GENEL - 14 Temmuz 2020 Salı 16:09

Bartın Valiliği ve Bartın Üniversitesinden 15 Temmuz konferansı

A
A
A
Bartın Valiliği ve Bartın Üniversitesinden 15 Temmuz konferansı

Bartın Valiliği ve Bartın Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen video konferansta 15 Temmuz 2016 tarihinde verilen demokrasi mücadelesi tarihsel bir bakış açısıyla anlatılarak, 15 Temmuz şehitleri anıldı.

Bartın Valiliği ve Bartın Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen video konferansta 15 Temmuz 2016 tarihinde verilen demokrasi mücadelesi tarihsel bir bakış açısıyla anlatılarak, 15 Temmuz şehitleri anıldı.


Bartın Valiliği ve Bartın Üniversitesi tarafından “15 Temmuz ve Devlet Krizini Hal Yoluna Koymak” adlı bir video konferans gerçekleştirildi. Video konferans uygulaması ve sosyal medya hesaplarından canlı olarak yayınlanan etkinliğe Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun ile birlikte üniversitenin akademik ve idari insan kaynağı, öğrenciler ve çok sayıda kişi katıldı.


Bartın Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Ömer Baykal tarafından verilen konferansta ilk olarak 15 Temmuz darbe girişiminde yaşanılanlar aktarılarak, 15 Temmuz demokrasi şehitleri başta olmak üzere tüm şehitlerimiz saygıyla anıldı.



“Ordu, sivil bürokrasinin üstünde olmamalıdır”


Ordunun tarihsel olarak 1826 tarihinden itibaren sadece bir silahlı güvenlik bürokrasisi değil, siyasi bir aktör olarak politik hayatın içerisinde olduğunu belirten Baykal, “Ordu, Türkiye’de bir bürokratik yapı olmakla birlikte diğer silahlı ya da sivil bürokrasinin üstünde bir niteliğe sahiptir. Adeta eşitler arası birincidir. Ordu, tarihsel olarak 1826 tarihinden itibaren yenileşmenin, modernleşmenin ve resmi siyasetin taşıyıcısı olmuş; sadece güvenlik bürokrasisi olarak değil siyasi olarak bir ideolojik kimliğin muhafızı pozisyonuna bürünmüştür. Toplumsal ve siyasal olarak siyaset, sapma yaptığı anlarda ordu devreye girerek politikayı ve devlet yönetimini kendince restore etmiştir. Bu noktada ne yazık ki kayda değer bir darbe tecrübemiz bulunmaktadır: 1876, Jön Türk cunta girişimleri, 1909 II. Abdulhamid’in halledilmesi, 27 Mayıs, 1962/1963 Talat Aydemir girişimleri, 9 Mart girişimi, 12 Mart muhtırası, 12 Eylül darbesi, 28 Şubat post modern darbesi, 27 Nisan 2007 e-bildirisi ve 15 Temmuz 2016 darbe girişimi. Özetle ordu, sadece bir silahlı güvenlik bürokrasisi değil, siyasi bir aktör olarak politik hayatın içerisinde olmuştur. Fakat sahip olduğu güç ve konum, demokratik hayatın işleyişi ve hukuk devleti açısından oldukça önemli sapmaları doğurmaktadır. Her şeyden önce ordunun bu bağlamdaki konumu ve pozisyonu temel düzeyde siyasi alana tahrip etmektedir” dedi.



“15 Temmuz daha önce gerçekleştirilen kalkışmalardan farklı oldu”


15 Temmuz kalkışması daha önce gerçekleştirilen girişimlerden farklı olduğunu da aktaran Baykal, “15 Temmuz kalkışması ya da darbe girişiminin de yukarıda bahsedilen deneyimler ile büyük oranda benzeşmekle beraber önemli bazı farklılıkları ihtiva etmektedir. Asker, önceleri, şiddet tehdidinde bulunurken, 15 Temmuz’da doğrudan şiddet kullanma eğilimi göstermiştir. İkincisi süreci işletenler ‘dini görünümlü para-militer’ bir kimliğe sahiptir. Klasik bir cunta darbesinin ötesinde 15 Temmuz, soğuk savaş döneminden itibaren devlet içerisinde çöreklenmiş bir yapının operasyonel anlamda dışavurumudur. NATO güdümünde var olan klasik yapının geleneksel bir fraksiyonuyla karşı karşıyayız. FETÖ, sadece kendi kendine karar alan bir yapı değildir. Burada din-devlet ilişkileri özelinde Türk siyaseti için altı çizilmesi gereken önemli husus bulunmaktadır: devlet-toplum ilişkileri içerisinde Kemalist rejimin laisisit politikaları bağlamında dini yapıları örselediği, bu yapıların kendilerini açıktan ifade etme noktasında oldukça kapalı devre çalıştığı, dip dalga olarak faaliyet gösterdiği söylenebilir ve bu herkesçe de bilinmektedir. Fakat terör örgütü başı ve etrafındaki isimlerin bu boyutu aşarak sadece devlet içerisinde yer almaktan öte bir proje kapsamında partiler ve iktidarlar üstü ve uluslararası destek bağlamında istihdam oldukları ve buradan kalkarak devlet iktidarını yönetmeye kalkıştıkları görülmektedir. Doğal olarak bir salt ‘dini yapının analizini’ değil kriminal ve operasyonel yüzü olan bir yer altı örgütlenmesinin tahlil edildiği unutulmamalıdır” şeklinde konuştu.



