ÇEVRE - 22 Mayıs 2022 Pazar 10:52

Sındırgı gelincik tarlaları ile kırmızıya büründü

A
A
A
Sındırgı gelincik tarlaları ile kırmızıya büründü

Sındırgı’nın hemen her noktasında özellikle nadasa bırakılan buğday ve arpa tarlalarında açan gelincik çiçekleri, bölge halkının yanı sıra çevre illerden gelen vatandaşlardan da ilgi görüyor.

Sındırgı’nın hemen her noktasında özellikle nadasa bırakılan buğday ve arpa tarlalarında açan gelincik çiçekleri, bölge halkının yanı sıra çevre illerden gelen vatandaşlardan da ilgi görüyor.


Doğasıyla ve kırsal mahallerindeki doğal yaşamıyla dikkatleri çeken Sındırgı ilçesinde yol kenarlarında bulunan buğday tarlalarında açan gelincikler adeta tarlaları kırmızıya boyadı. Mayıs-Haziran aylarında açan gelincikler doğa severleri ve fotoğraf tutkunlarını bekliyor


Sındırgı bölgesinde biyolojik çeşitliliğe dayalı geleneksel bilgileri derleyen Balıkesir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Satıl, “Gelincik çiçeğinin Anadolu halkı arasında geleneksel olarak tıbbi kullanımı yaygındır. Bunun için çiçekler önce güneşte kurutulur. Daha sonra zeytinyağı ile karıştırılarak elde edilen bu sıvı; öksürük, nezle ve soğuk algınlığı gibi rahatsızlıkların tedavisinde kullanılır. Gelincik çiçeğinin sakinleştirici, uyku düzenleyici ve dinlendirici etkisi nedeniyle çiçekleri tıp alanında bazı ilaçlarda yatıştırıcı madde olarak kullanılmaktadır.” şeklinde açıklamada bulundu.


