GENEL - 13 Temmuz 2018 Cuma 09:08

15 Temmuz hain darbe girişimini Ayvalıklılara anlattılar

A
A
A
15 Temmuz hain darbe girişimini Ayvalıklılara anlattılar

Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde; Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenecek olan, ‘İstiklal ve İstikbal Mücadelesi 15 Temmuz Söyleşisi’ adını taşıyan panel, Ayvalık Belediyesi’ne ait İsmet İnönü Kültür Merkezi’nde gerçekleşti.

Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde; Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenecek olan, ‘İstiklal ve İstikbal Mücadelesi 15 Temmuz Söyleşisi’ adını taşıyan panel, Ayvalık Belediyesi’ne ait İsmet İnönü Kültür Merkezi’nde gerçekleşti.


Saat 21.00’de başlayan söyleşide; A Haber Televizyonu Ankara Koordinatörü Fatih Atik, ATV Ankara temsilcisi, Yeni Asır Gazetesi’nin eski Genel Yayın Yönetmeni Şebnem Bursalı, Star Gazetesi Dış Haberler Müdürü ve Cumhurbaşkanlığı Baş Danışmanı Saadet Oruç ile Kişisel Gelişim ve İletişim Uzmanı Fatih Akbaba konuşmacı olarak katıldı.


Geçtiğimiz yıl 15 Temmuz’da Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından gerçekleştirilmek istenilen hain darbe girişimine ait sürecin ve o gece yaşanılan olayların anlatıldığı söyleşide; Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Zekai Kafaoğlu, Ayvalık Kaymakamı Gökhan Görgülüaslan, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili ve Gömeç Belediye Başkan Yardımcısı Eşref Uslu, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Edremit Körfez Koordinatörü Fatih Aka, AK Parti Ayvalık İlçe Başkanı Hasan Kıtay, AK Parti Burhaniye İlçe Başkanı Onur Bedir, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Daire Başkanları, Ayvalık ve Edremit Körfezi’nde görev yapan daire müdürleri ve çok sayıda vatandaş hazır bulundu.


Moderatörlüğünü Şebnem Bursalı’nın yaptığı söyleşide ilk konuşmacı yine ATV Ankara Temsilcisi Bursalı oldu.


15 Temmuz’un bir istiklal ve istikbal savaşı olduğunu ifade eden Bursalı, “15 Temmuz; içeriden ve dışarıdan düşmanların Türkiye’yi işgal etme girişimidir. Bunun öncesi de var. Tabi ki bu işgal girişimi, sadece 15 Temmuz gecesi ile sınırlı değil. Bunun provalarını; Gezi Olaylarının yanı sıra yolsuzluk kisvesinin içine büründürdükleri 17-25 Aralık Operasyonları’nda gözlemleyebilmek mümkündür. Bu provaların sonrasında da topla, tüfekle, tankla ve milletin üstüne sıktıkları silahlarla hain FETÖ’cülerin darbe girişimi yaşanmıştır. Bu kalkışmaya bakıldığında, bu işi Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının yaptığı gibi bir algı oluşuyor ama biz bunu asla Peygamber ocağımız, göz bebeğimiz ordumuza mal etmedik. Çünkü bu alçak FETÖ örgütünün tam 40 yıldır bilinçli, planlı ve örgütlü bir şekilde devletin içine sızma biçiminde her kurumuna olduğu gibi, göz bebeğimiz Türk Silahlı Kuvvetlerimizin içine yerleştirdikleri üniforma giymiş teröristlerdir bunlar. Asla ve asla bizim askerimiz, bizim subayımız değildiler” ifadelerini kullandı.


Söyleşide konuşan A Haber Televizyonu Ankara Koordinatörü Fatih Atik de gazeteciliğin en güzel yanının tarihi olaylara tanıklık etmek olduğunu vurgulayarak, “15 Temmuz benim için demokrasi mücadelesi ve yaşadığım en önemli anların biridir. Bizim, 15 Temmuz’da yaşanılanları ömür boyu çocuklarımıza anlatacağımız yayınlar oldu. Siz ekran başında o gece olan olayları izlerken, bizlere de gerçekten çok büyük bir iş yapıp darbe girişiminin bastırılmasına çok büyük katkı verdiğimiz her defasında vurgulandı. Ama aslında biz o gün hiçbir şey yapmadık. Biz gazeteciler olarak sadece işimizi yaptık. O gece asıl darbeye engel olanlar; Ayvalıklılardı. Darbeyi durduran Balıkesirlilerdi, Ankaralılardı. O tankların önüne çıkıp, şehit olanlar ve Sayın Cumhurbaşkanımız öncülüğünde Türk milletinin kendisiydi” dedi.


