ASAYİŞ - 10 Ekim 2021 Pazar 00:16

MHP’li Belediye Başkanı 2 kişinin öldüğü kendisinin de yaralandığı kazayı anlattı

A
A
A
MHP’li Belediye Başkanı 2 kişinin öldüğü kendisinin de yaralandığı kazayı anlattı

Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın, Ankara’daki MHP Grup İstişare Toplantısı’na katılmak üzere seyir halinde iken içinde bulundukları midibüsün devrilmesi sonucu meydana gelen kazayı ve yaşadıklarını anlattı.

Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın, Ankara’daki MHP Grup İstişare Toplantısı’na katılmak üzere seyir halinde iken içinde bulundukları midibüsün devrilmesi sonucu meydana gelen kazayı ve yaşadıklarını anlattı.



Bartın’dan Ankara’daki MHP Grup İstişare Toplantısı’na katılmak üzere MHP heyetini taşıyan midibüs Bartın-Ankara karayolunun 14’üncü kilometresinde kontrolden çıkarak devrildi. Kazada Bartın Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Kömeç, MHP İl Yönetim Üyesi Murat sevilmiş hayatlarını kaybetmişti. Kazada Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın’ın da aralarında bulunduğu 19 kişi ise yaralanmıştı. 3 Ekim 2021 Pazar günü sabah saatlerinde meydana gelen kaza sonrasında hastaneden taburcu edilen ve tedavisi evde süren Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın hasta yatağından Bartın halkına seslendi. Kaza sabahı yaşananları anlatan Başkan Akın kazada yaralananların durumları hakkında da bilgiler verdi.



Başkan Akın konuşmasında, “Saygıdeğer hemşehrilerim, 3 Ekim Pazar günü Ankara’da yapılacak olan bölge toplantısına katılmak üzere Bartın’dan hareket ettik. 3 tane midübüs, onlarca taksi küçük araçlarla beraber yola çıkıldı. Bende Milliyetçi Hareket Partisi teşkilatının bu tür toplantılarında kendi makam arabama çok binmem. Muhakkak arkadaşlarla seyahat ederim. Bizde belli bir yere kadar arkadaşlarla seyahat edelim arzu eyledik. Maalesef 19 kişinin içinde bulunduğu benimde dahil olmak üzere şoförle beraber 21 kişi Akmanlar mevkiinde girerken kaza geçirdik. Tüm arkadaşlarımız orada bende dahil olmak üzere maalesef yaralandılar. 2 kardeşimiz vefat etti çok sevdiğim 2 kardeşim. Biri belediyenin ve arkadaşlarımızın hizmetinde olan Ahmet Kömeç Bey benim kardeşim gibi. Murat Sevilmiş çok uzun zamandır tanıdığım dostum kardeşim. Maalesef vefat etti. Allah onlara rahmet eylesin, mekanını cennet eylesin. Düğüne gitmiyorduk, bayrama gitmiyorduk. Teşkilatla ilgili, Türkiye meseleleriyle ilgili toplantıya katılmak üzereyken maalesef orada bir kaza yaptık. 7 civarında Bartın’dan hareket ettik. 7:30 civarında o bölgedeydik. Sonra bizi Bartın’a hastaneye getirmişler. O anki durumu ben bilmiyorum. Kaza yaptıktan hastaneye gelinceye kadarki durumu ben bilmiyorum. Tomografi MR’a girmişiz onu da bilmiyorum. Ondan sonra tedaviye başlandı. Yine Turgut Makaracı isimli arkadaşımızın, daha evvel İl Sağlık Müdürlüğü Yardımcılığı yapan kardeşimiz o da maalesef o aracın içindeydi. Bir kolu ve kulağı maalesef koptu. Bir çok arkadaşımız darp aldı. Evlerde yatanlar var. İl Başkanımızın omuriliğinin etrafında sıkıntı var şu anda hiç kalkmamak üzere sırt üstü yatıyor. Bende o günden bu yana hiç kalkmadım yataktan. Bu 15 günle 45 gün arasında sürecek bir süreç olabileceğini ifade ediyorlar.” dedi.



