GENEL - 17 Temmuz 2019 Çarşamba 13:40

Medeniyet Derneği’nden 15 Temmuz paneli

A
A
A
Medeniyet Derneği’nden 15 Temmuz paneli

Medeniyet Derneği Balıkesir İl Temsilciliği’nin Karesi Belediyesiyle birlikte düzenlediği 15 Temmuz Destanı konulu sergi paneli Güzel Sanatlar Fakültesi bahçesinde gerçekleştirildi.

Medeniyet Derneği Balıkesir İl Temsilciliği’nin Karesi Belediyesiyle birlikte düzenlediği 15 Temmuz Destanı konulu sergi paneli Güzel Sanatlar Fakültesi bahçesinde gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü derneği yönetim kurulu üyesi Erman Eskitaşçıoğlu’nun yaptığı panele Gençlik Kuruluşları Birliği ve Medeniyet Derneği Genel Sekreteri Fatih Ayhan ile Milli Birlik Cemiyeti Kurucu Başkanı Ömer Önder konuşmacı olarak katıldı.


Düzenlenen panelde Fatih Ayhan ile Ömer Önder yönetici oldukları sivil toplum örgütleri hakkında bilgiler verdikten sonra 15 Temmuz hain darbe girişimi hakkında görüşlerini aktardılar. Panelin sonunda 15 Temmuz gecesi hain darbe girişimine yönelik direnişin fotoğraflarının yer aldığı sergi gezildi. Medeniyet Derneği Gençlik Birimi Sorumlusu Emir Eskitaşçıoğlu’nun açılış konuşmasıyla başlayan panelde konuşmacılar ilk olarak temsil ettikleri derneklerin tanıtımını yaptı. Gençlik Kuruluşları Birliği ve Medeniyet Derneği Genel Sekreteri Fatih Ayhan, darbe girişimini kurdukları iletişim ağlarıyla üyelerine duyurarak olaya hemen müdahil olduklarını açıkladı. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü Gazisi ve Milli Birlik Cemiyeti Kurucu Başkanı Ömer Önder ise darbe girişimine müdahale etmelerinin ardında vatan ve millet sevgisinin bulunduğunu dile getirdi.



15 Temmuz Şehitler Köprüsü Gazisi Ömer Önder:"Darbe girişimi 03.00’de olsaydı belki müdahale zor olacaktı"


15Temmuz Şehitler Köprüsü Gazisi Ömer Önder, vatan ve millet sevgisinin taze kalması için hazırlıklı olunması gerektiğini belirterek, “O gün 251 şehidimiz bir şekilde, uzaktan veya yakından tanış olduğumuz kişilerdi. Bunların yarısından fazlası birlikte çalıştığımız sivil toplum kuruluşları vesilesiyle aynı ortamlarda bulunduğumuz veya bulunanların yakınlarıydı. Bu da hani marşlarımızda, tarihimizde, bazı filmlerimizde bizim ne kadar hazır ve nazır olmamız gerektiğini vurgulayan, heyecan verici konuşmalar, hareketler vardır. Baktığımız zaman toplumumuzda zaman geçtikçe bir rehavet, bir rahatlık bu tür değerleri unutturur. Bu tür değerlerin her zaman diri kalması belki 10 yılda 1 gün lazım olur, o zaman da hazır olmamız gerekiyor. Bu yüzden aileler olarak korumacı bir yapıdan ziyade, takip edici, öğretici ve meseleleri anlatarak evlatlarımızı yarınlar için hazır hale getirmemiz lazım. Çünkü bu tür meseleler 10 yılda 1 gün olur, o gün de hazır olmamız gereken gündür. O gün bu millet hazır olmasaydı kim bilir neler olurdu? Biz bizzat şahit olduk polisler bile ne yapacağını bilmiyordu. Birçok arkadaşlarımız o polislerden silahlarını istedi. Planlanan darbe saati gece 03.00’tü. Bir şekilde Ankara’daki MİT ve Genel Kurmay binasında hareketliliği gören darbeciler darbe saatini erkene alıyorlar. Gece 03.00’de olsaydı belki bu mücadele daha zor olacaktı. Ama hazır olmamız gerekiyor” diye konuştu.


"15 Temmuz’u kimse siyasallaştıramaz"