Star Gazetesi Dış Haberler Müdürü ve Cumhurbaşkanlığı Baş Danışmanı Saadet Oruç ise; 15 Temmuz darbe girişiminin uluslararası bir plan olduğunu belirterek, “Bu bir darbenin ötesinde Türkiye’yi parçalama planı ve anti-demokratik düşünebileceğiniz kim varsa onların bir planıydı. FETÖ, Amerika’da, Avrupa’da kendisine paydaşlar bulmuş olan taşeron bir örgüttür. Dolayısıyla burada 15 Temmuz darbe girişiminden bahsederken; milletimizin, basınımızın ve liderimizin alnının akıyla çıktığı, dünya demokrasisine altın harflerle yazılan bir direniş var ortada. Ama diğer yanda ABD’siyle, Avrupa’sıyla ve AB basınıyla sınıfta kalmış bir batının olduğunu görüyoruz. Aslında 15 Temmuz darbe girişimine giden, taşları döşeyen bir medya algısı da var. Örneğin; Can Dündar’ın, Cumhuriyet Gazetesi’nin ‘Mit Tırları’ haberi ya da 2013 Gezi Olayları’ndan itibaren Türkiye ile ilgili süren uluslararası operasyonlara yönelik medya anlayışının, darbeye giden taşları döşeme amacını taşıdığını rahatlıkla söyleyebilirim. Asıl Türkiye; dünya demokrasi tarihine 15 Temmuz gecesi altın harflerle bir destan yazmıştır. Uluslararası basın bunu görmek istemedi ama biz bunu anlatma çabamızdan hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.


Kişisel Gelişim ve İletişim Uzmanı Fatih Akbaba da, “15 Temmuz gecesi caddelerde ve sokaklarda yaptığı mücadele eden gençlik, bence bu toplumun en önemli değeridir. Gençlik o gece; ‘Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı. Düşün altında, binlerce kefensiz yatanı. Sen şehit oğlusun. İncitme yazıktır Ata’nı. Verme dünyaları alsan da, bu cennet vatanı’ diyen, işte bu ülkenin gençleridir. Allah onlardan razı olsun” dedi.


Balıkesir Büyükşehir Belediye Bakanı Zekai Kafaoğlu da, geceye katılanlara seslenerek, “Ömer Halisdemir ile o gece hayatını kaybeden 250 şehidimize yüce Allah’tan rahmet gazilerimize de sağlık ve mutluluklar diliyorum. Yerel yönetimler 15 Temmuz gibi hainlikleri asla unutmamalı ve gelecek nesillere bunları doğru olarak aktarmalıdır. Biz de bunların unutulmaması için Balıkesir’de şehitlerimiz için dev bir anıt yaptık. Hakikaten bu bir Kurtuluş Savaşı’ydı. Nasıl, Kurtuluş Savaşı’nda Gazi Mustafa Kemal, bu milletin önüne geçerek. Harap olmuş, yok olmaya yüz tutmuş olduğu bir noktada yeniden Türkiye Cumhuriyeti devletini kurmuştur. Aksi takdirde bir Suriye gibi olacaktık. Irak gibi olacaktık. Libya gibi olacaktık. 24 Haziran’dan sonra yepyeni bir sisteme geçtik. Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi’ne geçtik. Bu seçim sonuçlarının Balıkesir’e ve ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum” diye konuştu.


Söyleşinin sonunda Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Zekai Kafaoğlu, Ayvalık Kaymakamı Gökhan Görgülüaslan, AK Parti Ayvalık İlçe Başkanı Hasan Kıtay ve AK Parti Burhaniye Belediye İlçe Başkanı Onur Bedir, konuşmacılara çiçek ve günün anlam ve önemine ilişkin hediye takdiminde bulundular.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.
İstanbul Öğrencisini zorbalık yaptığı gerekçesiyle uyaran öğretmene veliden şiddet: O anlar kamerada Sarıyer’de bir okulda iddiaya göre, yaşıtlarına zorbalık yaptığı gerekçesiyle öğrencisini uyaran öğretmen, öğrencinin babası tarafından okulda şiddete uğradı. Şiddet uygulayan veli polis ekipleri tarafından gözaltına alınırken, şahsın öğretmene yumruk attığı anlar güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Olay, Sarıyer Prof. Ali Kemal Yiğitoğlu Ortaokulu’nda meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, okulda görev alan öğretmen Necla Ö. akran zorbalığı yapan bir öğrencisini uyardı. Uyarı üzerine öğrencinin "Bana nasıl davranacağınızı öğreneceksiniz" diyerek öğretmeni tehdit ettiği öğretmenin ise, "Evladım ben senin öğretmeninim. Bu nasıl bir üslup?" diyerek uyardığı ileri sürüldü. Öğretmen Necla Ö., daha sonra öğrencinin babası Ali Ç.’yi okula çağırdı. Daha önce de okul öğretmenleri ve yöneticileri ile de tartışarak sorun çıkardığı ileri sürülen Ali Ç., okul koridorunda gördüğü öğretmen Nazlı Ö.’yü yumruk atarak yaraladı. Öğretmen aldığı darbe sonucu yaralanarak hastaneye kaldırılırken iş göremezlik raporu verildiği öğrenildi. Polis ekipleri ise konuya ilişkin çalışma başlatırken veli Ali Ç.’yi yakalayarak gözaltına aldı. Öte yandan öğrencinin de benzer nedenlerden dolayı ara dönemde bulunduğu okula nakli yapıldığı ileri sürülürken öğretmenin darp edildiği anlar güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi.