EKONOMİ - 31 Mart 2020 Salı 10:05

Solucan gübresi altın kadar değerli

A
A
A
Solucan gübresi altın kadar değerli

Aydın’da kurulan Türkiye’nin en büyük solucan üretim çiftliğinde üretilen solucan gübresi, altın kadar değerli.

Aydın’da kurulan Türkiye’nin en büyük solucan üretim çiftliğinde üretilen solucan gübresi, altın kadar değerli.



Türkiye’nin en büyük solucan üretim çiftliği, Aydın’ın Efeler ilçesi Kardeşköy Mahallesi’nde kuruldu. 10 yıldır solucan ve solucan gübresi üreten işletme sahibi Dr. Cezmi Saday solucan üretimi ve solucan gübresi organik tarım için çok önemli olduğunu söyledi. Saday, “Türkiye organik atık cenneti, biz bu solucan üretim çiftliğinde organik atıkları , biyolojik atıkları ,belediyelerin biçtiği çimleri ,kağıt atıklarını, sanayiden çıkan birtakım kimyevi atıkları Kırmızı Kalifornia solucanının sindirim sisteminden geçirerek çok değerli bir gübre üretiyoruz.Ben bu solucanlara Anadolu solucanı diyorum. Çünkü buralarda yaşıyor. Türkiye de bu solucanlar, çok rahatlıkla burada olduğu gibi üretilebiliyor” dedi.




Solucanların atıklarla beslendiğini kaydeden Saday, “Biz bu tüm atıkları belli bir kompozisyondan geçirdikten sonra solucanlara yediriyoruz. Bu solucanların sindirim sistemi doğal bionano teknoloji gibi. İçinde enzimler, hormonlar ve vitaminler var. Mekanik bir değirmen gibi. Solucanın sindirim sisteminden geçen en son dışkı olarak atılan bu gübre, şu an dünyanın en değerli gübresi. Organik tarımın vazgeçilmezi olan bu gübre son derece değerlidir. İyi tarımın, organik tarımın lokomotifi böyle işletmelerdir. Bu solucanlar içerdikleri protein ve aminoasit kalitesi bakımından çok değerli canlılar” diye konuştu.




Solucan gübresinin tarım sektörünün birçok alanında kullandığına işaret eden Saday, şöyle konuştu: “Organik tavukçulukta, organik balıkçılıkta kullanıldığında çok kaliteli Tavuk eti, tavuk yumurtası ve balık üretirsiniz. Tarımın, hayvancılığın yanında üçüncü alanda ilaç sektörü. İlaç endüstrisinde de oldukça önemli. İlaç ham maddesi olarak da solucan oldukça değerli bir hayvan. Tabi bunlar yüksek teknolojiyle mümkün. Dünyada Çin ve ABD bunu çok iyi şekilde yürütüyor. Tamamen tarımsal olarak ömrünü yitiren topraklarda solucan gübresiyle çok iyi ıslah olur. Solucan gübresiyle ilgili proje üretmek mümkün. Anadolu’da tarımsal bakımdan ömrünü yitiren topraklarda bu uygulama yapılırsa çok ciddi. Bu topraklarda iyileşme ve verimleşme görülür. Bu üretim dünyada 50 yıldan beri var. Çin’de, Küba’da, ABD’de ve Avrupa’nın birçok ülkesinde yürütülen bir faaliyet”




