SAĞLIK - 11 Ekim 2018 Perşembe 09:02

(ÖZEL HABER) Hacamat 70 derde deva

A
A
A
(ÖZEL HABER) Hacamat 70 derde deva

Balıkesirli Dr.

Balıkesirli Dr. Abdullah Bülent Demir, pis kanı vücuttan atarak hacamat ile şifa dağıtıyor.


Balıkesir’de ruhsatlı hacamat muayenehanesi açan Dr. Abdullah Bülent Demir, hacamatın eskiden halk arasında kupa çekmek olarak bilinen, çizilerek pis kanın çıkartılması yoluyla yapılan bir tedavi yöntemi olduğunu söyledi. Demir, “Genelde ağrısı olan hastalar tercih eder. Kronik ve romatizmal hastalıklarda etkilidir. Savunma hücrelerini uyararak vücudun direncini arttırır, enfeksiyona karşı korur. İltihaplı hastalıklarda etkilidir, toksinleri atmayı sağlar, savunma sistemini uyarır, vücut organlarının doğru çalışmasını sağlar. Sinirleri uyararak bir nevi akupunktur etkisi yapar” dedi.


Demir, “Peygamber efendimizin bu konuda hadis-i şerifleri vardır. 70 derde deva olduğu söylenir. Pazar, Pazartesi, Salı, Perşembe günleri sünnet olduğu için hastalar daha çok gelmekle birlikte, ağrısı olan herkes hacamat için geliyor. Hacamat her yaş grubunda yapılabilir, ama 2 yaş öncesi çocuklarda ve 65 yaşındaki yaşlılarda tercih edilmiyor. Yoksa kesinlikle olmayacak diye bir engel bir yoktur” şeklinde konuştu.


Hacamatın yapılış şekli hakkında da bilgiler veren Dr. Demir, “Önce kupa çekilir, beklenir. Daha sonra kupa çıkartılıp birer milimlik çizikler atılır. Bu çizikler çok incedir bir A4 kağıdını çizerken alttaki A4 kağıdı zarar görmeyecek kadar incedir. İz yapmaz, can yakmaz, toplu iğneyi sürtermiş gibi bir his oluşur. Çocuklarda ağlama huzursuzluk görülmemektedir. Hacamatın çizikleri incedir is kalmaz bir haftaya kadar geçer. Şuan hiç risk alan hastayla karşılaşmadık. En çok kulunç hastaları, ağrıları olan hastalar, bel ve boyun fıtığı, omuz, sırt, baş ağrısı artı çocuğu olmayan hastalarda hacamat sonrasında sülük tedavisi eklenerek çocuk sahibi olan hastalarımız var. Ama herkesin hacamatla çocuk sahibi olacağını iddia etmek yanlış olur. Zaten hacamat tamamlayıcı tıp olarak geçmekte. Fakat uzun vadede bir tedavi yöntemi olarak yönetmeliğin değişeceğine ve bir tedavi uygulaması olarak uygulanacağını tahmin ediyorum. Çünkü yıllardır hastalığı olup da ilaçlarla geçiremeyen hastalar hacamattan sonra değiştiğini iddia etmekte. Bunun yayınlarla beraber ispatlanmasıyla tıbbî tedavi yöntemi olarak yönetmeliğe girmesini bekliyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.