Sevgi Plajı’na verilen Mavi Bayrak, Kuşadası Belediyesi ve TÜRÇEV yetkilileri tarafından göndere çekildi.



Törende konuşan TÜRÇEV İzmir ve Kuzey Ege Bölge Koordinatörü Doğan Karataş, “2021 yılı itibariyle Türkiye sahip olduğu 519 plaj ile dünyada İspanya ve Yunanistan’ın ardından 3. sırada yer alıyor. Mavi Bayrak çalışmalarına baktığımızda Aydın, Türkiye’de çok önemli bir yere sahip. Aydın’da 39 tane Mavi Bayrak bulunuyor. Bunların 25’i Kuşadası’nda, 14’ü de Didim’de dalgalanıyor. Aynı zamanda Kuşadası ve Didim’deki marinalarda da 1’er tane Mavi Bayrak var. Bu 39 rakamının şöyle bir önemi var: Aydın’da bulunan 39 Mavi Bayrak, sadece 2 ilçemizde. Antalya, Muğla ve İzmir’de onlarca ilçe var. Bu bağlamda Aydın ve özellikle de Kuşadası, metreye düşen yoğunluk itibariyle Türkiye’de en fazla Mavi Bayrağı barındıran ilçelerimizin başında. Bugün ödül törenimizi gerçekleştirdiğimiz Sevgi Plajı da Mavi Bayrak sayesinde çok değişmiş. Son hali gerçekten gurur verici. Herkesin burayı görmesini isterim. Bu çalışmalarda emeği geçen Belediye Başkanımız Ömer Günel ile belediye çalışanlarına çok teşekkür ediyorum” dedi.



Karataş’ın ardından konuşan Kuşadası Belediye Başkan Yardımcısı Seyfi Seyhan Suvari “Öncelikle ödül törenine katılan herkese Kuşadası Belediye Başkanımız Sayın Ömer Günel’in selamlarını getirdim. Bugün çok anlamlı bir törende birlikteyiz. Kuşadası yıllardan beri Mavi Bayraklı plajlarıyla ünlü bir kent. Mavi Bayrak sayımızı korumak veya artırmak bizim için her zaman çok önemli. Dünyamızı kasıp kavuran bir pandemi ile mücadele ediyoruz. Turizm sektörü de bundan çok etkilenmekte. Mavi Bayrakların önemi de normalleşme sürecinde ortaya çıkıyor. Biz Kuşadası Belediyesi olarak plajlarımızı düzenlemeye, Mavi Bayrak sayımızı artırmak için çalışmaya devam etmekteyiz. Biz normalleşme sürecinde de Kuşadası’na yeni turizm tesisleri kazandırmak için durmadan çalışacağız. Bu noktada Aydın Büyükşehir Belediye Başkanımız Özlem Çerçioğlu’na çok teşekkür ediyorum. Çünkü Kuşadası’nın en önemli sorunlarından olan arıtma sorununu çözerek Kuşadası’na değer kattı. Ben tekrar Aydın Büyükşehir Belediye Başkanımız Özlem Çerçioğlu’na ve kendisiyle iş birliği içerisinde çalışan Sayın Belediye Başkanımız Ömer Günel’e çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.



Aydın Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Yardımcısı Emine Sert ise “Mavi Bayrak, ülkemiz ve ilimiz için çok önemli. Türkiye olarak bu konuda dünyada birinci olmayı hedefliyoruz. Bunun için de denizlerimizi temiz tutmak için elimizden geleni yapmak zorundayız. Marmara Denizi’nde görülen müsilaj umarım bizim denizlerimize de gelmez. Şu an Marmara’ya kıyısı olan 8 ilimizde temizlik çalışmaları devam ediyor. Umarım çok yakın zamanda bu tehlikeden kurtulacağız. Kuşadası’nda şu an altyapı ve arıtma sorunu kalmadı. Kuşadası çok iyi bir seviyeye geldi. Kıyıların temizliği için bizimle iş birliği yapan belediyelerimize teşekkür ederiz” dedi.