Türkiye’nin organik tarım cenneti olduğuna dikkat çeken Dr. Saday, “İklim açısından çok avantajlarımız var ama bu sektörde çok geriyiz. Devletimiz bu işe mutlaka el atması gerekiyor. Türkiye bu işe ciddi şekilde girse milyonlarca ton solucan gübresi üretir ve ciddi anlamda bir döviz girdisi yapar. Bu işi Üniversiteler bilimsel olarak ele alması lazım. Yerel yönetimlerin ekolojik şehircilik anlamında ele alması lazım. Siz şehrinizin güzellikleri olan yeşil alanlara doğal solucan gübresiyle yeşillendirin. Bu bilgi birikiminin de paylaşılması lazım” çağrısında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Vali Çiçek Koltuğunu 8.Sınıf Öğrencisi Esma’ya devretti Kayseri Valisi Gökmen Çiçek; 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla temsili olarak koltuğunu Kocasinan İlçesi Sümer Ortaokulu öğrencilerinden Esma Necla Doğan’a devretti. Valilik koltuğuna oturan Esma Necla Doğan; "Bağımsızlığımızın ve egemenliğimizin sembolü olan TBMM çok zor şartlarda açılmıştır. Cumhuriyetimiz de büyük fedakârlıklarla, gayretlerle kurulmuştur. Ülkemizi çağdaş uygarlıklar düzeyine ulaştırmak için hiç yorulmadan çalışmaya devam ederken Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından çocuklara armağan edilen bu bayramın sevincini ve coşkusunu, tüm dünya çocuklarıyla paylaşıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, tüm silah arkadaşlarını, şehitlerimizi, gazilerimizi rahmetle anıyor, saygılarımızı sunuyoruz. Atatürk’ün tüm dünya çocuklarına armağanı ve 104. yılını kutladığımız, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun” diye konuştu. Vali Esma Necla Doğan Vali Gökmen Çiçek’e; "TBMM’nin açılışının 104. Yıl dönümü kapsamında bizleri kabul ettiğiniz için Kayserili öğrenciler adına sizlere çok teşekkür ederim. Kayseri’ye ve Kayserililere olan samimi ve içten destekleriniz bizler için Türkiye Cumhuriyeti’nin milletine olan desteğinin de bir yansımasıdır. Görevde olduğunuz sürece Kayseri için özellikle turizm alanında yapmış olduğunuz çalışmaları yakından takip ediyoruz. Yeşilhisar ilçemize bağlı Soğanlı Vadisinde gerek yöre halkına ve gerekse turizme yönelik yaptığınız katkıların yanında ilimizde gençlerimize yönelik ERVA Spor Kulübü çatısı altında yaptığınız zararlı alışkanlıkları önleyici çalışmalarınızda bizler için çok önemli. Birçok alanda canla başla çalıştığınız için bizlerin gönlünde ’Vali Amca’ olarak yer alıyorsunuz sizlere çok teşekkür ederim" dedi. ERVA Spor Kulüplerinden sorumlu Vali Yardımcısı Ömer Tekeş’i telefonlar arayan Vali Esma Necla Doğan, ERVA projesinin gidişatı ile ilgili bilgiler aldı. İl Emniyet Müdürü Atanur Aydın ile de görüşen Vali Doğan; "Okul önlerindeki yaya geçitlerinin güvenliğinin artırılması ve okul servislerinin daha sık denetlenmesi talimatı verdi. Öğrencilerin aileleriyle telefonda görüşerek teşekkür eden Vali Çiçek, tüm dünya çocuklarının 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutladı ve öğrencilerle bir süre sohbet ederek yakın ilgi gösterdi. Programda, Vali Yardımcısı Adnan Türkdamar, İl Milli Eğitim Müdürü Bahameddin Karaköse ve öğretmenler de hazır bulundu.
Kahramanmaraş Kahramanmaraş’ta ABD’ye bakır ihracı Kahramanmaraş’ın geleneksel el sanatlarından bakırcılık mesleği 6 Şubat depremlerinin ardından üretimini sürdürüyor. Depremin yaralarını saran esnaf ürünleri Amerika başta olmak üzere Avrupa ülkelerine ihraç ediyor. Kahramanmaraş’ta çok eski bir geçmişe ve geleneğe sahip olan bakırcılık sanatı, 1950’li yıllardan itibaren ivme kazandı. Bakırın dövülerek şekillendirilmesi ve süslenmesiyle ortaya çıkan mutfak eşyaları ve çeşitli süs eşyalarının imal edildiği bir geleneksel el sanatı olan bakırcılık, yaygın bir şekilde hem kullanılıyor hem de üretimini sürdürüyor. Kahramanmaraş Küçük Sanayi Sitesi’ndeki bakırcı esnafları da üretimini sürdürüyor. Deprem sonrası yarasını saran esnaf 10 bin ürünü hem üretiyor hem de yurt içi ve yurt dışına gönderiyor. Bakır üreticisi İsmail Binici, “Bakırı işlemecilik ve mutfak eşyaları üzerine çalışıyoruz. 1980 yılından bu yana atölyemizi çalıştırıyoruz ve mesleğe 7 yaşında başladım. Mutfak eşyaları, dekoratif işler, bakır kaplama ve mangal işleri gibi nasıl bir talep olursa yapabilecek kapasitedeyiz. Kahramanmaraş’ta bakırcılık iyi bir konumda. Türkiye genelinde azınlığa düşmüş bir meslek ama bizim bu yöremizde halen devam ediyor” dedi. Bakırın yıllık 150 bin dolar civarında ihracat rakamlarına ulaştığını da ifade eden Binici, “Yaptığımız ürünler yurt içi ve yurt dışına gönderiyoruz. Amerika başta olmak üzere Avrupa ülkelerine gönderiyoruz özellikle kahve takımı gönderiyoruz. Aşırı miktarda olmasa da yılda iki konteyner 100-150 bin dolarlık ihracat yapılıyor. Ecdadımız hep bakır kullanmış bir müddet bakırcılık başka metaller çıktığı için gerilemiştir ve mutfak eşyaları devreye girmiştir. Hatta doktorlar bakırı önermeye başladı. Restoranlar bakır kullanmaya başladı. Bakır hayatımızın biri parçası ve sağlığa faydası çok. Depremin ilk aşamalarından itibaren 3-4 ay hiçbir şey yapamadık iş yerimiz hasar aldı ve makinalar ve ürünler hasar gördü sonra toparladık işimize devam ediyoruz” diye konuştu. Bakır ustası Mahmut Koz ise, “Özellikle mutfakta kullanılan her şeyde kullanılır 10 bin civarında bir çeşidimiz vardır. Tarihi değerli ürünlerde yapıyoruz” dedi.