EĞİTİM - 07 Nisan 2021 Çarşamba 14:20

Bartın Üniversitesi “Güvenli Kampüs Belgesi”nin yaygınlaştırılmasına destek oluyor

A
A
A
Bartın Üniversitesi “Güvenli Kampüs Belgesi”nin yaygınlaştırılmasına destek oluyor

Türk Standardları Enstitüsü (TSE) tarafından “Küresel Salgın Bağlamında Güvenli Kampüs Belgesi” alan ilk devlet üniversitesi olan Bartın Üniversitesi, bu doğrultuda diğer kurum ve kuruluşlara tecrübelerini aktarıyor.

Türk Standardları Enstitüsü (TSE) tarafından “Küresel Salgın Bağlamında Güvenli Kampüs Belgesi” alan ilk devlet üniversitesi olan Bartın Üniversitesi, bu doğrultuda diğer kurum ve kuruluşlara tecrübelerini aktarıyor.


Koronavirüs (Kovid-19) tehdidi ilk ortaya çıktığı andan itibaren hızla hareket ederek gerekli önlemleri alan Bartın Üniversitesi, Türk Standardları Enstitüsü’ne (TSE) yaptığı başvurunun ardından yapılan incelemeler sonucunda “Küresel Salgın Bağlamında Güvenli Kampüs Belgesi” alan ilk devlet üniversitesi oldu. Sağlık Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve ildeki kamu kurum ve kuruluşlarıyla koordineli çalışmalar yürütülen Bartın Üniversitesi, şimdi ise tecrübelerini diğer kurum ve kuruluşlarla paylaşıyor. Bu doğrultuda gelen taleplere ilgiyle yaklaşan Bartın Üniversitesi’nde son olarak İzmir Bakırçay Üniversitesi ile çevrimiçi gerçekleştirilen toplantıda süreç ile ilgili bilgiler aktarıldı.


Toplantıda katılımcılara bilgiler veren TSE Kovid-19 Güvenli Kampüs Belgesi Komisyonu Başkanı, Bartın Üniversitesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Said Ceyhan, amfilerde, laboratuvarlarda, sosyal alanlarda yani tüm fiziki mekânlarda salgın sürecinde risklerin minimuma indirildiğini söyledi.


Ceyhan, salgının dinamik bir süreç olduğu göz önünde bulundurulduğunda tüm senaryolara karşı hazırlıklı olunması gerektiğini de aktararak “YÖK ve TSE arasında Kovid-19 salgını ve bulaşıcı hastalıklarla mücadele kapsamında imzalanan protokollün ardından tedbirleri içeren genel standartların belirlenmesine dair kılavuz yayınlandı. Korunma tedbirleri, kişisel koruyucu ekipmanlar, öğrenci gruplarının mekânların fiziksel özellikleri gözetilerek oluşturulması, sosyal alanların kullanımına yönelik genel ilkeler anlatıldı. Salgının bölgesel ve yerel seyrine göre farklı programlar için yapılacak uygulamalar konusunda önerilere yer verildi. Pozitif vaka, temaslı, yakın temaslı gibi durumlarda yapılması gerekenler aktarıldı. Üniversite olarak bu doğrultuda TS 13811 Hijyen ve Sanitasyon Yönetim Sistemi belgesinin ardından yaptığımız çalışmalar ve alınan önlemlerin yeni bir belge ile tescil edilmesinden mutluluk duyuyoruz. Akademik ve idari insan kaynağımızla birlikte adeta bir seferberlik halinde büyük gayret sarf ettik.” diye konuştu.


Salgın sürecinde her alanda önemli çalışmalar yaptıklarını ifade eden Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun ise “Pandeminin ilk ortaya çıktığı andan itibaren akademik ve idari insan kaynağımız ile birlikte virüs tehlikesinden korunma konusunda kurduğumuz ekipler aracılığıyla ciddi önlemler aldık. Bir yandan bilimsel faaliyetler ve eğitim-öğretim süreçlerinin etkin ve dinamik olarak yürütülmesi için çalışırken diğer yandan hijyen konusunda sistematik ve sürdürülebilir bir süreç yürüttük. Bu doğrultuda ‘Sağlıklı ve Güvenli Kampüs Belgesi’ almaya hak kazandık. ‘Ortak sağlığımız ve ortak geleceğimiz’ anlayışıyla gösterdiğimiz gayretler sonucunda bu belgeyi alan ilk devlet üniversitesi olduk. Şimdi ise diğer kamu kurum ve kuruluşlar ile akranlarımıza bu konuda katkılar sunmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.