Bununla birlikte gelinciğin şifa amaçlı kullanımının yanında gıda olarak kullanımı da yaygın olduğunu belirten Prof. Dr. Fatih Satıl, Balıkesir ve çevresinde de gelinciğin taze yaprakları zeytin yağında kavurularak sevilerek yenilir dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Toz taşınımı sağlığı olumsuz etkiliyor Yurdu etkisi altına alan toz taşınımının insan sağlığını olumsuz yönde etkilediğine dikkat çeken ANKA Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. İlker Özsaraç, özellikle astım, KOAH gibi nefes darlığı hastalığı olanların gerek olmadıkça dışarı çıkmamaları konusunda uyardı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Türkiye genelinde yer yer toz taşınımı beklendiğini belirtip yaşanabilecek olumsuz şartlara karşı dikkatli ve tedbirli olunması çağrısında bulunurken, Gaziantep Özel ANKA Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. İlker Özsaraç, özellikle KOAH ve astım hastalarını uyardı. Toz fırtınasının insan sağlığını olumsuz yönde etkilediğini belirterek, gerekli olmadığı sürece dışarıya çıkılmaması önerisinde bulundu. Dr. Özsaraç, “Tozlar, bazı hastalıklar için tetikleyici olabiliyor. Özellikle yaşlı ve çocuklar bu durumdan daha çok etkileniyor. Havada asılı olan toz partikülleri solunum yolu hassasiyeti bulunanlarda olumsuz etkiler oluşturuyor. Partiküller, akciğerlere gidip ciddi anlamda nefes darlığı, hırıltılı solunuma neden oluyor. Bu hava şartlarında astım, kronik bronşit gibi akciğer hastalığı olanların rahatsızlığı kötüleşirken hastaneye ve acile başvurular artabiliyor. Çoğu bireyde ise bu durumlarda halsizlik, kırgınlık, solunum sıkıntısı ve baş ağrısı gibi belirtiler ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle bu hava olaylarının yaşandığı dönemlerde özellikle solunum güçlüğü çeken ve astım hastalığı bulunanlarla yaşlı ve çocuklar mümkün olduğunca evde kalmalı, dışarı çıkılacaksa mutlaka maske kullanılmalıdır. Evde kalındığı sürece ise pencere ve kapılar açılmamalıdır” dedi. Partiküllerin akciğere indiğinde özellikle astım hastaları için ciddi anlamda alerjik reaksiyonlar oluşturup, atağa sebep olup ciddi sonuçlar doğurabildiğine dikkat çeken ANKA Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Özsaraç, "Bu havalar özellikle astım, KOAH ve kronik bronşiti olan hastalarda ciddi ataklara neden olabilmektedir. Bu süreçlerde dışarıdan eve gelindiğinde duş alınması koruyucu önlemler arasında yer alıyor. Diğer yandan kronik hastalığı olanlar, astım, KOAH gibi özellikle nefes darlığıyla ilişkili hastalığı olanlar, kalp ve alerjik hastalığı olanların şikayetlerinin artması durumunda, geç kalmadan mutlaka bir uzmana başvurmaları gerek” diye konuştu.
İstanbul Esenyurt’ta bir vatandaş yangından kaçıp çatı katında kurtarılmayı bekledi Esenyurt’ta 5 katlı bir binada iddiaya göre engelli küçük çocuğun çakmakla oynaması sonucu çıkan yangında apartmanda mahsur kalan 4 kişi kurtarıldı. Dumanlar yükselince çatıya çıkan bir adam ise uzun süre yardım beklerken o anlar dron ile havadan da görüntülendi. Yangın, saat 10.00 sıralarında Esenyurt Necip Fazıl Kısakürek Mahallesi’nde 5 katlı bir apartmanın bodrum katında çıktı. İddiaya göre, bahçe katında oturan engelli küçük yaşta bir çocuk çakmakla oynarken yatak odasındaki eşyaları yaktı. Evden dumanlar çıktığını gören vatandaşlar itfaiye, polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. Yangının dumanları kısa sürede tüm apartmanı sardı. Binanın üst katlarında dumanlar nedeniyle mahsur kalan 3’ü kadın toplam 4 kişi itfaiye tarafından kurtarıldı. Yangın çıkardığı söylenen çocuğun 3 ay öncede yine benzer şekilde yangın çıkardığı söylenirken çocuğun durumunun iyi olduğu öğrenildi. Yangından etkilenen 3 vatandaş tedbir amaçlı hastaneye kaldırılırken itfaiyenin müdahalesi ile dumanlar apartmandan tahliye edildi. Yangın sırasında sinir krizi geçiren bir daire sahibine ise yine ambulans ekipleri tarafından ilk yardımda bulunuldu. Çatı kenarında hayata tutunuş Apartmanın en üst katında oturan 36 yaşındaki Kudret Kulaver isimli vatandaş ise uzun süre kurtarılmayı bekledi. İtfaiye ekipleri yangın merdiveni ile çatıdaki Kulaver’i kurtardı. Yaşananları anlatan Kulaver, “Üst kattaydım zaten çatı tarafına çıktım orada nefes almaya başladım yoksa içerde boğulabilirdim dumandan. Bir anda geldi dumanlar. Yakın nasıl çıktı bilmiyorum” dedi. Mahsur kalan adamın kurtarılma anları ise dron ile havadan görüntülendi. Apartman sakinlerinden Hasan Çamyar ise, “Engelli bir çocuk var burada. 3 ay öncede burayı yaktı. Komşular geçerken dumanları görüp haber veriyorlar. Şimdi çocuk yatak odasında yangın çıkardı tüm binayı sarmış her yer is olmuş. Defalarca uyardık ama kadın çocuğu ile ilgilenmiyor” diye konuştu.
Konya KTO Karatay Üniversitesi, ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Belgesi aldı Geleceğe yönelik sürdürülebilir enerji politikaları benimseyen ve enerji yönetimi alanında kalite odaklı yaklaşımlar sürdüren Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi, enerji yönetimi uygulamaları ile "ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Belgesi” almaya hak kazandı. Enerji verimliliği, çevre dostu politikalar ve kalite standartlarına yönelik benimsediği yenilikçi uygulamalarıyla KTO Karatay Üniversitesi, “ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Belgesi” aldı. KTO Karatay Üniversitesi’nde gerçekleşen törende, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Başkanı Mahmut Sami Şahin, KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fevzi Rifat Ortaç’a ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Belgesi’ni takdim etti. “Üniversitemiz enerji verimliliğinde lider konumda” Kalite yönetimine üniversite olarak büyük önem verdiklerini ve ISO 50001 Sertifikası ile yeni bir alanda kalitelerinin tescil edilmesinden dolayı duyduğu memnuniyeti ifade eden KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fevzi Rifat Ortaç, “Üniversite olarak, eğitim ve akademik başarıya odaklanmanın yanı sıra sürdürülebilirlik ve enerji verimliliği konularında da Türkiye’de öncü olmak istiyoruz. ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Belgesi almak, bu misyonun bir yansımasıdır. Kurumumuzda sürdürülebilirlik ilkelerine uygun olarak hareket ediyor, enerji kullanımımızı optimize etmek ve çevresel etkilerimizi en aza indirmek için yoğun çaba sarf ediyoruz. Üniversitemizde kapsamlı enerji etütleri gerçekleştirerek, etkili enerji yönetimi uygulamalarına olan bağlılığımızı gösteriyoruz. Bu etütler, üniversitemizin iyileştirme alanlarını belirlemesine, enerji kullanımını optimize etmesine ve sürdürülebilirlik çabalarını geliştirmesine imkan tanıyor. Enerji verimliliğinin artırılması adına yapılan yatırımlar ve uygulanan stratejiler sayesinde hem maliyetlerimizi azaltıyor hem de öğrencilerimize ve personelimize daha sürdürülebilir bir çevre sunuyoruz” dedi. TSE Başkanı Mahmut Sami Şahin ise “ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Sertifikası, enerji yönetimi konusundaki en yüksek uluslararası standartlardan biridir. KTO Karatay Üniversitesi’nin bu alandaki çalışmaları tescillenmiş oldu. Kalite yönetimi anlamında yüksek bir bilince sahip olan üniversitemizin rektörü başta olmak üzere tüm çalışanlarını tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.