15 Temmuz Şehitler Köprüsü Gazisi Ömer Önder 15 Temmuz’da vatan ve milleti savunmak için sokağa çıktıklarını da belirterek, “Oturduğum sitedeki komşularımın siyasi görüşleri farklı olabilir bilemiyorum. Ama onların hanesine, namusuna, hakkına bir hamle görsem kendi namusum, hakkım gibi savunurum. Beni m için siyasi görüş önemli değildir, komşumdur. Komşumdan ziyade ülkemin sınırları içerisinde yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. O gün biz ve bizim gibilerin hiç biri bir siyasi partinin tehdit altında olduğundan dolayı sahaya çıkmadık. Bunu hiç kimse karşımıza çıkıp da iddia edemez. 15 Temmuz bir siyasi hareketin kutlaması değildir, hiçbir zaman da olmayacaktır. BU bizim neslin destanıdır, kendi jenerasyonumuzun yazdığı bir destandır. Gelecek nesiller için bir diriliştir. Ama hala bizim şu dönemde bile bürokratlarımız 15 Temmuz’u siyasallaştırmıştır. Bu bürokratlarla da yine mücadelemiz devam edecek. Oraya bizimle beraber çıkanların hiç biri bir siyasi partinin tehdit altında olduğu veya bir siyasi parti başkanının, Cumhurbaşkanımızın tehdit altında olduğu için çıkmadı. Tamamen vatan, millet savunması için çıktık. Bu böyledir. 15 Temmuz’u da siyasi bir yapıya büründürenlerin bence milletçiliği, vatanseverliği sorgulanmalıdır” ifadelerini kullandı.



Gençlik Kuruluşları Birliği Genel Sekreteri Fatih Ayhan:"15 Temmuz da 29 Ekim gibi bu milletin bayramıdır"


Gençlik Kuruluşları Birliği ve Medeniyet Derneği Genel Sekreteri Fatih Ayhan ise 15 Temmuz’un 29 Ekim gibi, 19 Mayıs gibi bir bayram olduğunu ifade ederek, “Biz jenerasyon olarak farklı bir jenerasyonuz. Bizden önceki bir üst ve onun üstü jenerasyonlar kendilerine hedef koyan siyasi erkleri göremediler. Biz güçlü, dirayetli, istikrarı bir siyasi erk görme fırsatı bulduk. Siyasal, ekonomik ve sosyolojik açıdan rahat bir atmosferde sivil toplum kuruluşu çalışmaları yapmaya başladık. Buraya kadar her şey güzel. Kötü olan şu; bürokrasi tarafından zannediliyor ki veya yerel yöneticiler, bir takım ağabeyler tarafından öyle zannediliyor ki bu hedefler bir siyasal hareketin hedefleri. Bu hedefler de bundan sonraki konulacak hedefler de, geçmişte yapılan destanlar da bu coğrafyanın insanlarının hedefleridir. Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da 15 Temmuz etkinliklerinin siyasal bir çalışma olduğunu yüksek sesle söyleyen bir kişiye, gençlik teşkilatları ve sivil toplum kuruluşu üyeleri yüksek sesle hayır dedi. O da savunma olarak ‘bir siyasi parti artık bu işi savunuyor’ dedi. Biz de o akşam 15 Temmuz gecesi tüm siyasi parti mensupları arazide olmuş ya da olmamış fark etmez biz gemide açılan deliği tamir etmek için arazideydik. Bilindiği gibi Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde Yenikapı’da tüm liderlerin de katıldığı Milli Birlik Mitingi yapılmıştı. Ahdinden dönenler dönsün, onlar kendi sorunlarıyla başbaşa kalsınlar. Ama onlar ahdinden döndüler diye, tarlaya ektikleri ekinden vaz geçtiler diye tarla kimsenin malı olmaz. İster onlar bunu iddia etsinler, onların günleri, onların zaferi diye, isterse karşısındaki cephe. 15 Temmuz 29 Ekim gibi,19 Mayıs gibi bu milletin bir bayramıdır. Bunu hiç kimse tartışmaya açmamalıdır” dedi.



