EĞİTİM - 27 Aralık 2020 Pazar 16:49

Bartın Üniversitesi “Akademik Performans ve Proje Ödül Töreni” gerçekleştirildi

A
A
A
Bartın Üniversitesi “Akademik Performans ve Proje Ödül Töreni” gerçekleştirildi

Bartın Üniversitesi tarafından düzenlenen “Akademik Performans ve Proje Ödül Töreni”nde gösterdikleri başarılar ile öne çıkan akademisyenler ödüllendirildi.

Bartın Üniversitesi tarafından düzenlenen “Akademik Performans ve Proje Ödül Töreni”nde gösterdikleri başarılar ile öne çıkan akademisyenler ödüllendirildi.


Son yıllarda ortaya konulan başarılarla Türkiye’nin en hızlı yükselen yükseköğretim kurumları arasında yer alan Bartın Üniversitesi’nde ‘Akademik Performans ve Proje Ödül Töreni’ gerçekleştirildi. Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, Yozgat Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Karadağ ile birlikte üniversite personeli ve öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği etkinlik, yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle çevrimiçi olarak düzenlendi.


“’Birlikte Başarıyoruz’ mottosu ile yola devam ediyoruz”


Törenin açılış konuşmasını yapan Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, ortaya konan performans ve buna bağlı sonuçların bir takım çalışması olduğunu belirtti.


Ortak hareket etme duygusu ile ilerlediklerini kaydeden Rektör Uzun, “Bir üniversiteyi ileriye taşımak her zaman o üniversitenin bileşenleri ile mümkün olmuştur. Onların çabaları ve özverileri sayesinde hem ülkemiz hem de üniversitelerimiz hak ettiği noktalara gelmeye başlamıştır. Ne mutlu bize ki Bartın Üniversitesi Ailesi olarak her sene hedeflenen noktaların üstüne çıkmayı başarıyoruz. ‘Birlikte Başarıyoruz’ mottosu ile çıktığımız yolda her sene üstüne koyarak ilerlemek ailenin her bileşeninde olduğu gibi benim için de büyük mutluluk kaynağı” dedi.


“Her alanda yükselişimiz devam ediyor”


2017-2020 yılları arasında Bartın Üniversitesi’nin büyük bir atılım yaptığını ifade eden Rektör Uzun, neredeyse tüm göstergelerde 3 kat büyüme olduğunu vurguladı.


Rektör Uzun, “Yapılan incelemeler sonucunda görüyoruz ki Üniversitemiz çok ciddi bir yükseliş göstermektedir. Gerek yayın sayıları gerek yapılan atıf sayıları olsun 2017 ile 2020 arasında yaklaşık olarak 3 kat oranında bir artış söz konusu. Elbette Üniversitemizin yükselişi bunlardan ibaret değil. Proje anlamında da büyük bir gelişim gösteriyoruz. Değerli öğretim üyelerimizin gayretleri sonucunda çok ciddi proje sayılarına ulaştık. İnanıyorum ki gelecek yıllarda da bu büyümemiz devam edecek ve Üniversitemizin adını daha üst sıralarda görmeye devam edeceğiz” diye konuştu.


Üniversitelerin Akademik Performans Değerlendirmesi


Açılış konuşmasının ardından Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Başkan Danışmanı, Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Kara “Üniversitelerin Akademik Performans Değerlendirmesi” konulu konuşmasını gerçekleştirdi.


Üniversitelerin sıralamasında yeni eğilimlerin ortaya çıktığını belirten Kara, “Artık üniversitelerin farklılıklarını ortaya çıkarabilecek parametrelerin değerinin arttığını görüyoruz. Üniversitelerin farklı alanlardaki yükselişini kolayca gösterebilen, kapasite ve etkileşim düzeylerini temsil edebilen yaklaşımlar günümüz sıralama parametrelerinin geldiği konumu göstermektedir. En genel itibariyle üniversitelerin performans kriterlerini etkileyen üç ana başlık bulunmaktadır. Bunlar; araştırma kapasitesi, araştırma kalitesi ve etkileşim ve işbirliği. Bu üç başlık üniversitelerin sıralamasını belirleyen en temel faktörler olarak karşımıza çıkmaktadır” şeklinde konuştu.


“Bartın Üniversitesi dünya ortalamasının üzerinde performans sergiliyor”


Bartın Üniversitesi’nin birçok alanda Türkiye ve hatta dünya ortalamasının üzerinde performans sergilediğinin altını çizen Kara, ortaya çıkan tablodan büyük bir memnuniyet duyduğunu ifade etti.


