KÜLTÜR SANAT - 24 Haziran 2021 Perşembe 13:30

Bartın’da tarihi mahzen gün yüzüne çıkarılıyor

A
A
A
Bartın’da tarihi mahzen gün yüzüne çıkarılıyor

Bartın Lisesi bahçesinde bulunan tarihi mahzeni gün yüzüne çıkarmak ve turizme kazandırmak amacıyla başlatılan kurtarma kazılarında çalışmalar devam ediyor.

Bartın Lisesi bahçesinde bulunan tarihi mahzeni gün yüzüne çıkarmak ve turizme kazandırmak amacıyla başlatılan kurtarma kazılarında çalışmalar devam ediyor. Tarihi mahzenle birlikte 1971 yılında yıkılan Bodasaki Konağı da aslına uygun olarak inşa edilip Eğitim Müzesine dönüştürülecek.


Bartın’da 874 metrekare alanda 1887 yılında inşa edilen, bir dönem okul olarak kullanılan ve 1971 yılında yıkılan Bartın’da gotik mimarinin tek örneği olan tarihi Bodasaki Konağının aslına uygun olarak yeniden inşa edilip Eğitim Müzesi olarak kullanılmasına yönelik çalışmalar devam ediyor.


Tarihi Bodasaki Konağının bulunduğu alanda gerçekleştirilen kurtarma kazısına ilişkin Bartın Belediyesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile protokol imzalandı.


Yapımı tamamlandığında Bartın’ın eğitim tarihi ile ilgili bilgi, belge ve dokümanların sergileneceği binanın altında yer alan tarihi mahzen de Amasra Müze Müdürlüğü Koordinesinde gerçekleştirilen kazı çalışmalarıyla beraber gün yüzüne çıkarılıyor.


Kerpiç örme tuğla ile yapılan geniş bir oda ve kilerlerin ortaya çıkartıldığı tarihi mahzenin içerisinden aynı bölgede yer alan ve kiliseden kültür evine dönüştürülen binaya ulaşan bir tünel olup olmadığına yönelik incelemelerde titizlikle sürdürülüyor.


Çalışmalar hakkında açıklamalarda bulunan Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın, “Bu bölge Bartın Lisesi’nin hemen yan tarafı. 1887 yılında yapılan 4 katlı bir bina. 1931 yılında ilk özel ortaokul olarak kullanılan bu bina 1971 yılında maalesef yıkılmış. Yıkıldıktan sonra atıl kalmış vaziyetteydi. Sadece temelleri meydandaydı. Şimdi burada bir temel kazısı yapıyoruz. Burada bir mahzeni bulduk. İleriye gidebilirsek eğer bir tünel var mı ona bakılacak. Bunu yaparken Kültür Varlıklarıyla beraber yapıyoruz. Projesi 20212 yılında yaptırılmıştı. Kültür Varlıkları, Kültür Müdürlüğü ve Anıtlar Kurulu ile çeşitli yazışmalar yaptık. Bu noktada da inşallah Koruma Uygulama ve Denetim Şube Müdürlüğü (KUDEB) ile beraber burayı gerçekleştireceğiz. Çünkü onların kontrolünde olacak nihayetinde. Şu anda yaptığımız kazıyı müzenin kontrolünde yapıyoruz. Yani Kültür Bakanlığımıza bağlı Kültür Müdürlüğümüzün Amasra Müzesi vasıtası ile belediyemizin arkeologları ve müze arkeologları ile birlikte beraber burada kazılar yapıyoruz. Buradaki mahzeni bulduk içinden çamurlar çıktı. Arkadaşlarımız çalışıyorlar şu an itibarıyla. Gidebildiğimiz kadar gitmeye çalışıyoruz. Eğer ileri gidebilecek bir yer yoksa bu bina ile beraber inşallah orayı da düzenleyeceğiz. Mahzenden sonra tabi bu bir rivayettir, mahzenden sonra bu Aya Nikolas Kilisesinin içine çıkan, yani kültür evi dediğimiz evin içine kadar devam eden, yani Bodasaki’nin evden çıkıp kiliseye kadar gittiği alan olarak söylenir. Tabi bu kazılarla meydana çıkacak. Ne kadar olur bilmiyoruz. Mahzeni ortaya çıkardık. Hiç orası olmasa bile bu güzel bir eser bizim için önem arz ediyor. Bu önemli eseri ortaya çıkaracağız ve burayı eğitim müzesi yapacağız” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.