Etkinliğe Vali Yardımcısı Şükrü Kara, Karesi Belediyesi Başkan Yardımcıları Uğur Türkmen ve Şaban Akkol, Medeniyet Derneği Balıkesir İl Temsilcisi Şükrü Bakır, Gençlik Birimi Başkanı Emir Eskitaşçıoğlu, Kadın Birimi Başkanı Esengül Yıldırım ve davetliler yer aldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Beyaz eşya satışları Mart ayında yüzde 24 arttı Beyaz eşya sektörü 2024 yılı ilk çeyreğinde iç satışlarda yüzde 28 arttı. İhracat ise yüzde 5 azaldı. Aylık bazdaki verilere göre ise bu Mart ayında geçen yılın Mart ayına kıyasla iç satışlarda yüzde 24 oranında artış görüldü. Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD), sektörün 2024 yılı ilk çeyrek değerlendirmesinde bulundu. Paylaşılan bilgilere göre, 2024 yılının ilk üç ayında yurt içi satışlar geçtiğimiz yıla göre yüzde 28 arttı. Beyaz eşya sektöründeki ihracat düşüşü ise devam ederken, bu dönemde de yüzde 5 oranında gerileme gösterdi. 2024 yılı ilk çeyreğinde 6 ana üründe ihracat ve iç satışlardan oluşan toplam satışlar yaklaşık 8,3 milyon adet olarak gerçekleşti ve geçen yıla göre yüzde 5 oranında artış gösterdi. Buna paralel olarak üretim miktarı da bir önceki yıla göre yüzde 1 artarak benzer seyretti. Aylık bazdaki verilere göre ise bu Mart ayında geçen yılın Mart ayına kıyasla iç satışlarda yüzde 24 oranında artış görülüyor. Üretim 3 milyon adet ile geçen yılın Mart ayına kıyasla yüzde 2 oranında azalırken, ihracattaki düşüş trendi bu ay yüzde 11 seviyesinde devam etti. "Sektörümüz 33 milyon adetlik üretim ve 23 milyon adetlik ihracat kapasitesiyle önemli bir aktör" TÜRKBESD Başkanı Gökhan Sığın, “Türkiye beyaz eşya sanayisi Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise ikinci en büyük üretim üssü konumunda. Sektörümüz 33 milyon adetlik üretim ve 23 milyon adetlik ihracat kapasitesiyle önemli bir aktör. 60 bin kişiye doğrudan istihdam sağlarken, Ar-Ge, dijital dönüşüm ve yeşil dönüşüm yatırımlarıyla dünyayla rekabet ediyor” dedi. Sığın, altı ana üründe ihracat ve iç satışlardan oluşan toplam satışların yaklaşık 8.3 milyon adet olarak gerçekleşerek geçen yıla göre yüzde 5 oranında artış gösterdiğini kaydetti. Son iki yılda ihracatın sürekli düşüş kaydettiğini ve bu seyrin kısa dönemde değişmeyeceğini ön gördüklerini belirten Gökhan Sığın, sektörün küresel pazarlardaki daralmaya rağmen iç pazarda istikrarlı bir trend gösterdiğini dile getirdi ve ekledi: “İhracattaki düşüşün temel nedeni küresel pazarlardaki daralma oldu. Buna karşılık üretim ve istihdam seviyelerimizi iç pazardan aldığımız bu güç ile korumaya devam ediyoruz. Bu noktada, iç pazar canlılığını sürekli kılmak büyük önem taşıyor." Gökhan Sığın, ihracat bazında değer dağılımını aktarırken, Avrupa’nın hala ana ihracat pazarlarından biri olduğunu belirtti ve ürünlerin AB standartlarına uygunluğu konusunda ülkemizin teknik ve hukuki altyapısının gelişmeye devam ettiğini vurguladı. Ulusal mevzuatın AB’nin yeşil ve dijital dönüşüm politikalarını da kapsayacak şekilde güncellenmesinin sektör için önemli olduğunu dile getiren Sığın, bu tür revizyonların ihracata olumlu yansıyacağını düşündüklerini ifade etti ve sözlerini şöyle noktaladı: “Enerji verimli ürünlerin Türkiye’de daha da yaygınlaşmasını arzu ediyoruz. Bu durum ülke kaynaklarımızın korunmasının yanı sıra tüketicilerimize de tasarruf imkanı sağlıyor. Enerji verimli ürünlerin kullanımının artması sanayimizin varlığı ve sürekliliği için olduğu kadar ülkemizin ve tüketicilerimizin refahı için de büyük önem taşıyor.” TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fatih Özkadı, "Ülkemizin ve çevrenin korunmasına yönelik uzun vadeli hedefleri perspektifinde çevre uygulamalarındaki gelirlerin ilgili sektör bazında yeşil dönüşüm ve enerji verimliliği projelerine, teknoloji gelişimine aktarılmasını temin edecek bir mekanizma en kısa sürede kurulmalıdır" dedi. Özkadı ayrıca Türkiye’ye geçici olarak ithal edilen ve işleme tabi tutulan eşyanın, işleme sonrasında tekrar ihraç edilmesini sağlayan Dahilde İşleme Rejimi’nin teşvikinin (DİR) Türkiye’nin ihracatına büyük katkı sağladığına değindi. Sektörün önemli temel girdilerinden yassı çelik ürünleri ile ilgili olarak da TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Yavuz şunları söyledi: “Uluslararası konjonktür nedeniyle hammadde maliyetleri değişkenlik göstermektedir. Bu da, tahmin edilebilirliği düşürerek üreticileri daha ihtiyatlı satın almalar yapmaya yöneltmektedir." “Yetkili servisler için en doğru kaynak firmaların resmi websiteleri ve servis.gov.tr” Son olarak toplantıda yetkili servislerin önemine değinen TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Semir Kuseyri, 3 bin 500’ü aşkın yetkili servisin her gün binlerce tüketiciye çözüm ve destek sunduğunu hatırlatırken ‘aldatıcı’ nitelikli yani yetkili olmadığı halde kendilerini yetkili servis gibi tanıtan kişilerin çok sayıda tüketici mağduriyetine ve ürün kaybına neden olduğuna dikkat çekti. Kuseyri sözlerine şöyle devam etti: “Tüketicilerimize şirketlerimizin resmi web sitelerinden ya da Ticaret Bakanlığımız tarafından uygulamaya konulan servis.gov.tr üzerinden yetkili servis bilgilerine ulaşmalarını tavsiye ediyoruz.”