Törenin ardından Kuşadası’ndaki 25 Mavi Bayraklı plajda görev yapan cankurtaranların katıldığı bir yüzme yarışması düzenlendi. 17 cankurtaranın kulaç attığı 100 metrelik serbest yüzme yarışı renkli görüntülere sahne oldu. Yarışı ilk olarak bitirerek Mavi Bayrağı alan cankurtaran Mert Vardar oldu. Yarışmada 2’nciliği İlker Gümüş elde ederken ARYA Turistik Tesisileri A.Ş’de görevli Resul Cemal Yalçın ise 3’üncü oldu. Yüzme yarışında dereceye girenlere madalyalarını Kuşadası Belediyesi Meclis Üyesi Tibet Özer verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sağlık Bakanı Koca: "Malpraktis, Türkiye’de kökten çözülüyor" Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ni ziyaret eden Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Beyaz reformla birlikte düzenlenen Malpraktis Yasası var. Dünyada benzeri olmayan şekliyle Malpraktis, Türkiye’de kökten çözülüyor" dedi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Zeytinburnu’nda esnafları ziyaret ederek vatandaşlarla bir araya geldi. Bakan Fahrettin Koca’ya Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy, eşlik etti. Öğle namazını Millet Camii’nde kılan Bakan Koca, 58. Bulvar esnafını ziyaret etti. Ziyaretin ardında Bakan Koca, Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesine geldi. Başhekimlik binasında hastane yöneticileri ve çalışanları ile bir araya gelen Bakan Koca, daha sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu. "Dünyada hekimlik, sigorta şirketleri ile avukatlar arasına sıkışmış durumda” Hekimlerin yapmış oldukları operasyonlardan sonucu kötü olan ve hekimlerin tazminat ödemelerini sonlandıran yasa ile konuşan Bakan Koca, “Beyaz reformla birlikte düzenlenen Malpraktis Yasası var. Dünyada benzeri olmayan şekliyle Malpraktis, Türkiye’de kökten çözülüyor. Kasıt olmadıkça sağlık çalışanına veya hekime rücu edilme durumu söz konusu değildir. 1 buçuk yıldan fazla zaman geçti, devam eden davalar dahil olmak üzere bugüne kadar hiçbir hekim arkadaşımıza rücu söz konusu olmadı. Kasıt olmadıkça rücu söz konusu olmayacak. Kasıt varlığı mahkeme kararıyla sabitse o zaman cezaevinde olan bir kişiden bahsediyoruz. Bu anlamda beyaz reformun en büyük kazanımlarından bir tanesi Malpraktis Yasası oldu. Dünyada hekimlik, sigorta şirketleri ile avukatlar arasına sıkışmış durumda. Türkiye uygulamada dünyada örneği olmayan bir ülke hekim arkadaşlarımızın uygulamadaki başarılarını biliyoruz” dedi. “Bahsettiğiniz bilirkişi raporuyla tespit edilen özel sektörde çalışan biriyle ilgili olan bir davadan bahsediyoruz” Özel sektörde çalışan bir hekimin 39 milyon tazminat ödemesiyle ilgili konuşan Bakan Koca, “Malpraktis, bu uygulamadaki başarımızı sürdürmek için son derece önemli bir yasaydı. Bu yasa ile kasıt olmadıkça rücu söz konusu olmayacak. Bahsettiğiniz bilirkişi raporuyla tespit edilen özel sektörde çalışan biriyle ilgili olan bir davadan bahsediyoruz. Kamuda çalışan hiç kimsenin bu anlamda kasıt olmadıkça rücu durumu söz konusu olmayacak. Özel sektör ayrı. Kamuyla ilgili güvence sağlanmış durumda. Bu anlamda hiçbir hekim arkadaşımız endişe etmesin. Devam eden ve bundan sonra olacak olan davalarla ilgili kasıt, mahkeme kararıyla sabit değilse hiçbir şekilde rücu söz konusu olmayacak. Bu yasa dünyada benzeri olmayan hekimleri güvence altına alan bir yasa olduğunu bilelim” şeklinde konuştu. “700 yataklı bir hastanenin yakında yapım ihalesine