SPOR - 11 Ağustos 2019 Pazar 09:44

(Özel haber) Balkan Şampiyonası’na damga vurdular

A
A
A
(Özel haber) Balkan Şampiyonası’na damga vurdular

İstanbul’da düzenlenen Triatlon Balkan Şampiyonası’nda genç sporcular büyük bir başarıya imza attı.

İstanbul’da düzenlenen Triatlon Balkan Şampiyonası’nda genç sporcular büyük bir başarıya imza attı. Şampiyonada Bartu Ören, Balkan Şampiyonu olurken, Elif Polat ise ikinci oldu. İstiklal Marşı’nı gururla okuyan gençler hedeflerini Olimpiyat şampiyonluğuna çevirdi. Balkan Şampiyonu Bartu Ören ise, "Son 1250 metreye dördüncü olarak girdim. Hocamın ’Göğsünüzde Türk Bayrağı’nı hissederek koşun’ sözü aklıma gelince bütün rakiplerimi geçerek birinci oldum" dedi.


Balıkesir’de faaliyet gösteren Çelpa Spor Kulübü dünyanın en zor spor dallarından olan Triatlon branşında büyük başarılara imza attı. Balkan Şampiyonası’nda mücadele eden Çelpaspor Kulübü genç erkeklerde Bartu Ören ile balkan şampiyonluğu, genç kadınlarda ise Elif Polat’la balkan 2.’liği elde ederek hem Balıkesir’i hem de Türkiye’yi başarıyla temsil ettiler.


Çelpa Spor Kulübü ve Milli Takım Antrenörü İlker Sezen, Balkan Şampiyonası’ndaki derecelerle çalışmalarının meyvelerini topladıklarını ifade ederken bundan sonraki hedeflerinin Avrupa ve Dünya Şampiyonluğu’nun yanı sıra 2024 Olimpiyatları’nda mücadele etmek olduğunu söyledi. İlker Sezen, "Çelpa Spor Kulübü’nde yüzme ve triatlon eğitmenliği yapıyorum. Kulübümüzde 80 lisanslı sporcumuz var. 3-4 Ağustos’ta sporcularımızla Balkan Şampiyonası’na katıldık. Bartu Ören, Elif Polat ve Nazik Tuba Kestel ve Birsu Ulkat ile şampiyonada mücadele ettik. Balkan Şampiyonası’nda 2 kürsü gördük. Bunlardan biri Balkan Şampiyonluğu. Erkeklerde Bartu Ören’le İstiklal Marşımızı balkan ülkelerine karşı okuduk ve bayrağımızı dalgalandırdık. Genç kadınlarda Elif Polat balkan 2.’si, Nazik Tuba Kestel Balkan 5.’si, Birsu Ulkat da Balkan 6.’sı oldu. Triatlon branşında Balıkesir olarak şu anda Türkiye’de çok iyi bir yerimiz var. Hedeflerimiz Balkan Şampiyonası’ndan sonra daha da büyüdü. Sonraki hedefimiz Avrupa şampiyonluğu. Sonrasında Dünya şampiyonluğu ve 2024’te Olimpiyatları hedefliyoruz. Triatlon dünyada çok elit bir branş. Avrupa’da keza öyle. Futboldan sonra en çok lisanlı sporcu bulunan bir branş. Zevkli bir branş olmasının yanı sıra sabır ve emek isteyen de bir branş" dedi.



"Eğitimle sporu bir arada götüreceğiz”