Başkan Akın konuşmasının devamında feci kazada hayatlarını kaybeden dava arkadaşlarını unutmayacaklarını ifade edip, “Allah hayırlı etsin kimseye dert bela vermesin. O yolda maalesef bizden sonra bir kaza daha oldu. İnşallah bundan sonra öyle bir şey olmaz diye düşünüyorum. Allah her şeyin hayrını versin. Rahmete kavuşan kardeşlerimizi Allah’ım cenneti ile müjdelesin inşallah. Çünkü onlar hep hizmet yolunda hareket ettiler. Allah bir daha hiçbir kimseye, hiçbir aileye, hiçbir dostumuza böyle bir sıkıntı vermesin. Bartın’daki tüm dostlarımıza, kardeşlerimize, il dışındaki ve yurt dışındaki arkadaşlarımıza saygılarımı hürmetlerimi sunuyorum. Allah bizlere sağlıklar sıhhatler versin. İnşallah geri döndüğümüzde hizmetimize devam ederiz. Tabi bu kardeşlerimizi hiç unutmayacağız. Bir Başkan Yardımcısı arkadaşımız vardı Ahmet Bey. Şu anda Necmi Bey devam ediyor, ama 2’nci Başkan Yardımcısı atamayacağım. Onun odasını doldurmayacağım.” şeklinde konuştu.



Kaza sonrasında hastanede tüm personellerin yaralılar için seferber olduğuna dikkat çeken Akın, “Yine o gün başta Vali Bey olmak üzere vali yardımcılarımız, Garnizon Komutanımız, Alay Komutanımız, yine komutanlarımız, Emniyet Müdürümüz isimlerini sayamadığımız dostlarımız geldiler, Allah razı olsun seferber oldular. Bartın’da İl Sağlık Müdürümüz, Başhekimimiz, Başhekim Yardımcılarımız, Hastane Müdürümüz, orada bulunan tüm personeller, doktor, hemşire ve tekniker arkadaşlarımız hepsi seferber oldular. Orada çok hızlı bir şekilde bize müdahale ettiler. Ben onlara saygılarımı sunuyorum. Gerçekten sağlık çok önemli. Bürokrasi çok önemli. Ve onu da görüyorum burada. O olayı da burada yaşamış olduk. Ben kendilerine teşekkür ediyorum. Allah razı olsun kendilerinden.” diye konuştu.



