ÇEVRE - 21 Haziran 2021 Pazartesi 23:04

Devletin kapatma cezası verdiği gübre fabrikasına sahip çıktı

A
A
A
Devletin kapatma cezası verdiği gübre fabrikasına sahip çıktı

Balıkesir Ziraat Odası Başkanı Sami Sözat, çiftçilerin ürünlerini ekim döneminde Bandırma’daki BAGFAŞ Gübre Fabrikası’nın kapatılmasını eleştirdi.

Balıkesir Ziraat Odası Başkanı Sami Sözat, çiftçilerin ürünlerini ekim döneminde Bandırma’daki BAGFAŞ Gübre Fabrikası’nın kapatılmasını eleştirdi. Balıkesir genelinde çiftçilerin gübre bulmakta zorluk çektiğini söyleyen Ziraat Odası Başkanı Sami Sözat, fabrikaya sahip çıkarken, sosyal patlamayı gündemine alması ise yadırgandı.


Tarlalara yaz ürünlerinin ekim zamanında gübre fabrikasının kapatılmasının kabul edilemez olduğunu söyleyen Ziraat Odası Başkanı Sami Sözat, yetkililerin zamanında fabrikaya gerekli yaptırımları uygulaması gerektiğini belirtti. Sözat, “Türkiye’de insanları doyuramazsanız, sosyal patlamaya gebe hale gelinir” diyerek gübre fabrikasının kapatılmasının yanlış olduğunu vurguladı. Marmara Denizi’ni kirlettiği gerekçesiyle kapatma kararı verdiği gübre fabrikasına sahip çıkan Sözat gübre fabrikasının kapatılmasının zamansız olduğunu, ürünlere gübre atılmadığı için önümüzdeki dönemde oluşacak pahalılığın sosyal patlamaya neden olabileceğini ileri sürdü.



“10 gündür gübre bulamıyoruz”


Balıkesir Ziraat Odası Başkanı Sami Sözat, Balıkesir’de 10 gündür üreticilerin gübre bulmakta zorluk çektiğini söyleyerek, gübre fabrikasının kapatılmasının zamansız olduğunu belirtti. Sözat, “10 gündür Türkiye’de gübre bulamadığımız bir ortam var. Zaten Türkiye’de 4-5 fabrika üretim yapıyordu, bir kısmı satıldı, bir kısmı kapandı. Şimdi bir kısmının da bir takım bahanelerle kapatmaya uğraşıyorlar. Balıkesir’imizde BAĞFAŞ diye bir gübre fabrikamız vardı. Üretim yapıyordu, bölgemize de büyük hizmetleri olan bir fabrikaydı. Kapatıldığını gazetede okudum, üzüldüm. Çünkü sebep olabilir ama koca bir kış mevsimi geçti. Tam da tarlaları ekim zamanında fabrika kapatma zamanı değil. Fabrikayı kapatacaksan ona göre hesabını yapacaksın. Bana lazım olduğu zaman fabrikayı kapatacaksınız, bana gübre üreticisi seçimi yaptıracaksınız ondan sonra üretim yok. Dışarıdan saman getireceksin, dışarıdan soğan getireceksin. Kabahat çiftçinin mi? Biz buna karşıyız. Yani BAĞFAŞ Fabrikasının kapatılmış olması veya kapatılması fevkaladesiyle zamanlamasıyla yanlış olduğunu ifade etmek istiyorum. Zamansız ve bir takım bahanelerle fabrikanın kapatılması doğru olabilir, ama zamanı değil. Biz zamansız bir kapatmaya karşıyız. Bunun da mutlak suretle olumsuz sonucunu hasat sonunda göreceğiz” diye konuştu.



“Fabrikaya yaptırımlar daha önce uygulanabilirdi”