çıkıyoruz” Zeytinburnu’nda yeni bir hastanenin yapım ihalesine çıkıldığını söyleyen Bakan Koca, “Zeytinburnu’yla ilgili ciddi bir sağlık kuruluşuna ihtiyacımızın olduğunu biliyoruz. Buradan arsasını planladığımız, imar durumunu belediye başkanımın da bu noktada bitirdiği ve projesini de bitirmiş olduğumuz 700 yataklı bir hastanenin yakında yapım ihalesine çıkıyoruz. Var olan hastanenin 300 yataklı hastane ile birlikte sağlık kampüsünde toplam 1000 yataklı eğitim, araştırmasın Zeytinburnu kavuşmuş olacak. Bununla ilgili 2026 yılı sonunda bitirmeyi planladık. Burada göğüs hastalıkları, göğüs cerrahisinin önemli olduğunu biliyoruz. Göğüs hastalıkları, göğüs cerrahisinin önde olduğu ama onkoloji, KVC dahil bütün birimleriyle yetkin olan hastanın bir başka hastaneye sevk edilmediği, şehir hastanesi standartlarında bir hastaneye Zeytinburnu kavuşmuş olacak. 2026 yılı sonu için bitirmeyi planladık” ifadelerini kullandı. Zeytinburnu’na yeni bir sağlık kompleksine ihtiyacı olduğunu söyleyen Bakan Koca, “Başkanımla da konuştum, var olan alanın sağlık alanı olarak, sağlık kuruluşu yapılmasından yanayım. Bu konuyla da ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Mehmet Özhaseki’yle onunla görüşmüş olacağım. Burayı da sağlık alanına katmak istiyoruz. Çabamız o yönde olacak” cümlelerini kullandı. Bakan Koca, açıklamaların ardından hastaneden ayrıldı.
Antalya Bakan Ersoy: "Bu yıl daha da yüksek rakamlara ulaşacağız” Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Antalya’da transfer yolcular dahil 16 milyonu aşkın ziyaretçiyle rekor kırarak tüm zamanların en yüksek ziyaretçi sayısına ulaştık. İnşallah bu yıl daha da yüksek rakamlara ulaşacağız” dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Antalya’da Doğu ve Güneydoğulu iş insanlarının iftar yemeğine katıldı. Burada konuşan Bakan Ersoy, Antalya ve ilçelerinde gerçekleştirdikleri ziyaret ve buluşmalarda yapılan çalışmaları inceleme ve eksiklikleri yerinde tespit etme imkanını bulduklarını söyledi. “Vatandaşlarımızı dinledik, çiftçilerimizle dertleştik, basınımızla buluştuk, esnafın taleplerini not ettik” diyen Ersoy, Antalya’nın tüm noktalarına nüfuz ederek adeta şehrin röntgenini çektiklerini aktardı. "Bu yıl daha da yüksek rakamlara ulaşacağız" Turizm konusuna da değinen Bakan Ersoy, küresel düzeyde yaşanan olumsuzluklar nedeniyle sektörün büyük sorunlar yaşadığını belirterek, "Herkesin kara kara düşündüğü bir ortamda hayata geçirdiğimi doğru politikalar ve geliştirdiğimiz stratejiler neticesinde hem şehrimiz hem de ülkemiz adına büyük bir başarı elde ettik. Antalya’da transfer yolcular dahil 16 milyonu aşkın ziyaretçiyle rekor kırarak tüm zamanların en yüksek ziyaretçi sayısına ulaştık. İnşallah bu yıl daha da yüksek rakamlara ulaşacağız. Peki bu başarıların elde edilmesi, milyonlarca insanın seyahatlerinde rotayı Antalya’ya çevirmesi, Danimarka’da insanların Antalya’daki kültürel mirası araştırması sadece tesadüfle açıklanabilir mi? Elbette hayır. Emin olun başarılı olmak için çok çalışıyoruz. Hiçbir sorunu halının altına süpürmüyor, kalıcı çözümler geliştiriyoruz” dedi. “Dünyada en çok izlenen televizyon kanallarında Antalya’nın reklamını yapıyoruz” Turizmi 12 aya yaymak için kültür, tarih, sağlık, doğa, inanç, gastronomi, spor gibi alanlarla turizmi çeşitlendirdiklerini kaydeden Ersoy, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bugün dünyanın dört