EKONOMİ - 15 Mart 2019 Cuma 16:24

Karacan, “Balıkesir sanayileşmede örnek olabilir”

A
A
A
Karacan, “Balıkesir sanayileşmede örnek olabilir”

Sürdürülebilir Kalkınma Derneği Başkan Yardımcısı ve Yönetim danışmanı Murat Karacan, “Balıkesir sanayileşmede örnek il olabilir” dedi.

Sürdürülebilir Kalkınma Derneği Başkan Yardımcısı ve Yönetim danışmanı Murat Karacan, “Balıkesir sanayileşmede örnek il olabilir” dedi.


Yerel seçimlere az bir zaman kala, adaylar proje tanıtımlarını yapmaya devam ediyorlar. Tanıtımlara baktığımızda üzerinde durulan en önemli başlığın Balıkesir’in sanayileşmesi olduğu görülmekte olduğunu belirten Karacan, “Bir sanayi ülkesi değil de, sanayi pazarı olmamız bu başlığa çok önem verilmesine sebep oluyor. Katma değerli ürün üretmek esas mevzu yani. Bölgemizin de dahil olduğu Anadolu coğrafyasında, sanayi ve tarım başlıkları ihmal edilmiş bir haldedir. Bunun sebebi olarak, Türk sanayi üretiminin İstanbul ve çevresinde yoğunlaşmış olması gösterilebilir. İstanbul imgesinin önemi günümüzde dahi hala sürmektedir. Özellikle kırsal kesim 80’li yıllardan sonra İstanbul’ a yoğun olarak göçmüştür. Bu durum günümüze baktığımızda ülkemizi taşralaştırmış, sonunda İstanbul kendisi de taşralaşmaya başlamıştır. Bu açıdan bakıldığında Balıkesir, İstanbul için bir can simididir. Ülke ekonomisini kemiren şehir olan İstanbul, burnunun dibinde olan Balıkesir coğrafyasının da gelişmesini engeller bir haldedir. Adayların sanayileşmeye önem vermesi, İstanbul’un rahatlatılmasını sağlamak için bir öneri olmasının yanı sıra ülkemiz için de bir fırsat niteliğini içinde taşımaktadır. Türkiye’yi ve bölgemizi hakkı olan çağdaş üretim düzeyine yükseltmek için, yeni bir üretim modellemesi programının sunulması gereklidir. Seçim sonrasına kalan, yapısal reformlar atağından kaçmak imkansız bir hale gelmiştir. Çünkü sorun, yapısaldır. Merkezi hükumet Nisan ayından sonra reformları hayata geçirmeye başlayacağını ilan etmiştir” şeklinde konuştu.


Karacan, “Sanayileşme ağı Balıkesir’den başlayacak”


Balıkesir’den başlayacak ve ülkeye dengeli bir şekilde yayılacak bir sanayileşme, asırlardır süren bölgeler arası dengesizlik ve eşitsizlikleri ortadan kaldıracaktır diyen Karacan, “ Balıkesir’den başlayarak ülkemize yayılacak sanayileşme ağı önerisi; bölgenin ya da bölgedeki bazı bölgelerin, sanayi dalı çalışması yapılacak pilot bölgeler oluşturulması üzerinden çerçevelenebilir. Bunun yanı sıra yatırım faiz oranları sıfıra dahi çekilmesi düşünülmelidir. Bu bölgelerde belirli bir nüfus sınırlaması uygulaması düşünülmeli ve planlama yapılmalıdır. Uygulanacak nüfus sınırı zaman içerisinde kontrollü bir şekilde artışa doğru çevrilebilir. Nüfus sınırını belirlemek için; kentin var olan sanayi potansiyelini, yeni yerleşecek üretim potansiyelini, hammadde bulunmasına bağlı başlıklarına dikkat etmek gereklidir. Ayrıca bölgedeki üniversitelerin, AR-GE kurumu olarak çalışması ve bilgi veren merkezler olmaktan çıkıp, araştırma kurumu olmaya doğru bir evrim geçirmeleri zorunluluktur. Balıkesir sanayileşme tasarısı, bütüncül bir kalkınma projesi taslağı ve önerisi olarak ele alınmalı, ülkemizin diğer bölgeleri için de referans olabilecek hale gelmesi lazımdır. Kalkınma nasıl olmalıdır sorusuna cevap verilerek yola çıkılmalıdır. Düşük karbonlu kalkınma anlayışı gibi. Konumundan dolayı Balıkesir sanayileşme amacına en çabuk varma potansiyeline sahiptir. Yapılacak bir veri devrimi sürdürülebilir ve güvenilir olmayı da sağlayacaktır. Sanayileşme adına, İstanbul’un Türkiye üzerindeki taşralaştırma etkisini kaldırmak Balıkesir başta olmak üzere, yerel sanayi atılımları üzerine kurulacak ülkesel kalkınma geleceğimizi güven altına alabilir doğal verilerin ve arkeoloji tarihi, yardımıyla refah sıçraması yapabiliriz. Önemli olan bu refah sıçramasının yapılabileceğine toplumun inandırılmasıdır. Sanayileşme için kentin hangi partiye oy verdiği önemli değildir. Yepyeni bir şeyi örgütleyerek ihraç eder hale gelmeliyiz. Büyük kentlerin çekiciliğini kendi kentimize getirebiliriz. Mevzu bilimsel ve teknolojik atılımı gerçekleştirmekten geçmektedir. Üniversite ve sanayi birbirini anlamalıdır. Buna uygun bir başarılı modeli önce bölgemizde sonrasında bütün ülkede farklı bölgelerde uygulayabiliriz. Finans bulunur. Yeter ki, birlikte iş yapma kültürünün gerekliliğini görerek ilerleyelim. Bu açıklamaları yapmamızın temel sebebi de şudur, Balıkesir 2018 yılı göç haritasına göre uzun sayılabilecek bir süreden sonra hatırı sayılır şekilde göç almış, İstanbul’da önemli sayılabilecek bir rakamda göç vermiştir” şeklinde ifade etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.