Fabrikanın denize verdiği zararı kabul ettiğini söyleyen Ziraat Odası Başkanı Sami Sözat, fabrikaya yaptırımların bugüne kadar yapılmış olması gerektiğine dikkat çekti. Sözat, “Tabii ki benim temsil ettiğim kitle çiftçidir. Üretim her işin başındadır, aç insan oynamıyor. İnsanları doyuramazsanız Türkiye’de sosyal patlamalara gebe hale gelinir. Onun için insanların önce karnını tok, sırtını pek tutmak yöneticilerin görevi olmalıdır. Her şeyin bir zamanlaması var. Zamansız ve hesapsız yapılan bir icraattır dedim. Yani tam ekim zamanını mı buldunuz kardeşim? Basından gördüğümüz kadarıyla fabrikaya birkaç sefer de ceza yazılmış. O ceza yazıldığı dönemde neredeydiniz? Cezayı yazdın geçtin, parayı aldın tamam. Yaptırım yapsaydınız o zaman. Cezayı yazdın, parayı aldın tamam işin bitti. Bitmesin. Böyle zamanda, düşünerek, bu duruma gelmeden meseleyi çözseydiniz. Fabrikanın zehrini, asidini bertaraf etmesiyle ilgili fen olarak, teknik olarak bir şey olması lazımdır. Bir arıtması olması lazım, o zehri apsorbe edecek bir aparatı olması lazımdı. Bunu düşünmek benim işim değil. Bana gübre lazım, gübreyi bulduğum yerden alırım. Fabrikaya süre verildiği zaman Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs ayları geçti, Haziran ayına kalmaz. Verdikleri süre içinde yetkililerin yaptırımları yaptırması lazımdı. O zaman benim bölgemdeki gübre açığını karşılanması lazım. Biz bu bölgede 10 gündür gübre bulamıyoruz. Ben sıkıntımı bilirim. Fabrika bazı şeyleri düşünmüyorsa, bunu düşündüreceksin. Ama bu da şimdi değil. Şimdi diğer tarafları temizledin de bir tek orası mı kaldı? Onu da sonra yapsaydın, şu sezonu geçirseydin, diğerlerini halletseydin. Bendenizin kirlenmesi doğrudur demiyorum. Ben, şu anda ekim zamanı ihtiyacım olan bulamamanın sıkıntısını yaşıyorum ve böyle bir ortamda gübre fabrikalarının kapatılmasına karşı olduğumu ifade ediyorum. Onu denetleyecek olan kurumlar ayrı. O nedenle diğer kesimleri temizlersiniz, fabrikanın olduğu kısımları da ekim sezonu sonra yaparsınız. Onun çaresini düşünecekler ama beni de düşünecekler. Devlet bizi bırakmıyor kardeşim. Fabrikaları bir bahaneyle kapat, onu kapat, bunu kapat ne olacak? Şimdi ben soruyorum; bugün 8 liraya yediğiniz domatesin kilosunu 15-20 liraya yemeye hazır mısınız? Ben tarlaya gübreyi atmazsam dönümünden 2-3 ton domates alırım. Böyle olunca da fiyat artar ve bizimi de işimize gelir. Zaten paramız yok. Gübre, mazot, ilaç alacak paramız yok. Üretim artmadığı sürece ucuz bir şey beklemeyin. Gidin pazarda bir görün” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Adana’da sevgililer kamyonet çaldı Adana’da bir kadın 8 yaşındaki çocuğu ve sevgilisiyle park halindeki kamyoneti çaldı. Olayın ardından kadın ve sevgilisi tutuklandı. Olay, 21 Mart günü Seyhan ilçesine bağlı Tellidere Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, Aykut T. (29), sevgilisi Arzu Y. (44) ve oğlu H.Y (8) ile birlikte dışarı çıktı. Bir süre sonra şüpheliler, park halindeki Raha H.’in kamyonetini çalmaya karar verdi. “Kadın direksiyona geçti, oğlu ve sevgilisi aracı itti” Arzu Y. kamyonetin camını kırıp kapısını açarak direksiyon başına geçerken oğlu H.Y ve sevgilisi Aykut T. aracı itmeye başladı. Çaldıkları yerden aracı uzaklaştırdıktan sonra Arzu Y. araca düz kontak yaptı. Şüpheliler çaldıkları kamyoneti daha sonra Mithatpaşa Mahallesi’nde bırakıp kaçtı. Bu anlar güvenlik kameralarına yansıdı. İşe gitmek için aşağı inen Raha H. aracının çalındığını fark edince durumu polise bildirdi. Olay yerine Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri sevk edildi. Bölgeye gelen ekipler güvenlik kameralarını incelemeye başladı. Oto hırsızlık polisleri kamyoneti çalanların Arzu Y. ve Aykut