bir yanında, 200’den fazla ülkede Antalya’nın, Kemer’in tanıtımını gerçekleştiriyoruz. Dünyada en çok izlenen televizyon kanallarında Antalya’nın reklamını yapıyoruz. Çin’de, Japonya’da, Amerika’da, Almanya’da, Rusya’da, Manavgat’ı, Kemer’i, Side’yi tanıtıyoruz. İnsanlık tarihinin en önemli kültürel mirasına sahip olan bölgemizde bu mirasın gün yüzüne çıkartıp, her yıl milyonlarca insanın şehrimizi, ilçelerimizi ziyaret etmesi için tarihin en yoğun arkeoloji çalışmalarını gerçekleştiriyoruz. Yeni kütüphaneleri, müzeleri, sanat merkezlerini, restorasyonları, galerileri, festivalleri Antalya’mıza kazandırıyoruz. En çok izlenen uluslararası filmlerin Antalya’da çekilmesini sağlıyoruz.” “Belediyecilik laf üretmek değil iş üretmek ister” İlçelere yapmış olduğu ziyaretlerde, gördüğü ve duyduklarını paylaşan Ersoy, "Biz dünyanın bir ucunda Avustralya’da gözbebeğimiz Antalya’nın tanıtımını yapıyor, bölgeye turist çekip, turizm gelirimizi arttırmanın çabası içine girmişken şehrimizdeki bazı yerel yöneticilerimizin temel görevlerini dahi yerine getirme konusunda çok da başarılı olduklarını söyleyemiyoruz. Biliyorsunuz yeri geldiğinde bu güzel şehir ve bu şehrin insanları kaybetmesin diye yerel yönetimlerin sorumluluğundaki birçok soruna el atıyoruz. Altyapı sorunlarını çözüme kavuşturuyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak arıtma tesisleri inşa ediyoruz. Antalya’nın kanalizasyonuna, içme suyuna, yağmur suyuna el atıyoruz. Diğer bakanlıklarımızla görüşerek şehrin ihtiyaçlarının karşılanması adına elimizden gelen gayreti ortaya koyuyoruz. Biz Antalya’nın turizmde dünyanın süper ligine yükselmesi ve oradaki yerini kalıcı hale getirmek için gece gündüz demeden çalışırken, yerel yönetimlerimizin de başarılı çalışmalar ortaya koymasını beklemek sanırım tüm Antalyalıların en doğal hakkıdır. Sadece kısır siyasi tartışmalar oluşturup, bu tartışmalardan medet umarak başarılı olmak mümkün değildir. Belediyecilik aynı zamanda bilgi ister, çalışma ister, proje ister. Belediyecilik laf üretmek değil iş üretmek ister. İyi bir belediye başkanı kendini değil kentini düşünen kişidir” diye konuştu. “Antalya bunu hak etmiyor” Bakan Ersoy, 16 milyonun üzerinde turistin geldiği Antalya’nın temel altyapı problemlerini çözme konusunda yeterli olamadığını ileri sürerek, "Tüm desteğimize rağmen sosyal ve kültürel yatırımlar konusunda, şehrin hak ettiği projeler hayata geçirilmedi. Maalesef Antalya bunu hak etmiyor. Biz, Antalya’nın dünyanın en önemli turizm merkezleriyle rekabet edip bir adım öne geçmesi için çalışırken, maalesef bazı yerel yöneticilerimiz bu iddianın çok uzağında kaldılar. Eğer biz Antalya’nın küresel bir vizyonla hareket edip, rakiplerinden ayrışmasını istiyorsak yerelde de böyle iddialı bir bakış açısı geliştirmek zorundayız. Bunun için biz Antalya’nın hizmet alanında kaybedecek tek bir saniyesi dahi olmadığını söylüyoruz. Bizim şehir için çalışan, dinamik kadrolara ihtiyacımız var. Antalya’nın bugün burada olduğu gibi birbirine karşı samimi olan, birbirine gönlünü açan, dürüst, çalışkan ve üreten kadrolara ihtiyacımız var. Bu şehirde yaşayan, bu şehir için üreten, kalbi bu şehir için atan vatandaşlarımıza yönelik; ayrımcılık yapmayan, hiç kimseyi ötekileştirmeyen, herkesin inancına, kültürüne, geleneğine saygı duyan, herkese eşit davranan, adil yerel yöneticilere ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.