EKONOMİ - 21 Eylül 2021 Salı 09:51

KOAH hastası eşi için üretti şimdi siparişlere yetişemiyor

A
A
A
KOAH hastası eşi için üretti şimdi siparişlere yetişemiyor

Bartın’da yaşayan Gülten Özsoy eşinin KOAH hastalığına şifa olması için kozalak pekmezi üretti.

Bartın’da yaşayan Gülten Özsoy eşinin KOAH hastalığına şifa olması için kozalak pekmezi üretti. Özsoy’un ürettiği kozalak pekmezleri eşinin rahatsızlığına iyi geldiği gibi çevresindeki hastalara da şifa oldu. 30 kavanozla başladığı üretimi yıllık 5 bin kavanoza çıkan Özsoy siparişlere yetişemez oldu.


Bartın’ın Ulus ilçesine bağlı Kumluca beldesinde yaşayan 47 yaşındaki Gülten Özsoy eşinin KOAH hastalığına iyi geleceğini düşünerek kozalak pekmezi üretti. Göğüs hastalıklarının tedavi edildiği hastanelerin çevrelerinde çam ağaçlarının olmasından ilham alan ve çam kozalağından üreteceği pekmezin eşinin rahatsızlığına şifa olacağını düşünen Özsoy, ormandan topladığı çam kozalaklarıyla 30 kavanoz kozalak pekmezi üretti.


Bir süre sonra kozalak pekmezinin eşinin hastalığına iyi geldiğini fark eden Özsoy ürettiği kozalak pekmezlerini benzer hastalığı olan akraba ve komşularına da tavsiye etti.


Ürettiği kozalak pekmezlerinin birçok hastaya şifa olmaya başlamasıyla beraber Özsoy’a gelen talepler arttı. Özsoy, yurt içinden ve yurt dışından gelen siparişleri karşılayabilmek için yılda 5 bin kavanoz kozalak pekmezi üretse de taleplere yetişemez hale geldi.


Tarım ve Orman Bakanlığının ORKÖY projesi kapsamında aynı beldede yaşayan kendisi gibi ev hanımı olan toplam 9 kişiye mikrokredi uygulamasıyla yüzde 20’si hibe, geri kalanı 3 yıl geri ödemeli olmak üzere toplamda 108 bin TL destek sağlandığını ifade eden Özsoy, “5 yıl önce eşim için yapmaya başladım. Eşim KOAH hastası. Çamın iyi geleceğini düşündüm. Verem hastaneleri hep çamlıklarda. Ciğerlere faydası olsun dedim ve yapmaya başladım. Araştırdık, KOAH hastalığına, öksürüğe, akciğerlere çok iyi geldiğini fark ettik. Sonra üretmeye başladım. Eşim için 30 kavanoz yaptım. Eşim faydasını gördü ve arkadaşlarına tavsiye etti. Arkadaşları da faydasını gördü başkalarına tavsiye etti. Komşularımız akrabalarımız hepsi fayda gördü. İlk başladığımda 30 kavanoz yaptım ben bunu. Sonra talepler arttıkça yılda bin kavanoz oluyor zaten. Şu anda siparişlere yetişemiyoruz. 5 bin kavanoz siparişimiz var şimdilik. İnşallah daha da artacak gibi. Türkiye’nin tüm illerinden ve yurt dışından siparişler geliyor” dedi.


Pandemi döneminde rahatsızlanan hastaların da kozalak pekmezinin faydasını gördüğünü ifade eden Özsoy, “Pandemi atlatan hastalara doktorlar tavsiye ediyor. Çam kozalağı pekmezi yiyeceksiniz diyorlar. Ciğerleri beslememiz lazım diyorlar. Pandemi atlatan arkadaşlarımız vatandaşlar geliyor alıyor ve bir süre sonra sağlıklı bir şekilde karşımıza çıkıyor” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.
Samsun Polis, dolandırıcılara karşı vatandaşları uyardı Samsun Vezirköprü’de polis ekipleri hırsızlık, dolandırıcılık konularında vatandaşları bilgilendirerek uyarıcı broşürler dağıttı. Vezirköprü İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik’in de katıldığı çalışmada birim amirleri ile polisler vatandaşları dolandırıcılık olaylarına karşı yüz yüze bilgilendirdi. Emniyet Müdürü Çelik, "Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin” dedi. İlçe merkezinde gerçekleştirilen çalışmalarda broşür dağıtılarak çok sayıda vatandaşa siber güvenlik, KADES, hırsızlık ve dolandırıcılık konuları hakkında yüz yüze bilgi verildi. Gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde, özellikle dolandırıcılık konularıyla ilgili; pazar yerlerinde, taksi durakları ile kuaförlerde, kahvehaneler ile kafeler de, iş yerleri ve parklarda vatandaşlarla görüşüldü. Yapılan bilgilendirmede, “Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin. Bu kişiler çünkü dolandırıcıdır. Bu kişiler sizleri inandırmak için kimlik ve adres bilgilerinizi hatta kimlik numaranızı dahi söyleyebilir. Bunlara itibar etmeyin. Bankadan aradığını söyleyerek ’kredi kartı aidatınızı ve dosya masraflarınızı iade ediyoruz’ diyerek kart ve şifre bilgilerini isteyen kişilere inanmayın. İnternet sitelerinden alışveriş yaparken dikkatli olun, güvenilir siteleri tercih edin" ifadelerine yer verildi.