GENEL - 10 Aralık 2020 Perşembe 15:38

Hiç vaka görülmeyen köye telefon yağıyor

A
A
A
Hiç vaka görülmeyen köye telefon yağıyor

Korona virüs vakasının hiç görülmediği Aliobası köyü Türkiye’nin gözdesi oldu.

Korona virüs vakasının hiç görülmediği Aliobası köyü Türkiye’nin gözdesi oldu. Yurdun dört bir yanından telefon yağmuruna tutulan köyde üretilen doğal ürünler için talep patlaması yaşanırken, köyden arsa almak isteyenlerin sayısında da ciddi artış yaşandı.


Korona virüs salgınının ülkemizde görülmeye başladığı günden bu yana Bartın’ın Amasra ilçesine bağlı Aliobası köyünde hiç vakaya rastlanmadı. Köy muhtarı Ramazan Tığ’ın geceli gündüzlü çalışmaları, köy sakinlerini virüse karşı bilinçlendirmesi ve uyguladığı kurallar sonucu Aliobası köyü ‘virüsün giremediği köy’ olarak ün saldı. Haberlere de konu olan köyde doğal yaşam dikkat çekerken, köyde üretilen doğal ürünler için Türkiye’nin dört bir yanından sipariş yağmaya başladı. Yurdun farklı şehirlerinden köy muhtarına ulaşan vatandaşlar ise, köyden arsa almak için görüşme talebinde bulundu.


Karadeniz’in kıyısında ormanlık bir alanın içinde kurulu 120 haneli ve 600 nüfuslu köyün sakinleri bugüne kadar köylerinde hiç vaka görülmemesinin sırrının kurallar ve doğa ile iç içe yaşamakta saklı olduğunu söylediler. Köy sakinlerinden Nurşen Özel (64), muhtarlarının uyarılarını dikkate aldıklarını ifade ederek, “Muhtarımız il dışından gelenleri köye sokmuyor. Köyümüze hiç yabancı almıyoruz. Köylere oturmaya gitmiyoruz. Kabul etmiyoruz. Hep doğal şeyler yiyoruz. Tarhana, bal, pekmez, zencefil, hep öyle şeyler içiyoruz. Ihlamur çayı içiyoruz. Hiç birbirimizle muhatap olmuyoruz. Maskelerimizi çıkarmıyoruz. Muhtar bizi devamlı uyarıyor her konuda. Onun da uyguladığı şeyleri yapıyoruz” dedi.


Aynı köyde yaşayan Ali Özel (60) ise temizliğe dikkat edip doğal beslendiklerini söyleyerek, “Biz öncelikle temizliğe dikkat ediyoruz. Köye yabancı bir kimse sokmuyoruz. Süt yiyoruz. Kendimize doğal öte beri pekmez, reçel, bal, tavuk yumurtası, dışarıdan bir şey alıp da binde bir yemeyiz. Fazla da gezmeyiz. Köyümüzden çıkmayız. Mesafeye uyarız” dedi.


Evlerine misafir kabul etmediklerini ve köyden çıkmadıkların söyleyen Sevgi Tığ (45) ise, “İlk başta maske, mesafe, temizlik hijyeni. Evimize misafir kabul etmiyoruz. Misafirliğe gitmiyoruz. Doğal beslenme gösteriyoruz. Şekersiz dut pekmezlerimiz var. Bal yiyoruz. Allah kimsenin başına vermesin, çok kötü bir hastalık. Herkes kendini korusun. Benim annem bu hastalıktan yaşadı yanına gidemedim. Gitsem bir suç, gitmesem daha bir suç ama ben gitmemeyi tercih ettim sevdiklerimi korumak için. Lütfen dikkat edelim, çok kötü bir şey. Sevdiklerimizi koruyalım, mesafemize dikkat edelim” ifadelerini kullandı.


Köyde yaşayan ilkokul öğrencileri Şevval Tığ (11) ve Ayşe İrem Parlak’ta (12) maske ve mesafe gibi kurallara dikkat ettiklerinin altını çizerek, “Evde kalıyoruz, kendimize dikkat ediyoruz. Sağlıklı besinler yiyoruz. Genellikle dışarı çıktığımızda kalabalık ortama gireceğimiz zaman maskemiz ağzımızda oluyor. Sürekli zaten dışarı çıkmıyoruz. Sosyal mesafemizi de koruyoruz” şeklinde konuştular.



“Köyünüzde satılık arsa var mı diyorlar"


Aliobası köyünün 3 dönemdir muhtarlığını yapan Ramazan Tığ, “Köyümüzde şu ana kadar vaka sıfır, sıfır vakayla da devam ediyoruz. 10 aylık süreçte öncelikle maske, çok sıkı bir şekilde maske dağıtımı yaptım. 20 binden fazla maske dağıttım. Maske dağıtırken halkımızı bilgilendirdim. Maske, mesafe, hijyen, komşularınıza oturmaya gitmeyin, komşularınızı davet etmeyin şeklinde. Bu şekilde 10 aylık süreci yürüttük. Bazen çok katı kurallar da uyguladım. İstanbul’daki dostlarımıza, köylülerimize ’gelmeyin’ dedim. Buradaki annenizi, babanızı, dedenizi mağdur etmeyin. Buraya gelip de burada sıkıntı çıkmasın. Köyümüzü sıfır vaka ile devam ettirelim şeklinde çağrılarda bulundum. Allah razı olsun gurbettekiler olsun, köyümde yaşayan vatandaşlar olsun çağrılarımıza uydu. Hala daha uymaya devam ediyorlar. Bir de organik ürünlerimiz var. En büyük avantajlarımız bunlar. Organik balımız var, organik dut pekmezimiz var. Organik çayımız, tarhanamız var, yani bunlarla korunuyoruz. Acılı tarhana içiyoruz sabahları. Çorbalarımızda sürekli özellikle tarhanayı tercih ediyoruz. Balımız çok organik. Köyümüzün bütün sofralarında marmelatlarımız bulunur, balımız bulunur, organik dut pekmezimiz bulunur. Bu yayınlar başladığından beri İstanbul’dan, Ankara’dan, Denizli’den, Hatay’dan, Artvin’den, her taraftan köyümüze çok büyük bir telefon trafiği yaşanmaya başladı. Nasıl korundunuz diye benden bilgi alıyorlar. Köyünüzde satılık arsa var mı diyorlar. Arsa talep ediyorlar. Örneğin bugün sabah Çanakkale’den aradılar, İzmir’den aradılar. Halkımızın duyarlı olması köyümüze de çok büyük bir talep oluşturdu. Ben de gerçekten köy muhtarı olarak köy halkı adına gurur duydum. Onurlandım, gururlandım. Şu ana kadar çok büyük bir kestane balı talepleri var. Dut pekmezi, ıhlamur, tarhana, kuşburnu talepleri var. Köyümüzde Cenab-ı Allah’ın verdiği tüm nimetlerimiz var. Bu nimetlerden de köy halkımız bilinçli olarak faydalanıyor. Faydalandığı zaman da sonunda hastalığı kendi köyümüze ve komşularımıza, köy halkına şu ana kadar sıfır vaka ile sürdürüyoruz. Vakasız, sıfır vaka ile sürdürüyoruz köyümüzdeki bu süreci” ifadelerinde bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.