Kara, “2017-2020 yılı verilerine bakıldığında Bartın Üniversitesi’nin sürekli bir yükseliş içerisinde olduğunu net bir şekilde görebiliyoruz. Öyle ki bu yükseliş artık ulusal olmaktan çıkıp dünya ortalamasının bile üstüne çıkmaktadır. Örneğin Bartın Üniversitesi alan ağırlıklı atıf indeksinde Türkiye’nin önünde olduğu gibi dünya ortalamasının da yüzde 30 üzerindedir. Bu son derece sevindirici ve umut vadeden bir nokta. Bunun dışında sürekli bir yayın artışı var ve bu artış yüksek itibarlı dergilere doğru bir artıştır. Üniversitede faaliyet gösteren akademisyenlerin çalışmalarına yapılan atıflara bakıldığında yine dünya ortalamasının üzerinde olduğunu net bir şekilde görebilmekteyiz. Bartın Üniversitesi gerek yayın anlamında gerek atıf anlamında gerekse proje anlamında dünya ortalamalarının üzerinde bir yükseliş gösteriyor. Bu tabloyu gerçekten ülkemizdeki her üniversitede görmek istiyoruz. Bu bakımdan Bartın Üniversitesi’nin her bileşenini ayrı ayrı tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum” ifadelerini kullandı.


4 Farklı kategoride ödüller verildi


Düzenlenen etkinliğin son kısmında 4 farklı kategoride (Elmas, Altın, Gümüş ve Bronz) ödül alan akademisyenler ile birlikte 2019 yılında ‘Kurum Dışı Fonlarca Desteklenen ve Süresi 12 Aydan Uzun Projesi’ olan öğretim elemanları takdim edildi.


Etkinlik ortak temenniler ve yapılan konuşmaların ardından sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Bakan Özhaseki: "Deprem bölgesinde 300 binden fazla konut inşaatı devam ediyor" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kütahya’da AK Parti önceki dönem ve mevcut yönetim kurulu üyeleri ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle iftarda bir araya geldi. AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay ve AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu’nun ardından kürsüye gelen Bakan Özhakesi, deprem bölgesinde halen 300 binden fazla konut inşaatının devam ettiğini ifade etti. Özhaseki, "Son 6 Şubat’ta bile tam 18 ilimiz etkilendi. 14 milyon insan zarar gördü. 680 bin konutumuz yıkıldı. 170 bin kadar da iş yerimiz yerle bir oldu. 850 bin bağımsız birim. Dile kolay. Zarar 104 milyar dolar olarak ifade ediliyor. Manevi zarar, onu ölçecek bir alet daha çıkmadı. Evleri teslim ediyoruz, hangi eve gitsek oturup çay içtiğimizde, o geceye geliyor konu. Evin sahibi biraz sonra olayları anlatmaya başlıyor hem o ağlıyor hem de biz ağlamaya başlıyoruz. Şu anda 300 binden fazla inşaatımız devam ediyor. Köylerde çelik karkastan evler yapıyoruz. Aslında yıkılan evler belki taştandı, basit evlerdi, aralarında harç bile yoktu bazılarının. Olsun Cumhurbaşkanımızın talimatı, ‘Madem o evler yıkıldı, hepsini en iyisiyle yapacağız’ dedi. Ve şimdi çelik karkastan evler yapıyoruz. Şehirlerin merkezlerini yapıyoruz bir taraftan. Bir taraftan altyapılarıyla ilgili büyük bir bütçe temin ettik. Altyapılarına başladık, gece-gündüz çalışıyoruz. 76 bin evimizi teslim ettik. Her ay bundan sonra da 10-15 bin evi vermeye devam edeceğiz" dedi. "Şimdi bütün bilim adamları diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere" Bakan Özhaseki, konuşmasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu eleştirdi. Özhaseki, "Son dönemde hiç anlayamadığımız başka bir şey çıktı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı başını çekiyor. Sonra onun kuyrukları Anadolu’da devam ediyorlar. Algı belediyeciliği diyorlar. Ne oluyor algı belediyeciliği olunca? Yapmadığını yapmış gibi sunma. Olmadığı halde olmuş gibi. Beyefendi tatilde çalışıyormuş gibi yan gelip yatıyor veya İngiliz büyükelçisiyle bir yerde, restoranda yemek yiyor ama iş başındaymış gibi gösteriyor. Ne kadar ayıp bir şey ya. Bunu da belediye bütçesinden yapıyorlar. Şimdi bütün bilim adamlar diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere. Evet hepimiz takip ediyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin geçen seneki ayırmış olduğu pay, 485 milyon lira. Ama algı operasyonları için beyefendiyi övmek için, beyefendi Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı veya da cumhurbaşkanı yapabilmek için tuttukları trol ordusuna verdikleri, ayırdıkları para 900 milyon lira. Bu para cebinizden çıkıyorsa bir şey demem, hoş karşılamam, bir şey demem. Eğer belediye bütçesiyse benim bir kuruşluk da hakkım varsa, haram olsun arkadaşlar. Doğru değil arkadaşlar. Bu dönemde böyle bir belediyecilik gördük. Hükümetin yaptığının üstüne yatmak, onun yaptıklarını kendi yapmış gibi anlatmak. Ya ayıptır günahtır" diye konuştu.
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.