“FETÖ: Kimliksiz ve kirli ilişkilerin bir yansımasıdır”


Baykal, FETÖ’nün kimliksiz ve kirli ilişkilerin bir yansıması olduğunu da sözlerine ekleyerek, “FETÖ, farklı veçhelerden değerlendirilmelidir çünkü usul açısından pragmatik, omurgasız ve makyevilist bir yapılanmadır. Kendi amacı için her türlü kimliksizliği ve kirli ilişkiyi yürütebilmektedirler. Bu bağlamda 15 Temmuz Türk siyaseti açısından çok kritik bir virajı ifade etmektedir. Eğer aksi bir durum ile 16 Temmuz sabahına uyanmış olsaydık bugün farklı bir durumu tespit ediyor olacaktık ya da bugün karşınızda farklı kişiler mevcut olacaktı” ifadelerine yer verdi.



“Türkiye bir ve beraber olarak büyük bir zafer kazandı”


Video konferansta konuşan Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun ise Türkiye’nin bir ve beraber olarak büyük bir zafer kazandığının altını çizerek, “Cumhurbaşkanımız, başkomutanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla vatandaşlarımız meydanları, havalimanlarını doldurdu ve kararlılığıyla kirli emellere ‘dur’ dedi. Hamd olsun ki bugün ülkemiz 15 Temmuz 2016’dan daha güçlü. Hamd olsun ki ülkemiz bugün geleceğe dair hedefler koyabilen; 2053 ve 2071 vizyonlarına doğru kararlılıkla yürüyen bir ülke konumundadır. Hedeflerimizi gerçekleştirmek, hain terör örgütlerine fırsat vermemek için gece demeden, gündüz demeden çalışmalı, gelişme, kalkınma yolunda ilerleyerek yeni mesafeler almalıyız. Bunun için birlik ve beraberliğimizin daim olmasını temenni ediyorum” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."
İstanbul İsmail Kartal: “Turu geçmek adına her şeyi hak etmiştik” Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, Olympiakos maçında oyuncuların 2. golü bulamamanın stresini yaşadığına dikkat çekerek, “Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı” dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe, sahasında karşılaştığı Yunan temsilcisi Olympiakos’a penaltı atışları sonunda kaybederek turnuvaya veda etti. Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu. İlk yarı iyi futbol oynadıklarını belirten Kartal, "Bugün oyuna çok iyi başladık. İlk devre muhteşem bir Fenerbahçe vardı. Muhteşem taraftar önünde golü de bulduk. İkinci yarı oyun dengelendi. Sonra tempoyu arttırdık sadece 2. golü bulamadık. Oyuncuların turu geçebilmek adına rahatlığı, o golü bulamamanın stresini yaşadık. Uzatmalarda mecburi değişiklikler yaptık. Uzatmalar iki takım adına dengeli geçti. Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Oyuncularımı tebrik ediyorum. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı. Sadece 2. golü bulamadığımız için turu geçemedik. Taraftarlarımıza karşı mahcup olduk. Her şeye rağmen önümüze bakıyoruz. Ligde devam edeceğiz" diye konuştu. “Bugün bazı oyuncular karşılık veremedi” Müsabakada yapılan değişiklikler ile ilgili Kartal, “Bazen oyuncuları değiştirirsin, hamlelere karşılık bulursunuz. Bazen de istediğiniz verimi alamazsınız. Bugün de bazıları karşılık verdi, bazıları veremedi. Bunlar futbolun içinde olan doğal şeyler” ifadelerini kullandı. "Mecburi değişiklikler oldu" Tadic’in vuruş stili ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kartal, “Tadic’in çok fazla şut atma değil de ayak içi plase vuruşları var. Onun kendine göre vuruş stili var. 86. dakikada Fred ile konuştuk uzun zaman sakatlık yaşadı. Uzatmaları da düşünerek yerine daha mücadeleci birini alarak tüm planlarımız buydu. Szymanski’ye kramp girdi, Becao’nun kasığında ağrı oldu. Mecburi değişiklikler oldu” şeklinde konuştu. “En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçırdı” Penaltı atışlarını da değerlendiren Kartal, “Bonucci çok kariyerli oyuncu, Cengiz de aynı şekilde. Tadic penaltı atışlarında, kariyerinde kaçırdığı penaltı sayısı çok az. Beni şaşırtan bunlar oldu. En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçıran isimler oldu. Bu kadar mücadele ettik. Bu mücadelenin karşılığında 2. golü atarak turu geçebilmek varken, penaltılarla elenmek üzücü oldu” diyerek sözlerini noktaladı.