Akın konuşmasının son bölümlerinde ise, “O gün tedavi süreci başladıktan sonra Sayın Binali Yıldırım, Sayın İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu, en başta Genel Başkanımız Devlet Bahçeli, siyasi partilerimizin genel başkanları, Bartın milletvekillerimiz bizzat o süreçte beni aradılar. Sıkıntımız olup olmadığını ifade ettiler. Yine Ankara’dan Genel Başkan Yardımcısı arkadaşlarımız Yaşar Yıldırım, Sadi Durmaz, milletvekili dostlarımız da Bartın’a geldiler, incelemelerde bulundular. Tüm arkadaşlarımızı da ziyaret ettiler. Binlerce dostumuz oradaydı. Ben bir kısmını görebildim. Sonradan aldığım haberleri söylüyorum. Hala telefonlarımız susmuyor. İnanın telefonlarımızı ağlayarak bizi arıyorlar. Çok dua aldığımızı hissediyorum bu arada. Biz bu işi yaparken Allah rızası olarak yapıyoruz bu işimizi. Hizmet aşkı ile yapıyoruz. Hizmet aşkı ile yaparken de dualar alıyoruz demek ki. O duaların, yaptığımız yardımların ve Bartın’da yaptığımız hizmetlerin yüzü suyu hürmetine inşallah o iki arkadaşımızın dışında başka arkadaşımız rahmetli olmadı. Yine iki arkadaşımıza Allah rahmet eylesin, mekanlarını cennet eylesin. Allah bir daha böyle acı göstermesin inşallah.” ifadelerinde bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Turizmde Sivas hızına hız katacak Sivas Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde hazırlanan ‘Turizmde Sivas’ın Hızına Yetiş Projesi’ açılış toplantısı, STSO Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Özdemir Başkanlığında gerçekleştirildi. Sivas Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) öncülüğünde hazırlanan ve kentin turizm rakamlarını artıracağı düşünülen Turizmde Sivas’ın Hızına Yetiş Projesi’nin açılışı yapıldı. STSO’da gerçekleştirilen açılış toplantısına; Sivas Kültür ve Turizm Müdürü Aziz Erdoğan, Oran Kalkınma Ajansı Sivas İl Koordinatörü Yunus Emre Şeker, Buruciye AŞ Genel Müdürü Mustafa Altun ve Turizm tesislerinin personel ve yöneticileri katıldı. Projeyi Oran Kalkınma Ajansı ile birlikte yürüttüklerini belirten Başkan Özdemir, “Sivas’ın Hızına Yetişin” projemizin başlığında yer alan hız kavramı, Yüksek Hızlı Trenin ilimize gelmesiyle oluştu. Yüksek Hızlı Trenimizin Sivas’a getirdiği en önemli katkı, turizm sektörüne yapacağı katkıdır. Sivas’a daha çok turist getirmek adına turizm sektörüne eğitim anlamında faydalı olmak istedik. Hocalarımızın bilgilerini sektör yöneticilerine ve çalışanlarına aktarmak adına bu projeyi yaptık” ifadelerini kullandı. Programda konuşan Oran Kalkınma Ajansı Sivas İl Koordinatörü Yunus Emre Şeker, Sivas TSO’nun şehrin önemli meselesine dayanan bir proje hazırlayarak destek almaya hak kazandığını ifade etti. Programların projeler geldikçe var olduğunu belirten Şeker, projelerdeki üst amacın Hızlı Tren odağında Sivas’ın turizm hamlesine katkı sunmak dedi. Sivas İl Kültür ve Turizm Müdürü Aziz Erdoğan ise, Turizm sektörünün gelişmesinde Sivas TSO’na teşekkür ederek, projenin sonucunda güzel bir çıktı elde edileceğine inanıyorum dedi. Sivas’ta bulunmaktan ve böyle bir proje yer almaktan memnuniyet duyduğu ifade eden Eğitmen Doç. Dr. İrfan Mısırlı, verilecek olan eğitimler hakkında bilgiler verdi. Sekiz gün sürecek olan eğitimlerde; Konukla İletişim, Müşteri Memnuniyeti, Sosyal Davranış Kuralları ve özellikle Misafir ve İnsan İlişkileri konuları üzerine eğitimler verilecek. Eğitim programını tamamlayan katılımcılara sertifika verilecek.
Ankara YÖK Başkanı Özvar: "2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamına yakınının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz" Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, "2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamına yakınının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz" dedi. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İletişim Fakültesi Itri Konferans Salonu’nda Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Uluslararası Kalite Güvencesi ve Akreditasyon Konferansı gerçekleştirildi. Konferansta konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, yükseköğretime kayıtlı örgün ve açık öğretime devam eden yaklaşık 7 milyon öğrenci ve 185 bine yakın akademik personel olduğunu belirterek, "Sahip olduğumuz bu kapasiteyle Avrupa Yükseköğrenim Alanı içinde önde gelen ülkelerden biri konumundayız. Ancak bizler ulaştığımız noktayı yeterli görerek yavaşlayacak bir anlayışta olamayız. Yükseköğretim Kurulu olarak bir yandan kapasitemizi iş dünyası ile öğrencilerin eğilim ve beklentileri doğrultusunda düzenlerken, diğer yandan üzerinde hassasiyetle durduğumuz kalite güvencesi standartlarımızı yükseköğretim sistemimizin bütün alanlarına yaygınlaştırmaya çalışıyoruz" dedi. "350 bine yaklaşan uluslararası öğrenci sayımız var" Uluslararasılaşma ve kalite bağlamında üniversitelerin uluslararası görünürlüklerini artırmayı hedeflediklerini aktaran Özvar, şunları kaydetti: "Uluslararası sıralamalardaki üniversite sayımızı yükseltmek, akademisyenlerimizin yer aldığı uluslararası projeler ile nitelikli ve etki değeri yüksek yayınların sayısını çoğaltmak; akademisyenlerimizin ve öğrencilerimizin uluslararası hareketliliğini artırmak öncelikli hedeflerimiz arasındadır. Bu alanlarda sağlayacağımız başarı, bir taraftan yükseköğretimimizin kalitesini artıracak, diğer taraftan çok daha fazla sayıda nitelikli uluslararası öğrencinin üniversitelerimize ilgi göstermesini sağlayacaktır. Böylece 350 bine yaklaşan uluslararası öğrenci sayısıyla dünyada ilk 10 içinde yer alan ülkemiz, ilk 5 ülkeden biri olma hedefine bir adım daha yaklaşmış olacaktır." "İyi bir seviyeye ulaşmış olsak da daha atmamız gereken adımlar var" Üniversitelerin yüzde 35’inde kurumsal akreditasyon olduğunu hatırlatan YÖK Başkanı Özvar, "Bu anlamda iyi bir seviyeye ulaşmış olsak da daha atmamız gereken adımların var olduğu anlaşılmaktadır. 2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamına yakınının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz. Hiç şüphe yok ki kalite süreçleri sonu olmayan ve sürekli iyileşmeyi ilzam eden bir uğraşı alanıdır. Program bazındaki akreditasyonlar ise YÖKAK tarafından yetkilendirilen 24 ulusal ve 13 uluslararası akreditasyon kuruluşu tarafından yürütülmektedir. Mevcut durumda yükseköğretim sistemimizde akreditasyondan geçen programların sayılarının artmasını beklediğimizi ifade etmek isterim" dedi. Konuşmaların ardından YÖK Başkanı Erol Özvar, üniversite rektörleriyle hatıra fotoğrafı çektirdi.