Antrenör Sezen sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizler triatlon çalışmalarımızı yapmak için haftada 6 gün sabah akşam antrenmanlar yapıyoruz. Daha öncesinden okulla beraber yürütmek için zorlanıyorduk. Haftanın 6 günü olduğu için ciddi bir vakit gerekiyor. Ama bu sene çok önemli bir okuldan çok önemli bir destek aldık. Milli sporcularımıza yüzde 100 burs verdiler. Bu nedenle okul yönetimine ve öğretmenlerimize çok teşekkür ediyorum bize verdikleri destekler nedeniyle. Bizim tek hedefimiz buydu. Bunu gerçekleştirirsek daha büyük hedefler koyabileceğimize inanıyorduk. Çünkü Türkiye’deki en büyük sıkıntı eğitimle sporun bir arada yürütülememesi. Biz bunu gerçekleştirdiğimiz için mutluyuz. Pusula Koleji sayesinde bu hayallerimizin daha da ileriye gideceğine inanıyorum. Bu yıl sabah antrenmanımızı yaptıktan sonra normal ders eğitimimizi alacağız ve tekrardan servise binip tekrar geriye havuza yada stadyuma çalışmaya gideceğiz. Ders ve antrenmanları bir arada götüreceğiz. Çok büyük başarılar elde ediyoruz. Balıkesir’de hatta Türkiye’de fark oluşturduğumuza inanıyorum. Bununda desteklenmesini ve görülmesini istiyoruz. Belediyelerimizden ve iş adamlarından destek bekliyoruz. Biz özel bir kulüp olabiliriz belki ama Balıkesir’in ismini duyuruyoruz. Bizim tek amacımız Türk Bayrağı’nı dalgalandırmak. Sporcularımızla velilerimizle bir bu desteği bekliyoruz. Destek yok değil ama daha büyük hedefler için daha büyük desteklere ihtiyacımız var"



Bartu Ören; “Hocamın sözü bana güç verdi”


Balkan şampiyonu olarak Balıkesir’in adını duyuran Bartu Ören; "Koşu bölümünde ilk 1250 metreye 4. girdim. O an hocamın bir sözü aklıma geldi. ’Göğsünüzde taşıdığınız Türk Bayrağı’nı hissederek koşun’ dedi. O söz aklıma geldikten sonra içimde bir güç oluştu ve bütün rakiplerimi geçerek yarışı birinci olarak bitirdim. 17 yaşındayım. Çelpa Spor Kulübü adına yarışmalara katılıyorum. Aynı zamanda triatlon Milli Takım sporcusuyum. Triatlona ilk başta yüzme branşında başladım. Yüzme alt yapılı bir sporcuyum. 5 yıldır yüzme yapıyorum. Triatlona başlayalı da 3 yıl oldu. Ülkemizde yapılan triatlon yarışlarında elde ettiğim başarılardan dolayı milli takım kampına çağrıldım. 15 günlük kampın ardından Balkan Şampiyonası’na katıldım. Şampiyon olarak İstiklal Marşımızı diğer ülkelere karşı gururla okuttum” şeklinde konuştu.



Birsu Ulkat; “Daha büyük başarılar için mücadele edeceğim”


Birsu Ulkat, Balkan Şampiyonası’ndaki 6.’lık derecesinin ardından daha büyük hedefler için mücadele edeceğini vurguladı. Birsu Ulkat, "5 yıldır triatlon sporu ile uğraşıyorum. İlker hocamla birlikte başladım. 7-8 yaşından bu yana yüzme ile ilgileniyorum. Milli takım sporcusuyum. Balkan Şampiyonası’nda Türkiye’yi temsil ettim. Elimden gelenin en iyisini yaptığıma inanıyorum. Balkan 6.’sı oldum. Daha büyük hedeflerim var. Daha iyi çalışarak şampiyon olmaya çalışacağım. Türkiye adına yurt dışında başarı elde etmek için gayret göstereceğim” dedi.



Nazik Tuba Kestel; “Artık hedefim kürsü”


Nazik Tuba Kestel ise Balkan Şampiyonası’nda 5. olduğunu belirtirken bundan sonra kürsü için çalışacağını söyledi. Kestel, "4 yıldır triatlon sporuyla ilgileniyorum. Yüzme altyapılıyım. Hocalarımın beni keşfetmesiyle triatlona yöneldim. Ben de milli takım sporcusuyum. 2 haftalık bir kamp sürecimiz oldu. Bu kamptan sonra direkt Balkan Şampiyonası’na geçtik. Ben genç kızlar kategorisinde 5.’lik elde ettim. Balkanda hedeflediğim sonucu aldığım için bundan sonraki hedefim kürsü ve Avrupa’da derece elde etmek” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.