T. olduğunu tespit etti. Aykut T. evine yapılan operasyonda gözaltına alındı. Sevgilisi Arzu Y.’nin de bir süre önce başka bir suçtan yakalanıp tutuklandığı belirtildi. “Bir yere gideceğiz, bu aracı çalalım” Emniyetteki sorgusunda kendisini savunmak için sevgilisi Arzu Y.’yi suçlayan Aykut T., ”Arzu’nun evinde içki içerken, sokaktaki kamyoneti gösterip, ‘Bir yere gideceğiz, bu aracı çalalım’ dedi. Sonra direksiyona geçip, aracı da itmemizi istedi. Aracı park edip, bir eve girdi. Ben de evime döndüm” dedi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Aykut T. çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Mersin Askerlik hayali 50 yaşında gerçekleşti Mersin’de askerlik hayali kuran biri 50 yaşında iki özel birey bir günlükte olsa ’temsili askerlik’ yapmanın mutluluğunu yaşadı. Erdemli ilçesinin kırsal mahallelerinden Karayakup’ta yaşayan 50 yaşındaki konuşma engelli İbrahim Atalay ile 21 Yaşındaki işitme engelli Ali Develi ailelerine hiç askerlik yapmadıkları için üzgün olduklarını, kendilerinin de silah altına alınıp vatani görevini yapmak istediklerini dile getirdi. Bunun üzerine aile, köyün ileri gelenleriyle de konuşup İl Jandarma ile Erdemli İlçe Jandarma Komutanlığına durumu iletti. Bunun üzerine hazırlık yapan ilçe jandarma komutanlığı iki özel bireyi bir günlük temsili olarak askere aldı. İki özel bireye İlçe Jandarma Komutanı Jandarma Yarbay Mürsel Öner tarafından kısa bir eğitim verildi, ardından da biri işitme, diğeri konuşma engeli bulunan özel bireyler kıyafetlerini giyerek nöbet tuttu. Devriye gezip, ofislerde de görev alan özel bireylere günün sonunda terhis belgesi verildi. Ailelerde askerliklerinin her anını fotoğraflayarak mutluluklarına kayıt altına aldı. Ali Develi’nin annesi Havva Develi, "3 çocuk annesiyim. Çocuklarımın ikisi işitme engelli, biri normal. İşitme engelli oğlumun askere gitmesini çok istiyordum. Şimdi hayali gerçek oldu. Emeği geçen herkese teşekkür ederim. Çok mutluyuz, çok gururluyuz, sevinçliyiz. Jandarma teşkilatına, emeği geçenlere teşekkür ederim" dedi. Karayakup sakinlerinden Mustafa Yıldız ise "Mahallemizde 2 özel arkadaşımız vardı, askerlik özlemi çekiyorlardı. İlçe jandarma komutanlığımıza başvurduk. Bir günlük de olsa bu hasreti giderdiler" diye konuştu.
İstanbul Beyoğlu’ndaki “kin” cinayetinde şüphelinin ifadesi: “Oğlu ‘Sefil Bilo’, ‘Küçük Emrah’ diyerek beni aşağıladı” Beyoğlu’nda kurulan bir semt pazarında tezgahta duran 66 yaşındaki adamı silahla ateş açarak öldüren ve Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği polisleri tarafından yakalanan saldırganın ifadesi ortaya çıktı. Cinayet anının kameralara yansıdığı olayla ilgili katil zanlısının, “Oğlu ‘Sefil Bilo’, ‘Küçük Emrah’ diyerek beni aşağıladı. Amacım oğlunu öldürmekti, onu bulamayınca babasını öldürdüm” dediği öğrenildi. Ayrıca şahsın geçmişte soyadını da değiştirdiği belirlendi. Beyoğlu Kalyoncu Kulluğu Mahallesi’nde geçtiğimiz Pazar günü saat 09.30 sıralarında meydana gelen olayda pazarcılık yapan Salih Aka (66) tezgahını kurup başına geçmişti. O esnada kapüşonla pazar yerinde yürüyen bir şahıs, Aka’ya silah çekip kurşun yağdırmıştı. Adam hastanede hayatını kaybetmişti Olayın ardından saldırgan kaçarken, Aka ise ağır şekilde yaralanarak yere savrulmuştu. Pazarcıların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekibi sevk edilmişti. Kısa sürede gelen sağlık ekipleri yaralı adam yaptıkları ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınmıştı. Ameliyata alınan adam kurtarılamayarak hayatını kaybetmişti. Beyoğlu Asayiş polisi kıskıvrak yakalamıştı Cinayetle ilgili çalışma başlatan Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği polisleri, vatandaşların ifadelerine başvurarak güvenlik kamera görüntülerini incelemeye almıştı. Yapılan çalışmalar çerçevesinde şahsın olaydan sonra izini kaybettirmek ve tanınmamak için üzerinde bulunan bazı kıyafetleri çöp konteynerine attığı belirlenmişti. Şahsın 28 yaşındaki Mustafa İ. olduğunu tespit eden Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği polisleri, onu çalıştığı işyerinde kıskıvrak yakalamıştı. Gözaltına alınan şahıs tutuklanmıştı Şüpheli şahsın evinde yapılan aramalarda ise 3 adet ruhsatsız tabanca ve 100 adet fişek ele geçirilmişti. Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği polisleri tarafından gözaltına alınan saldırgan Mustafa İ. ifadesinin alınması ve işlemlerinin tamamlanması sonrasında sevk edildiği adliyede çıkartıldığı mahkemece “kasten adam öldürme” suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. “Oğlu ‘Sefil Bilo’, ‘Küçük Emrah’ diyerek beni aşağıladı” Öte yandan şahsın ifadesi de ortaya çıktı. Geçmişte S. olan soyadını İ. olarak değiştirdiği de öğrenilen katil zanlısının ifadesinde, “Salih Aka’nın oğlu Fırat Aka’nın 5 sene önce Şişli Fulya’da bir marketi vardı. Arada babası da markete geliyordu. Çalıştığı süre içerisinde Salih’in oğlu Fırat bana, ‘Sefil Bilo’, ‘Küçük Emrah’, ‘gel buraya’ diye aşağılamalarda bulunuyordu. Babası da zaman zaman beni ezikliyordu. Fırat beni bazen kuaföre götürüyordu. Kuafördekilere ‘şunu kırpsınlar da insana dönsün’ diyerek bana hakaret ediyordu. Senin sıfatını s.. diyerek aşağılıyordu. Bu durumu gururuma yediremeyip ses çıkartınca da beni darp etti. Artık canıma tak etti işe gitmedim. Salih ve Fırat Aka kimsesiz olmamdan faydalanıp beni işe geri getirdi. Ancak yaşadıklarım aynı şekilde devam etti. Olay günü amacım Fırat’ı öldürmekti. Tezgah açtıkları yere geldim baktım ancak Fırat’ı göremedim. Birkaç kez tur attım, Fırat’ı yine göremeyince babası Salih Aka’ya 4-5 el ateş açtım. Sonrada kaçtım, kaçarken kıyafetlerimi bir çöp konteynırına attım” dediği öğrenildi.
Ankara ASO Başkanı Ardıç, ASO Teknopark A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı’na yeniden seçildi Ankara Sanayi Odası (ASO) Teknopark A.Ş. olağan genel kurul toplantısında, ASO Başkanı Seyit Ardıç yeniden yönetim kurulu başkanı olarak seçildi. ASO Teknopark A.Ş. Olağan Genel Kurul Toplantısı Ankara Sanayi Odası’nın ev sahipliğinde gerçekleştirildi. ASO Teknopark A.Ş.’nin 2023 yılı faaliyet raporunun görüşüldüğü ve mali bilançonun oy birliği ile ibra edildiği Genel Kurul’da, şirketin yeni Yönetim Kurulu da belirlendi. ASO Başkanı Seyit Ardıç, ASO Teknopark A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı’na oy birliği ile yeniden seçildi. Şirketin 3 yıl görev yapacak 9 kişilik yeni Yönetim Kurulu üyeleri de yeniden oluşturuldu. Buna göre Yönetim kurulu başkan vekilliğine; Mete Çağlayan, Tahsin Ata ve Yavuz Cabbar, Yönetim kurulu üyeliğine ise Halit Erol, Burcu Özbozkurt, Hakan Kızıltoprak Atilla Hasan Turgut ve Mehmet Cansız seçildi. Genel Kurul’da konuşan Ankara Sanayi Odası ve ASO Teknopark A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç, ASO Teknopark’ın, üretime yönelik bir tasarımla sanayi ile bütünleşen, yüzü sanayiye dönük bir teknopark olacağını vurgulayarak, “Ankara Sanayi Odası’nın ‘Başkentin sanayiinden sanayi ve teknolojinin başkentine’ hedefine ulaşmada ASO Teknopark A.Ş.’nin çalışmaları ivme kazandıracak” ifadelerini kullandı. Ankara’nın sanayi bölgeleri, teknoloji geliştirme bölgeleri, araştırma merkezleri, nitelikli insan kaynağı ve girişimcilik potansiyeliyle Türkiye’nin diğer birçok ilinden daha avantajlı durumda olduğunun altını çizen Ardıç, “Başkentimiz teknolojik dönüşümünü tamamlayarak, Türkiye’nin teknoloji üssü olacaktır” açıklamasında bulundu.